bir öğrencinin gece 12'de öğretmenine soru sorması

hocanın ortalama 100 150 öğrencisi olduğunu varsaysak ve her gün en az 50 60 kişi bu arkadaş gibi istediği saatte mesaj atsa, arasa vs. öğretmenin böyle sinirlenmesi çok normaldir. bu arkadaşa denk gelmiş patlaması. sınav öğrencisi diye soruyu yarına bırakamıyor mu ? ben eminim ki hoca aynı duruma defalarca kez maruz kaldığı için bu tepkiyi vermiş. tamamen öğrencinin hatası.
hoca da mahalle ağzı ile sitem etmek yerine kesin bir dille kısa bir mesajla yerin dibine sokabilirdi bu arkadaşta haklıymış gibi isyan etmeye falan çalışmazdı. ben hatırlıyorum hocalarım densizlik yapınca bizi bir cümle ile adam ederdi.

gecenin o saatinde soru sorulmaz. öğretmen o saatte arayıp ya da yazıp sana şu ödevi verdim bunu da ekledim, netlerin kaç diyor mu?
tamam sınava hazırlanıyorsun eyvallah da ulan 1 veya 2 soruda tereddütte kaldıysan al kenara notunu makul bir zamanda sor. sanki o an öğrenmese bütün sınavı kaybedecek, tüm hazırlığı boşa gidecekmiş gibi. öğrencinin ki gençlik ve cahilliğin verdiği düşüncesizlik.
burada öğretmen de üslup olarak daha yumuşak olabilirdi diye eleştirilebilir.

bu konunun tartışılması gerçekten utanç verici. çok net çünkü her şey. "bir insanı kafana göre öyle her saatte rahatsız edemezsin" çok basit. eğer bu saygısızlığı yapıyorsan her şeyi duymayı göze almış olmaz lazım. eğer şımarık bir veletsen buda harika bir ders olur.

bu arada başlık tam bir yazar turnusolü. gece 12 geç bir saat değil diye çırpınan var ya* ballı süt içmişmişte yatmişmiş. ya bu kafalara göre herkes köle zaten. herkes her saat bunların isteğine göre çalışmak zorunda. leş gibi bir bencillik.

öğrenciyi savunanların argümanına bak, neymiş sabah cevap verebilirmiş. aynı şeyi öğrenci yapamaz mıydı acaba? sabah atamaz mıydı sorusunu? aklıma takıldı diyor yani cevap bekliyor gönderdiği saatte.
bir görgü kuralı olarak acil değilse eğer kimseyi 22.00'den sonra rahatsız etmemek gerekir.
özelden mesaj atıyorsan da karşılaşacağın cevap umduğun gibi olmayabilir.
saygı bekleyen saygı göstermeli çok net.
insanlar öğrenecek bu görgü kurallarını,çocukken öğrenecek,gençken öğrenecek,orta yaşta,yaşlılıkta öğrenecek ama sonunda öğrenecek.
tamamen kasabalı zihniyeti.

burası da ekşiye dönmeye başladı hafiften önce öğretmen sonra doktor düşmanları algı yapıyor.

burada "öğretmen" kavramının karıştırılması söz konusu.

arkadaşlar 2 çeşit öğretmen var. biri meslek olarak geçen öğretmenlik mesleği, diğeri bişeyler öğrendiğin kişi, mentor. öğrenci arkadaşlar hayata tam atılmadığı için insanların çoğunun işini sadece para için yaptığını anlayamayabiliyor. öğrenci kardeşimiz o yüzden şöyle düşünüyor "aga bu adam öğretmen, adamın hayat ideolojisi insanlara bişeyler öğretmektir. bu nedenle saat, zaman önemsiz ben ona soru sorduğumda hoşuna bile gider."

ama burada kaçırdığı şey dediğim gibi matematik öğretmeni yaptığı mesleği bir ideoloji, bir hayat felsefesi olarak değil, bildiğiniz normal meslek olarak görüyor olabilir. bu kötü bişey midir ? bence değildir fakat her ne olursa olsun bunu düşünüp insanlara temkinli yaklaşmalısınız. zaten felsefesi öğretmek olan bir öğretmene denk geldiğinizde ona ne zaman soru soracağınızı anlarsınız.

müsait olduğu bir zaman baksaymış ne diye köpürmüş.

öğretmen yol göstericidir,öğretendir. kızın o saatte soru atması usulsüz bile olsa (ki pandemi koşullarında öğrencilerin durumu ortada) ‘düzgün’ bir dille uyarabilir, yol gösterebilir. kaldı ki bu nasıl bir yazım tarzı nasıl bir imla bilgisi , bu ülkede kimler öğretmen oluyor çıldıracağım.

ülkemizde kişisel alan sınırları da, özel hayat mahremiyeti de oldukça sorunlu. virüs nedeniyle kişisel alan kısmı bir parça da olsa çözüldü ancak mahremiyet konusu zor görünüyor.

benim, işim dolayısıyla 7/24 ulaşılabilir olmam gerekiyor. ama bu çok gerekli durumlar haricinde geceyarısı ya da sabah saat 5'te* arayabilirsiniz demek değil tabii ki. daha sonra da konuşulabilecek, acil olmayan konular için geceyarısı birini aramak yanlış.

öğrenci o saatte mesaj atmanın yanlış olduğunuu bilmiyor. heyecanla soru için yardım istemiş. öğretmen de fazla tepki göstermiş. halbuki daha yapıcı bir dille konuşmuş olsa hiç sorun olmazdı bence. herkes birbirine karşı garip bir tahammülsüzlük içinde.

o saatte mesaj yazmış evet ama başka bir açıdan bakarsak geceyarısı telefona gelen bir mesaj kıskanç bir eş, hasta bir yakından haber beklerken ya da bebeğini uyutan bir anneye nasıl bir stress yaratır?

öğretmen haklıdır ama karşısındakine bu şekilde konuşma hakkı vermez kendisine.

bir ingilizce öğretmeni adayı olarak öğretmenin tepkisini yersiz bulduğum durumdur. öğrenci o saatte mesaj atabilir. senin müsait vaktin değilse bakmazsın, sabah bakarsın. ya da müsait vaktin ne zamansa ona bakarsın. sonuçta öğrenci kapına gelmiyor, aramıyor, ısrarla taciz etmiyor ya. whatsapp mesajı. müsait değil misin? görüldü at, geç. müsait olunca da cevap ver. bu kadar basit bir durum. tabi eğer olay bundan ibaretse. belki de öncesi vardır, bilemiyorum. bilemiyoruz. sonuç olarak, öğretmenin aşırı tepki gösterdiği durumdur.

ben konuya biraz daha yukarıdan bakmak istiyorum. ergen dediğimiz insan düşünebilen bir yapıda olmadığı için öğretmenin, hem yaş olarak büyük olması hem de öğretmen( aydın - bilgili - akıllı) vasfı ile daha rasyonel davranması beklenirdi.

aynı durumda olsam iletime şöyle yazarım. sevgili öğrencilerim sabah 10 ve akşam 10 arasında sorularınızı iletebilirsiniz en kısa sürede yanıtlayacağım.

bunu yapmak da zor geliyorsa şunu yaparsın, özel hattınla öğrenci hattını ayırır öğrenci whatsapp'ını sessize alırsın.

derse geldiniz gelmediniz kavgası yapmak da yanlış. herkes okuldan soğuyor bu pandemi döneminde. milli eğitim bakanlığı yoklama alın diyorsa yoklama alır gereğini yaparsın. yok eğer yoklama alınmıyorsa da derse gelmeyen öğrenci kendi kaybeder kendine yapar der geçersin. öğrenciye trip atınca terbiye dersi verince o öğrenciyi kazanıyor musunuz yoksa kaybediyor musunuz.

öğretmenlik tapu memurluğu gibi değil. öğretmenlik bir yaşam biçimi. yeni nesil sizin eseriniz olacak. maaşlar az dertler çok evet bunlar var. mustafa kemal'in de peşinde bir ordu varken adam anadolu'da ihtilali örgütledi. salla başını al maaşını olsun isteyen milli eğitimi bırakıp özel okulda çalışsın ama orada bu atarı yapabilir mi, yaparsa kapının önüne koyarlar mı bir de buradan bakmak gerek.

tekrar ediyorum bu meslek herkese uygun değil. yola inançlı olanlarla çıkılır. mustafa kemal saraya damat olmadı kelleyi koltuğa aldı azıcık feyz alın.

hocanın inisiyatifine kalmış bir şey öğrenci haklı diyemiyorum. haksız da diyemiyorum. ben attığımda hocalarım çözüyolardı. şans biraz.

evet öğrenci gece 12'de mesaj atmamalı ama hocada çok tepki vermiş. altıüstü mesaj atmış telefonla aramamış , bakmazsın olur biter veya sabah cevap verirsin. bir mesaj için fazla tepki.

aşırı sinirlendiğim bir başlıktır. öğrencinin geç saatte soru sormasını istemeyebilir öğretmen bunu daha evvel dile getirmiş ise de tepki verebilir ama öğretmenin kullandığı kelimeler ve takındığı ulslüp o kadar yanlış ki. mahremime dahil oluyorsun yok işte ders çalışacağız diye insanlığınızı mı kaybettiniz gibi büyük büyük laflar. öğrencinin uslübunda herhangibir saygısızlık yokken hemde. sanki öğrenciler bayılıyormuş gece gündüz ders çalışmaya eziyet görmeye gibi -ki bize karşılığını çalıştığımız kadarı ile veren yine öğretmenler- insanlığını saygını mı yitirdin ithamları abartı gereksiz ve saygısızca.

devlet sana o soruyu her saatte cevaplayabilmen için para veriyor. istediği saatte istediği soruyu sorar ve cevap verilmesi gerekir.
hayır öğrenci tüm derslere katılıp sonra gece 12 de soruyu sorduğunda haklı mı olacaktı?
hayır arkadaş meşgulsen "meşgulüm yarın cevap veririm dersin" aksine birde trip atıyorsun.

benim açımdan gayet normal bir şeydir. öğrencilerim bana gece 3'de soru da sorar, goygoy da yapar. hiçbir şekilde terslemem. öğretmen kendince haklı olabilir, saygı duyarım fakat yazdıklarını okuduğumda gözlerim kanadı resmen.

bu saat olayı samimiyete göre değişir. günlük hayatta aktif görüşmediğim kimseyi ben saat 8 den sonra aramam, çok acilse bile önce mesaj atıp beni aramasını rica ederim. zaten saat çok geç olduğu için mesaj atması doğru olmamış bunun savunulacak bir tarafı yok.

pandemiyle birlikte mesai kavramının iyice laçkalaştığı bir dönemdeyiz maalesef. öğrenciye telefon numarası vermemek zor da olsa halen bir seçenek. telefon numarası olmadan işleyen ve gençlerin hakim olduğu bir sürü uygulama var, google classroom, moodle, edmodo, hiç olmadı discord gibi. öte yandan öğretmen/öğretim görevlisi özellikle yabancı dil gibi sürekli pratik isteyen alanlarda bazı çalışmaları daha interaktif ve öğrenci kaybetmeden yapmak için whatsapp kullanmayı gerekli görebilir. böyle bir durumda öğrenciden gelen mesajlar /e-postalar maalesef bazen çok abuk saatlerde olabiliyor, acil durumlar da var bunların içinde. pandemi nedeniyle çok yakınlarını kaybedip gecenin behrinde ertesi günkü sınavına giremeyeceğini bildiren öğrenciler oluyor ve haliyle yanıtlama ihtiyacı hissediliyor. çocuk o haliyle sizi haberdar etmek istiyor, dikkate almamak olabilir mi?

öğrencinin adap bilmemesi ayrı bir konu elbette lakin öğretmenin bu konuda tarafsız kalması gerek. telefonunu sessize alabilir, ya da mesajı okuduysa soruya ertesi gün rahat rahat bakabileceğini söyleyebilir. adap öğretmek gibi bir derdi varsa da, kızgın olsa bile bunu nazikçe, kırmadan yapması gerekir. üslubun önemini kavrayamayanlar yüzünden kişisel iletişimimizde her alanda çeşitli sorunlar yaşıyoruz, bu durumu daha da kötüleştirmeye gerek yok. hayat herkese zor, inanın buna. biraz anlayış birçok sorunu başlamadan atlatmamızı sağlayacaktır.

hoca haklı net, ama hoca da nasıl ingilizce'ye taktıysa türkçe yazarken bile türkçe harfleri atmış hayatından. baksana mesajlara*

öğretmene akşam 9'dan sonra çok mühim bir konu yoksa mesaj atılmaz. öğrenci burada hatalıdır ancak öğretmen de öğrencisi ile o üslupla konuşamaz. karşılıklı saygı ortamı oluşturulmalıdır.