binlerce iyi yazar varken zweig kafka ve sabahattin ali diye tutturmak

genel değerlere en çok dokunabilen yazarlar diye tutturmaktır. şahsen yabancı yazarlardan çok yerli yazarların kitapları daha çok hoşuma gidiyor. sabahattin ali'nin kuyucaklı yusuf kitabı favorilerim arasındadır ama içimizdeki şeytan'ı o kadar beğenmedim. siz okuyun da şeyma subaşı, çağatay akman falan hariç ne okursanız okuyun.

zweig, kafka, sabahattin ali gibi anlatan binlerce yazar yok ama.
binlerce berber varken neden hep aynı berbere gidersiniz?
cevap aynı...

iyi günler!

bir taraftan katıldığım başlık.

öncelikle zweig ile ve sabahattin ali ile tanıştığımı belirteyim. kafka’nın şato kitabına başladım ama bitiremedim. o yüzden tanımda kafka’yı ayrı tutacağım.

zweig’in her ne kadar okunur kitapları olsa da, beni çok etkileyen bir yazar olmadı. tekrar okur muyum? evet okurum, ama okurken o malum heyecanı hissetmedim.

sabahattin ali’nin iki kitabını okudum. anlatım dili, olayları işleyişi gerçekten çok iyi.

ama inanın, bu ikisinden çok daha iyi yazan veya onlar kadar iyi yazan bir çok yazar var. daha önce de yazdım bu konuda; popüler olandan uzaklaşıp risk alınca ancak tanıyabiliyoruz onları. okuduğum sempatizan kitabı gibi veya tanrı’nın ağzından evrenin hikayesi veya kargalar büyücüsü kitapları gibi. hem bu sayede farklı kültürleri de öğrenmiş oluyoruz , hem de güvenli alanımızdan biraz çıkmış oluyoruz. çoğumuz kitap konusunda risk almak istemiyor; okunmuş ve beğenilmiş yazarlara yöneliyor. sadece risk almak gerekiyor bazen.

ayrıntı yayınları’nın kitaplarını daha önce de tavsiye ettim. farklı yazarları da bu sayede keşfediyorum ve bu gerçek bir keşif gibi heyecan veriyor insana. zevk renk meselesi tabi. isteyen istediğini okur.

tercihtir.

bu listede özellikle zweig bence eh işte bir yazar.
sabahattin ali diye zaten tutturmuyorlar, kürk mantolu madonna diye tutturuyorlar.

herkes bu yazarları okuduğu için seviyorlar. neyse.

herkesin kendi tercihi. ben çevremde hiç görmedim böyle birini. gerçekten kitap okuyan bir insanın ben bunu gösteriş şeklinde çevreye gösterdiğine de şahit olmadım. kendini bilen insan zaten böyle ıq'su düşük şeylerle uğraşmaz.

binlerce var ama onlardan binlerce yok. taklit edilemedikleri için en iyisi oldular ya zaten.

ucuz diye bu ısrar. tüketmesi de kolay. aslında kolay değil de kafkayı anlamak ama sen bakma fotoğraf atılacak işte instagrama.

zweig, kafka, sabahattin ali ve nilgün bodur.

edebiyatın kare ası.

hepsi benim bebeklerim. binlerce iyi yazarı da okurum onları da.

herkesin kendi tercihi. kim ne okursa okusun. ama okumak sadece boş zamanı doldurmak için alternatiflerden biri. bu sayılan yazarlardan hiçbiri de beş kuruş etmez. sebahattin ali zaten kötü bir dostoyevski replikası. dostoyevski de tırt yazarın önde gideni. ezik bir kere. her neyse. zweig ve kafka yahudi olmak dışında herhangi bir meziyete sahip değiller. üzerlerine konuşmaya bile değmez. yahudilerin birbirlerini parlatma ve büyük adammış gibi millete yutturma projelerinden bazıları işte. diğeri de einstein mesela. hepsini tek tek saymaya gerek yok. çok var bunlardan.

binlerce iyi yazar da yok ayrıca. bir louis ferdinand celine bin yılda bir gelir. hepsi bir araya toplansa bir kierkegaard etmez. kierkegaard'ın anlatı ustalığı konusunda eline hiç kimse su dökemez zaten. sinema, tiyatro, müzik, öykü, şiir bu anlatı türlerini bir araya getirsen bile kierkegaard'a ulaşmaları imkansız. ama kimsenin boş vaktini nasıl değerlendireceğine de kimse karışamaz.

okumakla mastürbasyon yapmak arasında hiçbir fark yoktur. boş zaman aktivitesi ikisi de işte. okumanın abartılacak bir yanı yok yani. çok okuyan değil, çok gezen bilir diye kapatıyorum konuyu.

tamam da, ilgili şahsiyetlerin sıkça dile getirilmesindeki sakınca ne.. ( belirli dönem ve koşullara bağlı olarak farklı isimler, ortamına göre değişmekle de birlikte öne çıkabilir, çıkartılabilir.) bu daha çok yeni kuşak ve aslında yeni okur çevresinde veya popüler medyada görülen bir durumdur.
insanlar okusun da sabahattin ali, kafka okusun.. okuyanlara katılabilecekse ötekileri zaten okuyacak sonra..

kafkanin bir sürü eserini inceledim ama hicbir esprisini görmedim.bni linç etseniz de asla dostoyevski veya dickens kalibresinde bir yazar değil.yahudi olmanin ekmeğini en çok yiyenlerden.elbette ki iyi yazarlar çoktur iclerinde ama kafka bunlardan biri değil.

zweig bnce iyi bir yazar ama bir yerden sonra bayiltiyor.3-4 kitaptan sonra devam etmek zaman kaybi.

sabahattin alinin gercekciligi de insani gercekten huzursuz yapior.can sıkıcı.iyi yazar ama fazlaca kötümser.

#380604
genel kültür düzeyinde edebiyat ve yazarlardan sözedilen ortamlar açısından bu tür seçmeler dönem dönem değişerek yaygınlaşabilir. edebiyatla daha derin bağları olan guruplarda daha kapsamlı seçenekler olabilir.