astrolojiye inançtaki artış

son zamanlarda daha da dikkatimi çeken ve cahillik ile doğru orantılı olduğunu düşündüğüm artıştır.

aksine cahillik olmadığını düşündüğüm (burada 12 burç genellemelerinden bahsetmiyorum.), gökyüzünün insana yol göstereceğini açıklayan bir bilim olarak düşünüyorum. ne yazık ki türkiye'de ünlü olmak amaçlı birçok bilimle alakası olmayan astrolog var. halbuki osmanlı zamanında müneccim başları gökyüzünü yorumlarlar ve padişahların doğum haritasına göre tılsımlı gömlekler giydirirlermiş. gezegen hareketlerinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz hepimiz. salgın hastalıkları önceden tahmin eden; fakat hiç kimsenin salgın hastalıkları umursamadığı zamanlarda öner döşer ve şenay devi gibi önemli astrologlarımız 2019 yılında salgın hastalıkların olacağını insanlara aktarmıştır.

bir bilim olduğu için neden inanmayalım. tabi işin ehli olan falcılıkla karıştırmayan astrologların söylediklerini dikkate almak gerek, gerisi boş.

iki şeyi karıştırmayalım: astronomi gök cisimlerini gözlemleyen ve bilimsel sonuçlar çıkaran ispata dayalı bir bilimdir. astroloji ise hem geçmişte hem de şimdi şarlatanların gök cisimlerinin bilime dayalı olmayan hareketlerinden kişi ve doğa olaylarına dair mabatsal sonuçlar çıkarmasıdır. toplumdaki cehalet arttıkça, kurumsal yozlaşma ve tebaa anlayışı egemen oldukça artar tabii mabat kaynaklı bilimlere olan ilgi.

sevgili öner döşer’in de söylediği gibi astroloji dünyadaki en büyük istatistiki bilgidir. bir şekilde hep aynı şeyler birbirini izlemiş. insanlar inanır inanmaz, yargılamayalım. emek veren dünyaca ünlü hocalarımız var bu konuda.

insanların en temel sorunlarından birisi inanmaktır çünkü bir şeye inanmadan yapamıyorlar, yaşayamıyorlar her şeye körü körüne inanıp kendilerini bir şeylerle meşgul edebildiklerini ya da inandıkları şeye ait olduklarını düşünüyorlar. düşünsenize birisiyle tanışıyorsunuz ve sizinle tanışmak için fikirlerinizi sormak yerine burcunuzu öğrenmek istiyorlar çok absürt değil mi?

çaresizlik hissinden olabilir. zor zamanlarda insanlar tutunacak dal arar. yaşadıklarının sebebini bilmek ister. sonunu öngörmek ister. anlamlandırabildiklerine daha kolay katlanır çünkü. bilim bu ihtiyaca ne kadar az cevap verirse, astroloji ve benzerlerine ilgi artar.

astroloji kismini bilmem de yuz yil oncesine kadar astroloji ile astronomi ayni seydi. cunku sadece gunes sistemi ve icindeki gezegenler bilinmekteydi. ne zaman ki gunes sistemi disina cikildi, o zaman astroloji biraz gundelik muhabbet ve ongoru halini aldi.

temelde astrolojinin dayanagi bilimdir. cunku gezegen konumlari ve ay hareketleri uzerinden ilerler. burclar ise mitolojik birikimlerin medyatik versiyonudur. mesela antik yunanlar gunes sisteminde sadece bes gezegen oldugunu dusunuyorlardi. bunlarin disinda gunes ve ay vardi. gozle gorulme siralarina gore ilk gunu gunes kabul ettiler. misirlilar da ayni sekilde buna "ra" dedi, yani gunes tanrisi. her iki toplum da gunes gununu baslangic olarak kabul etti ve o gun tanriya tapinmak olarak kabul edildi. o gun calismak yasakti, herkes gunes tanrisina tapmaliydi. ıngilizcede bu zaten "sunday" yani gunes gunu, yani tanrinin gunu olarak devam eder. ve bildiginiz uzere pazarlari calisilmaz.

