doğal sakinleştiriciler

bir tarafta yakamoz bir tarafta sevdiğin elinde biran ve hava ılık...

doğanın sesi en doğal sakinleştiricidir.

90'lardan bir şarkı açıp makyaj yapmak.

onunla birlikte bir bar taburesinde geçmişi yad etmek.

son zamanlarda duble türk kahvesi ve çukulata ikilisi. uyarıcı aslında ama nedense sakinleştiriyo, daha bi mutlu yapıyo birkaç dakikalığına. deneyiniz efenim.

koşmak. yorgunluktan tüm sinir stresi unutuyorum.

(bkz: deadlift)

yağmurun kendisi, sonraki toprak kokusu.

bir kedi, bir müzik,sahil kenarında dalga sesi ve kitap okumak

yürümek yazanlara ithafen;
(bkz: eşiyle tartışıp 450 km yürüyen adam) *
dikkatinizi vermeniz gereken ancak çok da yoğun zihinsel aktivite gerektirmeyen her türlü rutin iştir kanımca. çünkü yürümek, duş almak, müzik dinlemek gibi şeyler aslında zihninizi tam anlamıyla susturmaz, konuyu düşünmeye devam edebilirsiniz. bende öyle oluyor en azından, gergin olunca müzik dinlemeye başlasam hüngür hüngür ağlıyorum keza yürüyüşe çıkınca da.* rahatlıyorum tabi ama sorun zihnimde dönmeye devam ediyor. bkz ile verdiğim örnekte bunu karşılıyor, adamın zihni gerginliğiyle hala o kadar meşgul ki ülke sınırına dayanacak neredeyse.*

daha hızlı zihni susturup dikkat dağıtmak için yemek yapmak önerimdir. bu sakinleştiricilerin en etkili halidir. bildiğiniz bir şey ancak yine de asgari dikkatinizi vermeniz gerekir, bir müddet sonra pamuk bir halde ceylan gibi seke seke çıkıyorum mutfaktan. eğer konu panik halindeyken ihtiyaç duyulan bir sakinleşme ise bunun için de en garanti çözüm halıya uzanıp tavanı seyretmek. nedenini asla çözemiyorum ama sanki beyin yerçekimine meydan okuyup havada kalıyor siz yalnızca bedenen yerde oluyorsunuz. böyle bir boş zihin haline hiç denk gelmedim, bomboş pırıl pırıl kalıyor. kaç proje teslimimi kurtardı şu eylem bir bilseniz... tabii şimdi koca koca adamlara halıya uzan tavanı seyret önerisi de çok yerinde olmadı jdjd minyon insanlara önerimdir gerisi de kendi önerisini kendisi bulsundur.

gintonik.

şunu barmenin hazırlamasını izlerken bile oracıkta alnını öpesim geliyor herifin. çok coşkunca, pipet kalsın hocam diyip pıt pıt çekiyoruz.

dünya güzelleşiyor.

papatya çayı, melisa çayı, ıhlamur, yasemin çayı önerileriyle süslenebilecek liste. mümkünse toz ya da sallama halinde almayıp aktardan ot hallerini edinip demlemek hem daha faydalı hem de daha zevkli olacaktır.

ayrıca şahsi favorim taze zencefil çayı. yaprak gibi mümkün mertebe incecik dilimleyip ya da rendeleyip suya atıverin, kaynasın. sertliğini, acılığını, yoğunluğunu, kaynama süresini çeşitleyerek damak zevkinize uyarlayabilirsiniz.
tadını yumuşatmak isterseniz tercihen bal eklenebilir, ben şahsen tavsiye etmem. bal yerine limon ya da bir tutam ıhlamurla demlenirse tadı hafifleyecektir.

denizi izlemek ve dalga seslerini dinlemek

yağmur izlemek ve sesini dinlemek.

salıncakta başını geri yatırarak sallanmak. ağaca çıkıp etrafı izlemek. gündüz kuş seslerini gece kurbağa seslerini dinlemek. gece geç vakitte balkona çıkıp oturmak. güzel kokan çiçekleri koklamak. arkadaşlarla yapılan gırgır şamata...

berberde kafaya yapılan masaj, kafayı yıkatmak bile yetiyor. orda uyuyasım geliyor o kadar gevşiyorum.

tırnak kesmek. beni hep sakinleştiriyor, pamuk gibi oluyorum

uyuyan bebeğini çocuğunu seyretmek doğal sakinleştirici hatta anestezi ne sinir ne öfke ne ağrı ne sızı ne yorgunluk

bir bebeğin nefesini yüzünde hissederek uyumak, manzara eşliğinde kitap kahve, gece yolculuklarında müzik dinlemek

balkonda mahalleye bakarak, gökyüzüna bakarak içilen çay.