bir kadın için çabalamayan erkek

erol taş gülüşü patlatırız. off. sert.

anlamadığım, galiba hiçbir zaman da anlayamayacağım bir hadise. çabalamak.

geçim derdine düşersin, çabalarsın. iş dünyasında dik durmak için çabalarsın. iyi bir insan olmaya çabalarsın vs vs.

tam olarak bir kadın için çabalamak nasıl oluyor bir türlü aklım almıyor. hatun amerika'nın keşfine mi gitti de kıdem tazminatını yakıp peşinden bulmaca oynamaya kalkıyoruz, tam olarak noluyor. böyle arıza birini yakalasan, ne fayda..

nasıl bir engelimiz var kavuşmak için. o engeli neden ben onun adına aşıyorum. yürüyorum. yollara taşlar döşüyorum. böyle bir misyonu yüklenecek kadar salak olmayı ben kendime nasıl yakıştırıyorum. deli sorular.

hayatın böyle kuru edebiyata karnı tok. bunlara holiyvud etkisi diyoruz. bu kafayla sahil kenarına gidip arabesk klip tadında martıları izleyip eve dönersiniz en çok. kimsenin umrunda olmaz.

ergenliği ve cıvık edebiyat-film kafasını bırakıp, gerçekliğe odaklanmakta fayda var gibi.

bir çok sebebi vardır bu durumun. erkek belki aseksüeldir , kariyeri / eğitimini ilişkilerininde ötesinde tutar. iş hayatına atılıp maddi durumunu güçlendirmek ister. hayalleri evlenmek değildir dünyayı gezmek dil öğrenmek , eğlenmek gelir içinden.
cinselliğine hakim olabilmeyi öğrenmiştir cinsel ihtiyaçlarını sex yapmadan giderebilmektedir. bazen olgun ilişki ararlar devamlı mesaj atma , ilgi bağımlısı kızları gördükçe kaçarlar ilişkiden soğurlar.
yoğun geçen hayatında onu anlayacak kapasitede kadınlar ile tanışmamıştır o sebeple artık bir kadın için çabalamaktan vazgeçmiştir.
ilişkiyi sadece erkek tarafı yönlendiriyorsa ve onun üzerinden ilerliyorsa örneğin hep erkek kadını merak ediyorsa soru soruyorsa onunla ilgileniyorsa karşılıklı değilse vazgeçer, ilgi alanını değiştirir. olgun bir ilişki tecrübesi yoksa bir kadının peşinden koşmazlar onun için öncelikleri farklıdır.
aklıma gelenler ilk başta bunlardı . bu gruba giren erkek sayısı toplum düzeyine bakıldığında azdır fakat zamanla eğitimin yaygınlaşmasıyla bu gruptaki erkek sayısı artmaktadır bu tür erkekleri elde etmekte zordur, etkilenmede dış görünüş önemlidir ancak bu tür erkekler için fazlası gerekir. sadece dış görünüşte bitmez; eğitiminiz ,hayata yaklaşımınız ,davranışlarınız ,konuşmanız en önemlisi zamanı nasıl değerlendiriyorsunuz oturarak mı yoksa onu planlayarak mı düzene sokarak mı ? diyeceklerim bu kadar teşekkür ederim .

türkiyede kadınlar genelde kukularını kutsadığından ve yurdum abazanları deli gibi yürüdüklerinden mütevellit egoları arşa çıktığı için erkeklerin forklift görevi görmesi durumu diyorum ben buna.

bir ilişkide iki kişi çabalar niye sadece erkek çabalıyor lan? böyle aptalca bir şey olamaz anasını satayım.

