mantıklı bulmadığım uygulama.

başta yüz yüze konuşuyorduk. üstümüzü başımızı tiril tiril giyinip çıkardık sokağa, birini gördüğümüz an selam verirdik muhabbet başlardı.

sonra hayatımıza telefon girdi, birine selam verebilmek için o kişinin bizim konuşma talebimizi kabul etmesi gerekiyordu artık. konuşma sırasında ise yüz yüze konuşurkenki alışkanlıklarımız aynen devam ediyordu. kıyafetlerimize ihtiyacımız yoktu ama artık. pijamalarımızla bile konuşabiliyorduk.

hemen akabinde "mesajlaşma/chatleşme" girdi hayatımıza. biri ile konuşmak için ondan izin alma fikri diyaloğun iki tarafında bulunan kişileri psikolojik olarak alt-üst ilişkisine sokuyordu. bu rahatsız ediciydi dönem gençleri için. fakat mesajlaşmada böyle bir şey yoktu, direkt gönderiyordun ve karşıdaki istemese de alıyordu bu mesajı. bu yöntemin güzel bir diğer yönü de o anda bir fikir üretip hemen konuşma zorunluluğun olmamasıydı, sabah gelen bir mesaja ne cevap yazacağını akşama kadar düşünebiliyordun.

ardından bu mesajlaşma işi herkesin çok hoşuna gitti, mahalledeki arkadaş ortamlarını neredeyse tamamen buraya taşımıştı artık gençler. fakat sistem toplu mesajlaşmaya/paylaşıma müsait değildi ve ilk toplu paylaşım mecraları ortaya çıkmaya başladı.

tam bu noktada ikiye bölünme oldu: grupça konuşmak ve toplu paylaşım yapmak. konuşma kısmı bugünün whatsapplarına/telegramlarına kadar evrilirken diğer kısım facebook ve instagram olarak kendini öne çıkardı.

bu sırada bir şeyi toplu olarak konuşma fikri gelişti, neden tanımadığın insanlarla da konuşmayasın, mahalledekileri arkadaşlarının da ötesindekilerle? işte bu noktada özellikle twitter gibi mecralar öne çıktı. ana tema fikir paylaşmaktı, o fikir etrafında ülkenin dört tarafındaki insanlarla toplanabiliyor ve fikir alışverişinde bulunabiliyordun.

iletişimin gelişme aşamalarına bakarak insanın bunlara tepki olarak geliştirdiği birkaç davranışa bakalım.

tahammülsüzlük: her an ulaşılabilir olmanın hoş bir şey olmadığının farkına vardık, bize verilen selamı istediğimiz zaman alma özgürlüğü hoşumuza gitmişti. gerçek zamanlı bir iletişimdense sıra tabanlı bir iletişimi yeğlemiştik.

hızlı tüketim alışkanlığı: iletişimi de diğer her şey gibi hızlı tüketmeye alıştık, bir el hareketi ile dünyadaki yüzlerce fikire erişebiliyor onları çekirdek çitler gibi okuyabiliyorduk. dolayısıyla bir kişi ile iletişmekten ziyade tüm dünya ile iletişmek daha makul oldu. fakat koca bir kase çekirdeği çitlemek gibiydi bu, aralarında illa ki tadı acı olan vardı ve bu yediğimiz onca tatlı çekirdeğin tadını alıp götürüyordu. bu noktada da bize duymak istediğimizi söyleyen topluluklara dahil olmaya başladık. fakat bu topluluklar da kâr etmedi.

beğenilme/takdir edilme/üstün görülme: zaman zaman bir profil fotoğrafının arkasına sığınıp dilediği şeyleri yazan birinin yazdıklarını okuyor ve sinirleniyoruz, ardından belki içimizden belki dışımızdan laf ediyor/küfrediyoruz. bunu neden yapıyoruz? çünkü bir geri dönüşü yok, çünkü o kişiyi o an zihnimizde devasa bir gübre topu olarak hayal ediyoruz, o kişi gerçek bir insan değil. bütün kötü şeyleri ona yakıştırıyor, böylece o profil fotoğrafını* yererken kendimizi de gizliden övmüş oluyoruz.

şimdi bu üç ilkeye bakarak konuşalım, clubhouse neye karşılık geliyor?
hızlı tüketimi kolaylaştırıyor belki bir nebze.
peki tahammül? iletişimi gerçek zamanlı bir eylemden sıra tabanlı bir eyleme çevirmişken clubhouse alıyor bunu gerisin geri gerçek zamanlı bir eyleme çeviriyor. bu ne kadar mantıklı?
peki sizce cidden başkalarının ne düşündüğünü bu kadar önemsiyor muyuz? ben söyleyeyim, hayır. önemsediğimiz şey başkalarının fikrini okuyup onların ne kadar aptal olduğuna kanaat getirmek.

ayrıca siz zannediyor musunuz ki içeri giren herkes kültür orgazmı yaşıyor? ülke ne ise clubhouse da o*. kişi sayısı azken bir nebze göze batmıyorken sayı arttıkça toplumun ortalaması orada da karşılığını bulacak, belki de buldu bile. günlük hayatta sokakta-iş yerinde-çarşı pazarda tahammül edemediğiniz insanlar ses dalgasına dönüşüp evinize giriyor*. üstelik gübre topu olarak hayal edebileceğinizden fazla gerçekler. dolayısıyla bu uzun vadede can sıkıcı. üstelik günlük hayatta evinize kaçarak bunlardan kurtulabiliyorken bu uygulamada o da mümkün değil. tek çözüm uygulamayı kapatmak.

clubhouse pandemideki iletişim yoksunluğunun dijital, geçici bir çözümünden ibaret. pandemiden sonra rağbet göreceğini sanmıyorum. ha görürse de %95'i reel tinder, %4'ü birbirine şov yapma peşinde olan herbokolog tayfa*, %1'i de arkadaş grupları olmak üzere varlığını sürdürür.

sosyal medya platformlarının gelişimine bakarak geleceğin nasıl olabileceğini aşağı yukarı kestirebiliriz. insanlar yarattığı sanal karakterler ile alter egolarını dışavurmayı sevdiler. yarattıkları bu personalar da hayallerindeki* mesleğe, tipe, sese, karaktere sahip. onda gerçekten kendilerinden bir parça olmasını isteyeceklerini sanmıyorum, en azından gidişat bunu gösteriyor.

işbu giriyi okuyan kişi: sen, evet evet sen, ordaki, hey görebiliyorum seni. bunlar dümdüz bir internet kullanıcısının yorumu haberin olsun, psikoloji msikoloji hak getire, dümdüz insan yorumu.
devamını gör...
davetiyeleri için bazı açgözlüler tarafından para istenen uygulama.

not: fazla davetiyesi olup da paylaşan olursa müteşekkir olurum.
devamını gör...
çok popüler olmasını beklediğim sesli mesaj temelli bir sosyal medya uygulaması. şu anda sadece davetiye ile üye olunabiliyor.
devamını gör...
android'de denemek isteyenler için;

(bkz: houseclub)

denendi. gayet güzel çalışıyor. davetiyeyi bulun yeter.
devamını gör...
koca koca insanları orta okul sıralarında eğlendiren uygulama.
devamını gör...
şimdilik androidler desteklemiyor sanırım desteklese de bulunmam herhalde
devamını gör...
beni nedense hiç sarmayan uygulamadır.
devamını gör...
instagramın iç etmesiyle sönecek uygulamadır. adamlar starcrafttaki zergler gibi, beğendiği her özelliği iç ediyor
devamını gör...
bomboş iki günlüğüne popüler olan applerden birisi.
devamını gör...
davetiye ile girilip, elitiz, o biz uzmanıyız ayağına birkaç dakikalık sohbet sonrasında menekşe sahil havası veren 2021 mirc uygulamasıdır.

evde kalıp sosyalleşemeyenlerin yeni ortam arayışına ilaç olmuştur ama tedavi etmemektedir.

düdüt: davetiyeliandroidspor
devamını gör...
en entelektüel benim kasıntısı tiplerin kullandığı uygulama.
devamını gör...
yıllardır discord'un yaptığı şeyi yapan uygulamadır.
devamını gör...
davetiyem var ama giremiyorum çünkü biz fakirler iphone alamıyor. uygulama da play store'a konulmuyor. sonuç olarak biz fakirler clubhouse'a girip zenginleri davetiyemiz olsa bile dinleyemiyoruz.
devamını gör...
çin devleti bunu halkı fişlemek için kullanmaya başlamıştı. zaten ifade özgürlüğünün olmadığı ülkelerde çekici geliyor herhalde.
devamını gör...
erkeklere paralı olsa da ilk sosyal medya platformu benim gözümde yonca’dır. yonca dan sonra facebook çıkınca papucu dama atılmıştır. facebook’tan sonra çıkan instagram, facebook’un papucunu dama atacakken facebook’un instagram’ı satın almasıyla ha kel hasan ha hasan kel olmuştur. daha sonra twitter çıkıp facebook’tan twitter a geçiş yapan ülkemiz elitleri twitter’da ripfb gibi taglar açıp facebook’u kendilerince tüü kakalamışlardır. twitter geçen zamanla tam bir yandaş-candaş troll tarlasına dönüşse bile günümüze kadar popülerliğini korumuştur. arada tiktok,vine,linkedin gibi uygulamalar çıksa da özellikle muhalif elitler twitter’dan vaz geçememiş iken clubhouse bu açığı kapatmış elit twitter ahalisine yeni bir oyuncak olmuştur.
yani anlayacağınız hepsi aynı hacetin başka türlüsüdür.
devamını gör...
android için kullanmak isteyenler aşağıdaki linkteki uygulamayı telefonlarına kurabilirler. uygulamanın adı houseclub, adından da anlaşılacağı üzere clubhouse'ın çakması bu.

davetiye göndermek isteyenlere bir mesaj yakınındayım.

github.com/grishka/Houseclu...
devamını gör...
özellikle ünlülerin normalde konuşamadıkları hadiseleri, rahatça konuşabildikleri uygulama.
devamını gör...
özellikle bizim gibi devletler için tehlikeli bir uygulamadır. çünkü kripto olan bir uygulamada provoke yapmak oldukça kolay olabilir. ha siz buna özgürlükte diyebilirsiniz ama unutmayın özgürlüğünüzün elinizden alınmasının temel sorunu da bu provoke anlayışdır.
devamını gör...
son günlerde davetiye dağıttığım sosyal medya akarı.
devamını gör...
100.
vaktim olmadığından merak edip inceleyemediğim uygulama.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"clubhouse" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim