el alem

duvarları en yüksek hapishane..

ben kendimden eminsen elli alem konuşsun, el alem dinlesin.

doğru yazımını şimdi öğrendim. teşekkürler cidden.

annelerin korkulu rüyası

ee gel yaşa o zaman hayatımı demek istediğim zümre. ve bu zümre asla yüzünüze demez diyeceklerini.

kendindeki kusurlara karşı kör olup, sizdeki kusurları mercek altında atomu parçalarcasına inceleyen topluluktur.

görünmez parmaklıklara sahip hapishaneleri olan kişiler topluluğu.
işin enteresan tarafı insanlar bu hapishanelere kendi istekleri ile girerler. mahkum kişi isterse burada müebbet yatar isterse de kendi iradesi ile özgürleşir.
benzer bir bakış açısı ile topluma gereğinden fazla önem addeden insanlar dünya üzerinde kendi cehennemlerini yaratırlar. jean-paul sartre bu olguyu “cehennem, başkalarıdır” (l'enfer, c'est les autres) şeklinde açıklar.

poposuna hafif bir şaplak atılıp rahvan gitmesi sağlanmalıdır.

yobaz ailelerin çok korktuğu topluluk. her şeyde bir fikirleri var.

yobaz aileler yüzünden dünyada sadece tek kalsanız bile üstünüzde 'el alem ne der' korkusu bırakan topluluk.

(bkz: elalem)

el alem için yaşıyorum. soyu kuruyana dek de yaşayacağım.

bazen kişisel gelişim uzmanı, bazen terapist, ama hep iyi niyetli. sorulmadan cevaplayan, dinleyip yargılamayan, her soru ve konunun uzmanı. akıl veren, yol gösteren hayatımızı idame ettirmemiz için varlıklarına ihtiyaç duyduğumuz o kutsal kişi (!)

reklamlar bitti gerçek tanıma geçecek olursak; herkesin şikayetçi olduğu, herkesin maruz kaldığı, asla susturulamayan, ağzı büzülemeyen, ne zaman evleneceğinizden tutun, kaç çocuk yapacağına kadar karışan, hep kınayan, hayatınızı sizden fazla didikleyen toplumun en alt tabakasındaki toksik kişi.

şimdi yazarken aklıma geldi. herkes bu kadar şikayetçiyken kimdir bunca insanın hayatını zehirleyen çatal dilli elalem?

herkes başkasının el alemidir.

ortalama insanın hayatını zehir eden gizli bir topluluk. gerçekten, kim oldukları belli değil ama her yerdeler. sen de olabilirsin, mahalledeki bakkal da, karşı komşu da, hatta ben bile olabilirim. kendilerini umursamayarak daha huzurlu bir hayata yelken açabilirsiniz.

ne dediği insanların çok önemsediği bir oluşum.

bu oluşumun işi düzenli olarak verdikleri beyanatlardır.

el alem ne der.. bi bakın ne demişler. ona göre üst politikalarımızı oluşturalım..

ben el alem değilim buna da kalıbımı basarım.
insanım elbet ben de yargılarım, yargılar da boyumun ölçüsünü alırım. bir fark var, bunu içimden yaparım. böylece türlü türlü alemlere karışırım, çok alem olurum ama olmam asla el alem.
severim dışımdan, söverim içimden zaman zaman.
sen kimsin ulan haspam?
haddini aştığı zaman doğdu işte el alem.

yüzyıllardır bu topraklarda yaşadıkları, ama tam olarak kimler olduğunu asla bilemediğimiz, ota boka, üstlerine vazife bile olmayan her işe karıştıkları halde, bir güne bir gün de, sömürüye, yoksulluğa, hırsızlığa, hainliğe, zorbalığa dair çıtını çıkarmayan, adi ve şerefsiz bir topluluk izlenimi uyandırıyor bende. takmıyorum.

herkes kendisinin el alemidir.

allah aşkına kafamızın içinde kendimizi yargıladığımız yerden yargılanacağız diye aklımız çıkıyor. çıkmıyor mu?