duyguları bastırmak

ağırdır.

bir ara bu durum vardı. çok da iyi bir şeydi aslında.
çoğu zaman duygular insana yüktür, mantıksal düşünmekten sizi alıkoyar.

umarım eskisi gibi duygularımı bastırabilirim yav.

çamaşır suyuna bastırıyorum ben. duygular tertemiz oluyor.

bastıra bastıra duygusuz olduk çıktık.

yapmayın gece diş sıkmanız başlar, çene ağrır sonrada boyun ve sırt ağrılarına kadar gider.

her bastırma geri döner.duyguları oluşturan düşünceyi farkederek çözümlenmeye çalışılabilir.

şahsen duyguların bastırılabileceğine inanmıyorum. duygu varsa yaşanır. yalnız o duyguyla ne yapabileceğimize karar verebiliriz.
yani düşünce-duygu-davranış döngüsünden çıkabiliriz sadece.

duyguların miktarı ve sıcaklığı arttırkça zorlaşacak bastırmadır, çünkü pv=nrt
(bkz: pezevenk nurettin)

kadınların mıy mıy enişteleri aldatmamak için gösterdiği çaba sırasında hissettikleri zorluğun psikolojik betimlemesi.

kadınlara çağrım, en kısa sürede sevişip rahatlamaları yönünde. ya abicim hayat kısa. yarın bir gün öleceğiz, salın olm bee. adamın biri sürekli siz dururken hold'em poker oynuyorsa, bu adama risk almanın gerçek bedeli öğretilmeli. bu iş için kalifiye bir sırtlan öneririm. sözlükten atılıp duran screenshot tayfa ile ya da sövücü sokucu yıkıcı beylerle olmak derttir. bunun yerine, gayet seviyeli ve gizliliğe önem veren olgun bir sırtlan ile sabaha kadar gönül kalaylatmalı hanımlar. bu devirde en önemli şey gizlilik. görünmezlik iksiri içmiş gibi sırtlanlar var bu dünyada. o kadar gizli ki, siz bile görmüyorsunuz adamı. vurup gidiyor. zaten bu işin güzelliği de bu bence. bastır bastır nereye kadar? çile kuşu mu lan bu insanlar!!

emellerinizin gerçekleşmesi için bazen yapmanız gerekendir. mesela ben hoşlandığım insanlarla arkadaşlık kurabilmek için hoşlantımı bastırmak zorundayım(eşcinsel platonikliğinde böyle bir şey maalesef ki oluyor), yani karşı taraf yüksek ihtimalle heteroseksüel ama belki aramızda bir samimiyet ve arkadaşlık gelişirse belki onunla sevişeceğim günlerde geleceği için bu yüzden ilişkilerin başlarında o hoşlanma duygusunu bastırmak zorunda kalıyorum...

duygular bi işe yaramıyor. işin sonunda hep mantıkla hareket etmenin önemini anladım. sevgi mi? boş iş. şefkat mi? boş. öfke, intikam duygusu? boş! bakın yolunuza politik olun hayatınız kolaylaşıyor.