bilimin yeni din olması

zaten bilimin din olmadığı belli, başlıkta anlatılmak istenen meselede o değil ama bunu anlamayıp başlıkta kastedilen olayı doğrulayan insanlar var. sadece gülümsüyorum...

carl sagan'ın 'tanrının kapısını çalan bilim' derleme kitabını yenilerde okudum. kitapta iskoçyada yüz yıldır 'tanrı ve bilim' üzerine yapılan gifford konferanslarında carl sagan'ın konuşmalarını ve soru-cevap bölümlerini derlemişler. anladığım şudur:
bilim, tanrısal olarak bilinen/kabul edilen kavramları aydınlattıkça o kavramlar tanrısal olmaktan çıkıyor din de bu alanlardan çekilerek (vatikan fetvaları aracılığı ile) yeni bir hale evriliyor ve bu yeni hali ile devam ediyor. bu gidiş bilimin tanrı'nın kapısını çalacak kadar yaklaşmasına yol vermiş durumda.
bu gidişata bakılınca; son din 'dna dizilimi' olarak dizayn edilecek gibi görünüyor.

adam çağdaşlaşmış, gelişmiş, ilerlemiş ve 21. yözyılda. tanrıya ihtiyacı kalmamış!

körlük bu işte! ulan hangi bilim bulgusu ile kur'an'ı çürüttün, varlığını açıkladın, evreni açıkladın?

yolda 2 taşı üst üste koysalar ve deseler ki " bu tesadüf" yok yav, mümkün değil bu insan işi, dersin. ama atomun, hücrenin içeriğini görmene rağmen hala tesadüflere inanmak istiyorsun. üstelik malzemeler de tanrıdan olduğu halde.

din denilen "asla yanlışlanamayan" safsatanın yanında bilimi anmaya kalkarken bir ağzınızı çalkalayın.

t: bomboş önermedir.