fazla abartıldığını düşündüğüm şey şahsen çok saçma buluyorum.
devamını gör...
ne zırva olarak gördüğüm, ne de anlatılan şekilde kabul edebildiğim, felsefi açıdan bazı açmazları olduğunu düşünsem de genel olarak insan psişesinin ilkel bir yansıması olması suretiyle bir farkındalık metodu olarak kullanılabileceğine inandığım çalışma alanı.
richard dawkins, carl sagan gibi ünlü isimlerin de bir parçası olduğu, ve güya astrolojiyi yanlışlamak için kullanılmış, kullanılmakta ve kullanılacak olan, oldukça saçma ve hatalı bir sosyal deney var, kişilik özellikleriyle ilgili genellemelerle dolu bir yazı hazırlayıp bu yazıyı
yoldan geçen bir kaç insana okutup, onların burçlarının yorumuymuş gibi gösteriyorlar. herkeste, "aa evet bu tam beni anlatıyor" diyor. böylece kendilerince astroloji'yi çürütmüş oluyorlar, ama bu astroloji'yi eleştirmek için kullanılabilecek en saçma yöntemlerden birisi. bu eleştiriyi yapan kişinin hayatında bir kez bir astroloji kitabı okumadığı, ya da eleştirdiği olayı anlamaya çalışmadığı belli oluyor. güneş burcunu tekel olarak ele alıp diğer tüm astrolojik faktörleri yok saymak, bir çocuk bile bu hatayı yapmaz..
öte yandan bu popüler bilim ekstremistlerinin eleştirilerini saçma bulsam da, astroloji'nin eleştirilmeye değer yanları olduğunu düşünmüyor değilim. 5 bin yıllık tarihi geçmişinin olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sembolizminin kolektif bilinçdışında derin bir yer edinmiş olmasını, ve burçların birer arketip olduğu düşüncesini kabul edebilirim, ve bunlar belki de bir şekilde kendimle alakalı bir farkındalık ve kişisel gelişim yaşamam konusunda bana yardımcı olabilir, ama yine de benim astroloji çalışabilmem için "yukarıdakinin aşağıdaki gibi olduğunu, yani gökyüzündeki hareketliliğin bir şekilde benim ruhsallığımı etkilediği düşüncesini kabul etmeliyim. buna metafor diyemem, direk bu şekilde düşünmeliyim, çünkü astrolojik dinamikler bu düşünceye şartlıyor insanı. burası da astroloji'yle ilgili çizgiyi çektiğim yerdir, ama 5 bin yıllık bir çalışma alanının kendi varsayımları ve dogmaları olmasını da yadırgamıyorum elbette.
devamını gör...
zırva kere zırvadır. bunu savunanların karşı argümanları şöyledir;

"bolom şopho otmoklo boşlor!! nereden biliyorsun belki şu an bilmiyoruz ama ileride teknoloji gelişeceeeaahhh sus allasen!"

"biz eğleniyoruz sizi neden ilgilendiriyor ki? ilgilenmiyorsanız gelip yazmayın." yani insanlar sadece ilgilendiği konulara yazsa ne kadar sıkıcı bir dünya olurdu. kim nereye yazacak siz karar vermiyorsunuz.

"bir kere çekim gücü var tamam mı? insanın yüzde 70'i su. ay'ın bunun üzerinde bir etkisi olmadığını mı düşünüyorsoooon?"
devamını gör...
nobel ödüllü olga tokarzcuk'un sür pulluğunu ölülerin kemikleri üzerinde romanı astrolojiyi de barındıran güzel bir kitaptı bence, ilgilisine tavsiye edebilirim.
devamını gör...
keriz silkmenin en kılçıksız yoludur yapana zerre kızmam zira bu kada aptalı birinin sevmesi gerek.
devamını gör...
şahsımca falcılıktan farkı da yoktur ? çünkü neden olsun ? kullandıkları yıldız haritaları bile 1700lü yıllardan kalma, o yıldız sistemi çoktan değişti neler eklendi neler. eski zamanlarda astroloji`ye inanmak mantıklıydı, elinizde başka bi şey yok gibi bi şeydi. hatta o yıldızlar tanrıydı. ama günümüzde abes. okudukları kağıtlardan yıldızların hareketini öğrenip yorumluyorlar, ee kağıttan niye okuyosun arkadaşım teleskopla bakalım desek mars ve venüs dediği yerde çıkmayacaktır yüksek ihtimal. ne kadar beni enterese etmese bile bazı insanlara bazen umut bazen ilham verebilir. iş dolandırıcılığa gelmediği sürece şahsi olarak bununla ilgilenmenin bi zararı yok bence.
devamını gör...
bana güzel bir hikaye yazdıran hede. inananlara saygım sonsuz tabii.
.
.
.
x kişisi yeni tanıştığı y kişisi ile kahve içmeye gider. çok heyecanlıdır.

y ile buluşur ve kahvelerini alıp otururlar.

önce havadan sudan konuşurlar. nasıl tanıştıklarından filan. ortak arkadaşlarından bahsederler.

sonra sıra kariyerlerine gelir. iki tarafın da işleri yolundadır.

daha sonra heyecanlarını yenip eski ilişkilerinden konuşmaya başlarlar. bu şekilde sohbet koyulaşır. birbirlerinden gerçekten çok hoşlanmışlardır.

birkaç saat daha birlikte takılırlar ve sonunda veda vakti gelir. ikisi de ilişkilerinden umutlu, sevinçle evlerine dönerler.

sonra x'in kafasına dank eder, burcunu sormamıştır! hemen telefonuna sarılır. y'ye mesaj çeker, saçma bir bahaneyle sohbet başlatır x. burcun neydi diye sorar biraz konuştuktan sonra. y de oğlak, ama çok inanmam burçlara der. x o anda telefonu elinden düşürür. başına ağrı girer. iyi peki der. sonra görüşürüz. ama bir daha hiç mesajlarına, telefonlarına dönmez...

uzun lafın kısası, inanmak istiyorsanız inanın tabii de, abartmanın lüzumu yok. bir insanı sevdiyseniz burcu önemli değildir. diye düşünüyorum.
devamını gör...
oldum olası saçma bulduğum yalancı-bilim. astrolojiye inanıp hayatında önemli yer veren insanlarda anlamadığım bir şekilde inatçılık gördüm. "hayır balıkla kova anlaşamaz, çünkü merkür'ün jüpiter'e retrosu güneşe göre terste kalıyo..." pffts. çok gerginmişim, bunun sebebi hep yükselenimmiş.

yahu ne alakası var? hepimiz belli bir günde doğmuş sıradan insanlarız, niye her harekete kozmolojik bir anlam yüklemeye çalışıyor insan anlamıyorum. şunu hiç gördünüz mü bilmiyorum ama "starstuff" olmak için bu kadar kasmaya gerek yoktu yani.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ne yıldızlar bizim ne yaptığımızla ilgileniyor, ne gezegenler kindred'ın seçimlerini etkilemek için sıralanıyor, ne de bütün bu astronomik olayların benim yaşantımla bir ilgisi var...

astroloji bana göre saçma ve dayanaksız bir şey, bunu her yerde söylüyorum, bir kez de burada söyleyeyim. insanlarda gördüğüm inatçılık da tam olarak böyle olmasa da şöyle bir şey: "ben çok agresif bir karakterim çünkü ejderha burcuyum", "reglim 2 gün erken başladı çünkü merkür retrosu", "dolunay kedi burcunda, bu hafta algıların açılacak şansın yaver gidecek", "çok rasyonel yaklaşıyosun ama bence şans vermelisin, sen balık burcusun"*. elimden geldiğince kibar olmaya çalışıp böyle şeylere ilgi duymadığımı söylüyorum insanlara fakat ya kutsalına küfretmişim gibi tepki görüyorum, ya da ısrar üstüne ısrar.

buna benzer başka şeyler daha var ama onlar hakkında konuşunca öldürüyorlar bu ülkede. henüz ülke olarak hazır değiliz sanırım.
devamını gör...
evrenin işleyişindeki dengede her şeyin birbiriyle enerjisel olarak bağlantılı olduğunu, bu düzenin çoğu olayı etkilediğini içeren bir bilim. çoğu olayın sebebi yıldızların konumu ve etkisiyle açıklanabiliyor. bağlantı olayı ise çok basit. tüm canlıların yaşamsal olarak birbirine bağlı olmasına benziyor. enerji veren yıldızlar enerji çeken varlıkları besliyor. doğal olarak etkiliyor.
devamını gör...
kişinin iradesini yok sayip, söylediği ve yaptığı herşeyi (haşa) göksel ilâhlara baglayan uğraş alanıdır. tek artısı ise astronomiye ön ayak oluşudur.
devamını gör...
bu girdimde astroloji neden bilim değildir, bilim olmamasına rağmen nasıl bu kadar rağbet görmektedir? sorusunu yanıtlamaya çalışacağım.

hepimizin malumudur ki astroloji bir bilim değil sözdebilimdir (pseudoscience). çünkü matematik ve fizik astrolojinin sistematiğini, ürettiği bilgileri ve bilgiyi üretme yöntemini onamaz. matematiğin onamadığı bir şey de bilim olamaz. çünkü bilimin dili matematiktir. özellikle evrenin işleyişini ve insan davranışlarını bağdaştıran ve yaşamın aklınıza gelebilecek tüm alanlarına (ekonomi, arkadaşlık, seks, aşk, sağlık etc.) ilişkin olma cüretiyle ortaya çıkan bir disiplin (ya da savunucularının tabiriyle "ilim") söz konusuysa, matematikten sınıfta kaldığınız anda ciddiye dahi alınmazsınız. o halde matematik ve fizik ne şekilde astrolojiyi onamıyor görelim:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu gördüğünüz güzellik kütleçekim kanununun formülüdür. bu formülle 2 cismin birbirine uyguladığı kuvveti bu cisimlerin kütlelerini çarpıp sonucu aralarındaki mesafenin karesine bölüp çekim sabiti ile çarparak bulabilirsiniz. gayet basit, değerleri yerine yazıp 4 işlem yapacaksınız. formülü güneş sistemindeki herhangi bir gezegen ile kendinize uyguladığınızda gezegenin üzerinize hiçe yakın bir kuvvet uyguladığını göreceksiniz. aslında, kaldırımda yanından geçtiğiniz obez adam bile size daha fazla kuvvet uyguluyordur. evrende varolduğunu bildiğimiz 4 kuvvetten 2si atomaltı dünyada işlediği ve 3.sü elektromanyetizma olduğu için astrologların (çürük) temeller inşa edebileceği tek kuvvet olan kütleçekimi de böylece ellerinde patlamış oluyor.

