babaya sigara içerken yakalanmak

şey ııı içmediğim için benim problemim olmayan sorunsal. bırakın spor yapın.

hiç yakalanma anlamında yakalanmadım ama hep bilinirdi, sağ olsun sigara konusunda bir yaştan sonra özgür bakışlı bir adam. yine de alkolü hiçbir koşulda hoş görmez. annem sigara içtiğimi babama uçuracak gibi olduğunda babamla aramızdaki diyalog:

+baba ben sigara içiyorum, başkasından duyacağına benden duy. iftardan hemen sonra evden kaçışım ve geç dönüşüm bu yüzden.
-her gün leş gibi kokuyorsun zaten. emrah abin (mahalle bakkalı) söyledi, marlboro alıyormuşsun. marlboro içecek parayı nereden buldun lan it?
+baba çalışıyorum, oradan geliyor...
-ben de çalışıyorum, lark içiyorum. adama babasından pahalı sigara içiyor dedirtme.
+tamam baba, camel alırım.
-üstündeyse çıkar iki marlboro içek balkona gel. içtiğin şeyin ayıbı olmaz, zaten içiyosun karşımda da iç.

o günden beri uzun bi süre beraber içtik sigarayı, şu an koahla mücadele ediyor. bayağı bir azalttı, bırakacak. yanında içmemeye çalışıyorum, dumanından canı çeker de yakarsa suçlu hissederim.

içerken yakalanmadım lakin içtiğimi bugün öğrendi. uzun uzun konuştuk. sakin bir görüşmeydi. verimli geçen görüşmeden sonra çeşitli istişarelerde bulunduk. bu vesileyle mevkidaşım putin'e şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. dur lan karıştı hahshshshs. nasıl dayak yediysem artık.

içmiyorum öyle bir korkum yok.

paketindeki son sigarayı çaldıysanız, bildiğiniz bütün duaları etmeye başlayın.*

hiç yakalanmadım. uzun sürede içtiğimi gizlemiştim kendisinden. eşşek kadsr olduğumda bile. paketimden az uzun samsun yürütmemişimdir.

bir gün yıllık izinde memlekete yanlarına gittim. sen sigaramı içiyorsun lan dedi. başka birşey demedi. küçük bir çocuk gibi kaldıramadım bile kafamı ki beraber alkol bile aldık.

sonra öğrendim. it herif( abim olur kendisi) ispiyonlamış beni. sanane lan sen nefret ediyorsan yani.

geçen nisan, parkta çay bahçesinde maç izliyorum. devre arası dışarı çıktım baktım babam yürüyüş yapıyor. geldi yanıma selam faslı. arkasından bir şey falan içeceksen iç çekinme dedi. ulan dedim noluyor. meğer maç izlerken görmüş bizimki tüttürdüğümü. çaktırmadan beni yokluyor. neyse bozuntuya vermedim ama bir gerilmedim değil. yaş almış olsak da babanın yanında içmek hala ütopya.

babası alzheimer olanlar için sıkıntı olmayan durum. yarın unutacaktır.

yakalanacak babaya, sigara alabilecek paraya ve sigara içebilecek sağlığa sahip olunduğu için mutlu edebilecek durum.

(bkz: bardağın dolu tarafı)

bir üst seviyesi marihuana içerken yakalanmaktır.

ben yakalanmadım.
gayet tehditkar bir şekilde ve dayak is coming havasında;
-içiyormusun lan sen sigara?
diye sorduğunda efendi efendi evet baba deyip bir eşşek yükü sopamı yiyip oturmuştum. daha sonra aklına her geldiğinde ilave konuları da ekleyip hiçte az olmayan bir zaman dilimi süresince yine dövmüştü.
canım babam benim, canım kurban olsun.
ha işe yaradı mı?
tabi ki hayır. ama olsun yine de kurban olsun.

ne yakalanması bizzat benim paketten alıyor sdfkl

bizzat yakalanmadim ama biri görüp söylemiş. akşamına canım babam gelip sordu, gayet sakin bi tavırla abin sigara içiyor mu? diye, ben de inanmaz zaten diye düşünüp bilmiyorum ki dedim. sonra can alıcı soru geldi, sen içiyor musun? aha dedim gelio yumruk. içiyorsan içme dedi ve gitti. oysa abimi falakaya falan yatırıyordu.

kim derdi ki bir gün roller değişecek, hey gidi.

babam çok hastaydı ve sigara içmemesi gerekiyordu. her gün camiye gidiyorum diye evden çıkar caminin çay ocağında ince belli bardağıyla çay höpürtedirken cigarasını da yakıyordu. kısa tekel 2000 içerdi sigara gurmeleri iyi bilir bu sigarayı.

neyse bir gün bir sebepten dolayı yanına gitmem gerekmişti caminin mezarlık tarafından oraya gittim bir baktım ki peder bey pöfür pöfür tüttürüyor lan dedim adamın iki kuruşluk keyfi var bari onu bozmayalım şu köşede az bekleyim derken kafayı çevirmesiyle beni görüp sigarayı gizlemeye çalışması bir oldu.

yüzümde yine o zıpır gülümseme, ya baba dedim ben senin baban değilim ne diye sigarayı saklıyorsun iç rahat rahat . tamam sakın annene söyleme diyor *.

o sigarayı saklamak için giriştiği aksiyon liseli gibi, asla unutamam herhalde.

yani demem o ki bu işler çan eğrisi gibi işte, bugün bana yarın sana. kişiler değişiyor ama olaylar hep aynı.

yakalanmadım, kendim söyledim. hiç de bir şey söylemeye hakkı yoktu, söyleyemedi de zaten.