fazıl say

fenerbahçe ve siyaset hakkında twit atmadığı vakitlerde,
bir kadeh kırmızı şarapla evinin şömineli ve en kasvetli köşesinde piyanosunun başucunda röpteşembırı ve sallanan koltuğuyla kitap okuyarak inanılmaz kaliteli vakit geçirdiğine inandığım batı müziği piyanistimiz

kapı zili bile çalamayan yetenek düşkünü şürekayı rahatsız etmiş adam.

bir "erik satie gnossienne no 1" çalar ağlarsın.
bu adamın tipini her gördüğümde aklıma
"ne yapıyorsun feridun abi?"
-varolussal sancılar çekiyorum
diyalogu geliyor.

bu adam bildiğin cahil ya
mümkünse sadece piyano çalsın ve hiç konuşmasın
her konuştuğunda, ne kadar cahil bir tip olduğu ortaya çıkıyor
bir bunu, bir de dilber hocayı hiç sevemedim
bu tip böyle aslında saraya yanlamış ama muhalifimsi görünümlü tipler
arkalarına aldıkları kütleye güvenip, boş boş konuşanlara ne denirdi ?
herbokolog mu ?
sen sanatçıysan, müslüm babada sanatçıların padişahı.

piyanonun önündeyken süper yetenek, önünden piyano gidince aklı gidik bir kişi kendisi.
sadece piyano çalarken beğeniyorum, kalan kısmında duymamaya çalışıyorum.

yetenekli olmakla zeki olmak, zeki olmakla entelektüel olmak, entelektüel olmakla duyarlı olmak... hep başka şeyler bunlar. kyle irving'de dünya düzdür filan diyordu bir aralar; anlatabiliyor muyum?

tanım: piyano sanatçısı.

dün doğum günüydü. ülkemizde az sayıda bulunan aydın ve sanatçıdan biridir. gerçek bir kemalisttir. besteleri harikuladedir. bence piyano virtüözlerinin virtüözüdür. fanatik fenerbahçelidir.

mutlu ve uzun yılların olsun fazıl say. daha birçok benzersiz bestelerini dinlemek ve fenerbahçe maçları çıkışında ayaküstü maç kritiği yapmak dileğiyle...

iyi bir piyanist, kötü bir entelektüel.

sayiyim abi.

1. ıyilik etmek,
2. namaz kilmak,
3. ıyi soz soylemek,
4. merhamet etmek.

gibi gibi.

anladin mi, espriyi kes.

fazl, fazilet. fazil say, fazilet say hani.

1. kirmizi et
2. beyaz et.

fazilet say, fazil et say.

neyse.

t: turkiye'nin en meshur piyanisti. ateisttir diye biliyorum, 1 ara omer hayyam'in 1 rubaisini paylasip gundem olmustu.

birisi çıkıp türkiye’de aydın denilen güruhun tın tınlığını karikatürize etmek için bir tipleme yazsa ancak bu kadarını düşünebilirdi.

piyano çalabiliyor olmanın kredisinin hala tükenmemiş olması dahi, kendini aydın hisseden (yahut onu takdir edebilecek seviyede olduğunu varsayanların) pohpohlamasında kaynaklı.

keşke bir zamanlar abd’nin afganistan’ı işgaliyle ilgili yazdığı makaleyi bulup şuraya koyabilsem de, nazım hikmet adının nerelerde kullanıldığını bir görebilseniz.

turkiyenin gelmis gecmis en aydin adami, bi o kadar da sevimsiz bi tip. nazim hikmet denen siirbaz bu adamin yaninda halt etmistir.