en mutlu olunan zaman

şu an ve şu anın benzerini yaşadığım her günkü şu an. iyisiyle kötüsüyle gün bitmiş, ne kadar güzel ve sevdiğin insanlarla gününü geçirmiş olursan ol, şu anki gibi kendimle başbaşa kaldığım (bu anlarda hayatımdaki herkes uyuyacağım sandığı için rahatsız etmez) uyku öncesi yarım saat, bilemedin bir saatlik zaman dilimi. dünya yansa umrunda değil. huzur yatakta.*

karşılıklı sevgiyi tattığım zaman ve zor koşullu çalışmalarımın karşılığını aldığım zamandı.*

8. sınıftayken çok mutluydum, bir daha hayattan o aynı tadı alamadım. sekizken iyiydi, sekiz.

kendi kendimle kaldığım her an.

yokladığımda şöyle bir hard diski, altlarda kalan mühim bir şey var. odur.
bir konsere gitmişiz. moğollar konseri, engin yörükoğlu falan ölmemiş o zamanlar, iyi de zamanları. konser öncesi bir şeyler içelim dedik, fazla da zamanımız yok diye hiç sevmediğim halde dayandık kırmızı tuborglara. öyle aktı gitti konser, çıkışı "napalım?" dedim, "eve gideyim ufaktan, arıza çıkmasın" dedi. 15 dakikalık yürüme mesafesini sessiz yürüyoruz öyle. sanki eve değil de askeri birliklerimize teslim olmaya yürür gibi istemsiz adımlar. birden dur dedi, birkaç adım mesafedeki bir dükkanın merdiven basamaklarını gösterip "otursana" dedi. ben oturunca yanıma çömelip başını yasladı omzuma. sessiz bir 10 dakika kalmışızdır o şekilde. konuşma olmadan kalktık, konuşma olmadan yolun kalanını yürüyüp "iyi geceler" deyip evlerimize gittik. zaman geçti, yollarımız ayrıldı. sonra da dünyalarımız. 2015'te lenfomadan yaşamını yitirdiğini ben 2016'da öğrendim maalesef.
sonrası bir orhan pamuk cümlesi "hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."

bilimsel calismalarimi hakkiyla yurutebildigim zamanlar.

uzaya cikmayi hedefliyorum. aklima koydum aga.

bu konuda iyi resim kabiliyeti olan arkadaslar sahsimla iletisime gecebilir mi lutfen. roket tasarladim, taslak lazim. hedefimize adim adim ilerleyecegiz.

uzaya cikan ilk enik ben olucam. tabi "uzay" gercekten varsa...



(burdan peacekeeper'a selam olsun. evet.)

en diyemem de, şu alarm zili tipindeki bildirim kırmızı olunca çok hoşuma gidiyor.
bir de mesela çekirdek yerken biriktirirsin ya hepsini aynı anda yersin .
bir süre sözlüğe girmeyince oradaki bildirimler o tadı veriyor.

mutlu zamanlar yoktur, mutlu anlar vardır

kendi şahsi minyatür insanım olduğu an ve sonrasında da onunla geçen her an.

kendi ülkende yasak ve her zaman denetimde olan bir şeyi içiyorsundur bir anlık polis yakalar bizi ebemize kadar sorgular korkusu geliyor insana ve o anda yanındaki arkadaşın lan bu ülkede yasal diyor sen de bir duman daha içip tripten çıkıyorsun o an mutlu oluyorum.