genelde ayrılırken sitemli bir şekilde bana bildirilen, karşı tarafın ''senin için'' ibaresi ile başlayıp ''yazıklar olsun'' ''değmezmişsin'' zerzenişiyle biten hikayeler bütünü.

aslına bakarsanız farketmediğim o kadar şeyi yapması gerçekten benim için miydi, yoksa tüm bunları finalde kendini aklamak için mi yaptı hala anlamıyorum. sebebi de ayrıldıktan 2 gün sonra beni aldatmış olduğunu farketmem. sütyen kopçasını kopardığım, aldattığın adama yaptığın fedakarlıkları ne demeye anlatıyorsun -farkında bile olmadığı fedakarlıkları- ben şimdi bu vicdanla nasıl yaşayacağım? *
devamını gör...
feda-karlık arkadaşlar dikkat edin. bir şeyleri feda ederken mutlaka bir kar amacı güdülür gelmeyince de kendinizi hayallerin olmayacak kuruntuların içinde bulursunuz. kamu spotu: kendinizden ödün vermeyiniz.
devamını gör...
evlenmek. buyuk fedakarliktir.
devamını gör...
internette gördüm yazarını bilmiyorum. sizlerle paylaşayım dedim, biraz tebessüm edersiniz.

mahallede gamzeli, beyaz tenli, dalgalı saçlı tek veledim. tipim amerikan filmlerinde uyuşturucu satan mahalleye yerleştirilmiş beyaz çocuk gibi
yaşım 12,13 falan.
hiç unutmam okullar kapanmış, temmuz ortaları gibi, bizim üst mahalleye yelda diye bi kız geldi. sap sarı saçlar, yem yeşil gözler
mahalle maçında yelda izliyor diye ibo diye bir çocuk, bayramlık takım elbisesinle kalecilik yapmıştı. babası görüp sopayla dövdü. saklambaç oynuyoruz, yelda'yı bulan, herkesi söbeliyor yelda nerde, biz orda. yeldayı söbeledi diye bebeklik arkadaşını döven bile oldu.
tam bir eve düşen yıldırım sendromu yaşıyoruz mahallenin erkekleri olarak. neyse mahallenin 13 yaş grubu erkeklerinin azmanlığını ve mahalleye gelen sarışın "ah ulan yelda'nın yaşattığı etkiyi anlamışsınızdır.
şimdi gelelim benim durumuma. evdeyim, hastayım. ama böyle yatmalı, matmalı değil. üzerinize afiyet motoru bozmuşum. evde tuvalete çadır kurdum, nefes alsam sıçıyorum, allah hiç bir delikanlıyı böyle sınamasın.
annem mutfakta yemek yapıyor, kapı çaldı, topladım donu koştum açtım, bi baktım yelda.
yelda bütün tasolarını çingen aykut'a kaybetmiş, gelip tasolarımı tekrar kazanır mısın diye soruyor. dedim yelda mahalleyi yakarım. ama önce içerde bana şans getirecek bir şey yapmam lazım.
yaaa çok tatlısın napıcaksın dedi, kız zannediyor ki dedemden kalma yadigar bir kolye falan takıcam.
gidip 1 posta daha yaptım . götün bağı çözülmüş diye kendimle kavga ediyorum. neyse çıktım, elimi yüzümü yıkadım, giyindim, anne dedim ben çıkıyorum.
ne sokağa çıkması hayvan, koltuklara sıçma diye banyoya soktum seni, dışarı çıkcam diyosun anne dedim sus, yelda kapıda
annem de sinirlendi mi kimseyi takmaz. sen sıç bak ben sana napcağımı çok iyi bilirim. çıktım evden, gittik aykut'un yanına. tasolar üst üste dizildi, önce atmak için açık-kapalı yapıldı. ben hak kazandım. dedim hadi oğlum yap şu işi
yelda yanımdan eğildi, pat öptü yanağımdan. o ana kadar popomu kollayarak yoluna devam eden ben, ishal misal her şeyi unuttum, tasolara yuklendim.. arkadaşlar, abanmanın aksi şiddetine oranla oracıkta altıma bir sıçtım.
bunu size anlatamam.sanki sıçmak değil de özgürlüğünü kazanmış bir mahkumun gökyüzüne mutluluğu haykırması gibi bi şey...göt bi yana, millet bi yana, yelda bi yana, taso bi yana, ben bi yana gidiyoruz. mahallede sıçan bir çocuğun yarattığı kaos hakim.
bakın allah kimseye sevdiğinin yanında altına sıçma acısı vermesin. gerisi hallolur. acımı bi hayal edin. komşular falan camda. yengemin camdan ay,ay, ay paçasından akıyor ay, bulaşmasın üstünüze çığlıklarıyla irkildim, kendime geldim
bi koluma çingen aykut, bi koluma yelda girdi, ben ağlıyorum, götte bok, beni eve getirdiler. zile basacaklar. dedim zile basmayın, annem ağzıma sıçar. aman sıçarsa sıçsın, sen mahalleye sıçıyorsun dedi yelda
annem beni bi gördü, sinir krizi geçirdi kadın, beni neyle döveceğine karar veremiyor. neyle vursa yetinemeyecek gibi.
dedim ey ümmeti muhammed kıyamet bu gündür. hem hala altıma sıçıyorum, hem ağlıyorum, önünü alamıyorum, kayış koptu.
gitti içeri fırçayla, hortumla geri geldi. dedim anne insan evladını bunlarla döver mi?
ne dövmesi, yıkıcam seni, giremezsin böyle içeri dedi. aykut'da bi yandan kıza yürüyor. sen kaybettiğin tasoları neden benden istemiyorsun, bu lavuğu çağırıyorsun diyor, fırsatçı pezevenk.
hala unutmam, içimde hep yaradır; annem beni soydu, yelda hortum tuttu, aykut'da bi güzel fırçayla yıkadı.. bütün mahalle beni izliyor,az önce sevdası için dışarı çıkan bu yiğit çocuk, şimdi sokakta dal daş.....
o günden beri aşka küstüm, kendime küstüm. ve ne kadınlara inandım, ne de ishal olan götüme
devamını gör...
ailesinin egosuna maruz kalıp aşkın için sevmediğin seni üzen kişilerle hep birarada olmak zorunda kalmam.çok büyük fedakarlık bence.
devamını gör...
(bkz: evlenmek)
daha büyük fedakarlık var mıdır bilmiyorum. zira evlenip tüm hayatını ona hediye ediyorsun.
devamını gör...
senin için senden vazgeçerim diyebilirim diyorsan en büyük fedakarlık yapmışsındır.
devamını gör...
peşinden şehir şehir dolaşmak.
devamını gör...
önünden şehir şehir kaçmak.

