edebiyat öğretmeni

türk edebiyatı, türk dilinin yapısı, içeriği, kelimelerin anlam ve yazımı, kompozisyon kuralları hakkında öğrencilere eğitim verir.

genelde türk klasik eserlerini öğrencilere okutmaya ve sevdirmeye çalışırlar. başardıkları nadirdir ama olsun. hitabet güçleri yüksektir. en sevdiğim öğretmenlerim hep edebiyat öğretmenlerim olmuştur.

bana denk gelmemişse de kişiyi genç yaşta edebiyattan okumaktan nefret ettirebilme ihtimalleri de vardır.

gerçekten edebiyat aşığı birine denk gelirseniz seneler geçse bile unutamayacağınız size kitap okumayı öğütleyen, ezbere şiirler okuyan, sadece kült tarih ve dönemden bahsetmek yerine az bilinen merak uyandırıcı edebiyat konuları anlatan, kimin yeteneği var görmek için yazma ödevleri veren ve sonunda eğer bir kişi bile çıksa o öğrencisinin peşini bırakmayan, hep destekleyen.. anlat anlat bitiremediğime göre edebiyat hocam iyiymiş :) kötüsü de soğutur dersten, herkesin bildiği gibi. sadece üniversite puanlarını önemseyen ve sorular buradan çıkar diye ders anlatan, bir yazar öldüğünde seneye sorarlar iyi bilin diyen duygusuz, ruhsuz, gereksiz öğretmenler.

kendisi sayesinde istediğim okulu ve istediğim bölümü kazandım.
derslerine girmek için can atar, soru sormak için boş zaman yaratmaya çalışırdım.
onun gibi bir öğretmen olmak ne büyük bir onur olur bana :)

sayısal seçmeme rağmen kutulamadığım dersin öğretmenidir. hiç anlaşamazdım tabi haliyle.

türk edebiyatını ve türk dilini öğreten kişilerdir. bazıları edebiyat sanatının, dilin inceliklerini öğretip; onları oldukça sevdirir.

aynı zamanda hayatıma yön veren iki kadının branşıdır. biri harika bir öğretmen olduğu için diğeri de çok kötü bir öğretici olduğu için. birinin yaptıklarını kendime örnek alırken bir diğerinin davranışlarına yaklaştığım anda pusulamın şaştığını anlarım. hemen yönümü değiştirme ihtiyacı duyarım.
yıllar yılı ne zaman ruhum biraz sıkılsa rüyalarıma girer kadın. tahtaya çıkartıp ezbere şiir okuturdu. şiirin ortasında durdurup başka bir konudan konuşur konuşur, birden "hadi devam et." derdi. o anda panik halinde içimizden şiiri tekrar edip dururduk çünkü bilirdik ki kaldığın yerden devam edemezsen bir günde duyulma ihtimali olan bütün hakaretleri edecektir. sonra ben o sandalyeye geçince hiç ezberden şiir okutmadım. çünkü çocuklarıma endişe etmeleri gerekenin şiiri ezberden okumak değil de hakkını vererek okumak olduğunu, öğretmeyi amaçladım.

güzel bakmayı, güzel görmeyi, güzel söylemeyi öğretebilmelidir.

hayatımda travma yaratan öğretmendir. lisede bana doğru olan şeyleri ısrarla telkin çabasındayken kendisi evli, çocuklu olduğu hâlde dönem arkadaşlarımdan 18 yaşında bir kızla kaçarak kayıplara karışmıştır.

