evliliğin aşkı öldürmesi

psikolojik eğilim ile alakalı. kaliteli aile terapistleri var.

insan ulaşamadığı şeyi sürekli ister.içindeki heves ve enerji bitmez. ulaşınca da eski önemi kalmaz

aşk sürekliliği olmayan hormonal bir durum olduğundan suçu evliliğe atmaya gerek yok. ama aşk kalıcı bir sevgiye dönüşmeden tozu dumanı yere inmeden evlenince suçu evliliğe atmak normal oluyor tabi.

evlilik aşkı bitirmez. evlenmeseniz de sevgili durumunda da bir süre sonra o ilk günkü tutku azalıyor zaten. yerine , eğer sağlam bir ilişki kurduysanız’ sevgiye bırakır. aşk zaten sevginin bir tık üstüdür. bunun azalmasının da evlilikle alakası bile yoktur. zamanın her şeyin heyecanını yavaş yavaş azaltmasıyla alakalıdır.

ölen bir şey dirilmez zaten arkadaşlar. bitmişse evlenirsiniz genelde. biraz canım cicim ayları sonra tekrar soğur.
hemen ortaya çocuk fırtlatırsınız biraz daha kalır. ha alıştı alıştı alışmadı boşanma evresi...
sevgi oldukça nostaljik bir şey, çoğunuz kıçını kaldırıp sevmeyi bırak kendinden önce karşı tarafı dahil koymaz.
bencil ve edepsiz insanların elinde oyuncak oldu işte.
mahvettiniz insana ait değerleri.
para, güç ve bi takım egosal problemler.
buyurun efnim buyyyruuuğnn
hayırlı olsun!

"artık evlendik" diye yanında osurur, kişisel hijyeni, bakımı ihmal eder, tipine özen göstermez, konuşmaz, tembelleşirsen aşk maşk kalmaz.

(bkz: aşkın ölümünün evlilik içinde gerçekleşmesi)

candan erçetin’in de dediği gibi :


söyle nerden öğrendin
yalan yanlış sevmeyi
nasıl oldu becerdin
bu kadar toy kalmayı
sen miydin yılmayan
sen miydin doymayan
sen miydin kahraman
sen aşkı kimbilir ne sandın
vazgeç desem dilim varmaz
suç sende desem canım yanmaz
ah etme ahın tutmaz
dilin dursa gözün durmaz
söz verme sözün yetmez
gözden düşen geriye dönmez
başıboş hayaller kurma
aşk nerde ölür haberin olmaz

o yüzden ne yapıyoruz? evlenmeden beraber yaşıyoruz aynı avrupalıların yaptığı gibi. hem ilişki bitince de boşanmayla uğraşmadan kolay bir şekilde ayrılıyoruz.

sadece aşkı mı bence insanlığınızı bile öldürüyor.

kalem kılıçtan keskin. bir imza koca bir aşkı öldürmeye yetecek kadar güçlü bir darbe vurabiliyor. ya da insanlar bahaneyi pek seviyor. ne istediğini bilmeden evlilik macerasına atılıveriyor.

evlilikten korkaklarımızın uydurduğu yetişemediğimiz ciğer için söylenen sözdür . aşk niye ölsün evlenince yalnızlık ölür ki ölsün.

kadın: "aşık mısın hâlâ karına?"

richard: "aşk mı?
hoşumuza giden bir bedenin içine
hayalimizdeki ruhu yerleştirir,
adına da aşk deriz bu saçmalığın.
sonra gel zaman git zaman,
o bedene alıştıkça,
içindeki gerçek ruhu görmeğe başlarız.
aşk denilen şeyin masal,
aşık olduğumuz kişinin de
sanal olduğunu anlarız böylece.
o kutsal duygu
yerini kin ve öfkeye bırakır.
çünkü hayalimizdeki insan değildir karşımızdaki.
hiçbir zaman da olmamıştır.
öyle olmadığı için acı çekeriz.
nefret ederiz ondan.
bir zamanlar
içimizi okşayan bir sözünden,
saçının buklesinden,
gözündeki hareden nefret eder hale geliriz.
başlangıçta yadırgadığımız,
sonra ağaçlara kazıdığımız,
sonundaysa tiksinerek andığımız
alelade bir isimdir o.
aşkın toplamı budur işte.
acı ve yalan.”

evet aşk hastalığını yenip yüksek oranda sorumluluk içeren daha pragmatik bi hayata başlayabiliyorsun. üreyip sağlıklı bireyler yetiştirmek, girdiğin yeni bir ortamdaki karşı cins etkisini libidonda sıfıra indirgemek suretiyle daha sana benzeyen bi insan var etmek ( çünkü düzenli bi cinsel hayatın vardır ruhen sağlıklıysan ve sadakat flörtözlükle düşmandır ) sonra elden ele dolanıp ruhuna da çok çomak sokmadıysan aidiyet damarlarını beslemek ve daha başarılı olmak için evlilik güzel bi tercih.
aşk saçmalık sevgi gerçektir.

evleneceğin insan karşına bir kez çıkar, ikincisi ve sonrası evlilik için tercihtir. biz de medeni durumuna ölü kaydı düşer, yolumuza devam ederiz.

iki medeni insan gibi gelin boşayalım

bugün tam da bu konu ile ilgili bir araştırma inceledim. konunun evlilik vs değil süreci nasıl yönettiğimiz ve mutluluğu neye endekslediginle ilgili diyor her şey.

e zaten ask ölümlüdür gencler. degil evlilik, kabiniza sigdirmayan o his, sevdiceginizle kavustugunuz gun ölmeye baslar, daha kavusma aninin ilk dakikalarinda ölüme mahkum edersiniz o duyguyu. cunku ask’ta kavusmak yoktur, uzgunum.
(bkz: kavuşursan meşk olur kavuşmazsan aşk olur)

(bkz: aşk ne ilk önce onu söyle)

portekiz'de kesin olan.
(bkz: portekiz'de boşanma oranının %94 olması)
(bkz: portekiz'in derdi neden beni gerdi)

evlilik aşkı öldürmez yanlış kişiyle evlilik öldürür orda bir detay var
öte yandan yanlış kişiyle evlilik sizi bile öldürebilir.
daha daha öte yandan yanlış kişinin kim olduğunu bilip uzakta duramazsın çünkü doğru kişiler zamanla yanlış kişiye dönüşebilir. hadi hayırlısı olsun