bugün genç bir anneyi görünce kendimi, çevremi, bilhassa çevremdeki ebeveynleri o denli sorguladım ki: kesinlikle ebeveynlik en zor meslek.

hayatı sevmeden, geleceğe dair olumlu bakış açısı olmadan, olumlu taraflardan bakmadan bir çocuğun saf dünya sevgisine nasıl eşlik edebilir bir insan? doğurduğun anda seni değiştirmeyecek ki o çocuk. ondan da çok şey beklememek lâzım. ama ben, bir çocukla beraber tekrar doğmayı çok isterdim. ona hayatın ne denli güzel kapılar açabileceğini çok büyük bir heyecanla her gün hatırlatmak isterdim. onunla beraber renkleri tekrar keşfetmek, her yeri boyamak; her şeyi en baştan öğrenmenin zevkine varmak isterdim. onunla çocuk olurdum. onun gördüğünü, bilhassa bu bilincimle görmenin zevkini doruklarda, tüm damarlarımda hissederdim.
bunu da öylesi istiyorum ki...

önceden bir çocuğa uzun süreli tahammül edemeyeceğimi düşünürken ve hele de böylesi iğrenç bir dünyada yaşıyorken herhalde tahammül etsem dâhi bu dünyaya çocuk getirmek istemem diyordum.
şimdi ise bir çocuğunun olmasının ne denli güzel bir şey olacağını fark ediyorum. artık çevreyi parlak renklerle göremiyorsun. ama bir çocukla beraber tekrar pasparlak, umut dolu bir dünyanın varlığına inanabilirsin. renkler yine canlı olur, yine hayal gücün geniş olur. bir çocuğa tanıklık etmek sizi ne denli değiştirir, güzelleştirir hiç düşündünüz mü?
hayatta yapılacak her şeyden tekrar ve ilk defa yapıyor gibi heyecan, zevk, tat alıyorsunuz.

kardeşimle on üç sene önce gelmiş ama unutmuş olduğum bir yere gittim bugün. ondan kat kat heyecanlı olduğumu görünce düşündüm ki; evet, bir çocuğun olduğunda sen de yeniden doğuyorsun. hem de bu bilincinle yeniden doğuyorsun. hayat yine keşfedilmeye değer geliyor, heyecan veriyor. kardeşimle bile bunu hissedebiliyorsam kendi çocuğumda ne denli zevkli olur merak ediyorum.

aile ne kadar donanımlı ise çocuk da o kadar artı ile başlıyor hayata.
çocuğumla geçireceğim zaman için sabırsızlanıyorum. onunla tekrrar doğmaya sabırsızlanıyorum. allah hayırlısını nasip etsin.

fakat özellikle değinmek istediğim konu "genç yaşta" anne olmak olduğu için enerjin yerindeyken ve çocuğunla beraber büyümenin zevkine varacakken bunun daha güzel olacağı düşüncesi.
genç yaşta anne olanlar varsa tezimi destekleyecek veya çürütecek yorumlarını beklerim.
genç yaşta anne olanların daha yavaş yaşlandığını düşünüyorum. üstelik ileriki dönemde çocukları onlara resmen arkadaş oluyor. elbette olgunluk kişiden kişiye değişiyor ve henüz öğrenciyiz, şu an böyle bir şey düşünmüyorum zaten ama ben de genç yaşta anne olmak isterdim açıkçası. bence çok özel, kutsal; hakkıyla yapıldığında eşsiz olan bir şey annelik.
*
devamını gör...
köylülüktür.
devamını gör...
bir iki ton daha seksileşmektir. bu genç annelerin yüzüne bi renk, bi canlılık geliyor, vücutları ayrı bir sıkılaşıyor sanki. duruşları, tavırları değişiyor, daha ağırbaşlı oluyorlar. ağırbaşlı bir seksilik. 20'lik çıtır olup 20'lik kız zeka ve anlayış kapasitesinden fazlasına sahip olmak gibi. zekaları boost'lanıyor sanki. o tatlı sert sorumluluk halleri falan, yerim. hele ki boşanmış ise.

"evrimsel açıdan gayet anlaşılır, doğurgan bir dişi vır vır" diyeni tokatlarım ama. eşofmanlı bi genç anne hayal ediyorum burada, milf hayal ediyorum. iki dakika sözlükçülük yapmayın.
devamını gör...
dış görünüş olarak genç yaşta anne olan kadının hayatı boyunca çocuğu ile abla-kardeş gibi olması demektir. genç yaşta anne olmak, aslında iyi bir şey değildir çünkü kadının pisikolojisi bozulur. en iyisi normal yaşta anne olmak.
devamını gör...
işte tam da bu noktada rahmetli eniştemi tebrik etmişlerdir hep. 20 sene bu hikayeyi dinledim. neymiş efendim teyzemi gelin olarak aldığında teyzem 18 o da 30 yaşındaymış. "hazır değilsen yapmayalım" demiş, 1 ay beklemiş enişte. ev dedikodularındaki bu hikayede eniştem, allaçin bir övgü hak ediyor olsa da, devir şartlarını geçtim, o halde zaten "şanslı piç" konumunda oluyor insan. sanki ölüm bdsm'si için şartları olgunlaşmış insan varmış da onu beklemiş gibi övülüyor. şu an ben de şu yaşlı halimle misal 22 ya da 23 yaş biri olsa yanımda, dur balım ben 3 ay bekleyeyim, o arada psikolojik olarak hazırlarım seni gibisinden güven veririm. yarı yaşım insan yani, elbet benim güven vermem lazım. traktör gibi dalınır mı o yaşa. sert yaşı kadınlarda 30 sonrası başlıyor bence. 30 berisi serte uygun değil. ideal annelik yaşı için günümüzde hep 27 derler de, bence 26 daha iyi. 26 çok daha uygun bir yaş. insan doyamıyor şu kadınlı konulara yav.
devamını gör...
annemle aramda 20 yaş var, onun açısından bilmem mümkün değil ama çocuk açısından potansiyel olarak annesi ile daha fazla zaman yaşama olasılığı olduğundan iyi bir şey,birde daha fazla anlayabiliyor seni çok kuşak farkı olmadığından. bu yüzden bir yerde yemek yerken falan ya da dünya görüşleri vs aşırı bir fark olmuyor.
devamını gör...
rahmetli annannem rahmetli teyzemi doğurduğunda 16 yaşındaymış !! yaşını falan büyütmüşler.. türkiye de çok var böyle şeyler.

annem bi de bununla övünürdü. günün birinde anladı, artık övünmüyo...

türklerde bi şekil sapıklık vardır desek, çok yanlış bişey söylemiş oluyo muyuz?!...

burası herkese açık bi sayfa bu şekil kötü genellemeler yapmamak lazım, di mi?!...
devamını gör...
artık hayatın asla eskisi gibi olamaması demektir. bu tabii sağlıklı bir erkek için de geçerlidir ama konumuz anne olmak olduğu için kadınlar üzerinden konuşuyoruz.
kendimi şimdiye kadar pek de anne olarak hayal edemedim. tabii herkesin zaman zaman böyle düşünceleri ve merakları olmuştur elbette benim de oldu ama yaşım ilerledikçe, çocukluk çağından uzaklaştıkça bu gibi düşünceler de azalmaya başladı.
ergenken insanın bedeni ruhsal ve fiziksel olarak değişime uğradığı için alınan kararlar pek sağlıklı olamıyor o yüzden belli bir yaş aralığı şart koşuluyor vs bunları zaten herkes biliyor.
evet çocukları, bebekleri severim ama bu sevgim ortalama normal bir insanın besleyeceği kadar bir sevgi. çocuğum olsun diye uzun uzun hayal ettiğim bir dönem hiç olmadı. bazen "evleneyim ya ben" diye düşündüğüm anlar olsa da hiç "acaba çocuk mu yapsam diye" aklımdan geçirmedim.
dokuz ay öyle ya da böyle bir şekilde dişini sıkarak sadece doğursan yine eyvallah diyebilirim ama bitmiyor ki. bir çocuğun kişisel bakımını halledebilmesi bile yıllar alıyorken daha bunun ruhsal gelişimi var, okulu var, var oğlu var işte.
yani bu kadar uzun bir maraton varken insanların, azami bir sınır olarak, yirmilerinin başlarında çocuk doğurmalarını anlamıyorum. sanki sadece doğurayım ve agucuk bugucuk onu seveyim kafasıyla doğrulmuş gibi geliyor. açık konuşayım mantıksız ve sorumsuzlukmuş gibi geliyor.
mesela bir tanıdığım bunu yaptı, apar topar evlendi ve evliliğinin senesi dolmadan hamile kalıp çocuk doğurdu, aynı yaştayız ama hala garip gelmeye devam ediyor. daha yirmi beş bile olmadan bu kadar acele nedir anlayamıyorum ve merak ediyorum insan hayatta hiç mi kendi hayatını yaşamak istemez hiç mi şöyle işimi gücümü bulayım bir düzenimi kurayım yani kendimi önce bir var edeyim ondan sonra bu hayata istersem kendimden bir parça getireyim demez?
sadece nikahında olduğun kişiye maddi manevi bel bağlamak hem kendi için hem de çocuk için ne kadar sağlıklı ne kadar uygun?
karın ya da kocan neyse işte hadi diyelim çok iyi, cömert, sadık, iyi geliri olan vs en mükemmel kusursuz insanlardan biri olsa bile bir gün vefat etse ne olacak?
erken yaşta hayatla ilgili geri dönüşü olmayan şeyler yapan insanları bu yüzden anlamıyorum. demek ki sadece içlerinden öylesine geldiği için yaşıyorlar ve hareket ediyorlar.
devamını gör...
buyukannemin annesi olmak. 14 yasindayken anne oldu. tabi 1900'lerin ilk yarisinda. 1928.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"genç yaşta anne olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim