orijinal adı: πολιτεία / politeía
yazar: platon
yayım yılı: m.ö. 340 civarı
ideal devlet modeli ve toplumsal yaşamın ayrıntılı olarak anlatıldığı antik dönem felsefi eseridir. eser platon'un hocalığını yapmış olan sokrates'in fikirlerine ve konuşmalarına dayalıdır.
yazar: platon
yayım yılı: m.ö. 340 civarı
ideal devlet modeli ve toplumsal yaşamın ayrıntılı olarak anlatıldığı antik dönem felsefi eseridir. eser platon'un hocalığını yapmış olan sokrates'in fikirlerine ve konuşmalarına dayalıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eraa" tarafından 22.12.2020 22:53 tarihinde açılmıştır.
1.
birkaç hafta önce bitirdiğim felsefeye beni aşık eden kitap. kitapta her ne kadar ideal devlet şekli imkansız olsa da doğruluk eğrilik problemi ve ideal eğitim sistemi hakkında birçok insanı bilgilendirebilecek bir kitap.
devamını gör...
2.
10. bölümü beni benden alan kitap. okunması, zorla okutulması gereken muhteşem eser.
çoğunluğunun söylediğinin aksine, platon'nun amacı 'ideal devlet'ini anlatmak değildir. ideal devlet anlatımı üzerinden, ideal insan, doğru ve yanlış anlatılmaktadır.
çoğunluğunun söylediğinin aksine, platon'nun amacı 'ideal devlet'ini anlatmak değildir. ideal devlet anlatımı üzerinden, ideal insan, doğru ve yanlış anlatılmaktadır.
devamını gör...
3.
sokrates'in devlet anlayışını konu eden bir platon kitabı. her ne kadar ilgili kitapta geçen devlet anlayışının "evrensel" olduğu çoğunluk kitapseverler tarafından iddia edilse bile, bu gerçeği yansıtmıyor. örneğin kitapta geçen devlet anlayışını bugün uygulayabilmemiz için, 1000-2000 yıl öncesine dönmemiz lazım(yani teknoloji ve diğer bazı unsurların yok olması lazım). yani sokrates kendi döneminin aklıyla bir devlet anlayışı ortaya koymuş durumda. bu yüzden her ne kadar kitabı okumuş olsam bile, ilgimi pek çeken kitap değildi. çünkü kitapta anlatılanların * çoğunluğunun bugün uygulanamayacağını biliyordum. zaten bunu bekliyordum, sokrates'in günümüze dahi ışık tutabilecek bir anlayış sunması için, kendi döneminde 1000-2000 yıl sonraki insanlar kadar ileri görüşlü olması lazım. sokrates çok zeki bir adam, fakat bu kadar da ileri görüşlü olduğunu söylemek aşırıya kaçar. velev ki, sokrates'in devlet anlayışı günümüzdeki devletlere bile ilham verecek denli "ileri görüşlü bir anlayış" olsaydı bile, bu devlet anlayışını hiç kimse uygulamayacaktı. çünkü platon bu anlayışı daha kendi döneminde uygulamaya çalışmış, ama başarılı olamamıştır. bu yüzden aslında kitap, muhtevası açısından, ne kendi dönemine ne de bizim döneme ışık tutmuyor. gelen övgülere bakarak, bu kitabın açıkça abartıldığını söylemek mümkün.
devamını gör...
4.
(yunanca: πολιτεία)
garip bir tercüme tercihiyle batı dillerine "republic" (fr. la république de platon) olarak geçmiş bir platon diyaloğu. muhtemelen bu çeviri hatası, kitabın latinceye "res publica" olarak çevrilmesinden kaynaklanıyor. kitap, türkçeye "devlet" adında çevrilmiş. arapça literatürde ise daha doğru bir tercümeyle "kitâbu's-siyâset" ve "kitâbu's-siyâseti'l-medeniyye" olarak anılıyor.
günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir. aynı zamanda mutluluk felsefesi üzerine yazılmış bir metindir. kendi içinde 10 ayrı kitaptan oluşur. diyalogların farklı zamanlarda, mekanlarda ve kişiler arasında geçtiğini çıkarmak kolaydır. her ne kadar diyalog denilse de çoğunlukla platon'un hocası socrates'in kimliğine bürünerek dile gelen monologlardan oluşur.
bugün bile gerçekliğini koruyan "ölümsüz" alıntılar:
"başa geçme, bir tutku olmamalı insanda. tutku olan yerde ister istemez kıskançlıklar ve kavgalar olur."
"yalan, devlet gemisini batıracak bir fırtınadır"
"paraya verilen değer arttıkça, doğruluğun değeri düşmeye başlar. zenginlikle doğruluk öyle aykırı şeylerdir ki, ikisini teraziye koydun mu, kefelerin biri hep aşağı iner , öteki yukarı çıkar."
meraklısı için not: türkçede mevcut çeviriler içinde en iyisi, iş bankası kültür yayınları tarafından yayımlanan sabahattin eyüboğlu - m. ali cimcoz çevirisidir. ingilizce çevirisi ise basic books tarafından yayımlanan allan bloom çevirisidir.
*
garip bir tercüme tercihiyle batı dillerine "republic" (fr. la république de platon) olarak geçmiş bir platon diyaloğu. muhtemelen bu çeviri hatası, kitabın latinceye "res publica" olarak çevrilmesinden kaynaklanıyor. kitap, türkçeye "devlet" adında çevrilmiş. arapça literatürde ise daha doğru bir tercümeyle "kitâbu's-siyâset" ve "kitâbu's-siyâseti'l-medeniyye" olarak anılıyor.
günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir. aynı zamanda mutluluk felsefesi üzerine yazılmış bir metindir. kendi içinde 10 ayrı kitaptan oluşur. diyalogların farklı zamanlarda, mekanlarda ve kişiler arasında geçtiğini çıkarmak kolaydır. her ne kadar diyalog denilse de çoğunlukla platon'un hocası socrates'in kimliğine bürünerek dile gelen monologlardan oluşur.
bugün bile gerçekliğini koruyan "ölümsüz" alıntılar:
"başa geçme, bir tutku olmamalı insanda. tutku olan yerde ister istemez kıskançlıklar ve kavgalar olur."
"yalan, devlet gemisini batıracak bir fırtınadır"
"paraya verilen değer arttıkça, doğruluğun değeri düşmeye başlar. zenginlikle doğruluk öyle aykırı şeylerdir ki, ikisini teraziye koydun mu, kefelerin biri hep aşağı iner , öteki yukarı çıkar."
meraklısı için not: türkçede mevcut çeviriler içinde en iyisi, iş bankası kültür yayınları tarafından yayımlanan sabahattin eyüboğlu - m. ali cimcoz çevirisidir. ingilizce çevirisi ise basic books tarafından yayımlanan allan bloom çevirisidir.
*
devamını gör...
5.
platon'un çok kapsamlı bir felsefe sistemi vardır. felsefe tarihinin ilk büyük sistem kurucu filozofu olarak kabul edilir. kendisinden önceki pek çok filozoftan etkilenmiş ve özgün bir sistemde bu filozofların görüşlerini kaynaştırmıştır. bu bağlamda nietzsche platon'u ilk büyük eklektik filozof olarak anmıştır. onu etkileyen isimler bir ve değişmez varlık anlayışıyla parmenides, duyusal dünyanın sürekli bir oluş ve değişim içinde olduğu fikriyle herakleitos, ruhun ölümsüz ve bedenden farklı olduğu inancıyla pythagoras ve tabii ki etik soruşturmaları ve kavram felsefesiyle hocası sokrates'tir. platon'un sistemi çok kapsamlı olmakla birlikte onun asıl ve öncelikli meselesi siyasîdir. yaşadığı dönemde atina'nın içinde bulunduğu karmaşalar onu siyaset felsefesine yöneltmiştir. savaşların yıprattığı atina'da çürüyen bir şeyler görüyordu platon ve bu çürümüşlük hâlinden çıkabilmek için ortaya bir siyaset felsefesi projesi koymuştu. hocası sokrates teker teker kişileri mayötik soruşturmalarla kurtarmaya çalışıyordu. oysa platon meselenin çok daha derin olduğunu ve tek tek kişiler yerine doğrudan devlete yönelmek gerektiğini düşünüyordu. bu bağlamda onun en önemli eseri ve projesi devlet kitabında ortaya konmuştur. devlet her şeyden önce oldukça aristokratik ve baskıcı bir ideali temsil eder. platon'a göre demokrasi atina'yı mahvetmiştir ve her işte olduğu gibi devlet yönetiminde de liyakat sahibi kişiler olmalıdır. onun dillere pelesenk olmuş cümlesini burada hatırlatmakta fayda var: "ya filozoflar kral olmalı ya da krallar filozof olmalıdır." onun ideal devletinde çok ciddi bir eğitim anlayışı vardır. ideal devletin yöneticiler sınıfı, bekçiler veya korucular sınıfı ve çiftçiler/tüccarlar sınıfı vardır. ideal devlette eğitim asıl olarak yöneticiler ve bekçilerin eğitimidir. yıllarca süren disiplinli bir süreçtir bu. matematik, jimnastik, müzik, geometri gibi bilimler bu eğitim sürecinde çok önemlidir. yönetici adayları belirli aralıklarla test edilir ve olgunlaşana kadar bu insanlar süreç devam eder. platon'un devletinde yönetici sınıf ve bekçilerin mülkiyet ve aile kurma hakları yoktur. hep beraber bir komün hayatı yaşarlar. çok fazla mal mülk edinmeleri de yasaktır. aristoteles sonradan hocasını insan doğasını hiçe saymakla eleştirmiş ve bu ideal devletin mümkün olmadığını yazmıştır. platon'un devletinde homeros, hesiodos ve pindaros gibi "tanrısal şairlerin" yeri yoktur. hepsini kapı dışarı eder. platon'da genel olarak sanatın pek bir kıymet-i harbiyesi yoktur. çünkü sanat bir mimesis(taklit) olarak insanı hakikate götüremez. üstelik bu taklit ikinci dereceden bir taklit yani taklidin taklididir. suretlerin suretleriyle uğraşan sanatçılar ve şairler platon'un devletinde kendilerine yer bulamazlar. platon yalnızca tanrıları ve kahramanları öven şiirleri kabul eder. aristoteles bu bağlamda da hocasını eleştirir ve ondan ayrılır. platon bu ideal devletini yalnızca teorik bir fantezi olarak ortaya atmamış bu ideali fiili olarak hayata geçirebilmek için syrakusa tiranı dion'la ciddi temaslar kurmuştur. mektuplarında bu girişimlerini anlatmaktadır.
devamını gör...
6.
ideal bir devlet düzeni nasıl olmalıdır, ideal toplum düzeni nasıl olmalıdır sorularının cevabını anlatan kitap. m.ö. 340 yılında (bkz: platon) tarafından yazılmıştır. sokrates ve öğrencilerinin felsefe okulundan çıkan düşüncelerin toplandığı bir kitaptır. devlet halk için mi halk devlet için mi sorusunun cevabını da pek tabi bulabileceğiniz bir kitaptır da ayrıca. yine felsefe okumaları yapmak isteyenler için de ideal bir giriş kitabı olabilir. iş bankası hasan ali yücel klasikleri serisinden okumanızı da tavsiye ederim. benzer bir kaç başka kitap için (bkz: machiavelli hükümdar) (bkz: thomas moore ütopya)
devamını gör...
7.
2400 yıl önce yazılan kitapta tohumları atılan kolektif yaşama biçiminin kurumsallaşmasının yani devlet adını almasının nasıl olması gerektiğini insan yapısıyla devlet yapısının nasıl benzer bir nitelik taşıdığını doğruluğun eğriliğin hangi gerekçelerle ele alınmasını bir sohbet çerçevesinde anlatan ve bu sohbetin hala anlaşılamadığını gösteren her zamana her çağa ışık tutan yol açan anlaşılmasını her bir insanın okuyup anlamasını umduğum büyük kitap büyük insanlık anıtı.
devamını gör...
8.
şu an 10. bölümüne geldiğim kitap
vizeler sebebiyle uzun bir ara vermek zorunda olmam dolayısıyla mıdır nedir, pek beğenemediğim kitap.
sokratesin savunması kitabı hoşuma gitmişti ancak bu kitap sayfalar geçtikçe sıkıcı bir hâl almaya başladı özellikle 9. bölümü okurken metin içeriği haricinde her şeyle ilgilendim, sanırım ben felsefeden anlamıyorum...
içinde birçok değişik düşünce barındırıyor. doğan çocukların anne babasının bilinmemesi, akrabalık bağının ortadan kaldırılarak toplumdaki eşitliğin sağlanması amaçlanıyor, ilginç...
vizeler sebebiyle uzun bir ara vermek zorunda olmam dolayısıyla mıdır nedir, pek beğenemediğim kitap.
sokratesin savunması kitabı hoşuma gitmişti ancak bu kitap sayfalar geçtikçe sıkıcı bir hâl almaya başladı özellikle 9. bölümü okurken metin içeriği haricinde her şeyle ilgilendim, sanırım ben felsefeden anlamıyorum...
içinde birçok değişik düşünce barındırıyor. doğan çocukların anne babasının bilinmemesi, akrabalık bağının ortadan kaldırılarak toplumdaki eşitliğin sağlanması amaçlanıyor, ilginç...
devamını gör...