türk tipi ilişkiler denilince zihnimde kağnı arabası canlanıyor . kağnı , eski zamanlarda yük taşımak için kullanılan bir araç . bu araç öküze ,eşeğe , ata bağlanıyor ve hayvanlar bu aracı çekiyor . istediğin ağırlıkta yükü yükle hayvan gitmek istemedi mi bir kırbaç darbesi ile mecburen ilerliyor . hayvan yoruldu mu ,hayvanı kağnıdan ayır , hiçbir yere gitmez , kıpırdamaz çünkü kağnı çekmek onun öğrenilmiş çaresizliği olmuştur ve bir kere kağnı çekmeye başlayan hayvan , bu yolda gelişim gösterir , ömrünün sonuna kadar kendisine yüklenen şeyleri zevkle çeker . türk tipi ilişkilerin özeti budur . erkek ; kendisine yüklenen bütün yükü çekmek zorundadır çünkü bu bir görev değil , zorunluluktur , öyle öğretilmiştir .her şey erkeğin görevidir . ilk adım ,sohbet açma , sohbet sürdürme , buzları eritme , alttan alma , karşısındakine kendini kanıtlama , kişisel duvarları yıkma , karşısındakinin gönlünü hoş tutma , naz çekme , ilgi gösterme , planlama , karşısındakine empati ile yaklaşma , haklı olsa bile geri adım atma , sözlerini incelikle seçme , karşısındakini dikkatle dinleme , partnerinin duygusal problemlerini çözme ; dinleme .... erkeğin kabullendiği ve artık sorgulamadan yerine getirdiği görev olarak gördüğü bu zorunluluklar say say bitmez .peki erkeğin ilişkilerde elde ettiği şeyler nedir ? ara sıra su yemek veriliyor nadir de olsa zor kullanarak kağnıdan ayrılması sağlanıp özgür olmasına izin veriliyor :d sarf ettiği eforun karşılığı bu işte ; ne onun yerine geçen birisi var, ne takdir eden ne de onu anlayabilecek vefalı birisi var .sonuçta erkek yapması gereken şeyi yapıyor . peki kendisisin , özgür bir aklın hakikatin , realitenin , kendi değerininin , kendisine olan saygısının farkına varan bir erkek bir kadın için daha doğrusu kendisine pranga takacak birisi için çabalama gereği duyar mı ? duymaz . özgür olmak varken neden kendini bir anda yük çekerken bulsun ki . neden masaya 10 koyup 2 alsın ki ? 10 ile 2 eşit midir ? hepimiz az da olsa eşitsek ,güzel şeyler elde etmek için birlikte çabalamak gerekir ki bu tür bakış açısına sahip kadınlar türkiye serverında goblinler kadar nadir görülür .

umarım bir gün bütün hemcinslerim kağnıyı çekmenin bir seçim olduğunu görür , kişinin kendisine duyduğu saygının her şey olduğunun farkına varır ve kendisini uçsuz bucaksız ovalarda özgür kılar . kim bilir belki bir gün yüzerek avrupaya varır , eşitliğin hüküm sürdüğü o topraklarda kendisine semer ; kağnı takmayı düşünmeyen biriyle birlikte yol alırlar :d

merhaba o benim. çabalamaktan uzun zaman önce vazgeçtim.

düzenli olarak babala tv falan izliyom.

geçenlerde hüdapar ne abi dedim sitede, gol oldu. oğanlı şakalara katılıyom falan hep.

gücüm buna yetiyor.

en son bir şey için çabaladığımı hatırlamıyorum.

ben değilimdir.

ben eski kafalıyım açıkçası bu konuda. yetişme tarzımda bu yönde olduğundan her daim kadınların peşindeyimdir. ilk adımı da atarım, sohbeti de açarım, naz/tripte çekerim. başka türlüsünü deneyimleme şansım olmadığından benim sevgiyi algılayış biçimim de biraz hastalıklı gelebilir çoğu kimseye.

herkes "işin doğrusu" dediğimiz şeye o kadar kafayı takmış ki doğruları isteyip istemediğini, o şekilde mutlu olup olamayacağını düşünmüyor bile. bir de her daim bu doğrular tek taraflıdır. mesela hayat müşterek diyen biri bu müşterekliği hep kendi çıkarı söz konusu olduğunda dile getirir. bazen de sözüm ona karşı tarafın sorumluluğunu üstlenir görünüp göğsünü gere gere söyler hayat müşterek diye ama teorilerle pratikler tutmaz asla. en basiti sorumluluk alamayan bir erkek oturur kadınla kadın gibi tripleşir. yok sen onu yaparsan ben de şunu yaparım gibi. tek sorumluluğu evi temiz tutmak olan kadın akşam eşi gelince süpürgeyi eline tutuşturup hayat müşterek diyebilir. (o role zorlanmayan kadından bahsediyorum, çalışmak istemeyen, ev hanımlığını seçen kadınlar kastım) kısaca bir çeşit adam silkelemektir bu özgürlük teranesi de müşterek hayat tarzı da bana göre.

tabi herkes kendine biçilen sosyal rolü oynasın diye bi diretmem yok tıpkı tüm sosyal rolleri yıkalım diye olmadığı gibi. iki kişi iletişim kurup pekala hayatı, sorumlulukları, işleri, sevgiyi kısacası her şeyi dilediği gibi paylaşabilir. eğer karşınızdaki size uymuyorsa uydurmaya zorlamayın yeter. çok zor öğrendiğim bi ders bu ayrıca benim de. bazen hala daha tökezliyorum, adapte olamadım pek ama inanıyorum. bir gün tam manasıyla sevginin ötesinde bir uyuml bağlanacağım kadını da bulacağım.

