hayvancılık gezegene zarar veriyor iddiası
başlık "candansın" tarafından 26.04.2021 11:48 tarihinde açılmıştır.
41.
insanlar da zarar veriyor, o zaman tüm insanlığa ölüm dedirten başlıktır.*
cnn türk'te yayınlanan yapay et ile ilgili bir haber, sosyal medyada büyük tepki topladı.'hayvancılık gezegene zarar veriyor' başlığıyla duyurulan haber için twitter'da açılan #cnntürkhaddinibil' hashtag'i, tt listesinde ilk sırada!
microsoft'un kurucusu bill gates'in yapay et planı hakkındaki açıklamalarının ardından, tarım ve orman bakanlığı adımlar atarken, ankara üniversitesi kök hücre enstitüsü’nün de bu konuda çalışmalar yürüttüğü ortaya çıkmıştı.
demirören medya grubu çatısı altında yayın yapan cnn türk kanalı ise bu konuyla ilgili skandal bir habere imza attı.
"hayvancılık gezegene zarar veriyor" alt manşetiyle verilen haber, sosyal medyayı ayağa kaldırdı. twitter'da açılan "#cnntürkhaddinibil" hashtag'i altında çok sayıda tepki içerikli mesajlar paylaşılırken, etiket tt listesinde ilk sıraya oturdu.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://pbs.twimg.com/media/Ez4owdrWUAcIUF2?format=jpg&name=small)
buradan
cnn türk'te yayınlanan yapay et ile ilgili bir haber, sosyal medyada büyük tepki topladı.'hayvancılık gezegene zarar veriyor' başlığıyla duyurulan haber için twitter'da açılan #cnntürkhaddinibil' hashtag'i, tt listesinde ilk sırada!
microsoft'un kurucusu bill gates'in yapay et planı hakkındaki açıklamalarının ardından, tarım ve orman bakanlığı adımlar atarken, ankara üniversitesi kök hücre enstitüsü’nün de bu konuda çalışmalar yürüttüğü ortaya çıkmıştı.
demirören medya grubu çatısı altında yayın yapan cnn türk kanalı ise bu konuyla ilgili skandal bir habere imza attı.
"hayvancılık gezegene zarar veriyor" alt manşetiyle verilen haber, sosyal medyayı ayağa kaldırdı. twitter'da açılan "#cnntürkhaddinibil" hashtag'i altında çok sayıda tepki içerikli mesajlar paylaşılırken, etiket tt listesinde ilk sıraya oturdu.
buradan
devamını gör...
42.
dünyanın içine edenlerin masum canlara laf atmasıdır. bunun dışında insanlık 100 yıl dünyada elini eteğini çektiği takdirde zaten doğa kendi yolunu bulacaktır ama izin vermeyiz çünkü biz akıl küpü canlılarız.
devamını gör...
43.
insanlarin verdigi zarardan daha fazla oldugunu dusunmedigim iddia kendisi.
sonucta insanlardan once var olan yaratiklarin gezegene ne kadar zarar vere(bile)cegi tartisilir. insanlar olmasa bile dogal yasam dongulerini kendi kendilerine devam ettirmektedirler ki bu sayede bircok faydalari oldugunu dusundurur.
sonucta insanlardan once var olan yaratiklarin gezegene ne kadar zarar vere(bile)cegi tartisilir. insanlar olmasa bile dogal yasam dongulerini kendi kendilerine devam ettirmektedirler ki bu sayede bircok faydalari oldugunu dusundurur.
devamını gör...
44.
bilinçsiz olan her şey az çok zararlıdır.
bununla beraber tüm dünyada hayvancılık durursa çoğu hayvanın sonu gelir ve bu hayvanların yediği böceklerde artış olacağından ilaçlamalar buna bağlı olarak da bizim aldığımız kimyasallarda artış olacaktır.
bunun üzerimizde yaşatabileceği durumlarsa istenmeyen hastalıklar olabilir.
bununla beraber tüm dünyada hayvancılık durursa çoğu hayvanın sonu gelir ve bu hayvanların yediği böceklerde artış olacağından ilaçlamalar buna bağlı olarak da bizim aldığımız kimyasallarda artış olacaktır.
bunun üzerimizde yaşatabileceği durumlarsa istenmeyen hastalıklar olabilir.
devamını gör...
45.
son yıllarda ülkelerin ve insanların karbon izini azaltmak amacıyla hayvansal proteinlere alternatifler üzerinde çalışılmaktadır. yapay et, kurtçukların, çekirgelerin vb. yemeklerde kullanılması, bitkisel proteinlere sahip yiyeceklerin et lezzetini andıracak şekilde restoranlarda sunulması vb.
endüstriyel hayvancılığın yerini organik hayvancılığın almasına ve hayvan üretim sayısı düşürülürken, hayvanların etik koşullarda bakılması ve besin sağlığının artırılması hedeflenmektedir.
bu dünyada yaşayan her canlı nefes alıp vermekte, yemek yemekte ve nihayetinde gaz çıkarmakta, dışkılamakta, hayvanın kullanılmayan atık bölümleri çöpe gitmekte vb.
