senaryo-oyun
8.2 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

johann wolfgang von goethe tarafından yazılan tiyatro oyunu. goethe’nin bütün eserlerinin birleşimi olarak kabul edilir. eserin yazımı neredeyse bir ömür sürmüştür. bir başyapıttır.

eserin konusu şok eski bir hikayeye dayanır. goethe'den önce birçok yazar tarafından defalarca işlenmiş bir konu olan faust, daha önce de bir ingiliz yazarı olan christopher marlowe tarafından 1564-1593 yılları arasında doktor faustus adıyla işlenmiştir.


oyunun baş kahramanı faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir. tanrı'dan faust'u doğru yoldan çıkarmak için izin isteyen mefistofeles,onun bunalımlar içinde olduğu bir gece karşısına çıkar ve faust'a dünya hazlarını vadeder.bir iddiaya girerler. mefistofeles, onun bilgi hastalığından kalbini kurtaracak, yaşatacağı en güzel hazlar karşısında faust "dur ey zaman, ne güzelsin!" diyecek olursa iddiayı mefistofeles kazanmış olacaktır. mefistofeles, faust'u gençleştirir ve ona aşk duygusunu tattırır. faust, bu duyguyu sadece gretchen adlı genç bir kızdan çok ötede helene idealine kadar hissedecek, ama her şeye karşın mefistofeles'e beklediği cevabı vermemekte direnecek ve mefistofeles iddaayı kaybedecektir.



gustaf gründgens’in mefistoyu canlandırdığı 1960 yapımı film almancanın diyalektiğine muhteşem bir örnektir.


“her zaman kötülüğü isteyen ve her zaman iyiliği yaratan büyük gücün bir parçası”
devamını gör...
goethe tarafından kaleme alınan klasikler arasında özgünlüğüyle yer edinmiş eserdir. goethe bu romanı genç yaştayken yazmış, daha sonra yaşlılığında yeniden ele alarak son şeklini vermiştir. aslında tiyatro teksi olması itibariyle pek çok defa sahnelenmiş ve beyaz perdeye de uyarlanmıştır. goethe'nin ruh halinden ve hayatından izler taşıyan eser, şeytan ile pazarlık eden doktor faust'un öyküsüdür. şeytanla pazarlık konusu daha önce başka eserlerde de konu edinilmiştir. felsefi derinliği itibariyle de ayrı bir yeri vardır bu eserin edebiyat dünyasında. eserde mitolojik ve metafizik unsurlar romantizmin bir yansıması niteliğindedir. şiirsel bir anlatımı vardır goethe'nin eserde, kitabın kahramanlarının karşılıklı konuşmalarında meleklerden oluşan koronun söyledikleri sözlerde bu etki görülmektedir. mefistonun diyalogları şeytanın insanı yoldan çıkartmak için kurduğu tuzakların yansımasıdır faust'un evreninde.
devamını gör...
faust, bir klasik alman efsanenin başkişisi. gerçek bir tarihi kişi olan simyacı-doktor johann georg faust'a dayanmaktadır. çok başarılı ama hayattan memnun olmayan bir alim, onu şeytan ile bir anlaşma yapmasına sürükler, ruhunu sınırsız ilim ve dünyevi zevkler için değiş tokuş etmesine sebep olur. faust efsanesi yıllar içinde tekrar tekrar yorumlanan birçok edebi, sanatkârane, sinematik ve müziksel eserlerin esası olmuştur.
devamını gör...
“ne güzelsin dur ey zaman!”

dr.faust çok eski bir öyküden alınarak goethe tarafından yeniden yazılmıştır. daha önce christopher marlowe tarafından da yazılan dr. faust bu öyküde şeytanla girdiği bahsi kaybetmiştir.

ancak goethe kendi faust’unun bu bahsi kaybetmesine izin vermemiştir.

öyküde bilimin derinliklerine dalmış olan dr. faust karamsar bir kişiliğe sahiptir. bir türlü mutlu olamamaktadır. başka bir boyutta ise şeytan ve tanrı faust üzerine bahse tututuşurlar. şeytan faust’u günahkar bir ruh yapabileceğini iddia ederken tanrı insanların doğaları gereği kötü olamayacaklarını söyler. bahsi kazanan faust’un ruhunu alacaktır.
daha sonra bir bahis de faust ve şeytan arasında gerçekleşir- ki bu bahsi sonunda şeytan kaybedecektir. eğer dr. faust şeytanın onu çıkardığı yolculukların bir yerinde “ne güzelsin dur ey zaman verweile doch du bist schon derse bahsi işeytan kazanacaktır ama dr. fasut öyle bir yerde kullanır ki bu sözü hem insanoğlu hem de tanrı şeytana- kitaptaki adıyla mefistoya üstün gelir.

dr.faust şeytana “zavallı şeytan bana ne verebilirsin ki?” diye sorar.

goethe bu kitabı altmış senede bitirmiştir ve kitap klasikler arasında çok önemli bir yere sahiptir.1994 yılında sürrealist yönetmen jan svankmajer tarafından beyazperdeye de aktarılmıştır.

kitabın ithaf bölümünde denir ki;


“gençlik yıllarımda bulanık olarak gördüğüm hayaller!yine nazarlarıma yaklaşıyorsunuz.acaba, bu sefer, sizi yakalamama izin verecek misinz?yoksa, vaktiylekalbimde uyandırdığınız evhamıdaha da artıracak mısınız?heyhet!işti, tahayyüller kanatlanmış etrafımda uçuşuyor.tahayyül evhamsız olur mu?peki, buharların ve sislerin içinden çıkıp etrafımda yükselin bakalım…”


kitap okunmaya ve üzerinde düşünülmeye değer bir başyapıttır.
devamını gör...
olay, tarihi faust'un yaşadığı dönemleri, yani ortaçağ'dan yeni çağa geçiş dönemini kapsamaktadır. bugünkü almanya'da, leipzig ya da harz bölgesinde geçmektedir.faust, goethe'nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul edilir. oyunun baş kahramanı faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir.
devamını gör...
efenim 21 ekim cumartesi günü akm’de operası oynanacak oyundur.
bülent ersoy gibi takıp takıştırıp izleyeceğim inşallah. tek sorun hasta olmam ama yine de izleyip yorumlarımı paylaşacağım.
devamını gör...
şahane bir opera oyunu.

çok güzel icra edildi. sadece 3 perde olması popo sağlığımızı biraz zorladı. bir de gidecek olanlara şimdiden detay vereyim, en önden bilet almaya gayret etmeyin, üst yazı epey üstte olduğu için 3 saat boyunca boynunuz ağrıyacak.

gerçekten hem o seslendirmeyi yapıp hem de oynamak büyük yetenek.

üçüncü perdede bir ara içimden “ulan tayyip’in bu oyundan haberi var mıdır acaba” diye geçirmedim desem yalan olur.

özetle izleyin izlettirin efenim.
ve giderken iki dirhem bir çekirdek giyinmeyi unutmayın.
devamını gör...
insanın tanrıya olan inancı kadar, tanrının da insana olan inancını anlatır. şeytan naparsa yapsın, insanın doğru yoldan şaşmayacağını söyler tanrı şeytana. insanın tanrıya olan inancından çok emindir, insana çok güvenir. okuyalı uzun yıllar oluyor ama aklımda kalan en önemli nokta, şeytanın tanrının karşısındayken ne kadar mutlu olduğuydu. tanrı, şeytana sarayın şaklabanı gibi davransa da mutluydu. karşılıklı atışmalarından zevk alıyordu. şeytan çok seviyordu tanrıyı. şeytanın tek derdi insandı.
devamını gör...
liseye yeni başladığım zamanlarda ödev verilen usta ve margarita'yı daha iyi anlayabilmek için çok erken okumak zorunda bırakıldığım kitaptır.
her ikisinin de* hayatın farklı dönemlerinde en az iki kez okunması gerektiğini düşünmüşümdür. yaşınız ilerdikçe sizde bıraktığı fikirler farklılaşıyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"faust" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim