1.
kafa dinlemek icin idealdir hele sonbahar ve kis aylarında öyle güzel yerler var ki tüm gün kalkmadan oturup denize ve adalara doğru sallanarak.
devamını gör...
2.
huzurlu ve sakin bir yaşam arayanlar için ideal bir semttir.
devamını gör...
3.
21 senedir oturduğum canım semtim. merkezi olmasının yanı sıra birçok şeyi de içinde barındırıyor. enerji tavan, tak kulaklığı uçsuz bucaksız yürü; otur istediğin yerde çayını kahveni iç; in sahile al bir bira otur takıl (çok sevdiğim bir aktivite değildir ama yapılabilir. bostancı sahil epeyce bozuldu). sakindir, rahattır. bir çıtır pahalıdır ama yaşanır.
devamını gör...
4.
istanbul anadolu yakasının en güzel semtlerinden biridir.
devamını gör...
5.
en sevdiğim semtlerden birisidir. sakin ve huzurludur. suadiye beltur kafe' de çok fazla oturmuşluğum ve sahilden denizi çok izlemişliğim vardır. yaşamak istediğim yerlerden birisidir. ah fakirlik.
devamını gör...
6.
deniz otobüsü,vapuru,metrosu,bisiklet yolu,minübüs cad.,e 5 arasında ulaşım yönünden farklı alternatiflere sahip,sahiliyle insanlarıyla istanbulun en yaşanılası yerlerindendir,yazları kokan deresi de olmasa herşey çok güzel olucak.
devamını gör...
7.
bak yine bir anım geldi aklıma.
90lar mavi trenle ankara'dan istanbul'a gidiyorum. kuzenim de beni bostancı istasyonundan alacak.
dikkatinizi çekerim, cep telefonları o zamanlar çok nadir bulunuyor ve bulunsa da heryerden çekmiyor.
akşam binmeden önce ankesörden aradım, sabah görüşürüz diye kapadık.
trene binince topluca maça giden bir taraftar grubunun arasına düştüm. nasıl keyifli bir yolculuk anlatamam. arayıp da bulamadığım ortam.
yol boyu yedik, içtik. sohbet ettik, kağıt oynadık 6-7 saat su gibi aktı. kocaeli'ne doğru ortalık sakinleşti. herkes uyuklamaya başladı.
nasılda haydarpaşa'da ineceğiz rahatlığındaki grup uykuya teslim oldu.
ben direniyorum. sonuçta bostancı'da ineceğim ve kuzenim sabahın köründe beni karşılamaya geliyor.
en son maltepe' den geçtiğimizi hatırlıyorum. sonrası yok.
gözümü bir açtım, haydarpaşa'dayım.
6.45 suları ben inmem gereken durağa 10 dk kala uyumuşum iyi mi?
uyku mahmurluğunu atana kadar epey uğraştım, arkadaşlarla vedalaştım. ben kuzenime nasıl gideceğimi de bilmiyorum, ona ulaşmam da mümkün değil.
haydarpaşa'dan denize bakarken, sana gelir gelmez yenildim istanbul diye bağırasım geldi.
kuzenimin beni göremeyince evine geri dönmesini umarak aramaya başladım.
ben normal değilim, biraz sıkıntılıyım da kuzenim benden de fena.
çatlak kuzen mavi trenin geçtiğinde henüz gelmemişmiş. geldiğinde sormuş, gitti demişler. başlamış bostancı sokaklarında beni aramaya.
bir yere oturup kahvaltı ettiğimi düşünmüş ve açık pastanelere girip çıkmış.
3,5 saat ben telefonla onu aradım, o sokaklarda beni.
kuzen pes edip eve dönünce nihayet ulaştım. banliyöye binip suadiye'de inmemi tembihledi.
ikimiz de salaklığımıza epey güldük ama birbirimize söz verdik bunu kimseye anlatmamaya.
30 yıldır içimde kalmıştı, oh anlattım rahatladım.
bostancı denince aklıma hep bu gelir.
90lar mavi trenle ankara'dan istanbul'a gidiyorum. kuzenim de beni bostancı istasyonundan alacak.
dikkatinizi çekerim, cep telefonları o zamanlar çok nadir bulunuyor ve bulunsa da heryerden çekmiyor.
akşam binmeden önce ankesörden aradım, sabah görüşürüz diye kapadık.
trene binince topluca maça giden bir taraftar grubunun arasına düştüm. nasıl keyifli bir yolculuk anlatamam. arayıp da bulamadığım ortam.
yol boyu yedik, içtik. sohbet ettik, kağıt oynadık 6-7 saat su gibi aktı. kocaeli'ne doğru ortalık sakinleşti. herkes uyuklamaya başladı.
nasılda haydarpaşa'da ineceğiz rahatlığındaki grup uykuya teslim oldu.
ben direniyorum. sonuçta bostancı'da ineceğim ve kuzenim sabahın köründe beni karşılamaya geliyor.
en son maltepe' den geçtiğimizi hatırlıyorum. sonrası yok.
gözümü bir açtım, haydarpaşa'dayım.
6.45 suları ben inmem gereken durağa 10 dk kala uyumuşum iyi mi?
uyku mahmurluğunu atana kadar epey uğraştım, arkadaşlarla vedalaştım. ben kuzenime nasıl gideceğimi de bilmiyorum, ona ulaşmam da mümkün değil.
haydarpaşa'dan denize bakarken, sana gelir gelmez yenildim istanbul diye bağırasım geldi.
kuzenimin beni göremeyince evine geri dönmesini umarak aramaya başladım.
ben normal değilim, biraz sıkıntılıyım da kuzenim benden de fena.
çatlak kuzen mavi trenin geçtiğinde henüz gelmemişmiş. geldiğinde sormuş, gitti demişler. başlamış bostancı sokaklarında beni aramaya.
bir yere oturup kahvaltı ettiğimi düşünmüş ve açık pastanelere girip çıkmış.
3,5 saat ben telefonla onu aradım, o sokaklarda beni.
kuzen pes edip eve dönünce nihayet ulaştım. banliyöye binip suadiye'de inmemi tembihledi.
ikimiz de salaklığımıza epey güldük ama birbirimize söz verdik bunu kimseye anlatmamaya.
30 yıldır içimde kalmıştı, oh anlattım rahatladım.
bostancı denince aklıma hep bu gelir.
devamını gör...
8.
kadıköy’ün maltepe sınırında yer alan, e5’e sınırı olan ve minibüs yolu, tren yolu ve sahil yolunu içerisinde barındıran semt.
devamını gör...
9.
anadolu yakasının ulaşım kavşağı durumundaki semt.
devamını gör...
10.
meşhur bir ninnide bostana giren danaları kovma emri verilen semt.
(bkz: kov bostancı danayı)
(bkz: dandini dandini dastana)
(bkz: kov bostancı danayı)
(bkz: dandini dandini dastana)
devamını gör...
11.
kaldırımları köpek pisliğinden geçilmeyen, sakin ve huzurlu semt. günlük yolculuğumun start ve finish noktası.
devamını gör...
12.
13.
kov bostancı danayı, yemesin lahanayı ninnisinde ismi geçen semt. *
devamını gör...
14.
15.
16.
dibinde oturmakla övündüğüm ve 'sanki beşiktaş orası' gibi serzenişlerle beni karşılaştıran güzel ilçe.
eleştirilere cevabım şu şekilde:
eleştirilere cevabım şu şekilde:
devamını gör...
17.
18.
devamını gör...
19.
20.
sahilinin düzenlenmesi tamamlanmış ve trafik karmaşasından kurtulmuş olan semt.
devamını gör...