batı özentiliği

ezik olduğunu dolaylı yoldan ifade etmektir. ben senin kültürüne, saç rengine, aya baktığında ne düşündüğüne bile değer veriyorum, çünkü benim değer verilecek çok bir tarafım yok demektir.

türk milletinin arap seviciliği ile birlikte en büyük hastalığıdır.

tüketen biri isen batıya da özenirsin doğuya da.
üret ki onlar sana özensinler.
o zaman gözünü önce toprağa, suya sonra da göğe çevirirsin belki.

özenilecek başka yer vardı da biz mi özenmedik dedirten başlık.

olması gereken. doğuya mı özenecektik bir de. 20 yıldır doğuya özeniyorsunuz zaten memleketin hali ortada. kabul etseniz de etmeseniz de medeniyet dediğiniz şey "batı". bugün doğu bilim mi üretiyor sanat mı üretiyor?

batı özentiliği terimini ne için kullandığınıza göre değişir. batının gelişmiş bir düşünce yapısına sahip olduğunu düşünürsek ve bundan etkilenirsek buna ister özenti deyin ister başka bir şey. insanların yaşamlarını gözlemleyin. birisi ile tanıştığınızda size yöneltilen ilk soruları düşünün mesela. ister batı diye ister iskandinav ülkelerine bakın sizlere burada sorulan ve sorulabilecek olan sorular ile bu gelişmiş yerlerdeki sorular çok başkadır. batıda genç yaşta ülke ülke gezen insanlara özeniyorum buna batı özentiliği deyin diyecekseniz bizim ülkemizde kaç bin insana nasip oluyor 20 yaşında bir elin parmağı kadar ülke gezmek. okuma oranına özeniyorum buna da batı özentiliği de. batıdaki insanların hak arayışlarını seviyorum buna da batı özentiliği de. edinilmiş çaresizlik halleri ile gelecek nesillerini de ateşe atmıyorlar en azından. ister batı özentiliği deyin ister başka bir şey. bu terimi çıkaran insanlar karanlığa boyun eğip aydınlığı reddetmiş gelişime, yeniliğe kapalı çürüyüp giderken kendinden başka hiç bir şeyi düşünmeyen insanlardır. batının kötü yönleri yok mu var ama bu kadar kötü olamaz.

batı sana özgürlük diye netflix'i kakalar, gazze'ye demokrasi diye bomba yağdırır. sen de burdan onların şarkısına, kıyafetine, o göstermelik feminist dizilerine hayran kalırsın. özgür bir dünya falan yok orda, sadece iyi çekilmiş yalanlar var.

özentilik yanlış. kabul batı özentiliği de yanlış. ve ancak, hadi batıya özenen kendince daha çağdaş, gelişmiş, ileri bir yaşam düzeyi özleminde.. çünkü batı hayranlığının temelinde genelde bu var.. ya arap özentisine, araplaşmaya çalışanlara ne demeli..

s6b6 gibi' de geçiyor:

'' şimdi bak çağrıcım yüzümü batıya döndüm ben diyorsun. ben sana yüzünü batıya dönme demiyorum ama yüzünü batıya dönünce sırtını da doğuya dönmüş oluyorsun. o yüzden en doğrusu yüzünü kuzeye dönmektir. solunda batı sağında doğu olur ama değil mi çağrıcım? sen beni dinle kuzeye dön en iyisi bak. '' minvalinde bir konuşmaydı.

hiç boşuna tatava yapmaya gerek yok, çocuğunu okul için sorbonne'a mı gönderirsin, ümmü'l-kura üniversitesine mi?
tatil için kabil'e mi gidersin viyana' ya mı?
demek ki batı bazı yönleriyle özenilecek bir seviyeye gelmiş. biz de biliyoruz yeri geldiğinde ne mal olduklarını ancak ezbere batı düşmanlığı yapmak, bok atmak da yersiz.

akplilerde daha çok gördüğümüz durumdur. hepsi kendini max payne sanır. sakil sakil hareketlerle ülkeyi dünyaya rezil ederler.
(bkz: audide pudra şekeri çeken akpliler)

mesele coğrafi yönlerse bence hep birlikte kuzeybatıya özenmeliyiz.

ben batı denince teknolojideki gelişmeleri, kurallara uyan insanları, ekonomik özgürlüğü vs. anlıyorum.
sen batı denince ilk aklına gelen şey netflix'se, bu senin içindeki gizli i.nenin algıda yaptığı seçicilik bence.
o yüzden problemi sen batı hayranlarında değil, önce kendinde ara. bir abi tavsiyesi.

ozgur dusunceye sahip, zeka ve ahlaki acidan ustun bircok insanin 19. ve 20. yuzyillarda avrupa ve amerika'da toplanmis olmasindan ileri gelen durumun memleketin npc'leri uzerindeki yansimasi.

benzer insanlar, 500-1500 sene oncesinde cogunlukla icinde bulundugumuz cografyada (nispeten dogu) toplanmisti, ancak izleri bu zamana kadar buyuk olcude yok edildi. esasen bilgelik, suphesiz bir sekilde dogu dunyasinda daha uzun sure hukum surmustur.