erişte

çorbası çok güzel olan ev yapımı makarnadır.

farsça kökenli bir sözcük. riştan fiilinden rişte yani yol yol; şerit şerit olan anlamındadır. tabii ki buradan

diğer yerleri bilmem ancak:
kuzey-batı ankara kırsalında,
bolu-karabük kırsalında,
son olarak da karadeniz ereğli'de yapılan yiyecektir.
üzerine (aklımda adı keşkek-keşkül diye kalmış) erzurum tulum peynirini anımsatan ve bölgede yapılan peynir eklenerek servis edilir. (serviste zeytinyağı kullanılmaz ancak siz bir de öyle deneyin)

boya değil de gerçekten sebzeli yöresel olanı ayrı lezizdir.

üzerine peynir ve maydanoz sepeleycen, mis.

içine yumurta da koyulduğu için besin değeri normal makarnadan yüksek olan, görece daha sağlıklı ve lezzetli ev makarnası. yiyiniz, yediriniz.

trakya’da kesme denilen makarna türü. ceviz ve peynirle yendiğinde über bir lezzet olur. *

şimdi efenim yapımından yemesine anlatacağım bir tanım olacaktır.

öncelikle biraz italyan biraz türk usulu oluyor hamurumuz. un, çok çok az su, bolca yumurta ve tuz. hamur çok sert oluyor. oklava ile açılan hamurları pişirmeden biraz gevretmek uğruna sacda bir dakika ters düz ediyoruz. uzun şeritler halinde doğranan hamurlarımızı artık ince ince kesebiliriz.

uzun* bir kurutma sürecinden sonra eriştelerimizi kaynatıp sarımsaklı yoğurtlu, salçalı, naneli, sumaklı sosumuzla yiyebiliriz ya da çorba içinde kullanabiliriz. çorba biraz daha vitaminli olsun diye yeşil mercimek katmayı unutmayın.

çok sevdiğim ama karbonhidrat ile aramdaki mesafeden mütevellit nadiren kaçamak şeklinde tükettiğim hamur ürünü.

kavrulmuş tereyağı olmazsa olmazı.
üzerine yıllandırılmış ezine peyniri ve ceviz kırıkları.
yanına tercihen bol soğanlı çoban salata.

gerçek makarnadır , türk-kore-çin-güney asya işi...

bana göre sulu olarak içine et -tavuk deniz ürünü konması ,baharatla takviye ile besleyici olan bir yemek.
makarnadan farklıdır .
noodle erişte sayılır mı bilemiyorum.

nedense oldum olası sevmediğim bir yemektir.
makarna yerim mesela ama erişte... nedense tadına bir türlü alışamadım.

lakin şunu da belirtmeliyim, hep tereyağlı sadesine denk geldim. üstteki yazar arkadaşın dediği gibi baharatlanıp tavuk et deniz ürünüyle beslenirse fikirlerim değişebilir.
ben bunu bir deneyeyim.

klasik kısa erişteler genel olarak beğenmediğim bir makarna türü. çiğnesen çiğnenmiyor, soslasan sos tutmuyor. ancak demleme usulü biraz pişirdikten sonra tereyağ ve cevizle bir uyum yakalıyor ki gerek de yok böyle bir uyuma. boru makarna bile bundan daha iyi.

hiç sevmediğim varoş yemegi.

eniştenin nesi sakatlanınca ortaya çıkan yiyecek

içeriğinde un, su, tuz, yumurta olur. yumurtasız da olabilir. bence evde kesilen erişte, marketteki makarnalardan ya da eriştelerden daha iyidir. pişirilince içine peynir, ceviz katılabilir.

bayilirim