çabalayıp suçlu olduktan sonra çabalamam suçlu olurum daha iyi.en azından yapmadım bir şey ondan oldu diye kenara çekilirim.

çabalamaya degecek kadin icin canimiz feda da en ufak bir olumsuzlukta burun kiviran kiz icin de kimse kusura bakmasin kilimi kipirdatmam.

kimse için çaba göstermeyin. cinsiyet ayırmaksızın yazıyorum bunu. deli edersiniz kendinizi. doğallıkla gelişmeli her şey. karşılıklı çekim varsa, çabaya gerek kalmaz. ilgi budalası kişiler bekler "çabayı" ki, hakikaten delirtir bu da insanı.

eğer bir ilişkinin içindeyse terk edilmesi gereken kişidir. değmez vaktinize hayatınıza emeğinize. boşvermek en iyisi.

çabalamanın boş olduğunu bilen erkektir.
aslında cinsiyetten bağımsız kadın da çaba göstermemeli.

sanki savaşa gidiliyor altı üstü karşılıklı sevilme eylemi. sevmeyen gitsin, sevilmeyen de durmasın.

bu olayların kadını erkeği olduğunu düşünmüyorum. çabalamak peşinden koşmak olarak da yansıtılmamalı. ben bir konuda hatalıysam bunu düzeltmek için çabalarım ama bunu karşımdaki insandan da beklerim. benim çabadan anladığım şey bu. iki kişi birbirini seviyorsa oturup her şeyi konuşup düzeltmek için bir yol bulur. çok basit bir şey. zaten ilişkiyi devam ettirmek zor değil, sevip istediğiniz zaman her şey oluyor.

önce çabalamak kelimesinin karşılığı nedir? buna bakmak lazım.
birinin peşinden koşmak mı? yoksa sizin için değerli olan birisi için uğraş vermek mi?
ilk şık, serbest bir şıktır.
denemek istersin, görmek istersin, merak edersin yada seni çeken birşeyler vardır kovalamak, yakalamak istersin. atış serbesttir, rast gelsindir.
ikinci şık ise daha meşakatli ve yorucudur.
çünkü bu durum, karşında ki kişinin ne kadar değerli olduğu ile tam olarak doğru orantılıdır. senin için kimdir?
ne ifade etmektedir?
yokluğu sende nasıl bir kayıp yaşatacaktır?
gibi sıkıntılı ve kesinlikle doğru cevabı bulman gereken soruları da barındırır içinde.
zor bir durum olup, gerek mental gerekse fiziksel yorgunluğu da beraberinde getirir.
o sebepten bir kadın için çabalamayan erkek yada bir erkek için çabalamayan kadın bunu, o kişi buna değecek kalibrede olmadığı için yapmaz.

buna değecek insanlar ile yolunuzun kesişmesi dileği ile.

normal.. kadını erkeği yok..
herhangi bir insanla beraber olduğunuzu kabul edelim. ona değer verdiğinizi göstermek için ilgili görünmeniz gerekecektir. günde on kere vatsaptan dönüş yapmak, sık sık mesajlaşmak, aramak...

bunun sevmekle hiçbir bağlantısı yok.
değer verdiğini göstermekmiş...
göstere göstere göstermelik oldu her şey zaten.
değer verdiğini bilmektir önemli olan.
aramasa da sormasa da biliyorsanız tamamdır.

kadınlardaki bu şımarıklığa da, erkekleri boş muhabbetlerle meşgul etmelerine de karşıyım.
biraz kendinizle kalın. ilgi açlığından vazgeçin. olgun davranın. olgun olun biraz.

kuul görünmeye çalışmak olur bana göre. neysen o ol boş ver.

hiç uğraşamam. konuşmak isteyen zaten bir şekilde yolunu buluyor. fazla ilgi kadınlara iyi gelmiyor.

şu ilişkiler konusunda yazmayı hiç sevmiyorum ama işte toplumumuzun çözemediği konulardan biri yazalım:

enternasyonel bir kural vardır, kaçan kovalanır. kim olursa olsun üstüne düşüldükçe kaçar. zaten sende bir cevher varsa, bir meziyetin varsa kadın milleti sen kovalamadan seni buluyor zaten. tek ihtiyacın olan şey sabır. herkesin bir alıcısı var bu dünyada.

bırakın çabalamasın. mecbur değil. ona farz değil. önemli olan bunu karşılıklı yapabilmek değil mi. bu şekilde yürümez mi.