burada sayısının sınırlandırılmasına çalışılan hayvanlar doğada kendiliğinden üreyen hayvanlar değil. bu hayvanlar insanların hayvansal protein temelli yiyecek ( süt, et, yumurta vb ) ihtiyacını karşılamak için fabrikalarda üretilmekteler.
et ve süt ürünlerinin üretimi, tarımın sera gazı emisyonlarının yüzde 60'ından sorumluyken, ürünler dünya genelinde sadece yüzde 18 kalori ve yüzde 37 protein seviyesi sağlıyor.
dünyanın gelecek nesiller için yaşanabilir olması isteniyorsa hayvansal protein tüketimini azaltmak ve sürdürülebilir alternatif protein kaynaklarının yaratılması ve alternatif protein tüketimin yaygınlaştırılması gereklidir
kuzey amerika'da sebze ve meyvelerin pahalı olmasının da etkisiyle insanların beslenmesinin büyük bölümü hayvansal gıdalara dayalıdır. vejetaryenlik ve vegan akımların pek çok farklı grup tarafından desteklenmesinin en büyük nedenlerinden biri, kuzey amerika'da hayvansal gıda tüketiminin oluşturduğu gaz emisyonudur.
klasik bir türk ailesinin aylık et tüketimi burada bir ailenin haftalık et tüketiminden çok daha azdır.
kişisel olarak ben yapay etin yaygınlaşmasını ve ucuza satılmasını hayal edenlerdenim. çünkü bu aynı zamanda adece pet endüstrisi için üretilen hayvan miktarının ve dolayısıyla gaz emisyonunun düşmesinde etkili olacaktır.
buradan
endüstriyel hayvancılığın yerini organik hayvancılığın almasına ve hayvan üretim sayısı düşürülürken, hayvanların etik koşullarda bakılması ve besin sağlığının artırılması hedeflenmektedir.
bu dünyada yaşayan her canlı nefes alıp vermekte, yemek yemekte ve nihayetinde gaz çıkarmakta, dışkılamakta, hayvanın kullanılmayan atık bölümleri çöpe gitmekte vb.
burada sayısının sınırlandırılmasına çalışılan hayvanlar doğada kendiliğinden üreyen hayvanlar değil. bu hayvanlar insanların hayvansal protein temelli yiyecek ( süt, et, yumurta vb ) ihtiyacını karşılamak için fabrikalarda üretilmekteler.
et ve süt ürünlerinin üretimi, tarımın sera gazı emisyonlarının yüzde 60'ından sorumluyken, ürünler dünya genelinde sadece yüzde 18 kalori ve yüzde 37 protein seviyesi sağlıyor.
dünyanın gelecek nesiller için yaşanabilir olması isteniyorsa hayvansal protein tüketimini azaltmak ve sürdürülebilir alternatif protein kaynaklarının yaratılması ve alternatif protein tüketimin yaygınlaştırılması gereklidir
kuzey amerika'da sebze ve meyvelerin pahalı olmasının da etkisiyle insanların beslenmesinin büyük bölümü hayvansal gıdalara dayalıdır. vejetaryenlik ve vegan akımların pek çok farklı grup tarafından desteklenmesinin en büyük nedenlerinden biri, kuzey amerika'da hayvansal gıda tüketiminin oluşturduğu gaz emisyonudur.
klasik bir türk ailesinin aylık et tüketimi burada bir ailenin haftalık et tüketiminden çok daha azdır.
kişisel olarak ben yapay etin yaygınlaşmasını ve ucuza satılmasını hayal edenlerdenim. çünkü bu aynı zamanda adece pet endüstrisi için üretilen hayvan miktarının ve dolayısıyla gaz emisyonunun düşmesinde etkili olacaktır.
buradan
devamını gör...
46.
tam bir saçmalık hayvancılığa gelene kadar fabrikaların filtresiz çalışmasını engelleseler,kömür santrallerini kapatsalar,araçlarda hibrit ve elektrikliye geçseler zaten ortada sorun kalmayacak.ha bunları yaptınız hala gariban hayvanlar zarar veriyorsa tamam ben yememeye razıyım.
devamını gör...
47.
her inek günde 100 ila 200 * litre metan gazı salınımı yapıyor, süt inekleri * 95-115 litre arası su tüketiyor. süt vermeyen inekler icin bu miktar 27-57 litre arası. ayrıca her gün yaklaşık 35 kilogram yem yiyorlar.
gezegene zararı var, et süt tüketen biri olarak kabul ediyorum bunu. tüketmeyi seviyorsunuz diye gerçekleri reddetmeyin.
inek beslemek yerine o su ve yemekle * kaç insan doyurulabilirdi.
cnn türk’ün attığı başlık gereksiz saldırgan olmuş, bu tarz başlıklar öğrenme kapasitesi olan insanlara hadi ordan bir git dedirtip böyle başlıklar altına yok yiaa ne zararı, insanlar da zarar veriyor insanları da ortadan kaldıralım o zaman dedirtiyor.