peki neden fizik ve matematik bu kadar açıkken astroloji bu kadar doğru bulunuyor ve takip ediliyor? bu soruya da sosyal bilimler yardımıyla cevap verelim. ne de olsa soru insan davranışına ilişkin.
birincisi, forer ya da barnum etkisi olarak bilinen fenomen. prof forerin amfideki tüm öğrencilere aynı paragrafın yazılı olduğu birer kağıdı verip kendilerini ne kadar tanımladığını 1den 5e kadar puanlamalarını istemesi ve hayretle sınıf ortalamasını 4ün üzerinde bulması üzerine ortaya attığı bu kavram, insanların ortaya atılan tepsi gibi yusyuvarlak, genel, muğlak sıfatları üzerlerine alma eğilimi olduğunu ifade eder. örnek: toprak grubu parayı sever, yay umursamazdır, boğa yemek ve seks düşkünüdür... şu ifadelerin (parayı sevmek, umursamaz olmak, yemek ve sekse düşkünlük) insanların 12de biri değil min yarısı tarafından üzerine alınacağı aşikar. bu fenomeni sirk sahibi barnum da keskin gözlemler sonucu fark edip iş hayatında insanlara kendini özel hissettirerek uygulamıştır (the greatest showman müzikalinde barnumu hugh jackman canlandırmaktadır, izleyin izlettirin).
ikincisi, kendini gerçekleştiren kehanet kavramıdır. bir öğretmene okutması için verilen sınıflardan birinin üstün zekalılarla diğerinin ortalama zeka düzeyinde öğrencilerle dolu olduğu söylenir. gerçekte 2 sınıf da tamamıyla rastgele seçilmiş öğrencilerle doldurulmuştur. sene sonunda üstün zekalı olduğu söylenen öğrencilerin notlarının diğerlerinden çok daha yüksek olduğu görülmüştür. çünkü öğretmen o öğrencilere yüksek kapasitelilermiş gibi davranmış, öğrenciler de bu beklentiye uygun gelişim göstermiştir. hayatın her alanında kolayca görebileceğiniz bu fenomeni benliğimizi değerlendirirken astrolojiyi ciddiye aldığımızda burcumuza uygun davranışlar sergilemeye başlamamızda da gözlemleyebiliriz. etrafınızda astrolojiyle ilgilenen bireylerin kendi burçlarına ilgilenmeyenlere göre daha uygun davrandığını görebilirsiniz. örnek: "ben ikizlerim miyavsu, sana aşık olabilirim ama ertesi gün yanından kalkıp gidebilirim ama bu önceki gün sana aşık olduğum gerçeğini değiştirmez..." işte bu çiğ davranışlara bulunan bahanelere gittikçe kendiniz de inanır, inandıkça daha da çiğ davranmaya başlarsınız. bu kendini gerçekleştiren kehanettir.
yani insanlar astrolojinin aslında oldukça genel söylemlerini kendine özel ve astrolojiyi de hayatın her alanına sirayet etmiş çok önemli bir etken olarak görüyor; böylece kendine ve başkalarına belirli davranış ve duygudurumu beklentisiyle (akrep abaza, ikizler dengesizdir) yaklaşıyor, yaşantılarla beklentiler uyuştuğunda (bu ay bütçeme dikkat etmeliyim, zerzan karpuz yüksek miktarda para kaybınız olacak diyor, aa kumanda bozuldu al işte hale bak) bunu astrolojinin doğruluğuna yoruyor ve bu kısır döngü böyle devam ediyor.

son olarak, bireylerin kendi kişiliklerine merak duyması, bununla ilgili araştırmalar yapması, kendini anlamaya çalışması son derece doğaldır. bu merak duygusuyla hareket eden ve gerçeklikten uzaklaşmak istemeyen herkese psikoloji biliminin gayet sevdiği ve saydığı bir kişilik testi olan büyük beşli kişilik testini öneririm. kişiliğinizi 5 eksen üzerinde değerlendirir, mızraklı kabilelerden güneşin batmadığı ülke ingilterenin vatandaşlarına hatta katil balinalara kadar uygulanabilen ve güvenilir sonuçlar veren bir testtir. yine de kişiliğinizle ilgili en büyük kaynak testler, sözdebilimler, falcılar değil yine kendinizsinizdir. yüzünüzü kendinize dönün derim ben.
devamını gör...
bakin, bunun adinin 'bilim' kelimesiyle birlikte telaffuz edilmesi cidden buyuk hakarettir iinsan zekasina.

