celal şengör'ün dinlere ve peygamberlere masal demesi

aşırı gereksiz bulduğum beyan.

bu bilim insanlarının "en ateist benim" tavırlarından çok sıkıldım. ben senin yaptığın bilimle ilgileniyorum. yaptığın araştırmalarla, literatüre yaptığın katkılarla ilgileniyorum. yani özetle senden sadece işini yapmanı bekliyorum. nasıl ki bir market sahibinin, bir taksicinin yahut bir kasabın inancıyla ilgilenmeyip sadece yaptığı işle ilgileniyorsam, senin de sadece yaptığın iş beni ilgilendiriyor.

bu sadece bizimkilerde yok. mesela lawrence krauss denen adamın neye inanmadığı beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor ama nedense cümle âlem biliyor adamın ateist olduğunu. kardeşim, herkes evrenle ilgili olarak bulduklarına kendi bakış açısına göre bir yorum getirmekte serbest. sen fiziksel olarak açıklayabildiğin için yaratıcıya ihtiyaç olmadığını düşünürsün, ben evrenin büyüklüğü karşısında hayrete düşer, mutlaka bir yaratıcı gerektiğini düşünürüm vesaire... serbestiz yani. kimse karışmıyor ne hissettiğimize ya da bildiğimize.

artık bıktık yahu kendi inanç ya da inançsızlıklarınızı bilime de sokuşturmanızdan! politikacıların dini siyasette kullandıkları yetmedi, bir de bilimle uğraşanlar başladı şimdi.

sanki sen bunu dedin diye ben inanmaktan vazgeçeceğim ya da ben sana tersini söylesem sen inanmaya başlayacaksın... bırakın artık şu işlerle uğraşmayı. en cahili de din üzerinden yürüyor ülkede, en okumuşu da... uzaktan bakınca fark var mı ikisi arasında? benim için yok.

çok katkınız olsun istiyorsanız insanlığa ve bilime, insanların bilinçli olarak okutulmaması, cahil bırakılması üzerinden yürüyün biraz da. haydi bugün hep beraber bırakalım allah'a inanmayı. eee, ne olacak? yarın herkes çok aydın şekilde, tek bir hata yapmamak üzere mi uyanacak hayata? bugün müge anlı'da "benim karımla ilişkiye girdi" diye adam öldüren kişi, yarın bunu yapmayacak mı inancı olmayınca?

derdimiz e-ği-tim-siz-liiiiiiiik! yahu anlayın artık şunu, anlayın be! sanırsın teknolojide, bilimde bir numara olan ülkelerin nüfusu %100 ateist. yettiniz cidden.

nerede boş beleş iş var, hepimiz onun derdine düşüyoruz şu ülkede. vallahi yoruldum aydınından da cahilinden de be!

celal şengör hocamız için islam dini komple peri masalından ibaret. takıla takıla bir sürü yerde geçen ve bir mit olan bu duruma mı takıldınız?

ahmet arslan hoca tarafından biraz daha yumuşatılıp ifade edilince daha hazmedilebilir hale gelen tarihi bilgi. inananlar olarak bu topraklarda böylesi cümleler yüzümüze pek vurulmadığı için böylesi durumlarda kafadan karşı çıkma refleksi geliştirmişiz. hele verecek bir cevabımız yoksa söylenene değil söyleyene yoğunlaşıyoruz.

adam musa’nın ya da ibrahim’in var olduğuna ve yaşadığına dair tarihi kayıt, bilgi vs. yok diyor. biz bilgi kısmını görmezden gelip “masal” yorumu üzerine yoğunlaşıyoruz. aslında bu bilimsel veri inancı yok edecek veya çürütecek değildir. söz konusu kayıtlar bulunsa da inancın doğruluğu kanıtlanacak değildir. peygamberimizin var olduğu ve yaşadığına dair tonla kayıt ve belge var. bu kayıtların inanca katkısı ne?

peki bir inanan olarak celal hocanın bu sözü karşısında bana düşen nedir? adam sallıyorsa yok dediği kayıt ve bilgileri bulur, önüne koyarım. böylesi bir kayıt bulamıyorsam da susmasını bilirim. en kötü ihtimal inancımı kaybederim, ama insanlığım elimde kalır.

bu adamın jeoloji dışında konuşması için o alanla ilgili boktan bir tc üniversitesi diplomasına ihtiyacı yok. kendisinin kütüphanesinde yer alan teoloji-felsefe eserleri birçok ilahiyat, fen-edebiyat fakültesinin kütüphanesinden çok daha nitelikli ve niceliklidir.

dolayısıyla bir bilim insanı bir konu hakkında konuşurken telefonunu çıkar diyen dayılar gibi diplomanı çıkar demeyiniz lütfen. türkiye'de o diplomaların çoğunun yalnızca vize-final dönemi çalışılarak alındığını hatırlayın.

eğer kaliteli bir eğitim verilseydi, celal şengör dinler hakkında konuşuncaya dek mutlaka yetkin bir ilahiyat veya felsefe mezunu çıkıp bu konu hakkında konuşurdu.

bir adamın bir cümlesi ile destanlar yazılan konudur.

adam ateist. galiba bu kelimenin de anlamını yitirdik... allah kitap tanımıyor bu adam her ateist gibi. bak ne diyorum tanımıyor. yok öyle şeyler diye kendisini ikna etmiş bir insan bu. bak yine diyorum allah yok kitaplar uydurma dinler yalan kisvesini geçirmiş birisi bu. ateist bu adam... neye şaşırılıyor hiç anlamıyorum ya.

hocamız ateist insandır, sözleri kendi inancına paralel gayet normaldir, tutarlıdır.

celal şengör'ün söylediklerinin %99'u doğrudur. bu da o %99'luk kısma dahildir.

celâl hoca kendi dışkısını yemiş adamdır. bir yerde açıklamıştı. bu davranışı itibariyle saçmalıyor.bakmayin ona.

yeni bir şey dememiş ki. eskilerin masallarını tekrarlamış sadece.

açıkcası benim aklıma yatan şeyler söylemiş. bilimsel kanıtlar ortada yani.

hocam benim peygamberliğim katı değil herkes rahatça istediğini yapıyor bana bari yapmayın lütfen

biz ateistler için gayet normal bir açıklama olmuş. zira tek tek isim vermeye gerek yok. adam tanrı yok diyor siz bir peygamber için yok demesine mi şaşırdınız.
geçmişte bu isimlerde birileri yaşadı yaşamadı tartışmasından inananlar da inanmayanlar da somut kanıtla birbirini çürütemeyebilir.
nüfus dairesi mi vardı kimliğini saklasaydık gibi argümanlara sığınarak adamın varolduğunu iddia ederek dolayısıyla inanılan olaylarında olduğunu savunamazsınız.
adam yaşamıştır yaşamamıştır başka şey; şu ayı ikiye böldü, öteki denizi ikiye yardı, beriki ölmesin diye gökten koyun indi gibi mitolojik şeylere inanmıyoruz. zamanında olmuşsa şimdi de olsun da görelim. bir ibrahim kesilmesin diye gökten koyun indiren merhametli tanrı her gün yüzlerce çocuk açlıktan ölürken, işkenceye ve tecavüze maruz kalırken susuyor nedense. her şeyi gören tanrı bunları görmüyor mu? çok merhametli tanrı görüp de nasıl dayanıyor? her şey şey onun izniyle oluyorsa bu olay da onun izniyle olmuyor mu? çok iyi tanrı kötülük olmasına izin verir mi? olmasını istemiyorsa ve her şeye gücü yeterli ise neden kurtarmıyor gücü mü yetmiyor?
15-16 asır önce düzinelerce peygamber inmiş, onlarca mucize olmuş. insanoğlu teknolojik olarak geliştiğinden, kamera vs bulunduğundan beri nedense ne gökten koyun iniyor, ne biri arşa uçuyor, ne bir adam sopayla eliyle sağı solu baklava gibi birkaç parçaya bölüyor.
insanoğlu kendisini tam anlayamadığı için tanrı defalarca kitap yollamak zorunda kalmış dimi. şuan anlaşıldığını, dünyanın olması gerektiği gibi olduğunu mu düşünüyor ki kitap yollamayı da bıraktı adam yollamayı da. yoksa dinler her milletin kendini yüceltebilmek ve diğerlerini etkisi altına alabilmek için uydurduğu yalanlar mıydı acaba?

celal hocam işine bak yav. her b*ka burnunu sokma be adam.