yanlış tarım ve hayvancılık çevreye çok zararlı. bu nedenle et yeme işini abartmamak lazım. * ayrıca yiyemeyeceğimiz kadar çok sebze alıp onları çürümeye mahkum etmeyelim lütfen. yeteri kadar almak hem dünya ekosistemine, hem de sizin cebinize iyi gelecektir.
ve insanlar olarak çok zarar veriyoruz dünyaya, ondan lütfen bir şey alırken 3 defa düşünün, ihtiyacınız gerçekten yoksa almayın. alacağınız her t-shirt tonlarca su israfına ve sera gazı salınımına sebep oluyor. * lütfen suları sonuna kadar açmayalım. bizim küçük gördüğümüz şeyler aslında çok zarar veriyor dünyaya. birkaç kişi daha bilinçlense belki dünya tamamen düzelmeyecek ama iyi etkileri de olacak. *
şu uzun tanımımı vaktini ayırıp okuyan herkese de teşekkür ederim. *
edit: kendi osuruğumuz ineklerinki kadar bu dünyayı etkilemediği için göz önünde bulunduruyor olabiliriz? gerçekten çok garipsiniz. bir şey zarar veriyorsa veriyordur. biz de zarar veriyoruz diye inekler koyunlar vermiyor demek olmuyor bu.
bir daha söyleyeyim isterseniz:
“insanoğlu da dünyaya zarar veriyor diye diğer canlılar bu konuda aklanmış, hiç zarar vermiyor olmuyor.”
doğal ortamında yaşayan inekleri ve koyunları kimse boğazlamıyor zararlılar diye, onların zararı çok büyük değil zaten. et yiyenleri de ne veganlar ne de ekosistemi korumaya çalışanlar boğazlamıyor. rahatlayın biraz.
gezegene zararı var, et süt tüketen biri olarak kabul ediyorum bunu. tüketmeyi seviyorsunuz diye gerçekleri reddetmeyin.
inek beslemek yerine o su ve yemekle * kaç insan doyurulabilirdi.
cnn türk’ün attığı başlık gereksiz saldırgan olmuş, bu tarz başlıklar öğrenme kapasitesi olan insanlara hadi ordan bir git dedirtip böyle başlıklar altına yok yiaa ne zararı, insanlar da zarar veriyor insanları da ortadan kaldıralım o zaman dedirtiyor.
yanlış tarım ve hayvancılık çevreye çok zararlı. bu nedenle et yeme işini abartmamak lazım. * ayrıca yiyemeyeceğimiz kadar çok sebze alıp onları çürümeye mahkum etmeyelim lütfen. yeteri kadar almak hem dünya ekosistemine, hem de sizin cebinize iyi gelecektir.
ve insanlar olarak çok zarar veriyoruz dünyaya, ondan lütfen bir şey alırken 3 defa düşünün, ihtiyacınız gerçekten yoksa almayın. alacağınız her t-shirt tonlarca su israfına ve sera gazı salınımına sebep oluyor. * lütfen suları sonuna kadar açmayalım. bizim küçük gördüğümüz şeyler aslında çok zarar veriyor dünyaya. birkaç kişi daha bilinçlense belki dünya tamamen düzelmeyecek ama iyi etkileri de olacak. *
şu uzun tanımımı vaktini ayırıp okuyan herkese de teşekkür ederim. *
edit: kendi osuruğumuz ineklerinki kadar bu dünyayı etkilemediği için göz önünde bulunduruyor olabiliriz? gerçekten çok garipsiniz. bir şey zarar veriyorsa veriyordur. biz de zarar veriyoruz diye inekler koyunlar vermiyor demek olmuyor bu.
bir daha söyleyeyim isterseniz:
“insanoğlu da dünyaya zarar veriyor diye diğer canlılar bu konuda aklanmış, hiç zarar vermiyor olmuyor.”
doğal ortamında yaşayan inekleri ve koyunları kimse boğazlamıyor zararlılar diye, onların zararı çok büyük değil zaten. et yiyenleri de ne veganlar ne de ekosistemi korumaya çalışanlar boğazlamıyor. rahatlayın biraz.
devamını gör...
48.
ooo demek ki ülkecek gezegene zarar vermiyoruz dediğim iddia! hayvancılığı bunun için bitirdiler demek ki. duydun mu gılıjdar! gapak olsun bu da sana! selam ve dua ile...
devamını gör...
49.
yıllardır anlata anlata dilimde tüyün bittiği, iddia ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan rasyonel gerçekliktir.
izninizle bir de burada açıklayayım.
endüstriyel hayvancılık, gezegenimiz için kapitalizmin yarattığı ekolojik yıkımın en büyük pay sahiplerinden birisidir. benim et tüketmememin tek sebebi elbette bu değildir, ama ekolojik yıkım da bunun bir sebebidir.
size şu açıklıkla ifade edeyim, kapitalizmin üretim ilişkilerinin tümü, enerji üretim yolları ve endüstriyel hayvancılık sürdüğü sürece insan ve insan dışı bütün türler ve varlıklar için bir yaşam, sürdürülebilir bir şey değildir. fakat bunun çözümünün bill gates'in yapay eti olduğu kanaatinde değilim. bunu savunmak gülünç olurdu.
niye mi?
çünkü gezegenimizi yok eden şey, tek başına endüstüriyel hayvancılık değildir. gezegenimizi yok eden şey kapitalizmdir.
zira kapitalizm, özgür bilimin ve yaşamın önüne sermayeyi ve burjuvazinin çıkarlarını koymak gibi var oluşsal bir eğilime sahiptir.
aşı adaletsizliği ve patent sistemi buna en yakın çeperden kanıt olarak sunulabilir. zira covid 19 pandemisi sürecinde aşının bulunduğu ilk günden bu güne milyonlarca insanın ölümüyle devam eden süreç de bunu kanıtlar niteliktedir.
çünkü kapitalizm sermayeyi yaşamın önünde tutmak zorunda olan üretim ilişkileri ile var olur.
şöyle açık olarak bir kere daha ifade edeyim bill gates'in yapay eti yaygınlaşsa dahi yalnızca dünyanın ayrıcalıklı bir azınlığı için ulaşılabilir olmaktan uzağa düşemeyecektir.
fakat kapitalizmin bütün üretim ilişkilerinin tarumar edildiği, yani yeryüzünde cenneti yarattığımız bir yarında bilimin önünden sermayenin boyunduruğu çekildiğinde elbette endüstüriyel hayvancılığın terk edilmesi için alternatif proteinler yaratılabilir ve ulaşılabilir kılınabilir.
peki yeniden endüstüriyel hayvancılığın gezegende yarattığı tahribata ve iklim değişikliği, suların tükenişi, ormanların yok oluşu ve ekolojik talan noktasındaki payına dönersek, siz sevgili yazarlarımıza bilimsel verilerle bir miktar daha bu konuyu açıklamak sorumluluğunda olduğumu düşünüyorum.
sera gazlarını kısmından başlarsak, hayvancılık ve yan ürünlerinden kaynaklanan karbondioksit (co2) yıllık 32.000 milyon ton ve bu miktar dünya çağındaki sera gazı emisyonunun %51’ini oluşturmakta.
ayrıca 20 yıllık çerçevede, metan gazı, karbondioksit gazından 86 kat daha fazla küresel ısınmaya sebep olma potansiyeline sahip. ve ineklerin tümü her gün 150 milyar galon (567 milyat litre) metan gazı üretiyor. bu ortalama dünya çapında günlük 150 milyar galon methan gazı (ch4) demek.
ve biz endüstüriyel hayvancılıkla bu rakamı her gün daha çok arttırıyoruz.
fakat daha korkunç olanıysa hayvancılık, insan kaynaklı diazot monoksit gazı (nitroz oksit-n2o) emisyonun %62’sinden sorumlu. diazot monoksit gazı, karbondioksitten 296 kat daha fazla iklim değişikliğine sebep olabilecek bir sera gazı çeşidi ve atmosferde kalış süresi 150 yıl.
son olarak bütünüyle fosil yakıtların vazgeçsek dahi, endistüriyel hayvancılığın bu boyutlarıyla 565 gigatonluk karbondioksit limitini hayvan yetiştirme ile 2030 yılında geçmiş olacağız.
su bahsindeyse tablo yine aynı korkunçlukla devam ediyor. hayvansal tarım için kullanılan su yıllık 34-76 trilyon galon.
bunun oransal dağılımını yapmak gerekirse, hayvancılık için kullanılacak yemler için yapılan ekim, amerika’nın su harcamasının %56’sını oluşturuyor. abd’nin su harcamasında kişisel ev kullanımları ise %5’ten ibaret.
şöyle özetleyelim, 450 gram etin üretimi için 2.500 galon suya ihtiyaç duyuluyor.
450 gram yumurta için 477 galon, 450 gram peynir içinse yaklaşık 900 galon suya ihtiyaç var. 1 galon süt için 1.000 galon suya ihtiyaç duyuluyor.
bu korkunç tabloyu şöyle bağlayabiliriz; bugün dünyadaki temiz su harcamalarının %20-33’ünün sebebi, hayvansal tarımcılık ve endüstriyel hayvancılık sektörü.
tarım alanları bahsinde ise hayvancılık ve hayvancılık için yem üretimi, yeryüzünün donmamış buzsuz alanının 3’te 1’i, yeryüzü toprağının ise %45’i gibi rakamlara tekabül ediyor.
ve canlı türlerinin yok olmasının, okyanus ölü alanlarının oluşmasının, su kirliliğinin ve habitat bozulmasının başlıca nedeni de yine hayvansal tarımcılık ve endüstriyel hayvancılık. zira hayvansal tarım, ağaçları yok ederek hayvancılıkta kullanılacak yemlerin ekimi için alanlara, otlaklara, meralara dönüştürüyor.
bu gelinen nokta ise gezegenimizin 65 milyon yıldır yaşadığı en büyük soy tükenişi.
tarım alanlarının kullanımı basinde şu netlikte ifade etmem gerekirse, her inek için 2-5 dönüm arazi kullanılıyor.
ve örneğin abd’nin neredeyse sınırlarının yarısı hayvansal tarıma tahsis edilmiş durumda. oysa herhangi bir toprakta, bitki temelli kaynaklardan elde edilecek protein miktarı, etten elde edilecek miktarın 15 katı kadar.
türlerin yok oluşu noktasında ise okyanuslardan her yıl 90-100 milyon ton balık çıkarılıyor. halbuki okyanuslardan her yıl çıkarılan canlı miktarı 2.7 trilyon.
bu; yakalanan her 450 gram balık için, yaklaşık 2.5 kilo hedef olmayan deniz canlısı da yakalanıyor ve ıskartaya çıkıyor ve üretim fazlası olarak atılıyor, demek.
bu bakımdan gezegenimizdeki tür çeşitliliğindeki azalmanın ve büyün yok oluşların sebeplerinden birisi de balıkçılık sektörü.
bir diğer büyük yok oluşu ve türlerin tükenişini yaratan faktör de hayvansal tarımcılık ve endüstriyel hayvancılık kaynaklı yağmur ormanlarının yok edilişi.
şöyle rakamlandırabiliriz; hayvansal tarım, amazon katliamının %91 kadarından sorumlu. ve her saniye yağmur ormanlarından 1-2 akre yok olmakta.
yağmur ormanlarının yok edilmesinin sebebi de yine endüstriyel hayvancılık ve hayvancılıkta kullanılan yemlerin üretimi için ortaya çıkan tarım alanı ihtiyacı.
ve yağmur ormanları katliamına bağlı olarak her gün yok olan tür sayısı ise 137.
son olarak hayvansal tarım nedeniyle bugüne kadar yok edilen yağmur ormanı 136 milyon dönüm gibi korkunç bir rakama ulaşmış bulunmakta.
buraya kadar okumayı sürdüren olur mu bilmem ama, bu karanlık tabloyu dönüştürmek için size son bir kaç kıyas vereyim sevgili sözlük. * belki aklınızda bazı şeyler netleşir.
1 kişiyi 1 yıl beslemek için ihtiyaç duyulan toprak, hayvansal ürün tüketmediğinde 650 metrekare. hayvansal ürün tüketildiğinde ise bu oran bunun 18 katı.
şöyle de ifade edilebilir, 1.5 akrelik bir arazide 16.700 kilo bitki bazlı yiyecek üretilebilirken, aynı büyüklükte bir arazide üretebilecek et miktarı 170 kilo.
daha da uzatılabilecek bu kıyasları şöyle özetleyeceğim;
bütün bu tablodaki faktörleri toptan değerlendirirsek, hayvansal ürün tüketmeyen bir kişi, hayvansal ürünlerle beslenen bir kişiden %50 daha az karbondioksit üretiyor, 11’de 1’i kadar fosil yakıtı tüketiyor, 13’te 1’i kadar su tüketiyor ve 18’de 1’i kadar toprak kullanıyor.
yani uzun lafın kısası, evet endüstüriyel hayvancılığın gezegene zarar verdiği bir iddia değildir. ayan beyan bir gerçekliktir.
şimdi buraya geniş bir kaynakça havuzu da bırakayım da laf olmasın. hem belki gerçekten bu upuzun tanımı okuyup gerisini merak edenler de olur.
pandemi ve endüstriyel hayvancılık ilişkisi
vegan yaşamak hangi yok oluşu önler
hayvancılık endüstrisi
iklim ve çevre
değişim tabaktan başlar
elbette kaynak metinler daha da genişletilebilir. samimiyetle daha fazlasını merak eden varsa bir mesaj uzağınızdayım. *
izninizle bir de burada açıklayayım.
endüstriyel hayvancılık, gezegenimiz için kapitalizmin yarattığı ekolojik yıkımın en büyük pay sahiplerinden birisidir. benim et tüketmememin tek sebebi elbette bu değildir, ama ekolojik yıkım da bunun bir sebebidir.
size şu açıklıkla ifade edeyim, kapitalizmin üretim ilişkilerinin tümü, enerji üretim yolları ve endüstriyel hayvancılık sürdüğü sürece insan ve insan dışı bütün türler ve varlıklar için bir yaşam, sürdürülebilir bir şey değildir. fakat bunun çözümünün bill gates'in yapay eti olduğu kanaatinde değilim. bunu savunmak gülünç olurdu.
niye mi?
çünkü gezegenimizi yok eden şey, tek başına endüstüriyel hayvancılık değildir. gezegenimizi yok eden şey kapitalizmdir.
zira kapitalizm, özgür bilimin ve yaşamın önüne sermayeyi ve burjuvazinin çıkarlarını koymak gibi var oluşsal bir eğilime sahiptir.
aşı adaletsizliği ve patent sistemi buna en yakın çeperden kanıt olarak sunulabilir. zira covid 19 pandemisi sürecinde aşının bulunduğu ilk günden bu güne milyonlarca insanın ölümüyle devam eden süreç de bunu kanıtlar niteliktedir.
çünkü kapitalizm sermayeyi yaşamın önünde tutmak zorunda olan üretim ilişkileri ile var olur.
