günaydın

günaydın sözlük

her sabah sevdiklerimize, rast geldiklerimize, bazen mahmur bazen göz içinden gülümseyerek dilediğimiz iyi dilek sözü. gerçek anlamıyla dile geldiğinde çok güzeldir; yumuşacık ve üç notalı bir melodik sesle söylemeyi de duymayı da çok severim.

bu sözcüğün zaman zaman bir şamar, bir diken, bir uyarı dürtmesi olarak kullanılması da vaki. hani bir şeye ayıkmamız, anlamamız gereken yerde beceriksiz davranmışsak, söyleneni ya da ima edileni geç anlayarak karşımızdakinin sınırını zorladıysak o da pat diye günaydın! deyiverir. ingilizlerin "good morning after supper" demesi bizim de "uyanda balığa gidelim" ya da "üsküdar'da sabah oldu" dememiz gibi.

yalın'ın pek beğenilen (!) bir şarkısının da adı "günaydın"mış.
ben pek dinlemem yalın'ı ilk defa iki üç gün önce sözlüğe koymuştu biri o zaman dinledim parçayı. yazar "zamansız ama" diyordu ona rağmen iyi bir şey diliyor zannetmiştim, gece yarısıydı oysa; şüphelenmeliydim.

meğer, yalın'ın günaydın'ında bir yerlerde şöyle diyormuş,

" yasaklandın, hep saklandın
bu kalpten kovuldun sen
ısınıp uyumayı unut
sarılıp ağlamayı da
günaydın gittim ben"

günaydınnnnnnn geldim! benn...

gününüz ve gönlünüz aydın oldun.

tam anlamıyla....

günaydın vietnam...

ginaydınn..

günaydın.

gününüz aydın olsun budunlar.

günoooooo gençlikkkkkk

günaydın

güne sununla başladığımızı düşünsenize ne komik!
oysa güne bununla başlıyoruz, onun; fonksiyonu artırılmış, boyutu küçülmüş.

o vakit elinizdeki telefondan, güzel haberler alacağınız bir gün olsun.

güzel yarınların umuduyla günaydın. olmayacak ama olsun.

sözlüğe ithafen kullanmak istediğim ve sabahları söylenen iyi dilek temennisi.

pardon günaydın mı

hello

değil.

gut mornik

günaydın. her yer sis. muhteşem görünüyor.

günaydın şekerlik