çocuk yaşta edebiyatla tanışmamı sağlamış ilk öğretmenim canım teyzemdir. bütün kuzenlere edebiyat aşılamış ve bir meslek aşkla nasıl yapılır öğretmiş kişidir. tabi dezavantajı da oldu bir bakıma ergenlik dönemimde arkadaşlarım tarafından uzaylı muammelesi görüyordum çünkü o'nlar kanka, trip, vb kelimelerle cümleler kurarken ben binaenaleyh, haddizatında gibi kelimelerle konuşmamı süslüyordum. *

bizimkisi benito mussolini'ye benziyordu.

kafası kel olunca biz de onunla dalga gecerdik baş parmak murat diye.

hiç sevmezdim kendisini. o da beni seviyormuş gibi yapıyordu galiba. ayrica dengesizin tekiydi. birde tiyatro kulubundeki ogrencilerin sozlulerine hep 100 veriridi. sinifta bir tane yabancı çocuk vardı. konuştuğumuzun çoğunu anlamazdi ama sırf tiyatro kulübünde diye sozluleri benden yüksek olurdu.

mutsuzdurlar.

çok önemlidir. bu işi öğreten kişilerdir.

iyi bir edebiyat öğretmeni size edebiyatı sevdirebilir. düşünsenize bir öğretmen olmak ne kadar zor. büyük sorumluluk. birine edebiyatı sevdiriyorsun ve hayatı boyunca senin sayende edebiyatı seviyor. derya deniz şeyler okuyor.

kötü bir edebiyat öğretmeni ise sizi edebiyattan soğutabilir.
bu yüzden öğretmenlik sadece bir konunun hakimi olmak değildir. bir insanın hakimi olmaktır.
özellikle yaşı küçük çocuklara eğitim veriliyorsa dikkat edilmelidir.
edebiyat güzeldir. buradan edebiyat öğretmenlerine kucak dolusu sevgiler. edebiyat öğretmeni olacaklara ise saygılar iyi çalışmalar.

lisede daha ilk derste dersimizin adı edebiyat değil evladım türk dili ve dünya edebiyatı diyeceksiniz diye söze başlayınca tamam şapı bulduk dediğimiz hocadır.

ülkemizdekiler ölü ozanlar derneği tribi yaşanmasına imkan vermez pek. yaşlı ve aksi olanları zaten çekilmez; düşman başına, allah düşürmesin vs.
ha bak şöyle 22-26 arası yeni mezun olmuş edebiyat öğretmeni kızlar var, onlar tam yalayıp yutmalık. hafif alık oluyorlar, bu yüzden pek saygı duyamıyorum kendilerine ama odağımız farklı hocam. eteğin altına siyah külotluyu çekip geliyorlar ya derslere, içim eriyor. üniversite sınavında 0.75 net yapmış olmaları gerçeğini unutuveriyorum o an. koşup "özlem hocam, cuma akşamı bire bir alabilir miyim? sınavım var da." demek istiyorum.
evet, cümlemden de anladığınız gibi burası bir dershane.

eğitim önemli yine de. entry'yi sonuca bağlayamayıp böyle klişenin türevine düşmek kaçınılmaz bazen.

neredeyse hiçbiri şair ve yazar değildir.

lise edebiyat hocam bana saplantılı bir kadındı. (bir tane de mantık öğretmenim vardı ,o da bana takıntılıydı ,acayip şeyler söylerdi derslerinde ,inanamazsınız.)
bekardı, hiç evlenmemişti. yaşı da 30 civarıydı.derse girdiğinde etrafımdakiler " seninki geldi ." derlerdi.derslerde sürekli bana soru sorardı. eğer
o gün yüz vermezsem ders notumu düşürürdü. film gibi lise hayatım geçti .daha 15 -16 yaşımda neler yaşadım.

çoğu aslında şair olan öğretmenlerdir. şair olduklarını söylemezler. edebiyatı seçmiş herkesin içinde şiir vardır. inkâr edilemez.

en büyük hayalim edebiyat öğretmeni olmak ama çevremde atanamayan çok fazla edebiyat öğretmeni var,abimin 42 yaşindaki arkadaşi 15 senedir atama bekliyorum kafamda saç kalmadı dedi yuhhhh dedim içimden.

mahşerde layikçilerin ve tayyipçilerin tepesine binecek, atanamayanlar.

adam " devlat iş vermek zorubda değil" diyor. o zaman niye ha bire fakölte ve üniversite açıyorsun babo? size fakir hayatı yaşatmak lazım!