beyoğlu

edebiyat ve sanat adamlarının pek çoğuna ilham verirken istanbul'u anlatan pek çok roman yahut hikayede kahramanlarımızın bir şekilde uğradığı yerdir.

bir sürü şairin yazarın etkilendiği ilham aldığı semttir. en sevdiğim şiirlerden bir tanesi ferhan şensoydan geliyor beyoğluyla alakalı. --- alıntı ---

beyoğlu’nda gezerim
gözlerimi süzmeden
şaraplarımı içerim
hiç doktora sormadan

beyoğlu’nda şarabi
hoş geldin feran’ağbi
yüreğim pek harabi
boşver be feran’ağbi

şarap verin hanıma
orda hanım yok ağbi
…hassiktir be sezai

beyoğlu’nda gezerim
burda geçmiş hayatım
şarapları içerim
hiç elimde olmadan

beyoğlu sakinleşti
sıyrıldı maskesinden
tramvay bomboş geçti
istiklal caddesinden

boş masada hayalin
kimseye görünmeden
şarap verin hanıma
orda hanım yok ağbi
…hassikter be sezai

balo sokağa sızarım
hiç kimseyi üzmeden
bir intihar biçimi
hiç de faça vermeden

beyoğlu’nda gezerim
burda geçmiş hayatım
şişe aç be sezai.!
burda bitsin hayatım.

--- alıntı ---

istanbul'un kültür lokomotifi ilçesi. istanbul'un en eski yerleşimlerinden ve ilk belediyesi. konut yoğunluğundan fazla boş alan ve arsası olmayan ilçe.

ahmet ümit'in romanlarında oldukça güzel bir şekilde betimlediği istanbul ilçesidir.

çok güzeldir. istiklal caddesi ile ünlüdür.

galatasaray lisesi de bu ilçede yer alır.

metin akpınar & zeki alasya ikilisinini devekuşu kabare yıllarından beyoğlu & beyoğlu nu aklıma getiren başlık.
teyp başında kasetten dinlediğimiz, okul arkadaşlarımıza replikleri ezberleyerek anlattığımız efsane tiyatro oyununa konu,
istanbul ilçesi.

anlattığım kadar var mı ? karar izleyenlerin.

kalmadı o eski beyoğlu. bizim zamanlar iyidi. bomba olayından sonra eskisi gibi olamadı, sonra her yerde arapça tabela ile harcadılar güzelim beyoğlunu. her şeye rağmen şimdi istanbula gitsem yine yolumu beyoğlundan geçirtirim illaki.

istanbul'da taksim semtimin bir ilçesi.
ben çocukken istiklalde araç trafiği vardı. o zamanlar babamın burası beyoğlu burada her şey var : pavyonlar kerhaneler, lokantalar diye bana anlattığını hatırlıyorum. daha kerhane ne demek bilmiyordum. ancak o zaman da eskiden beyoğlu çok güzelmiş artık bitti denildiğini biliyorum. sonra zaman geçti biz büyüdük. 90'lı yıllarda gerçekten çok hareketli idi. özellikle rock-metal barlar ( sanırım moda idi ) değişik bir hava katıyordu. ancak tüm istanbul üniversite gençliğinin nerdeyse her akşam gittiği bir yerdi. o satanist geçinen dangalaklar gariban bir kızcağını ne zaman öldürdü ondan sonra her şey inişe geçti işte. her akşam polis baskınları, sürekli baskılar değişik bakışlar derken her şey değişti ancak o zaman bile bir arka sokağa gittiğinde g.tünüzün kesilme ihtimali yüksekti. ve beyoğlu taksim bitti muhabbeti hiç bitmedi..

beyoğlu eskiden güzeldi, tabi o eskileri ben göremedim ama en azından duymuşluğum vardır. şimdide her ne kadar bozulmuş
olsa da, beyoğlunun o büyüsü beni hâlâ sarhoş eder, umarım en kısa sürede eski haline geri döner, tabi öyle bir şey mümkünse.

kaybettik ama vazgeçmedik. dönüşüm er geç geriye dönük olarak yenilenmesi kaçınılmaz.

yönetim değişir, belediye rahatlar, doğal olarak esnafı rahat bırakır, yamyam afgan vb politikalarını bunları ülkeden kovarak pekiştiren bir hükümet kanadıyla, senkron hareket ederek, yeniden eğlence merkezi halini alır bir sabah uyanırsın, yeniden erasmuslu avrupa'dan kopup gelmiş sarı beyaz hatunlar barlarda partiliyor, biz de nasipleniyoruz.

her şey zaman meselesi, er geç. yeniden bu avrupalı seks bağımlılarıyla yeniden buluşucaz barlarda. er geç.

en çok çikolatasını merak ettiğim, birçok şaire ve yazara ilham kaynağı olan mükemmel istanbul semtidir.

(bkz: mavi gözlük takarsın çok canları yakarsın)

hacıhüsrev'in az yukarsında yaşadığım günlerde bir gece tak tak tak silah sesleriyle plakası kapalı bir araba son hız yoldan geçerken karşı kaldırımdaki kadının kucağında bebe olan kocasına sakin sakin "mustafa az kenara çekil adam öldürüyolar" deyişi geldi aklıma. gs'dan tarlabaşı'na inerken ganyan birahanesi vardı çok gittiğimiz. bi gece iç iç çık, lukas tuttursun dürüm yiyelim diye, in tarlabaşı'na, el arabasında satan adamdan al dürümleri kaldırıma otur, yan tarafta adam pıçaklansın. hey gidinin! şimdi de martıydı kargaydı begonvildi. bi keresinde de maç var, ganyan tıklım. tek boş masa tv'nin altında. bütün masalar sandalyeler o yöne çevrilmiş. oraya oturduktu. herkes bi maça bakıyor bi bize. bi konsomatris abla oturduğu yerden elma fırlattıydı bana "al bakalım güzel kız" diye. ne güzel fotoğraftı. o günlerimi hatırlayasım sevesim varmış, sağ olasın beyoğlu.

doğduğum semt bayılırım mimarisine çok güzeldir