havanın niye bu kadar sıcak olması

küresel ısınma bu şekilde ilerlemeye devam ettikçe bu yazın gelecektekilere kıyasla en soğuk/ılık yaz olduğu gerçeğini yüzüme vuran başlık. evet, gelecek sene ve sonraki sene de muhtemelen aynı cümleleri kuracağız.

(bkz: küresel iklim değişikliği)

her denk geldiğimde tam olarak aklıma gelen şu tanımı #1143017 hatırladığım başlıktır.

başlık açan yazar acaba bahçeli’nin metin yazarı mıdır, ne yapmak istemektedir, nereye varmaya çalışmaktadır!

basra bölgesi bu sene çok aktif ve dalgalanmalar direkt ülkemize akıyor. bilimsel olarak tek cevabı bu.

nem var nem

cumartesiye kadar sabredin. sonra gidiyor bu sıcak. ağustos ayının 2. yarısı kuzey bölgeler mevsim normalleri ve altında sıcaklıklarda geçirecek. az sabır.

az önce evde çığlık atmam ile sorgulamayı bıraktığım şeydir.

vallahi izahı olmayan şeyin mizahı olur, artık bu konuyla ilgili ciddi bir yorumum olmayacak…

insanın niye hiçbir şeyden memnun olmaması.

bilinçsizce üremek, her şeyin tek sorumlusu. küresel ısınma, yanlış toplum yapılanması ve devlet politikaları, endüstri fetişizminin üretim toplumunu yamyama çevirmesi. bu gezegenin içine sıçtık, bir de mars'ta kolonileşmeyi düşünüyoruz. bizde bu göt varken, gittiğimiz her yerin içine sıçarız. daha iyi günlerimiz bunlar.

çünkü dünya ile cinsel münasebette bulunmamız. dünya'ya yapacağımızı yaptık. şimdi sıra bende diyor anlayın. sürdüğün arabanın egzozu, fabrikanın dumanı, yemeyi çok sevdiğin dananın gazı bir yere gitmiyor hala dünya'da. greenpeace'deli gibi eylem yaptığı yıllarda anlattığı şey buydu işte.

normalde inanması güç ama buzul çağındayız teknik olarak. dünya'nın dönüşü yavaşladıkça soğuyor aslında. tabi insan faktörü olmasaydı.

iyi şeyler de yok değil ama yetmiyor. led aydınlatmaya geçtik. elektrik sarfiyatımız oldukça azaldı aydınlatma olarak. ama başka şeylerde arttı. bütün elektrikli sistemler anahtarlamalı mod artık. bu birçok yönden faydalı. ama kullandığımız elektronik cihazlar arttı. elektrikli arabalar çıkardık ama şu an sadece zenginler erişebiliyor. özellikle bu lityum iyon pil ihtiyacı zirve yaptı. bu piller için kazılan madenlerde elementler ne kadar yeterli bu biliniyor mu merak ediyorum. tamam petrol 40-50 seneye bitiyor ama bu elementler kaç senelik peki?

gelecek hiç de hayal ettiğimiz gibi teknolojik olmayabilir. hatta gerileme dönemine girip interstaller gibi olursa hiç şaşırmam. bunun için uzay madenciliği çalışmaları var ama ona daha çoook seneler var. olsa bile dünya bu nüfusu kaldırmıyor. ülkeler halinde doğum kontrol politikaları olacak muhtemelen. biz görmeyiz tabi o günleri.

yaz ortalarında bu coğrafyada sık görülen bir durum.

yaza aşık bir yazar olarak öz çocuğum toplum içinde beni utandıran hareketler yapmış gibi hissediyorum. * çocuğum bu kadarı gerçekten gereksiz. buhar olacağız buhar, kışcıların diline düşeceğiz yine.

niyesini bilmem de bu sıcağa çare gösterebilirim;


cehapeli, yazlıkçı teyze olmak bunu gerektirir.

kadınların çok açık giyinip, cehapelilerin fazla alkol tüketmesindendir.

akp li hacı dedeme sordum böyle dedi.

o kadar sıcak ki yürürken önüme bakamıyorum, göz kapaklarımın yandığını hissedebiliyorum. o kadar sıcak ki tanrıya inanmayı yeniden düşünmeye başladım... o kadar sıcak ki varolmak bile başlı başına efor sarfettiren yorucu bir eyleme dönüşmüş durumda. o kadar sıcak ki evliliğe olan inancımı yitirdim, bu kadar sıcak bir dünyada acı çekmesi için çocuk getirmek istemiyorum. kısacası çok sıcak...

ben de sorguluyorum bunu o kadar sıcak ki gerçek değil gibi inanamiyorum