şöyle açık olarak bir kere daha ifade edeyim bill gates'in yapay eti yaygınlaşsa dahi yalnızca dünyanın ayrıcalıklı bir azınlığı için ulaşılabilir olmaktan uzağa düşemeyecektir.
fakat kapitalizmin bütün üretim ilişkilerinin tarumar edildiği, yani yeryüzünde cenneti yarattığımız bir yarında bilimin önünden sermayenin boyunduruğu çekildiğinde elbette endüstüriyel hayvancılığın terk edilmesi için alternatif proteinler yaratılabilir ve ulaşılabilir kılınabilir.
peki yeniden endüstüriyel hayvancılığın gezegende yarattığı tahribata ve iklim değişikliği, suların tükenişi, ormanların yok oluşu ve ekolojik talan noktasındaki payına dönersek, siz sevgili yazarlarımıza bilimsel verilerle bir miktar daha bu konuyu açıklamak sorumluluğunda olduğumu düşünüyorum.
sera gazlarını kısmından başlarsak, hayvancılık ve yan ürünlerinden kaynaklanan karbondioksit (co2) yıllık 32.000 milyon ton ve bu miktar dünya çağındaki sera gazı emisyonunun %51’ini oluşturmakta.
ayrıca 20 yıllık çerçevede, metan gazı, karbondioksit gazından 86 kat daha fazla küresel ısınmaya sebep olma potansiyeline sahip. ve ineklerin tümü her gün 150 milyar galon (567 milyat litre) metan gazı üretiyor. bu ortalama dünya çapında günlük 150 milyar galon methan gazı (ch4) demek.
ve biz endüstüriyel hayvancılıkla bu rakamı her gün daha çok arttırıyoruz.
fakat daha korkunç olanıysa hayvancılık, insan kaynaklı diazot monoksit gazı (nitroz oksit-n2o) emisyonun %62’sinden sorumlu. diazot monoksit gazı, karbondioksitten 296 kat daha fazla iklim değişikliğine sebep olabilecek bir sera gazı çeşidi ve atmosferde kalış süresi 150 yıl.
son olarak bütünüyle fosil yakıtların vazgeçsek dahi, endistüriyel hayvancılığın bu boyutlarıyla 565 gigatonluk karbondioksit limitini hayvan yetiştirme ile 2030 yılında geçmiş olacağız.
su bahsindeyse tablo yine aynı korkunçlukla devam ediyor. hayvansal tarım için kullanılan su yıllık 34-76 trilyon galon.
bunun oransal dağılımını yapmak gerekirse, hayvancılık için kullanılacak yemler için yapılan ekim, amerika’nın su harcamasının %56’sını oluşturuyor. abd’nin su harcamasında kişisel ev kullanımları ise %5’ten ibaret.
şöyle özetleyelim, 450 gram etin üretimi için 2.500 galon suya ihtiyaç duyuluyor.
450 gram yumurta için 477 galon, 450 gram peynir içinse yaklaşık 900 galon suya ihtiyaç var. 1 galon süt için 1.000 galon suya ihtiyaç duyuluyor.
bu korkunç tabloyu şöyle bağlayabiliriz; bugün dünyadaki temiz su harcamalarının %20-33’ünün sebebi, hayvansal tarımcılık ve endüstriyel hayvancılık sektörü.
tarım alanları bahsinde ise hayvancılık ve hayvancılık için yem üretimi, yeryüzünün donmamış buzsuz alanının 3’te 1’i, yeryüzü toprağının ise %45’i gibi rakamlara tekabül ediyor.
ve canlı türlerinin yok olmasının, okyanus ölü alanlarının oluşmasının, su kirliliğinin ve habitat bozulmasının başlıca nedeni de yine hayvansal tarımcılık ve endüstriyel hayvancılık. zira hayvansal tarım, ağaçları yok ederek hayvancılıkta kullanılacak yemlerin ekimi için alanlara, otlaklara, meralara dönüştürüyor.
bu gelinen nokta ise gezegenimizin 65 milyon yıldır yaşadığı en büyük soy tükenişi.
tarım alanlarının kullanımı basinde şu netlikte ifade etmem gerekirse, her inek için 2-5 dönüm arazi kullanılıyor.
ve örneğin abd’nin neredeyse sınırlarının yarısı hayvansal tarıma tahsis edilmiş durumda. oysa herhangi bir toprakta, bitki temelli kaynaklardan elde edilecek protein miktarı, etten elde edilecek miktarın 15 katı kadar.
türlerin yok oluşu noktasında ise okyanuslardan her yıl 90-100 milyon ton balık çıkarılıyor. halbuki okyanuslardan her yıl çıkarılan canlı miktarı 2.7 trilyon.
bu; yakalanan her 450 gram balık için, yaklaşık 2.5 kilo hedef olmayan deniz canlısı da yakalanıyor ve ıskartaya çıkıyor ve üretim fazlası olarak atılıyor, demek.
bu bakımdan gezegenimizdeki tür çeşitliliğindeki azalmanın ve büyün yok oluşların sebeplerinden birisi de balıkçılık sektörü.
bir diğer büyük yok oluşu ve türlerin tükenişini yaratan faktör de hayvansal tarımcılık ve endüstriyel hayvancılık kaynaklı yağmur ormanlarının yok edilişi.
şöyle rakamlandırabiliriz; hayvansal tarım, amazon katliamının %91 kadarından sorumlu. ve her saniye yağmur ormanlarından 1-2 akre yok olmakta.
yağmur ormanlarının yok edilmesinin sebebi de yine endüstriyel hayvancılık ve hayvancılıkta kullanılan yemlerin üretimi için ortaya çıkan tarım alanı ihtiyacı.
ve yağmur ormanları katliamına bağlı olarak her gün yok olan tür sayısı ise 137.
son olarak hayvansal tarım nedeniyle bugüne kadar yok edilen yağmur ormanı 136 milyon dönüm gibi korkunç bir rakama ulaşmış bulunmakta.
buraya kadar okumayı sürdüren olur mu bilmem ama, bu karanlık tabloyu dönüştürmek için size son bir kaç kıyas vereyim sevgili sözlük. * belki aklınızda bazı şeyler netleşir.
1 kişiyi 1 yıl beslemek için ihtiyaç duyulan toprak, hayvansal ürün tüketmediğinde 650 metrekare. hayvansal ürün tüketildiğinde ise bu oran bunun 18 katı.
şöyle de ifade edilebilir, 1.5 akrelik bir arazide 16.700 kilo bitki bazlı yiyecek üretilebilirken, aynı büyüklükte bir arazide üretebilecek et miktarı 170 kilo.
daha da uzatılabilecek bu kıyasları şöyle özetleyeceğim;
bütün bu tablodaki faktörleri toptan değerlendirirsek, hayvansal ürün tüketmeyen bir kişi, hayvansal ürünlerle beslenen bir kişiden %50 daha az karbondioksit üretiyor, 11’de 1’i kadar fosil yakıtı tüketiyor, 13’te 1’i kadar su tüketiyor ve 18’de 1’i kadar toprak kullanıyor.
yani uzun lafın kısası, evet endüstüriyel hayvancılığın gezegene zarar verdiği bir iddia değildir. ayan beyan bir gerçekliktir.
şimdi buraya geniş bir kaynakça havuzu da bırakayım da laf olmasın. hem belki gerçekten bu upuzun tanımı okuyup gerisini merak edenler de olur.
pandemi ve endüstriyel hayvancılık ilişkisi
vegan yaşamak hangi yok oluşu önler
hayvancılık endüstrisi
iklim ve çevre
değişim tabaktan başlar
elbette kaynak metinler daha da genişletilebilir. samimiyetle daha fazlasını merak eden varsa bir mesaj uzağınızdayım. *
devamını gör...
50.
hayvancılık değil hayvanlık yapmak zarar veriyor. anlayana.
devamını gör...
51.
insanoğlunun verdiği zararı hiç bir şey veremez. tamamen saçmalıktır.
devamını gör...
52.
devasa entegre sistemler gerçekten çok ciddi zarar veriyor. kesimhanelerde kullanılan suyu görseniz uykularınız kaçar. sektörün içinden biri olarak bunu söylüyorum. hayvancılık diyince aklınıza dağda otlayan 3 5 inek ya da keçi gelmesin.
en basitinden örnek veriyorum. çalıştığım firma günlük 300 bin civarında piliç kesiyor buradan size sadece bu tavukların ortalama 42 gün boyunca sadece bakın sadece içtiği suyu hesaplayacağım.
bir tavuk 42 gün boyunca ortalama 4 kg yem tüketir bunun da 2-2.5 katı su tüketir. 2.5 diyelim.
günlük kesilen tavuk sayısı x toplam su tüketimi x 42( bir yetiştirme dönemi boyunca her gün kesilen tavuk sayısı) = çalıştığım firmaya ait çiftliklern kabaca su tüketimi
300.000x10x42=126.000.000 litre
bu sadece içtikleri su. 42 günlük sürede içtikleri su. bu miktarın en az 10 katı yıkama ve temizlik işlemleri sırasında kullanılıyor ve bu senede 1 defa olmuyor en az 5 defa oluyor.
kesimhanelerdeki temizlik işlemler ise çok daha detaylı.
tüm bu işlemler sırasında kullanılan kimyasalları ise saymıyorum. bunlar arıtmaya tabi olmadan kanalizasyona veriliyor veya bir şekilde uzaklaştırılıyor.
ben orta büyüklükte bir şirketteyim. dünya üzerinde entegre tesislerde beslenen tavuk sayısı kabaca insan sayısının 3 katı kadar.
sığır eti üretimi kaynaklı metan gazı salınımı ve yine bu üretime bağlı su kaynaklarında oluşan fosfat kirliliğine başka bir yazıda değineceğim.
son not: hayvancılık gezegene kesinlikle zarar vermektedir. aksini iddaa eden gerizekalıdır.
en basitinden örnek veriyorum. çalıştığım firma günlük 300 bin civarında piliç kesiyor buradan size sadece bu tavukların ortalama 42 gün boyunca sadece bakın sadece içtiği suyu hesaplayacağım.
bir tavuk 42 gün boyunca ortalama 4 kg yem tüketir bunun da 2-2.5 katı su tüketir. 2.5 diyelim.
günlük kesilen tavuk sayısı x toplam su tüketimi x 42( bir yetiştirme dönemi boyunca her gün kesilen tavuk sayısı) = çalıştığım firmaya ait çiftliklern kabaca su tüketimi
300.000x10x42=126.000.000 litre
bu sadece içtikleri su. 42 günlük sürede içtikleri su. bu miktarın en az 10 katı yıkama ve temizlik işlemleri sırasında kullanılıyor ve bu senede 1 defa olmuyor en az 5 defa oluyor.
kesimhanelerdeki temizlik işlemler ise çok daha detaylı.
tüm bu işlemler sırasında kullanılan kimyasalları ise saymıyorum. bunlar arıtmaya tabi olmadan kanalizasyona veriliyor veya bir şekilde uzaklaştırılıyor.
ben orta büyüklükte bir şirketteyim. dünya üzerinde entegre tesislerde beslenen tavuk sayısı kabaca insan sayısının 3 katı kadar.
sığır eti üretimi kaynaklı metan gazı salınımı ve yine bu üretime bağlı su kaynaklarında oluşan fosfat kirliliğine başka bir yazıda değineceğim.
son not: hayvancılık gezegene kesinlikle zarar vermektedir. aksini iddaa eden gerizekalıdır.
devamını gör...
53.
ozamn birbirimizi yiyelim.besin olarak küçük haplar kullanalım.yaratilmus bütün canlıların doğaya faydası vardır diye düşünüyorum.yoksa sebepsiz yere yaratılmazlardi bence .lakin gereksiz yaşayan insanlar yok olsa keşke hayvanların zararı yok.
devamını gör...
54.
bakış açımız küresel açlık veya sürdürülebilir küresel çevre politikası olsa eyvallah. agent smith diyor ya biz bu dünyanın kanseriyiz.
devamını gör...
55.
boğa dışkısı bir iddia.
devamını gör...
56.
hayvan kelimesini biraz açmamız gerekiyor hayvanın bir alt dalı olan memeliler sınıfına giren insan doğa için ciddi bir tehdit gerçekten gezegenimiz için kötü bir sona zemin hazırlıyorlar gezegeni kirletip diğer türlere ve kendi türlerinin dişilerine ve hatta yavrularına bile zarar verebiliyorlar sadece bunlar bile iddiaların doğruluğunu ispatlar
devamını gör...
57.
et tüketimi için yetiştirilen hayvan sayısının fazla olmasının gaz emisyonu açısından kötü olduğunu biliyorum. o etin masamıza gelene kadar geçtiği süreçlerin çok fazla su gerektirdiğini de biliyorum. bu nedenle haklı bulduğum haber. umurunuzda olur olmaz o ayrı mesele. ama haber doğru arkadaşlar boş laf yapmayın...
devamını gör...
58.
saçmalıktan ibaret .arkadaşlar bir kavurma yemez miyiz ya ?
devamını gör...
59.
kendi halinde yayılan ineklerin kime zararı dokunmuş
devamını gör...
60.
veganların argümanı haline geliyor ama asıl insancılık gezegene zarar veriyor. vegan olabilirsiniz ancak bilgisayar kullandığınızda ucuz ürün aldığınızda apartmanlarda ve şehirlerde oturup kentselleşmenin dolaylı yoldan destekleyicisiyseniz evet siz de gezegene zarar veriyorsunuz. ha ben veganlığın kurallarına uyup kısmi olarak zararımı engellemek istiyorum ve evet insan doğasına aykırı ancak etik sebeplerle bunu sürdürüyorum diyorsanız da buna denilecek bir şey zaten yok ve olamaz da. takdir ederim. ancak iş vegan olunca bitiyor gibi eksik ve yanlış bir algının olduğunu düşünüyorum en azından bunu beslemeyelim.
devamını gör...
61.
bill gates denilen adam her konuda uzmanlık taslıyor.dsö ye bilmem gıda sektörüne vs. her yerde kendi politikalarını görmek mümkün.bir kuş gribi çıkartıp tavuk satışını azaltırlar bir bilmem yapar et bir işte covid salgınım... gözümüzü dört açalım ya yıllardır sütünden, derisinden ve etinden yararlandığımız hayvanın bilmem
kaç gramlık çıkardığı gazı atmosfe zarar veriyormuşta eti ne işlemden geçiyormuşta bu yüzden mi bazı solucan türlerini kurutup artık yenilebilir diye patent verip ve yapay et de icat ederek inekleri zararlı görüyorlar.hepsi oyun.kendi ürettiklerine ilgi çekmek için varolan doğalı yok ediyorlar.
bir zamanlar da sigara ya margarine yararlı diyorlardı.yemezler artık abicim...
kaç gramlık çıkardığı gazı atmosfe zarar veriyormuşta eti ne işlemden geçiyormuşta bu yüzden mi bazı solucan türlerini kurutup artık yenilebilir diye patent verip ve yapay et de icat ederek inekleri zararlı görüyorlar.hepsi oyun.kendi ürettiklerine ilgi çekmek için varolan doğalı yok ediyorlar.
bir zamanlar da sigara ya margarine yararlı diyorlardı.yemezler artık abicim...
devamını gör...