neredeyse sonsuz evrende toz tanesi kadar bile olmayan bir gezegende yasayan yaratiklarin bir bolumunun uyelerinin karakterlerinin, civarlarinda kimisi o yaratiklarin yasadigi kaya parcasindan kucuk, kimisi de binlerce kez buyuk diger kaya ya da gaz yogun gok cisimlerinden etkilenerek belirlendigini dusunmek icin en hafif tabirle gerizekali olmak lazim.

not: seneler evvel merak edip bakmistim. kendi burcum yaymis, yukselenim de yaymis. bu da beni yaylana yaylana yuruyen, birlikte oldugu kadini surekli aldatan, yuksek entelektuel kapasiteye sahip ve komik bir orospu cocugu yapiyormus. tamam, orospu cocuguna kadar ben de destekledim kismen ama orospu cocugu nedir ya? dunyanin en guzel kadiniyla evliyim ve dunyanin en tatli kizinin babasiyim ben. sensin orospu cocugu.

hakikaten gerizekali olmak lazim bu safsatalara inanmak icin. hayatta en hakiki mursit, ilimdir, fendir. fender da iyidir ama.
devamını gör...
pek inanamadığım ya da ilgimi çekmeyen konu. aslında bu entry kenarda duruyordu akışta başlığı görünce yayınlamak istedim. etrafımda sürekli ciddi anlamda gezegenlerin sağa sola savruluşunu hayatlarındaki olayların sebep sonucuna dayandırtan insanlar var. herkesin ilgi alanını özenle dinlemeye çalışırım, muhakkak bir şeyler öğrenirim diye düşünürüm ama bu konuda dikkatimi her zaman karşımdaki insana veremiyordum. konuşma "hmm öyle miymiş" girdabında can çekişiyordu hep. oysa ilgimi çeken bir konu olunca çıldırıyorum adeta sohbet içinde, saç tellerime kadar anlaşılır o an o sohbetten keyif aldığım ama bu konuda olmuyordu bir türlü. yalnızca gözlemci olarak kaldım hep. gidip burcum neymiş diye araştırdığımı bile hatırlamam. burç bilgim etrafımdan duyduğum "başak burcu mükemmeliyetçiymiş, titizmiş" sözü ve buna karşılık "başak burççuluğa söyleyin yalvarırım peşimi bıraksın" yakınmam kıvamında. yıllardır yükselen burcum nedir öğrenemedim adam akıllı; yengeç mi terazi mi ikilemine düşüyorum. karşımdaki insan çat diye sen şusun diyor ama. nasıl anlar yahu?! bazen erich fromm'un bahsettiği insanın kendini kabul ettirmesi güdüsüyle illa bir gruba ait olmalıyım kaygısına karşılık var ettiğiniz bir ortaklık mı bu astroloji diye düşünmüyor da değilim.

geçenlerde ekşide *ıvır zıvır burç başlığı görünce girip bir baktım bayağı tutuyor her şey. üşenmedim google'dan yükselenimi teyit ettim teraziymiş. bu kadar örtüşme nasıl olabilir ki? bir de arada başka burçlardan başlıklar düşüyor ya da bir yazarı stalklarken girdisine denk geliyorum başka bir burç kadını yorumu ve çook başka özellikler. eskiden "of rastgele bir sürü iyi özellik yazıyorlar işte insan kendisini bulsun diye, pazarlama taktiği bu peh" derdim. şimdi dikkat ediyorum rastgele yazmıyorlarmış bayağı analizler bi bir şeyler...

gidip astroloji okumaları, gezegenler vs araştırma güdüsü doğmadı. bu saatten sonra da doğmaz ama artık bu konuda bir şeyler dinleyebilirmişim gibi geliyor. sizi okumak da keyifliymiş, bu da olumlu.

bir de ilgisinin olmadığı her şeyi kötüleyen bir kesim var, sözlüklerde başlık altında hakaretlere vardıranları görebilirisiniz. bu insanlardaki en önemli gözlemim ve her şeyi reddedişlerinin temel sebebi kendilerini çok özel sanmaları oluyor. yahu koskoca evren, yaratıcı * bu kadar insanın karakteristik özelliği için tek tek uğraşmış olabilir mi? ya sen kimsin allasen. bu eğer tutuyorsa sistemsel bir matematiği kurulmuş olabilir işte. seninle benimle mi uğraşacaklar? güneşle ay bakışmış ben ve benimle benzer saatlerde doğmuş insanlara "alın hadi köftehorlar siz de inatçısınız" denmiş olabilir.* tamam bu kadar olmasa da etkisi çok inkar edilemez duruyor. bu değilse bile başka bir sistem muhakkak vardır; çok üzgünüm sandığınız kadar biricik ve özel, yegane değilsiniz. he tabii bu karekteristik özellikleri bilmemiz bize ne katıyor onu çözemedim. bıraktığım entryi okuyup geçip gidiyorum, bir tatmin duygusu mu yaratmalı? ne harika bir insanmışım yahu mu demeliyim? bunların dışında rezil de bir çok özelliğim var onları niye burca dayandırmıyoruz? bu bilgiyi ne yapıyorsunuz astrologlar? tamam inatçıysam inatçıyım, bunu burca dayandırdık ona da okey oldum diyelim. ee, sonra ben bu bilgiyle ne yapıyorum, hayatımda bir dönüşüme sebep oluyor mu? yani astrolojinin hayatınıza nasıl bir olumlu katkısı oluyor kendinizi pohpohlamanız dışında. çünkü ne hikmetse hiç kötü özellik söylenmiyor; en fazla "ayh sen çok iyi niyetlisin bu çok kötü özellik" sınırına takılıyorsunuz. bakın bu da sahiliciliğe gölge düşürüyor olabilir. gezegen hareketlerine göre hayatını şekillendirme gibi bir şeyler diyecekseniz de oo yoo dostumm oo yoo.

son zamanlarda enerjisel işlere, psikolojik tahlillere de ilgim kaymaya başladı, bilemiyorum bu hayatta öylesine boş beleş bırakılmış olamayız. illa değişim yaratacak güç ve bunu destekleyici sistemler olmalı, sadece şans demek çok sahici gelmiyor. bilemiyorum altan bedenim sistemi manipüle edecek arayışlar içinde... ayrıca hayatımı kolaylaştıracak her türlü mantıklı bilgiye de açığım. bir de kalıplaşmış düşünce sisteminin değil hayatı, günlük yaşamdaki her saatini etkilediğini farkedince insan bir "yoksaaa" oluyor.

velhasılıkelam artık ilgilenen insanlara daha fazla dikkatimi verebileceğimi düşünüyorum. ayrıca buraya objektif olarak bir not bırakmak isterim: ciddi anlamda astrolojiyle ilgilenen insanların yaptğı en büyük hata ve onları itici bir hale getiren yegane şey "ıvır zıvır burcu mu hii uzak dur" ya da "sen a burcusun o b imiş anlaşamazsınız" tribi. rica ediyorum saçmalamayın, o kadar da değil. umarım bana kızmazsınız, cidden özellikle son zamanlarda anlamaya özen gösteriyorum. çünkü zamanında siyasal islamcıları bile anlamaya çalıştığım bu hayatta sizlere haksızlık ettiğimi düşünüyorum. beni meraklı bir çekirge olarak kabul edin...

ed: yalap şalap yayınlamışım, linkler falan yalan olmuş ama olsundu.
devamını gör...
hiç inanmadığım; mantıksız, uydurma , oyalanmak için icat edilmiş bir hurafedir.
devamını gör...
gök cisimlerinin insanın karakterini ve yaşantısını etkilediği iddiası üzerinde duran bir nevi yorumlama sanatı. astronomi ile karıştırıldığı olur.
devamını gör...
kozmos içerisindeki güçlerin; dünya üzerindeki enerjilerin şekillendirmesini, insanın ve insan toplulukları üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını yorumlamaya dayalı bir düşünce sistemidir.

astroloji matematik ile de içli dışlı bir alandır. yıldızların, gezegenlerin, gök cisimlerinin; konumları, hareketleri ve birbirleri ile ilişkileri konusundaki bilgilerimizi astronomik gözlemler ile bulmuşuzdur ve bunlar efemeris denen gök günlüklerinde (belli bir zamanda gökteki cisimlerin konumlarını kaydetmek) bulabiliriz. yani astroloji, astronomi ile paralel yürüttüğü alanları ile birlikte pozitif temellere sahiptir.

ama astrolojide bir de ''anlam'' boyutu bulunur. bir gezegenin hareketini, konumunu veya başka bir gezegenle ilgisini matematik ile bulabiliyoruz. ama enerjilerin oluşturabileceği sonuçlar, etkiler yorumsaldır.

ilk uygarlık olarak bildiğimiz sümer'liler zamanında iki ırmağın bulunduğu verimli bir toprak üzerine şehirler inşa etmişti. tarım, odunculuk vb. gibi uğraşları vardı. haliyle zenginlik ve rahatlık onlar için yıldızlarla çalışma ortamı da hazırladı. zamanlar yer yüzünde meydana gelen olayları gökyüzündeki hareketler ile ilişkilendirmeye başladılar. aynı zamana denk geldiklerini fark ettiler. bu eş zamanlı gerçekleşen olayların tekrarlaması durumda, olaylar arasında bir bağlantı olduğunu düşündüler. ay ve güneş hareketleri, gezegenlerin kaybolup tekrar gözükmeleri... hepsi önemli olaylarla beraber oldu. bu zamanlar, astrolojinin ilk zamanlarıydı.

aslında bakacak olursak tarihinin bu kadar eskiye gitmesi çok da şaşırmamız gereken bir şey değil. ilk uygarlıklar üreticiliklerini tarım alanında sergilemişlerdi ve tarım, doğal olaylara, gelgitlere, su taşkınlarına, yağmura, güneşte... gökyüzünden gelen çoğu hadiseye bağlı idi. bu sebeple, ilk uygarlıkların gökyüzünde, ay ve güneş hareketlerine önem vermeleri, bunları anlamaya çalışmaları çok olağan. tarımdan önceki dönemlerde bile bu merak varmış insan kanında. milattan önce 15.000 yılında hayvan kemikleri üzerine ay fazlarının kazındığı bulunmuştur mesela. (hakkında detaylı araştırmaya sahip değiliim ama ''blanchard bone'' yazarak bakabilirsiniz.)

bu merak sadece tarımda kendini göstermemiş tabii ki. dinlerle, tanrılarla, ritüeller ile bütünleşmiş. en basit olaylar bile simgeleşmiş. güneşin doğması ve batması, ölüm ve yaşam ile bağdaşmış.

astrolojiye dair bildiğimiz ilk yazılar ise milattan önce on yedinci yüzyıla uzanıyor. babillilere. bu eser babil kralı ammisaduqa döneminde yazılmış ve içinde kehanetler, gözlemler bulunan bir tablet: venüs tableti.

başlarda kralla, yüksek zümreye ait olan bu astroloji zamanla halk arasında da yayılım gösterdi. sadece din adamları ya filozoflar değil, ilgili herkes için bir yorumlama sistemi haline geldi.
devamını gör...
başlıklardan anlaşıldığı üzere mars akrebe kaçmış:

(bkz: sevişmek için sevişmek)
(bkz: cadılar bayramında sevişmek)
(bkz: sevişen erkek)
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
her ne kadar astronomi'yi gerzekçe bulsam da, astrolojiye ön ayak olduğundan dolayı birşey demeyeceğim.
devamını gör...
zırvalık. günümüzde, özellikle türkiyede, en başat keriz silkeleme yöntemlerinden biri.
bir de bunun eğitmini falan veren yerler var, müthiş.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"astroloji" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim