ders çalışmak

rüyada da çalışmaya devam ediliyorsa olmuştur bu iş.

tercümanlık okuyorsan ve ikinci üniversitende bölümün medya iletişimse ve hukukun temel kavramları dersin varsa eziyet anlamına gelen eylemdir.

1. sınıfa dahi gidiyorsan zor gelen eylemdir.

sevmediğim derse calismamak icin elimden gelen tüm çabayı veriyorum ama bir yerlerden başlayinca bırakamıyorum.

n'olur biri sözlükten çıkıp ders çalışmam gerektiğini söylesin.

renkli kalemler, çeşit çeşit not defterleri ile çok zevkli bir aktiviteye dönüşen şey.

dil öğrencisiyim. bir zamanlar motivasyonum oldukça yüksekti. günde ortalama 5 saat ders çalıştığım bir dönem oldu. fakat şu an çalışmak için yeterli motivasyona sahip değilim. uzun zamandır ders çalışmıyorum. neyse. biraz netflix'te ingilizce altyazılı dizi/film izleyip ders çalışmış gibi hissedeyim xd

odaklanabildiğim zaman ucunu kaçırdığım, zararlı seviyelere ulaştığım ancak odaklanamadığım zaman kılımı kıpırdatamadığım eylem.

aşırı yoruyor bu durum. uzun süreli bir çalışma düzenine sahip olmam gerekiyorsa eğer, vay halime.
olamıyorum da zaten, olmam gerekiyor.
masadan yeni kalktım ama ne yaptım, hiçbir şey yapmamış gibi hissediyorum. 6 saattir masabaşındaydım üstelik.

hayatım boyunca her zaman erteleye erteleye son güne bıraktığım şey. ne olur sanki ben de çayımı, kahvemi alıp masama geçsem de güzel güzel ders çalışsam. nolur yani ölür müyüm?

evde ders çalışamadığı için her gün kütüphaneleri gezen ben için korona zamanlarında yapılması imkansızlaşan eylem.

günde asgari 4 saat yaptığım eylem. taktiğimi de söyleyeyim; çalıştığınız konunun anahtar kelimelerini çıkararak bazen bir arkadaşınızla bazen de kendinizle soru-cevap şeklinde ilerlemek. soru sormak da bu noktada çok işe yarar. bilenler bilir ki nitelikli soru sormak öyle herkesin harcı değildir. ben lisanstayken hocaya ve derse göre kendim soru yazıp onları cevaplardım. sınav çıkışı, ben bu soruyu tahmin ettim tatmini de güzeldir. beş saniyeliğine zeki hissettirir, özgüven depolar.

edit: şimdi ders çalışmak için hazırlık yaparken aklıma geldi. study with me videoları bende çok iş görüyor, bu videolar genellikle pomodoro şeklinde oluyor. ben 50/10 olanı tercih ediyorum. "o 50 dakika bitene kadar kalkmıyorum ulan masa başından" diyorum kendi kendime ve bir süre sonra çalışmaya dalmış ve o dakikaların nasıl geçtiğini anlamamış oluyorum. odak sorunu yaşayanlar deneyebilir. bu da kanal önerisi

yapmaya çalıştığım eylem çok zor...

belli bi yaştan sonra yapılması daha da koyan eylem.

çalışmaya çalışmak, çalışamamak

çalışmak için çalışmak dır ders çalışmak

başlayıp kaldığım yerden yarın devam ederim
deyip
kendimi kandırdığım aktivitedir.
hiç kaldığım yerden devam etmedim
kendimi öğrenmiş kabul edip
sonra sınavlardan çalıştım ama niye düşük aldım sorusunu sormama neden olan
sonra tam çalışmadığım hatanın kendimde olduğunu anladığım durumdur.
anlayanlar anladı diye düşünüyorum.

tadını çıkarmayı öğrendiğim ve son iki senedir zevk alarak yapabildiğim aktivite. vize ve final dönemlerimi hariç tutuyorum tabi ki. ama istediğinde başına oturup istediğinde başından kalkabildiğinde ve oturduğun sürede hedeflerini bitirdiğinde gayet eğlenceli geliyor bana.

“yapacak daha iyi bir isim de yok neden calismiyorum” seklinde kendimi yapmaya ikna etmeye calistigim eylem. ama erteliyorum. *

bir kere direnci kırınca çok güzel saran bişey. çok sevdiğim hocanın sınavına hazırlanırken (fizik) farkettim. hele ki hayatınızda yolunda gitmeyen bişeyler varsa terapi gibi oluyor. ilk 15 dk bişey anlamazsınız ama sonra içine düşersiniz.

zamanında ders çalışacağım diye isteklerimden feragat ederdim. şu konu bitsin, şu ders bitsin, şu okul bitsin diye diye yaşamadığımı fark ettim. tutunamayanlar'da şöyle geçiyordu: yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.