düğün

hiç görmediğim ya da görüp konuşmadığım akrabaların paşa gönlü hoş olması için harcanan para. eğer ilerdeki eşim kabul ederse düğüne harcayacağımız parayı balayında harcayacağım.

kendisinden hazetmem ama pastası ve çorbasını severim.

bir arkadaşın salonu için 20 bine anlaştığı organizasyon. sanırım en uygunu filanmış bu. diğer tarihlerde otuz kırk bin filanmış... pandemi vs varken pek çok kişi katılamayacakken birkaç saat için bu parayı vermek bana hiç mantıklı gelmiyor ya. ben nikah yapar geçerim. beyimin köyünde de bi köy düğünü okey. o parayla tatil yapılabilir vs başka gerekli ihtiyaçlar araba vs karşılanabilir...

akrabalar göbek atsın diye sokağa atılan para.
o para ile sokak hayvanlarına mama almayı tercih ederim.

doğu türkçesindeki tüg- fiilinden gelen sözcüktür. söz başı t>d ötümlüleşmesiyle önce düg-, ardından da eylemden ad yapma eki - ün getirilerek oluşturulmuştur. düğ- eylemi tam karşılamasa da bağlamakla aynı anlamlara gelmektedir. kullanmakta olduğumuz düğme, düğüm sözcükleri de bu kökten türetilmiştir.
dolayısıyla, düğün sözcüğünü şölen anlamında kullanmak yanlış olacaktır. mesela, sünnet düğünü demek yerine sünnet şöleni denilebilir.

eğer bir gün evlenirsem asla yapmayacağım şey. bildiğin tam bir çile bu lan, paradan bahsetmiyorum bile. eğer kız illa yapalım derse, terkederim. o kadar nefret ediyorum yani.

günümüzde masraflarının en az 150 bin tl olduğu evliliği kutlama eylemidir. fakir fukara için pahalı bir yüktür. parası olmayan için, direkt nikah yaparak evlenmelerini ya da sevdiği kızı kaçırmalarını öneririm. masrafsız evlilik en idealidir. :)

insanlık tarihinin en boş organizasyonlarından birisi olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.

gereksiz gösteriş dolu, boş masraflı bir etkinlik.

özetle evlilik törenidir.

iki insanın bir hayatı birleştirmek için girdikleri yolun bir dönemeci, bir durağı denebilir belkide.

evliliklerini şatafatla, eğlenceyle, ne bileyim bana göre işkenceyle taçlandırmak isteyen insanların tercih ettiği tören şekli.

ortadoğu ülkeleri (ve dahi türkiye dahil) tarafından genelde abartılan, günlerce süren seromonilerle devam eden bir tören.

düğünlere harcanan paralar dudak uçurtacak cinsten. salondu, organizasyondu, gelinlikti, damatlıktı, çalgı çengiydi, yok efendim yemeğiydi ıvırı zıvırı derken akıl tutulması yaşatan paralar harcanıyor.

genelde 'bir kere evleniyoruz canım' cümlesi devamında ucu bucağı olmayan adet ve kültür gösterimi hallerle yapılan organizasyonlar ve o organizasyonlara dökülen paralar.

para benim kırmızı çizgim arkadaş. daha az para harcansa belki katlanabilirim. şaka şaka benim altından kalabileceğim durumlar değil.

tercih eden, seven çok tabi. ama bana hep garip gelir. iki insan evleniyor diye neden bu kadar tantana çıkıyor anlam veremem.

içimde kalmasın diyenler olur belki ne bileyim benim içimde öyle bir şey varsa zaten kalmasın der çeşitli meditasyon teknikleriyle o iç karışıklığı ve tutukluğu dışarı çıkarırım.

pandemi dolayısıyla iki senedir pek göremiyoruz tabi artık. en büyük yeğenim pandeminin başında yaptı coronayı bahane edip gitmedim. bir küçüğü başka ablamdan kendileri onunkine katıldım vallahi ortama ayak uydurup göbek bile attım. sefam olsun oh. küçük olanın ki tabi daha sadeydi. bahçede abartısız daha sakin ve pandemi kurallarına uydurulup daha kısa sürdü. yıllar sonra ben de düğün görmüş oldum.

tercih etmem edene de niye ediyorsunuz demem. ama 'çok para az etmen guzum' derim tabi içimden. düğün yapın yapmayın demiyorum ama lütfen beni çağırmayın. saygılar efem.

dernek ile birleşmeyince bir anlam ifade etmeyen, kimilerine göre; gösteriş ve statü turnusolü -pek çok alt eylem barındıran- eylemler bütünüdür.

aşırı anlam ve duygu yükünü sırtında taşıyan hamaldır. bazen dizlerinin bağı çözülür ve sağa sola savrulur.

israf aparatı olarak kullananlar da bolca mevcuttur.

evlenecek gençlere bırakılsa büyük çoğunluğu düğün yapmaz ama düğün artık aileler için yapılmakta aileler kendilerini göstersin diye yapılan bir etkinlik olmuştur.

iki kişinin aynı evde yaşayacağını dünya aleme duyurma çabası.

(bkz: insanı kanser eden şeyler)

yapsam olmuyor, yapmasam olmaz...

türkiye’de kadınlara şiddet uygulanıyor söyleminin aksine, türkiye’de vajinaya tapıldığını gösteren eylem.

dünyanın hiçbir yerinde bir çift cinsel ilişkiye girecek diye yüz binlerce tl masraf yapılmaz. hindistan’da bile yapılmıyor bu. ama türkiye’de erkekler, kadınları yüz binlerce tl ödeyerek ve boşanamamak, boşanmak istediği zaman burnundan fitil fitil getirilmek şartı ile satın almak zorunda bırakılıyor adına da adet, gelenek görenek deniyor.

cinsel devrimini tamamlamamış bütün çöplük islam ülkeleri gibi türkiyede de kadınlar ikinci planda değiller. aksine sırf vajinaları olduğu için altın değerindeler.

sırf bundan dolayı evlenmek istemiyorum bu kadar boş bir organizasyon görmedim. paranla rezil oluyorsun bildiğin başka bir açıklaması olamaz.

topluma duyuru ve eğlence için yapılması gereken fakat günümüzde gösteriş için yapılan etkinlik. çoğu kadın bir adamla değil, düğünle, gelinlikle, takılarla, atılan göbeklerle, düğün günü fotoğrafları ve videosuyla evleniyor. adamı değil, o düğün imajını seviyor. yaşam amacı adeta bu. gerisi teferruat.

orkestra denen adamların kulak zarınızla cima eylediği, sokakta görseniz selam vermeyeceğiniz adamların yiyip içip eğlendiği saçma salak bir şovdur. bir de bunu kutsalmış gibi yedirdiler millete yakın akraba olunca gitmeme de olmuyor ceremesini çekiyorsun maalesef. umarım yakın zamanda azalarak değil direkt tamamen biter, bu gürültü şovunun artık katlanılacak bir yanı kalmadı

külotlu çoraplı teyzeleri memnun etmek için yapılan,benim ise aşırı gereksiz bulduğum olaydır.