bungee jumping

yüksek bir yerden ayağa bağlanılan kalın iplerle, kendini boşluğa bırakma sporu. çokça cesaret gerektirir, adrenalin deposu da denilebilir. düşüncesi bile nefesimi kesti, yapana kolay gelsin.*

gondola binince bile allahına varan biri olarak asla yapamayacağım ekstrem sporu.

ölmeden önce kesinlikle yapmak istediğim aktivite.

cesaretli insanların yapabileceği ve adrenalin hissini tadabileceği bir aktivitedir. cesaretli ve adrenalin hissini sevmeyen bir insan olarak yapanlara da imrenmiyor değilim.

yapmayı çok istediğim bir aktivite. sanki intihar ediyormuşsun ama ölmüyormuşsun gibi. ölümü yaşıyorsun ama ölmüyorsun. çok güzel bence.

hep kollarımı açıp boşlukta savrulmayi hayal eden biri olarak yapmak isteyip de yap(a)madiğim aksiyon. diğeri de gök dalışıdır. rüzgarın sesini ve yüzümü okşayışını hep sevmişimdir. bisiklet sürmekte de bir nebze bu ruh vardır ama adrenalin eksiktir.

(bkz: bloukrans köprüsü)
216 metre yükseklikten, bir araya getirilmiş birkaç yüz tane don lastiğine güvenip atlayacaksanız, buyurun.

en sevdiğim bilim insanı olan robert hooke'un hayatımıza kattığı bir renktir efem...

yüksek bir yerden kabloya bağlı şekilde atlarken 'hooke yasası'na güveniriz...hooke yasası atlayıcının ağırlığının etkisiyle kablonun ne kadar esneyeceğini söyleyen yasadır..

unutmayın!!... ince hesap hayat kurtarır...vucudun zarar görmemesi için çarpmadan hemen önce geri çekilmesi için hesabı doğru yapmak ve uygun uzunlukta ip kullanılması zorunludur...

bu spor ilk olarak 1979 da doğdu efem... bristol'daki clifton asma köprüsünden aşağı atlayan ingilizler tarafından...bence gözüpek bir hareket..esinlendikleri şey ise vanuatu yerlilerinin 'cesaret testi' görüntüleridir...

cesaret testi gereği ; yerliler önce ayaklarına sarmaşıklardan oluşan bir ip bağlıyor ve yüksekten atlıyorlardı..

bu görüntüleri gören ingilizler bunu bristoldeki köprüde deniyorlardı...ilk ingiliz bungee jumpingçiler tutuklanmışlardır efem...ama köprüden atlama faaliyeti devam etmiştir...
atlama fobisi olan ben için zor bir eylemdir...

bir gün mutlaka yapmak istediğim adrenalin dolu aktivite. videosunu izlediğimde bile içim bir tuhaf oluyor ama yine de yapacağım.

aslında denemek istediğim ancak yükseklik korkum olduğu için deneyebileceğime pek inanmadığım ekstrem spor.

ancak baygınken yapabileceğim bir spordur.

şöylesi makbul olsa gerek:

(bkz: manitayla yapılacak aktiviteler)

hollandada 80 metre bungee jumping yapma fırsatım olmuştu bir etkinlikte. kesinlikle yapılmalı ancak o ilk atlama esnasında kalpten gidiyordum. tabii roller coaster bahane bungee jumping şahane. çünkü çok kısa sürse de inanılmaz bir adrenalin.

deneyimlediğim en kıymetli aktivitelerden biridir. senelerce kafamda kurmuştum; şöyle yapacağım, böyle yapacağım diye. etrafımdaki insanlara konusu açıldığında “saniye tereddüt etmem, atlarım” diyordum. öyle de oldu. fethiye’de deneyimledim. yolum düşerse tekrarlarım. bu sefer sırtüstü bırakacağım kendimi... lakin ilk defa yapacaklara söyleyeyim, yük ayak bileklerine biniyor yoldaşlar. bazı bünyelerde şiddetli ağrı yapabilir. bende 1 gün sürmüştü ağrısı. ona göre hazırlıklı olun...

yaparken evlenme teklif ederim.

ya cidden bunu yaşamadan ölmek istemiyorum*
bir şelalenin tepesinden aşağı doğru o boşlukta süzülme hissini yaşaman lazım.

ya ip kopar da sümsük gibi yere yapışırsam korkusundan asla yapamayacağım spor.

saçma sapan bir şey. adrenalinden haz alan insanların ruh hastası olduğuna yönelik bir düşüncem var. adrenalin peşindeki insanın aklından daima şüphe etmişimdir. ayrıca insanın bitmek tükenmek bilmeyen "uçma" tutkusunu da sevimsiz bulurum. bufalo kadar herif kalkıp "bir kuş gibi uçmak istiyorum" falan diyor. ne bileyim... sen uçma ulan ayı.