(bkz: tuhaf bir aşk hikayesi bizimkisi)
devamını gör...
önemli risk taşırlar. aşk sizin aşkınızdır ama ödünleri aşık olduğunuz kişiye verirsiniz, kendi aşkınıza değil. aşık olduğunuz kişi emek harcadı ya da harcıyor mu sahip olduğunuz aşk için!?
aşk kendi kendine tazelenme garantisi olmayan zihinsel ürünlerden, uzun ömürlü aşka uygun değilseniz - şartlar uygun değilse - , aşk biterse ne yapacaksınız!? aşkınızın öznesi taşıdığınız bir yük mü olacak!?
devamını gör...
8 koca yıl.
devamını gör...
hicbir sey. olursa olur olmazsa da cok seyapmamak lazim. life goes on amcaoglu
devamını gör...
çikolatalı süt ısmarlamıştım.
devamını gör...
sevmek.
devamını gör...
zahmet edip mesajlarına cevap veriyoruz ya işte daha ne yapalım yani. malesef ki daha fazlasını yapmak isteyeceğim bir kadın karşıma çıkmadı.
devamını gör...
ayrılık sonrasında ilgili fedakarlıkları aklından geçirmek ayıp değildir elbette. ama yine de fazla yapmanızı önermem. bu eylem sizi çürütür ve sonrasında daha kötü bir insan eder. zaten ayrıldığınız insanın hiç yüzüne vurmayın. bu sadece alçalmanıza yarar. eğer gerçekten sevdiyseniz kendiniz dahil sevdiğiniz insanın ve hatta bir bütün olarak aşkın onurunu yüce tutmak zorundasınız.

artık bir ağlak olmaktan vazgeçin ve ayağa kalkın. bu sayede daha kaliteli birliktelikler içinde yüzeceğiniz harika denizler sizi bulacaktır.
devamını gör...
kendinden önce onu düşünmek. en büyük fedakarlık.
devamını gör...
o mutlu olsun diye bırakıp gitmek.
devamını gör...
kendinden geçmek.
devamını gör...
inanılmaz suçlu olduğu bir konuda sırf sevdiğim için arkasında durmustum. sadece arkasında durmak değil onu bu işin içinden de kurtarmıştım. onu alıp başka bir şehire taşınıp her şeyi baştan kurmuştum. dünyanın en büyük aptallığı. düşündükçe midem bulanır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşk için yapılan fedakarlıklar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim