ciddi ciddi türk dizisi izlemek

izlenir. ama gülmek için.

bir yerden sonra 'ben ne yapıyorum ya?' dedirten olaydır ama artık geri dönüşü yoktur.. geçmiş olsun.

bugüne kadar ciddi ciddi oturup izlediğim türk dizilerini hatırlatmış başlıktır. sayıları az ama "ciddi ciddi" izlenebilecek dizilerimiz de gayet mevcut.

(bkz: behzat ç)
(bkz: suskunlar)
(bkz: kuzey güney)
(bkz: bir başkadır)
(bkz: ezel)
(bkz: leyla ile mecnun)

türk dizisi izlemek eşittir ne acaba bu kafalarda. annesinin karnından netflixle falan doğuyor bazı insanlar demekki.

sabır ister cidden 3 saat

en son behzat ç. izleyerek gerçekleştirdiğim ve ikinci bir emre kadar, rafa kaldırdığım eylem.

'2 saat değilmiş ya kısaymış hızlandırıp izlerim' diye başlanıp finale kadar 3 saate kadar yükselir

yurtdışı menşeli dizilerin türkiye versiyonları süper lig ile premier lig arasındaki fark gibi. biri sürekli dinamik ve izlemesi keyifli, diğeri doldur boşalt. 40 dakikalık diziyi 90 dakika yapacağız diye sündüre sündüre..

x1.25 ile gideri olan yapımlar var...

takım elbiseyle izlemek. *
neyse efendim. izlenebilecek çok güzel türk dizileri var.
kuzey güney muhakkak izleyin mesela.

şu anda yaptığım ama sıklıkla kendimi eleştirmeme neden olan iş.

bunları internetten izlemeyi sevmiyorum. gününde izleyeceğim ille de. şu anda masumlar apartmanı'nı izliyorum mesela ama o kadar uzatıyorlar ki bizimkiler bu dizi işini, diziye konsantre olmakta zorlanıyorum.

dexter'ın yeni sezonunu izledim en son. 40-50 dakika falandı bir bölümü ve göz açıp kapayana kadar geçiyordu. ya bizimkiler? 9'da başlayıp 12'de biten dizi mi olur?

enayilik bizde ki izliyoruz işte...

eski türk dizilerini izlemek bu kapsama giriyorsa eğer; ciddi ciddi yaptığım eylemdir.

(bkz: hayat bilgisi)
(bkz: işler güçler)
(bkz: kurtlar vadisi)
(bkz: kurtlar vadisi pusu)
(bkz: kardeş payı)
(bkz: behzat ç)
(bkz: çocuklar duymasın)
(bkz: elveda rumeli)
(bkz: kurşun yarası)
(bkz: ayrılsakta beraberiz)
(bkz: en son babalar duyar)
(bkz: leyla ile mecnun) - trt zamanları elbette. o da son sezon sadece.
(bkz: memoli)
(bkz: deli yürek)
(bkz: muhteşem yüzyıl)

ben bu dizilerin oluşturduğu listeyi son bir iki yıldır loopa sardım tekrar tekrar baştan izliyorum. çünkü artık pek fazla yeni bir dizi, film izleyemiyorum. yeni müzikler dinleyemiyor, yeni oyunlar oynayamıyor, kitap okuyamıyorum. kurudum resmen. yukarıdaki listeden kafama göre bölümler açıp izliyorum. beni sadece bu tatmin ediyor. listedeki diziler kaliteli/kalitesiz o da önemli değil. ne bilem artık yayınlandıkları dönemdeki yaşamımı özlüyom nedir, bilemiyom. bu listede sıkıştım kaldım. gün içinde dinlediğim müzikler bile, bu yapımların müzikleri. kuruyorum anlasana.

edit: yeni işlerden bir tek yargı dikkatimi çekiyor. dizi yayın hayatına son versin, ondan sonra baştan sona izlicem mutlaka. bu listeye girmesi muhtemel işlerden biri o. bir kaç bölümünü annemle izlemiş idim, hoşuma gitti.

ciddi ciddi değil gülerek izliyorum genelde cennet mahallesini ben dizi konusunda pek kendini geliştirebilmiş bir insan değilim hâlâ ayda bir denk geldiğim zaman izliyorum cennet mahallesini eskimiyor çünkü.
illa ciddi izleyeceksek muhteşem yüzyıl da güzel diziydi ona da bakıyorum arada yalan yok.

yalnızca aile evinde yapılan bir eylem olduğunu düşünüyorum. oturdum ciddi ciddi kızılcık şerbo izliyorum şu an. *

şu an yapmış olduğum eylem. aile evinde başka yapacak bir şey de yokki. sobanın yanında oturup ateş kuşları izliyoruz. sürekli başlarına kötü bir şey gelmese güzel dizi de işte

ciddi olmayan bir şekilde izlemekteyimdir. el gavur bayılıyor siz mi burun kıvırıyonuz tayfadanım sorry not sorry.
zaten iki yılda bir dizi iyi çıkıyor ona da karışmayın.

ben prensip olarak her şeye en az bir şans tanıma taraftarıyım. fragmanları dönerken bir şey bana hitap etmişse, merak etmişsem sırf türk dizisi izlemiyorum entelektüel bir insanım tribine girebilmek için merakımı bastırmam.

türk dizilerinin en büyük en önemli sorunu süresi. bir defa süreyi 2,5 saat yapmaya karar verdiğin an içi boş, genel bağlamdan kopuk, uzatılmış sahneler eklemen gerekiyor.

diğer türlü 3 bölümü tek bölüm olarak yayınlamak gerekir ki hiç kimse 3 katı para kazanacağı yerde buna razı olmaz.

bir de türk izleyicisi çoğunlukla diziyi arkada çalan ses olsun, çay kahve içerken sohbet edelim mantığı ile izlediği için yapılan işlere özenilmiyor.

yerli dizi izlemiyorum ama kendimi ben yerli dizi izlemem diye baştan şartlandırmıyorum. mesela konusunu merak ettim ve kubra dizisini izledim.

eksikleri olabilir ama 42 dakika hatta bazı bölümleri 38 dakika olduğunda sırf bu durumun bile kalite kattığını gördüm.

20.30-00.30 prime time aralığına 42 dakikalık 3 dizi koymak yerine 1 diziyi uzatmak daha ucuz.

evimde tv olmadığı için yapmadığım,gelenin de yapamadığı eylem..

-ama tv yok aşko

-koleksiyon bakalim mi?

bunu yapmamanın kültürlü, zeki, elit vb. olmakla ilgili olduğunu sanmak da var. kasmamak lazım bu kadar. kaliteli türk dizileri de var. bı gün dikkatini çeker, ciddi ciddi izlersin. ne var bunda? çok basit meseleler bunlar.
asıl mesele "şunu yapan şöyledir" gibi ezbere kalıpları aşmak (genel).

inci tanelerini izlemeye meylim var sanki unutmam umarım.