celal hoca bu ülkeye üç beş gömlek fazla gelen bir aydındır. inananların kutsallarına saldırmak ayrı bir olgu içinde tek bir gram hakaret olmadan bilimsel bir tez ortaya sürmek ayrı bir olgu. maalesef bizim gençlerimizde de bu bedevilerden kalma ''dinimize küfredildi'' ilkelliğine meyledenler çoğunlukta.
ne diyor celal hoca ? musa gibi denizleri asasıyla ikiye ayıran bir figür yaşamış olsaydı antik mısır'dan günümüze bu kadar muhteşem bir olay en azından ufak bir imgelem ile aktarılırdı.
başka ne diyor hoca ? isa gibi bir profil var olmuş olsaydı, en azından tarih yazıcılığı bilinen en üst düzeyde olan roma imparatorluğu'nda en ufak bir kayıt düşülürdü geleceğe dair.
her din eleştirisini recm eder gibi ötelemeden önce gılgamış destanı'nı ve sümerler'in yazılı kaynaklarını okumak gereklidir.
bu da yeterli değil. turan dursun gibi eski arapça'yı en iyi bilen ve şeriatçılarca acımasızca katledilen türk aydınlarının da eserlerini de iyi bilmek lazımdır.
bununla da yetinmeden avrupa'nın bilimsel ve kültürel evriminin en önemli yapı taşı olan rönesans'ın kiliseyi nasıl bir anda sosyal yaşamdan soyutladığını da iyice öğrenmek şarttır.
bu vesileyle azerbaycan türk'ü ünlü düşünür ve yazar mirza fetali ahundov' un o meşhur tespitini yeniden hatırlamak gerekir.
'' araplar kadar güzel masal uyduran, farslar kadar güzel anlatan, türkler kadar bu masala inanan ikinci bir millet yoktur.''

başlıkta, konunun bağlamından kopup tartışmayı görecelileştiren ve adlarına üzüldüğüm arkadaşlar görüyorum. ya hu sana ne adamın mesleğinden? ne diyorsun arkadaşım? ben basketbol yorumlamak için lisanslı şekilde 15 yıl basketbol mu oynamalıyım? basketbol koçu olmak için evet, ama yorumlamak ve bir fikir beyan etmek için koç olma zorunluluğum yok. bu da celal'in açık ve net şekilde zırva olarak gördüğü bir konuda, dünyada yaşayan 2, bilemedin 3 political corectness mikrobundan nasibini almamış kişiden birisi olarak fikir belirtme durumu.

satır arasında sen şu soruya cevap ver "yüzlerce yıldır, binlerce yıldır yaşamış birçok peygamber, dinozor fosilleri bile ortadayken neden ortada bir kanıt bırakmamışlar?" sebebi ne oğlum bunun?

gelelim celal'e tekrardan. ortada ne size bir küfür var, ne "dinlere inanmayın. bana inanın" iddiası var. adam diyor ki "tarihi bir olayın, tarihi bir kişiliğin gerçek kabul edilmesi için mutlak bir şekilde o kişinin yaşamış olması, yaşadığına dair kanıt bırakmış olması lazım." sonrasında bir başka, birkaç dakika önce ya da sonra hiç fark etmez ahmet hoca muhammed diyerek islam peygamberin fiziki varlığından bahsediyor. yani alt metin olarak diyorlar ki bu adamlar "din tartışılabilir. ancak dini figürlerin hayatta olduğuna dair hiçbir belirti yok ise o durumda o figürler (dinler demiyor arkadaşım kafanı kullan) tartışılamaz biçimde, yoklardır. yaşamamışlardır. celal de çok doğal olarak o sırada bahsedilen iki peygamber için "yaşamadılar yok öyle şey" diyor. ve sonuna kadar da haklı. gerçekten bu iki kişi yaşamamış. kutsal kitaplarda olmaları onların fiziki olarak yaşadıklarını kanıtlamaz ki? kutsal kitaplarda cebrail de var nerede cebrail?

celal aynı zamanda hz. muhammed konusunda ve islam konusunda da kendi hayat görüşlerinde hz. muhammed'in yaptıklarına saygı duyuyor fakat islam dininin gerçek olmadığını iddia ediyor.

bir insan istediği gibi "allah yok dinler yalan" diyebilir arkadaşlar. bunu profesörlerden bağımsız söylüyorum. fikir özgürlüğünden uzaklaşa uzaklaşa, tek bir kalıpta yaşaya yasaya standardı uygulayan ve fikirlerini kimseye küfür etmeden ifade eden şahısları bile sanki olağanüstü bir cümle kurmuş gibi algılıyorsunuz. çünkü politik doğruculuk kanınıza işlemiş. farklı görüşü olan insanın görüşünün ne olduğuna değil, sizin için kırmızı çizgiyi geçip geçmediğine bakıyorsunuz. bir insan allah'a da istediğini der ateistlere de istediğini der. eğer gerçekten suç işliyorsa yasal işlem başlatırsın. ama eğer suç içemiyorsa kusura bakma sen o şahısa zorbalık yapıyorsun ve asıl sen suç işliyorsun demektir. ricky gervais'ten gelsin.



en basit haliyle "hiç kimsenin seni eleştiremeyeceğini sanacak kadar küstah mısın?"

herkes seni de eleştirir, senin dinini de eleştirir. sana karşı suç işlemiyorsa isteyen istediği konuda fikir beyan eder. fikir beyan etmek için de o konuda uzman olmak zorunda değildir. çünkü fikir beyan etmek başka, konu hakkında bilgi vermek başkadır.

sıra geldi modlara. mod arkadaşlar arasında programı tek bir kişi bile seyretmediği için de, kafalarına göre "celal şengör'ün dinlere ve peygamberlere masal demesi" diye başlık açıyorlar. program 2 buçuk saate yakın. böyle bir başlık açmak için konunun nereden geldiğini, denilmek isteneni bilmen gerekir. aynı programda ahmet arslan " kaldı ki hz. isa'nın bile yaşayıp yaşamadığı konusu üzerine hala tartışmalar var" diyor. ama siz bu cümle üzerine başlık açsanız bu cümle için de "ahmet arslan'ın hristiyanlık yok demesi" diye başlık açarsınız.





celal'in söylediği ve hedef aldığı ne bir din var, ne de bahsettiği iki peygamber dışında peygamber var. evet, kurduğu cümlede doğal olarak kutsal kitaplarda yazan malum iki peygamberin olmadığını iddia ederek o kitapları da yalanlamış oluyor ama bu tek başına kutsal kitaplara bir saldırı olarak kabul görmez.

programı seyretmiş olsanız, ezbere konuşmak yerine hem fatih'in hem de ahmet arslan'ın(özellikle ahmet hocanın) sonradan söylediklerini bilirdiniz. fatih "sonuç ta bu inanç" diyerek yumuşatıyor ahmet hoca da destek atıyor. böylelikle biraz daha normale dönüyorlar.

beyler bayanlar, iddia ortada. adam ne ben mesihim demiş, ne ben din tarihçisiyim demiş. adam evrim teorisi üzerine makalesi olmayan derinlikli bir konuda fikir beyan etmemiş. adam apaçık ortada olan bir durumla ilgili gayet net, aklınızın alabileceği bir şeyi belirtmiş. sizler ise iddiasına bir şey söylemek yerine adamın uzmanlık konusundan tutun da tarihteki başka yaşamamış şahıslara kadar bambaşka yerlere dokunmuşsunuz.

soru belli.

"tarihte, yaşadığı kanıtlanmamış, insanlarla hz. muhammed gibi iletişime geçmemiş, insanlara fikirlerini bizzat empoze etmemiş kişinin ya da kişilerin yaşadığını iddia edebilir miyiz?"

benim cevabım belli. hz. muhammed diye birisi tarihte var. yaşadı öyle birisi. 1500 yıl sonra onu görmeyen birisi olarak ben bunu söylüyorum ki konumuz din değil hz. muhammed'in varlığı.

peki siz bu soruya, benim kim olduğumu sorgulamadan, açık ve net şekilde bir cevap verebilecek misiniz?

musa'nın ya da ibrahim'in yaşadığı kanıtı yok diyor da hangi tarihten bahis ediyor ki.kiöin tarihini araştırdında konuşuyorsun boş bir adam kendi dışkısını yiyip çıkıp tvlerde konuşan adamın sözlerine cümlesine bakın. okuyup bilime kendini adamak bunu mu getiriyor sizlere karakter ve ahlak yoksa sıfır.
yabancılar çoğu şeye bakıp araştırma yaparken kur'an'a bakarken kalkıp dinimizce var olan şeyleri tarihte belge yok diye kalkıp konuşmak önce kur-an'ı kerim'i araştırsaydın okusaydın bi

big bang'a de sırf ateizme uyuşmuyor diye reddetmiş birinin saçmalıkları.

"ülke hazır değil." bir yandan haklı bir söylem öbür yandan yıllardır söylenegelmiş... ne zaman hazır olacak? herkes bıktı evrim, teoloji, felsefe hakkında bilinenlerin saklanılmasından. en çok da saklayanlar bıktı. celal hoca patlıyor artık.

türk halkı ne yazık ki herkesi popüler etmeyi çok seviyor. kendi alanı dışındaki konuşmalarını ciddiye almıyorum.

(bkz: wisenheimer)