#ödüllü filmler
türkçe adı: utanç
2007 yılında izleyici ile buluşan hana makhmalbaf yönetmenlğinde bir filmdir.
afganistan'da yaşayan baktay adında sekiz yaşında bir kız çocuğunun okumak isteyip karşısına çıkan savaş gibi yıkıcı engel karşısında yaşadıkları anlatılmaktadır.
2007 yılında izleyici ile buluşan hana makhmalbaf yönetmenlğinde bir filmdir.
afganistan'da yaşayan baktay adında sekiz yaşında bir kız çocuğunun okumak isteyip karşısına çıkan savaş gibi yıkıcı engel karşısında yaşadıkları anlatılmaktadır.
*selanik film festivali (2007) - gümüş ayna ödülü [hana makhmalbaf]
*san sebastián uluslararası film festivali (2007) - jüri özel ödülü kazananı ve tve otra mirada ödülü [hana makhmalbaf]
*berlin uluslararası film festivali (2008) - en iyi uzun metraj film / barış filmi ödülü
film toplam 8 ödüle sahiptir.
*san sebastián uluslararası film festivali (2007) - jüri özel ödülü kazananı ve tve otra mirada ödülü [hana makhmalbaf]
*berlin uluslararası film festivali (2008) - en iyi uzun metraj film / barış filmi ödülü
film toplam 8 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 12.12.2023 12:36 tarihinde açılmıştır.
1.
emine pir zola ukdesi.
öl baktay, ancak ölürsen özgürsün
iranlı yönetmen hana mahmelbaf tarafından çekilmiş 2007 yapımlı savaş/ dram filmi.
19 yaşında bu filmi çekmiş.
baktay adında eskimo çocuklarına çok benzeyen tombiş bir kızın abbas'a özenip ama kendi isteğiyle de okula gitmeye karar vermesini ve bu uğurda, savaş ve yoksulluğa rağmen verdiği mücadeleyi anlatıyor.
kendisi bir mağarada yaşıyor, temel ihtiyaçlarının bile karşılanmadığı, kızların okula gönderilmediği, gitse bile bizzat hoca tarafından kızlar okula gelemez dediği bir yerde bu kız okumak istiyor.
film hem savaşın çocuklar için ne demek olduğunu onların gözünden anlatıyor. hem kadına verilen değersizliği, erkek egemen bir dünyada ve toplumda kızların güçlü olmasının iki kat zor olduğuna parmak basıyor. erkek isterse savaş olur, erkek isterse kızlar okur. erkek isterse savaşlar biter! ama bitmiyor.
küçücük kızın filmde başörtüsü takması ise kızların daha doğar doğmaz bir iffet, bir namus, kapanması gereken bir nesne olduğuna işaret ediyor.
savaşın çocukların dünyasında yarattığı travmaya şahit olmak için izlenmesi gerekilen bir film.
baktay'ın kitap defter kalem almak için yumurta satmak istemesi ama yumurtaların kırılması etkileyici olabilir, ama ajitasyon gibi de geldi, yönetmene yine de saygı duyarım.
kalem yok diye annesinin rujuyla yazı yazmak istemesi ise komik.
öl baktay, ancak ölürsen özgürsün
iranlı yönetmen hana mahmelbaf tarafından çekilmiş 2007 yapımlı savaş/ dram filmi.
19 yaşında bu filmi çekmiş.
baktay adında eskimo çocuklarına çok benzeyen tombiş bir kızın abbas'a özenip ama kendi isteğiyle de okula gitmeye karar vermesini ve bu uğurda, savaş ve yoksulluğa rağmen verdiği mücadeleyi anlatıyor.
kendisi bir mağarada yaşıyor, temel ihtiyaçlarının bile karşılanmadığı, kızların okula gönderilmediği, gitse bile bizzat hoca tarafından kızlar okula gelemez dediği bir yerde bu kız okumak istiyor.
film hem savaşın çocuklar için ne demek olduğunu onların gözünden anlatıyor. hem kadına verilen değersizliği, erkek egemen bir dünyada ve toplumda kızların güçlü olmasının iki kat zor olduğuna parmak basıyor. erkek isterse savaş olur, erkek isterse kızlar okur. erkek isterse savaşlar biter! ama bitmiyor.
küçücük kızın filmde başörtüsü takması ise kızların daha doğar doğmaz bir iffet, bir namus, kapanması gereken bir nesne olduğuna işaret ediyor.
savaşın çocukların dünyasında yarattığı travmaya şahit olmak için izlenmesi gerekilen bir film.
baktay'ın kitap defter kalem almak için yumurta satmak istemesi ama yumurtaların kırılması etkileyici olabilir, ama ajitasyon gibi de geldi, yönetmene yine de saygı duyarım.
kalem yok diye annesinin rujuyla yazı yazmak istemesi ise komik.
devamını gör...
2.
2007 yapımı belgesel niteliğinde bir film. afganistan'da kadın olarak doğmanın ne kadar zor olduğunu anlatıyor.
bilirsiniz ki çocukların oynadıkları oyunlar toplumu da yansıtır. baktay adlı küçük kız çocuğu (nasıl da sevimli, nasıl da insan onu kurtarıp sevmek istiyor) komşusunun oğlu okula gidiyor diye o da okula gitmek ve komik hikayeler öğrenmek istiyor. okulun ne olduğunu tam bilmiyor ama genelde erkeklere tanınan bu ayrıcalıktan faydalanmak istiyor. okula giden kız çocukları da var ama o kadar az ki. kitap ve kalem alacak parası olmayan baktay bir şeyler satarak bunları temin ediyor. ama okula gitmek için uzun bir yürüyüş yaptığı sırada küçük erkek çocuklarından oluşan bir grup onu esir alıyor. işte filmin en önemli yeri burası. çünkü afgan erkeklerinin kadına bakış açısı, ona hayatını zindan etmeleri hep önümüze çıkıyor. küçücük çocuklar bile yetişkinlerin acımasızlığında. çünkü başkasını bilmiyorlar. o kadar korkunç ki.
mükemmel görüntü kalitesi yok, oyunculuklar profesyonel değil, büyük bir bütçe ile çekilmemiş ama hayatın içinden. insanı dertten yatağa düşürür. lanet olsun. çocuklar böyle yaşamamalı.
bilirsiniz ki çocukların oynadıkları oyunlar toplumu da yansıtır. baktay adlı küçük kız çocuğu (nasıl da sevimli, nasıl da insan onu kurtarıp sevmek istiyor) komşusunun oğlu okula gidiyor diye o da okula gitmek ve komik hikayeler öğrenmek istiyor. okulun ne olduğunu tam bilmiyor ama genelde erkeklere tanınan bu ayrıcalıktan faydalanmak istiyor. okula giden kız çocukları da var ama o kadar az ki. kitap ve kalem alacak parası olmayan baktay bir şeyler satarak bunları temin ediyor. ama okula gitmek için uzun bir yürüyüş yaptığı sırada küçük erkek çocuklarından oluşan bir grup onu esir alıyor. işte filmin en önemli yeri burası. çünkü afgan erkeklerinin kadına bakış açısı, ona hayatını zindan etmeleri hep önümüze çıkıyor. küçücük çocuklar bile yetişkinlerin acımasızlığında. çünkü başkasını bilmiyorlar. o kadar korkunç ki.
mükemmel görüntü kalitesi yok, oyunculuklar profesyonel değil, büyük bir bütçe ile çekilmemiş ama hayatın içinden. insanı dertten yatağa düşürür. lanet olsun. çocuklar böyle yaşamamalı.
devamını gör...