gelecekteki sevgiliye not

sevilmeye ihtiyacım var ama sen kesin s*erefsiz çıkar yaralarsın beni. gelme lan gelecekteki sevgili.

nasılsa gelmeyeceksin, nasılsa sevmeyeceksin, nasılsa sevmeyi deneyeceksin ama başaramayacaksın, nasılsa bana şans bile vermeyeceksin, nasılsa şans versen bile hemen elimden alacaksın, nasılsa sevsen bile gideceksin, nasılsa sevmek istesen de prangaların olacak, şartlar uymayacak, seni yorduğumu söyleyeceksin, nasılsa sevsen de gideceksin, nasılsa gitsen de dönmek isteyeceksin ya.

işte böyle saçmalıklar yapma olur mu? artık macera değil. monoton, rutin, içimizde huysuz ama huysuz tahammül edebilecek kadar da uyumlu olalım. sevgi? o şart. saygı? o mecburiyet. sadakat? olmazsa olmaz. evlilik? neden olmasın, artık yuvayı yapma zamanı dişi kuş, merak etme tek sen değil. el ele ve birlikte.

tabii mezarını bulabilirsem. belki yanına gelirim. mezarının yanına, kim bilir.

anlayanlara bin selam olsun. anlamayan bir daha okusun, yine de anlamazsa gülüp geçsin.

dil altı hapını almayı unutma sevgilim.*

lütfen gelme. her şey böyle mükemmel.

umarım beni çok seversin çünkü hiç sevilmedim .

gelecek de sevgili de bilmem ne. ne sevgili kaldı ne gelecek.

yorgunum. yordular beni hem kendim de yordum kendimi. artık bir et yığını gibi hissizce bekliyorum seni. kalkamıyorum koltuğumdan açamıyorum gözlerimi. öylece duruyorum belki gelirsen uyanmak için bir sebebim olur.

şiir gibi olmuş dbndjd

ama geleceksen yine de senin adını sevgele koyuyorum. ben 60 yaşında ihtiyar, huysuz bir herif olmuşum. pelteğim bir de; öyle hayal edin ne var? sen de benim sokaklarda sürten serseri çocuğum. geldiğin zaman söyleyeceğim tek söz var "nevde kaldın sen yine, sevgele! " . ve sonra kalp krizi, istiklal marşı, kapanış.

gelme geldiğine pişman olursun.

genel geçer kurallara göre değil kendimiz oldukça, benliğimizden feragat etmek yerine dürüstçe kabullendikçe “biz” meydana gelecek. bu yüzden gereksiz gururu, kibiri, korkuyu bir kenara bırakıp birbirimizi tanıtıp biz olalım. saygıyı, sağlıklı iletişimi, empatiyi eksik etmeyelim ve en önemlisi dürüstlükten asla vazgeçmeyelim.

nerede kaldın ya. ağaç olduk burda.

beni olduğum gibi, seni olduğun gibi, bizi olduğumuz gibi sev. bir bakışımla, bir bakışınla içimizden geçenleri anlayacak sevgiye ve anlayışa sahip olalım. birbirimizi törpülemek yerine birbirimize sevgi basamakları oluşturalım. ve ben sana bir bakışımda yaşadığım onca üzüntüye değmiş olduğunu anlayayım. hayatımda yeniden açan çiçekleri soldurmak değil, ona yeni fidanlar ekleyerek büyük bir orman, koca bir çınar oluşturalım

sanrım karanlık dünyanın tek varisisin ve ayrılamıyorsun oradan. ah sevgili bir dünya uğruna ruh eşini göremeyeceksin. ellerimiz birbirine dokunamayacak ve ben sana gün batışında gözlerine bakıp nazım hikmetten " kadınım " şiirini okuyamayacağım. mesela yaşadığım o kadar trajikomik şeyleri sana anlatmak çok isterdim ve birlikte kahkahalar atarak sahilde martılara simit atmamız yok muydu ? ama olsun. kavuşmamakta , buluşmamak da ve ayrılıklarda sevdaya dahil değil mi ? seni karanlıklar dünyanda senle bırakıyorum. kendine güzel bak ve sevgiyle kal...

kaç gibi bekleyeyim? epey bir temizlik yapmam gerek çünkü.

sevgili sevgilim en başta entel biriyim fularımı boğazımdan ayaklarıma kadar sallandırırım. özünde iyi birisiyim hep beyaz önlükle filan dolaşırım. kitap okumayı severim her an her durumda şiir okuyabilirim romantik biriyim. sipriz yapmayı severim eminim benimle çok eğleneceksin. tek bir sorun var galiba sen normal değilsin.

gelme. su saatten sonra gelmen bir anlam ifade etmiyor benim icin. cok kirginim ve senide kirarim gibime geliyor.

umarım kendimi bu kadar yalnız hissederken ve kimsenin beni anlamadığını düşündüğüm zamanda beni anlamaya gelmişsindir.

acele etmene hiç gerek yok. biraz daha beklet istersen.sen geldiğinde hala yaşıyor olursam mutlu mesut geçiniriz.!!!! *

sadece sevildiğimi ve güvenildiğimi hissetmek istiyorum. karşılığında sana dünyaları vereceğimden emin olabilirsin.