9.
platon'un ideal devletin nasıl olması gerektiğini anlattığı kitabıdır. uygulanması hem pek mümkün olmayan hem de uyulması dahilinde ülkenin ve insanların gelişmişlik seviyesini yasam kalitesini arttırmaya yönelik pek çok doğru noktaya değişmiştir. ancak kitapta insanı insan yapan seylerden biri olan duyguları görmezden geldiği yok saydığı noktalar da bulunmaktadır. yinede belirli noktalarda kitaptan çıkarımlar yaparak hareket edersek faydasını göreceğimiz karşı konulamaz bir gerçektir.
devamını gör...
10.
platon'un "devlet" adlı eseri, batı düşüncesinde önemli bir yere sahip olan klasik bir eserdir. bu kitap, platon'un siyasi felsefesini ortaya koyduğu ve ideal bir devletin nasıl olması gerektiği konusunda düşüncelerini sunduğu bir eserdir. benim kişisel olarak demokrasi eleştirisini anlamak için okuduğum bir kitaptır.
kitap, platon'un düşüncesinde ideal bir toplumu tasvir eder. bu toplumda, insanlar doğuştan belirli görevlere ve sınıflara atanırlar ve eğitim ve eşitlik aracılığıyla bu sınıflar arasındaki farklar en aza indirgenir. kitapta, bu ideal toplumda adaletin ne olduğu, bir liderin nitelikleri ve bir toplumun sağlıklı işleyişi gibi konular tartışılır. platon, ideal toplumun yönetiminde en üst düzeyde bir felsefe sevgisi ve bilgisi gerektiğini savunur. bu nedenle, ideal toplumda yönetim, filozofların elinde olmalıdır. platon, filozofların, insanların doğasını ve evrenin temel gerçeklerini anlamak için gerekli olan bilgiye sahip olduklarına inanmaktadır. ayrıca bu eserde platon, diğer siyasi rejimlerin, özellikle de demokrasinin eleştirilerini de yapmaktadır, ki benim için bu eseri cazip kılan yön demokrasinin eleştirisidir. demokrasinin azınlıkların haklarının korunmasında zayıf olduğunu ve bireysel özgürlüklerin sınırsızca korunması nedeniyle toplumsal düzenin tehlikeye girdiğini savunur. alıntı yapmak gerekirse şunları not alabiliriz:
demokrasinin çoğunluğun çıkarlarını korumak yerine azınlıkların çıkarlarını koruduğunu iddia eder. bu nedenle, demokratik bir toplumda azınlıkların çıkarlarına göre hüküm verilir ve bu durum adalete aykırıdır.
platon, bu eleştirisini eserde şöyle ifade etmektedir: "demokraside azınlıkların değil, çoğunluğun iradesi hüküm sürer ve bu nedenle adalete aykırıdır" (kitap vı, sayfa 129).
demokrasinin özgürlükleri sınırsızca koruduğunu iddia eder. ancak platon'a göre, özgürlüklerin sınırsızca korunması, her türlü kötülüğün de serbestçe yapılabileceği anlamına gelir. bu nedenle, demokratik bir toplumda düzen ve güvenlik tehlikeye girer. ve şöyle ifade etmektedir: "demokrasi, özgürlüklerin sınırsızca korunması anlamına gelir ve bu da her türlü kötülüğün de serbestçe yapılmasına neden olur" (kitap vııı, sayfa 160).
demokrasinin yöneticilerinin, halkın beklentilerini yerine getirmek için yarıştığı bir sistem olduğunu iddia eder. ancak platon'a göre, bu yarış, nitelikli ve dürüst yöneticilerin görevlerinden uzaklaşmasına neden olur. böylece, demokrasi, kalitesiz ve yetersiz yöneticilerin yönetime gelmesine neden olur.
platon, "demokrasi, yöneticilerin halkın beklentilerini karşılamak için yarıştığı bir sistemdir ve bu yarış, nitelikli yöneticilerin görevlerinden uzaklaşmasına neden olur" (kitap vııı, sayfa 161). demektedir.
platon'un ideal devletinin günümüzde nasıl şekilleneceği veya şekil alıp alamayacağı tartışılıyordur. türkiye'nin çetin bir demokrasi süreci yaşadığını biliyoruz. halkımız yüksek çoğunlukla demokrasiyi benimsiyor ve fakat tam olarak manasını kavradığını düşünmüyorum. nitekim demokrasi, seçim dönemlerinde sandığa gidip oy kullanmak ve sonuçları beklerken çeşitli tartışmaları demli bir çay yudumlayarak yapmaktan çok daha fazlasıdır. benim için tam manası ile bir demokrasi dünya için bir ütopyadır. yukarıda platon'un i.ö 340 yılında devlet kitabında yayımladığı, ideal devlet modeli üzerine demokrasi eleştileri halen haklılık içermekte ve sözde demokrasilerde bunları net olarak görmekteyiz.
kitap, platon'un düşüncesinde ideal bir toplumu tasvir eder. bu toplumda, insanlar doğuştan belirli görevlere ve sınıflara atanırlar ve eğitim ve eşitlik aracılığıyla bu sınıflar arasındaki farklar en aza indirgenir. kitapta, bu ideal toplumda adaletin ne olduğu, bir liderin nitelikleri ve bir toplumun sağlıklı işleyişi gibi konular tartışılır. platon, ideal toplumun yönetiminde en üst düzeyde bir felsefe sevgisi ve bilgisi gerektiğini savunur. bu nedenle, ideal toplumda yönetim, filozofların elinde olmalıdır. platon, filozofların, insanların doğasını ve evrenin temel gerçeklerini anlamak için gerekli olan bilgiye sahip olduklarına inanmaktadır. ayrıca bu eserde platon, diğer siyasi rejimlerin, özellikle de demokrasinin eleştirilerini de yapmaktadır, ki benim için bu eseri cazip kılan yön demokrasinin eleştirisidir. demokrasinin azınlıkların haklarının korunmasında zayıf olduğunu ve bireysel özgürlüklerin sınırsızca korunması nedeniyle toplumsal düzenin tehlikeye girdiğini savunur. alıntı yapmak gerekirse şunları not alabiliriz:
demokrasinin çoğunluğun çıkarlarını korumak yerine azınlıkların çıkarlarını koruduğunu iddia eder. bu nedenle, demokratik bir toplumda azınlıkların çıkarlarına göre hüküm verilir ve bu durum adalete aykırıdır.
platon, bu eleştirisini eserde şöyle ifade etmektedir: "demokraside azınlıkların değil, çoğunluğun iradesi hüküm sürer ve bu nedenle adalete aykırıdır" (kitap vı, sayfa 129).
demokrasinin özgürlükleri sınırsızca koruduğunu iddia eder. ancak platon'a göre, özgürlüklerin sınırsızca korunması, her türlü kötülüğün de serbestçe yapılabileceği anlamına gelir. bu nedenle, demokratik bir toplumda düzen ve güvenlik tehlikeye girer. ve şöyle ifade etmektedir: "demokrasi, özgürlüklerin sınırsızca korunması anlamına gelir ve bu da her türlü kötülüğün de serbestçe yapılmasına neden olur" (kitap vııı, sayfa 160).
demokrasinin yöneticilerinin, halkın beklentilerini yerine getirmek için yarıştığı bir sistem olduğunu iddia eder. ancak platon'a göre, bu yarış, nitelikli ve dürüst yöneticilerin görevlerinden uzaklaşmasına neden olur. böylece, demokrasi, kalitesiz ve yetersiz yöneticilerin yönetime gelmesine neden olur.
platon, "demokrasi, yöneticilerin halkın beklentilerini karşılamak için yarıştığı bir sistemdir ve bu yarış, nitelikli yöneticilerin görevlerinden uzaklaşmasına neden olur" (kitap vııı, sayfa 161). demektedir.
platon'un ideal devletinin günümüzde nasıl şekilleneceği veya şekil alıp alamayacağı tartışılıyordur. türkiye'nin çetin bir demokrasi süreci yaşadığını biliyoruz. halkımız yüksek çoğunlukla demokrasiyi benimsiyor ve fakat tam olarak manasını kavradığını düşünmüyorum. nitekim demokrasi, seçim dönemlerinde sandığa gidip oy kullanmak ve sonuçları beklerken çeşitli tartışmaları demli bir çay yudumlayarak yapmaktan çok daha fazlasıdır. benim için tam manası ile bir demokrasi dünya için bir ütopyadır. yukarıda platon'un i.ö 340 yılında devlet kitabında yayımladığı, ideal devlet modeli üzerine demokrasi eleştileri halen haklılık içermekte ve sözde demokrasilerde bunları net olarak görmekteyiz.
devamını gör...