bir diger ornek merkur gezegeni. merkur antik yunanda elci gorevi gorur ve iletisim ve ticaret tanrisidir. yani ticaret o zamanlarda da insan hayatinin bir parcasi. ılk zamanlar antik yunanlar merkuru iki gezegen olarak gozlemlediler (hatali gozlem). cunku merkur gunduz ve geceleri dunyadan farkli sekillerde gozukmekteydi. gunduz gorduklerine "apollo", gece gorduklerine "hermes" dediler. ve bu gezegenler gokyuzunde belli olduklarinda bu tanrilarin insanlari iletisime, duygusal degisimlere, farkli bakis acilarina ittigini dusunduler. ıste bu yanlis gozlem, "ikizler" burcunun ortaya atilmasina neden oldu. yani birnevi gunduz farkli gece farkli. astrologlar bu kayitlardan yola cikarak merkur'u ikizler burcunun yoneticisi yapti. peki aslinda merkur tek gezegen. ve elci, iletisime acik, ticari iliskilere baka bir antik yunan tanrisi. hah iste romalilar bunun aslinda tek gezegen oldugunu kesfettiklerinde, ister apollo deyin ister hermes, o gunu ticaret ile iliskilendirdiler. ve iletisimi guzel, ticarette basarili olan kimselerin yonetici gezegenini merkur olarak tanimladilar. bu da basak burcu oluyor. ve ayrica, mercurio kelimesinin kokeni latince ticari yer, pazar yeri anlamina gelir. bu yuzden gunes, ay, mars sirasindan sonra merkur geldigi icin carsamba gunune denk gelir, ve toplumlarda calisma, is yapma gunudur. fransizca carsamba mercredi, ispanyolca miercolestir. ıngilizcede ticari anlamina gelen commerce kelimesine de bakinca hepsinin kokeninin mercurio'dan geldigi gorulebilir. ıkizler ve basak burcu insanlarinin ozelliklerine de bakildiginda, insan iliskileri kuvvetli, is hayatini seven, paylasimci, duzenli olarak tanimlanir. fakat antik yunanlarin gozlem hatasi, bu gezegeni ayni zamanda apollo ve hermes olarak ikiye ayirir. bu yuzden ikizler ve basak burcu insanlari ticari hayatta basarili olarak da gozukseler duygusal acidan farkli olarak anlatilir.

ıste bunlar hep bilim. ınsan karakterlerine etkisi isin reyting kismi. yoksa gunes sisteminin patronu jupiter'dir. tum gezegenler, asteroidler, basibos gibi gozuken goktaslari vs onun cekim gucu etkisiyle hareket eder. af diler tovbe ister.

bilmem neyin özelliklerine bakınca bilmem ne olduklarını görürsünüz , yav he he görüyoruz aynen , ya biliyo abi baksana abi aynısını söyledi abi seviyomuş aslında o da abi ben de böyleymişim zaten hadi biraz daha para vereyim de daha fazla şey bilsin abiğğğğğ.

insanlar umut istiyor çünkü.
o kadar belirsiz yaşıyoruz ki her bakımdan: ekonomik, akademik, kariyer, ilişki, sağlık...

özellikle ülkemizdeki üniversite mezunu insan sayısı, olgunlaşmış insan sayısına nazaran çok çok, çook fazla olduğu için astrolojinin gerçeklik payından ziyade hissettirdiği güzellik payına bakılıyor.

"fala inanma, falsız kalma" bunu tam açıklayan sözlerden biri.

kötü hissetmelerinin sebebi hayatın tokatlarından değil de merkür retrosunun dalgalarından olsun istiyorlar.

siyasal islamın büyük bir katkısı var örneğin, dinin bu inançta yetersiz kalmasına.

düşünsenize, asgari ücretin düşük bir meblağ sayılmadığı bir ülkede yaşarken yıllık izninizde yurt dışına çıkıp hava alabildiğinizi...


çoğu insanımız bunları yok sayıp "çok şükür" dediğini, diyebildiğini sanıyor ama anadolu'nun içlerinde kahve falına bakılırken; deniz kıyılarında burçlara inanılıyor. burç yorumlarını okumak, falcı bacıdan gelecek dilenmek...

çok şükür mü sizce halimize... çok mu şükür gerçekten?
kime, neye göre şükür?

astrolojiye inanmıyorum çünkü ben koç burcuyum.

bilgiye ve bilime ulaşmanın bu kadar kolay olduğu çağımızda, sebebini anlayamadığım artıştır.

kültür endüstrisinin bir oyunudur. rahmetli adorno kurumsallaşmış batıl inanç derdi, ne de haklıymış.

fakirin artık umuttan başka bir şeyi kalmadığından yıldızdan burçtan güzellik beklemesidir.

insta biolarını gördükçe haklı olduğuna inandığım bir başlık. tutmadıkça da yok ay burcu, yok merkür retrosu, yok satürn halkası çıkarılıyor.

cehaletin arttığını gösterir.

tarihi, sosyolojiyi, felsefeyi, bilimi, sanatı bir kenara koyup, dedikoduya meyil edilme durumudur. vay ki ne vay.

insanların olumlu veya olumsuz davranışlarını üstlenmeyip burca vs. bağlaması

altında çokta bir şey yatmadığını düşündüğüm artıştır. her şey can sıkıntısından. çıkıp yürüseniz geçecek aslında.

umut dünyasi, böyle boktan bir hayatta insan iki güzel sey duymadi istiyor bazen.