boş beleş bölümler okuyup işsizim diye ağlamak

boş beleş bölüm yoktur. plansız açılan bölümler, sırf üniversite olsun diye dağ başına kurulan fakülteler vardır.

yüksek ihtimal türkiyede diğer ülkelere kıyasla daha fazla olan durumdur. ülkemizde getirisi var denebilecek iş sektörleri sadece birkaç koldan oluştuğu için üzücü ve sinir bozucu bir durumdur. inanılmaz boş beleş alanların olduğunu da reddetmiyorum.

dolu bölüm okuyanlar 40.000 tl falan kazanıyor sanırım. hoş 2.000 dolar etmiyor bile bunlar fakirin iyisi durumdalar ama farkında değiller. bu parayı büyük zannediyorlar falan. dediğim gibi 2.000 dolar bile etmiyorsun.

parayı her zaman kendi işini yapan kazanır. ama önce risk alıp kafasının çalışması gerekiyor, ufak bir start-up projeye milyon liralık yatırım alabilirsiniz mesela, ticaret yapabilirsiniz, şirket kurabilirsiniz.
say say bitmez. nitelikli bölüm okuyanlardan 10x fazla para kazanırsınız. o yüzden çok takılmayın böyle şeylere.

alanında türkiye'nin en iyi üniversitelerinden bir tanesini bitirdim. kendi işimi yapana kadar sürünüyordum. sonra farkına vardım bazı şeylerin.

hiçbir bölüm boş beleş değildir; sadece haddinden fazla mezun vardır.

adam işsizim diye ağladığı için yine suçlu oluyor. kusura bakmayın ama artık empati kuramıyorum. millette gereksiz bir kibir var.

vaay be 3 sene önce açtığım başlık. seneler ne çabuk geçmiş öyle. hala fikrimin arkasındayım gençler.
istediğiniz gibi eleştirmekte özgürsünüz ama bu gerçeği değiştirmez. geleceğinize şekil verirken elin lafına ve geleneksel düşünce kalıplarına göre yaşamayın. yılda 50k mezun veren eğitim fakültelerini seçmeyin. tşk.

herkes kendi hayatına yön verir tamam ama bunu yaparken bir zahmet piyasayı da analiz edin. hangi bölüm olursa olsun bir alanda uzmanlık ya da yetkinlik edinmedikçe iş bulmayı beklemek safiyane bir hayal. ‘diplomam var, hadi beni işe alın’ mantığı 90’larda kaldı.

hangi bölümü okursan oku, sektörde fark yaratacak bir meziyet şart. bilgisayar mühendisliği okuyup yazılım dillerine hakim olmayan, iletişim okuduğu halde bir sosyal medya platformunu yönetemeyen mezunlar var. bu durumda işsiz kalmak şaşırtıcı mı? diploma sadece kapıyı aralar, o kapıdan geçmek için yetkinliklerin şart.

şu ‘okuyayım da gerisi kolay’ zihniyetinden kurtulmak lazım. artık kimse size üniversiteden mezun olduğunuz için iş garantisi vermiyor. ekmek aslanın midesinden gideli çok oldu. hangi programları biliyorsun, hangi projelere katkıda bulundun, ne ürettin? artık diploma değil, beceriler konuşuyor. senin farkın ne?

devamlı bir güncelleme gerek. yeni diller, yeni programlar, yeni yetenekler. iş bulmak değil, iş yaratabilmek asıl mesele. bu da sadece kendi gelişiminize yatırım yapmakla mümkün. ha sonra yine sistem kötü deyip ağlamak isterseniz, o sizin tercihiniz tabii. ama kimse gözyaşınızı silmez aksine daha da ağlatırlar.

eğitimi olan bir alan için yeterli istihdam sağlanmak zorunda. bu devletin problemi ve görevi. ama ülkenin durumunu gözlemleyip hayatımızı buna göre inşa etmek de bizim problemimiz ve görevimiz. “ben bütün su ürünleri okuyanların atandığını sanıyordum, ben niye atanamıyorum?” dememek lazım.