bir ilişkinin sağlıklı olduğunu gösteren şeyler

saygı, iyi iletişim ve özel alanların korunmasıdır.

iki farklı aileden, iki farklı yetiştirme tarzı olan aileden geliyorsunuz. fikir ayrılıkları çok normal. ama hep ben, hep ben haklıyım gibi tavırlar ilişkinizi zedeleyecektir.
bu nedenle karşılıklı anlayış,orta yolu bulmak için çaba göstermek, sağlıklı bir ilişkinin göstergesidir.

sağlıklı ise ilişki değildir dedirten başlıktır.

saygı.

kendinizi iyi hissettiğiniz, açık ve çekinmeden kendinizi ifade edebildiginiz, sinirlarinizi koruyabildiginiz ve degerli hissettiginiz ilişki sağlıklı olabilir. siralayacak daha cok kriter var tabii ki. he bir de bu her ilişki icin gecerli.

bireylerin birbirlerine kendilerini gerçekleştirecek alanlar vermesi bunu koşulsuz şartsız kabul etmesi.

iki tarafında kendine ait bir hayatının olması her iki tarafı da rahatsız etmiyorsa bu sağlıklı bir ilişkidir.

karşılıklı kıyamamaktır.

(bkz: detaylı sağlık taraması)

iki tarafın da fedakarlık yapabiliyor olmasıdır.

iki birey birbirlerinin fikirlerine, hayallerine, kişiliklerine saygı gösteriyorsa,özgürlük alanlarını kısıtlamıyorsa,sevgisini karşısındaki kişiye göstermekten çekinmiyorsa, bir uyuşmazlıkta kırıp dökmeden sorun çözme odaklı iletişim kurabiliyorsa ilişkileri sağlıklıdır.

daima yeni şeyler öğrenmektir.
çiftler birbirleriyle yarışmak, elde etmek, elde tutmak, kıskanıp sapıtmak, kıskandırmak yerine birbirlerini beslerler.
ağızlarından dökülen her cümle her kelime onlara yeni ufuklar açar. bunlara sahip olmayan ilişkiler ilişki değil midir elbette ilişkidir ama yaralayıcı yanları da vardır.
bir gülün dikeni gibi acıtsa bile elde tutmaya devam etmek istenir. o gülün de o dikenin de kimseye hayrı yok bunu herkes bilir ama bile bile yine de sevmeye devam edilir.

çok ateşli ama hemen biten kavgalar....

özür dilemekten,hatalı olduğunu kabul etmekten gocunmamaktır.(tabii ki gerçekten kişi hatalı olduğunu düşünüyorsa.)
çünkü haksız olduğunu düşündüğünde bile tartışmaya devam ediyorsan,"aman,kuyruğu dik tutalım"anlayışı varsa karşındakini "kendinden"görmüyorsundur aslında.senin için kendini açabileceğin,kendini anlatabileceğin biri değildir o;karşısında dik duruşunu sürdürmen gereken bir rakiptir,karşı takım üyesidir.senin takımından değildir,ekip arkadaşın değildir;rakiptir.ama çiftlerde olması gereken aslında tam olarak ekip arkadaşı motivasyonu.hayatta beraber yol alacağız diyorsan bir takım olarak hareket etmeyi çok çok iyi bilmen ve -karşındakinin senden bağımsız da bir birey olduğunu asla unutmamaya dikkat ederek-onu bir uvzun gibi, senden olan bir şey olarak görmen lazım.bu bakış açısı oturduğunda karsindakini rakip olarak göremezsin zaten;başarılarına hasetlenmezsin,anlamsız inatlaşmalar ve çocukça üste çıkma çabaları olmaz."karşı takımdan bir oyuncu ya da rakip gibi değil de ekip arkadaşı"olarak görmek lazım bence partnerini;bu oturunca pek çok şeyin de oturacağını düşünüyorum.ama tabii bunu oturturken hem kendinin hem de karşındakinin bireyselliğini korumaya da çok çok dikkat etmek gerek;ekip arkadaşı olmakla birbirine bağımlı olmak arasında çok ince ama aslında çok büyük bir çizgi var.

bol bol vitamin almak, spor yapmak ve olumlu düşünmek.
kişinin kendisiyle olan ilişkisinden bahsettim ne var.
öbür türlüsünü bilmiyorum ben.

1 - kişilerin, birbirlerinin özel alanlarına olan saygı
2 - kişisel hobilerinden, diğerinin de keyif alabilmesi
3 - cinsel hayatta birbirini dinleyebilmek, anlayabilmek ve bunu birlikte yaşamak
4 - maddiyat önemli, kişiler sınıfsal olarak birbirlerine yakın olmalı
5- fuckbuddylerinin var olduğu gerçeğinin ortaya çıkmaması , çünkü öğrenilince ayrılanlar falan oluyor.
(ciddiyetimi buraya kadar koruyabildim kusura bakmayın)

ilişkiyi yaşayan kişilerin mental olarak sağlıklı olması.