dövme

sokaktan güzel bir bakış almak için vücudun çeşitli yerlerine yapılmış örümcek, pitbull kafası, kalbe saplanmış ok, korsan bayrak figürü vb. resimlerdir.

mezara götürebileceğiz tek şey dövmedir. vücuda iğne veya başka şeylerle kazınan resim şekil yazıdır.

sanatını icra ettiğimdir. örümcek, pitbull kafası gören torbacılarla takılıyordur.

minik bir versiyonuna bileğimde sahip olduğum şey.
ikinci bir dövme için hiç bir fikrim olmadığından, epey bir süre tek başına kalacak sanırım.

deri üzerine özel yöntemlerle resim yapma işi.

bana göre kalıcı dövme yaptırmak risktir. insan, hayatta geçirdiği her yıl, daha önceki yıllardan farklı biri olur. yavaş yavaş düşünceleri değişebilir, hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyler farklılaşabilir. dolayısıyla bu yıl büyük bir istekle yaptıracağı dövmeden 10 yıl sonra büyük bir pişmanlık duyabilir.

diyeceksiniz ki "sildirir." o da bir başka risktir. sonuçta bu işlemi yaptırmak için iyi araştırdığınızı sandığınız bir yerde bile enfeksiyon kapabilirsiniz. başınıza sağlığınızı tehdit edecek işler gelebilir. bakınız:
hassas kişiler tıklamasın

"yok ille de yaptıracağım" diyene de karışacak halim yok tabi ki.

sol kolumda konuşlanmış great wave off kanagawa isimli tahta oymasının deriye oyulmuş hali.

sevdigim bir sanat cesidi. suan 3 tane dovme sahibiyim, hepsini hala ilk gun ku kadar cok seviyorum. belkide nedeni cok uzun sure dusunup karar vermis olmamdir her birine.

ölen kedimin yüzünü vücudumda taşımak için uzun zamandır yaptırmayı düşündüğüm işlem.

hatay yöresinde buğday nohut ve etle dövülerek elde edilen yemeğin adı. bazı yörelerde keşkek olarak da bilinir.

yaptırınca bağımlılık yapan, acı çekmeyi seven hale getiren bir şey dövme. 6 tane var. 7. yolda. daha totalde 7 tane daha kaldı.

aslında bir tanecik yaptırmak istiyorum ama hem acısına katlanmak zor geliyor hem de olmak istediğim mesleğe pek uygun değil.

dövme yaptıranlara uygulanması gereken eylem.

bilinen en eski dövme (bkz: buzadam ötzi)'dedir.

döv- köküne isim fiil getirilmesiyle oluşan isim fiildir. (-me, -mak, -ış) işim fiil ekleri.

çeşitli boyalarla vücuda yapılan resim, yazı vb şekillerin tamamı. eski zamanlarda köy köy dolaşıp bu işi yapan karaçiler (çingeneler) vardı.
dövme işini yapan erkeklere dekkak, bayanlara ise dekkabe, dövme yaptıran erkeklere medkuk, kadınlara medkuke denilirdi.
dövme boyasının hammaddesi yeni doğum yapmış ve kız çocuğu dünyaya getirmiş annenin sütü, hayvan ödü, lambanın isi ve bazı katkı maddeleriydi. dövme vücudun hangi bölgesine işlenecekse şekli çizilir. daha sonra üç, beş, yedi veya dokuz iğne ile şeklin üstü saatlerce iğnelenir. deri altına geçilip her tarafa işlenir. sonra bir hafta boyunca iğnelenen vücuttaki bu bölgeler kabuk tutar. kabuk iyileşip kalktıktan sonra dövme ya da deq dediğimiz şekil ortaya çıkardı.
deq yapacak kişi;
evlenip boşanmış birisi olmamalı.
sağlıklı olmalı,
ölü çocuk doğurmuş ya da çocuğu ölmüş biri olmamalı.
yapan kişinin kötü kaderinin dövme aracılığıyla yapılan kişiye geçtiği düşünüldüğünden, bu kişinin toplum tarafından kaderinin güzel olduğuna inanılıyor olması gerekirdi.

acı falan diyen olmuş* tek seferde birkaç tane yaptırmak hem de regli dönemi, zeyna mısın? be hatun*

bi tane de bende var. bir zamanlar dövme yaptırmak gibi gereksiz cahilce hevesler duymuş bir adam olduğumu hatırlatıyor, seviyorum o nedenle. bayağı ilerlemişim demek ki.

para konusunu çözer çözmez yaptıracağımdır. çok pahalı sözlük, bildiğiniz gibi değil.

sürekli aynı motif , resim neyse artık vücudumda görmekten sıkılacağımı bildiğim için hiç düşünmediğim şey...

bir tane yaptırdığım. onu da her seferinde bana nereden geldiğimi, nereye gideceğimi hatırlattığı için seviyorum.