her çocuk müslüman olarak doğar

hristiyanlar bu yüzden bebekleri vaftiz edip kurtarıyorlar sanırsam ki.

çocuğa sordunuz mu peki?

yalnız yeni bi güncelleme değil bu, bildiğim kadarıyla islam inancında zaten herkes müslüman doğar.

herkes müslüman fıtratı ile doğar.. ailesinin inancına göre de bu durum değişir. ergin olunca akli yetkinliği var ise araştırıp doğru dine ulaşması beklenir. bu herkesçe değişkendir, hristiyan olsun müslüman olsun veya diğer din ve inanışlar olsun. herkes dininden sorumludur.

her okaryotik hücre diğerleriyle devlet kurmak zorundadır!

evet her insan müslüman olarak doğar bu bir hadistir.

diyanet işleri bazen saçmalasada burda doğru bir hadisi dile getirmiştir.
çekemeyenlerin ağlaması serbesttir fakat iki saniye bile düşünmeden atılan tanımları görünce insan acımadan edemiyor bu sözlük profesörlerine.

mesela bunun bir hadis olduğunu burdaki herkes anladığım kadarıyla bilmiyor. sadece sallamak için sövmek için iki cümle ağlayıp hemen kaçıyorlar ve gerisini hiç sorgulamıyorlar.

hadistir bu efendim. sahih midir değil midir bilemem onu. silsilesine bakmak lazım. yogurt ak dese de neden ak dedi diye beyanatı tartışılacak bir popüleriteye sahip olması üzücü. bence nasıl doğduğu değil de nasıl öldüğü önemli.

her çocuk çocuk doğar herhangi bir şeyi benimsenmiş kabul edilir mi,akıllı bir açıklama duymak ne mümkün.

hadis değil ayetlerle çürütülmesi gereken fetva;



“o hâde (habibim) sen yüzünü bir muvahhid olarak dine yönelt. allah’ın insanları yaratmasında esas aldığı o fıtrata uygun hareket et...” (rum, 30/30)

nûh: ‘ya rabbî, dedi, yeryüzünde dolaşan bir tek kâfir bile bırakma! zira bırakırsan onlar senin kullarını, senin yolundan saptırırlar ve sadece kendileri gibi kâfir, ahlâksız çocuklar dünyaya getirip yetiştirirler.’ ” (nuh, 71/26-27)




yani çocuğunu dine yöneltmekle sorumlu olan ebeveyndir çocuk dinsiz doğar demek oluyor buda. bana hadisle gelmeyin.

not:ateistspor kuran-ı kerimden bildirdi.

edit: bazı sığırlar şimdi cımbızla çeker bakın onlara ne güzel kaynak buldum. buradan

burada aptala anlatır gibi anlatmışlar. fikri yok zikri var özelden kafa silkiyor.

" - aslında ayetin ifadesi bu manayı zorunlu kılmaktadır. çünkü ayette: cehennemlik olanlar, allah’ın kendilerine lütfettiği donanımlarını doğru kullanmadıklarından söz edilmekte ve bu sebeple de azarlanmaktadırlar. demek ki, bu kimseler, doğrudan cehennem için yaratılmamışlar. bilakis, onları cennete götürecek yolu göstermeleri için kalb/akıl, fikir, göz-kulak verilmiştir. fakat onlar bu donanımları doğru kullanmamışlar. bu yanlış kullanım hatasından dolayı cehenneme girmişlerdir.

örneğin:

kalb ve akıl: makul olan şeyleri üstün körü okumak değil, onları derinden tahlil edip analitik bir bakışla içindeki gerçekleri idrak etmek için verilmiştir.

göz: sadece bakmak için değil,hakikati görmek için verilmiştir.

kulak: yalnız işitmek için değil, gerçekleri duyup dinlemek ve dinlediğini idrak etmek için verilmiştir.

onlar ise, imtihanın gereği olarak allah’ın kendilerine verdiği özgür iradeleriyle, kalplerine idrak etme fırsatını; gözlerine (basar ile basiret arasında bağlantı kurarak) hak ve hakikati görme fırsatını; (duymak ile idrak arasında bağlantı kurup) kulaklarına, işitmeyi tam dinlemeye çevirip istifade etme fırsatını vermemişler. ve netice itibariyle özgür iradeleriyle o korkunç akıbeti hak ettiler.

- ayetin sonunda yer alan “hasılı onlar hayvanlar gibi, hatta onlardan da şaşkındırlar. işte asıl gafil olanlar onlardır.” mealindeki ifadesi, bu cehennemlik olanların yaratılıştan değil, özgür iradelerini yanlış kullanarak burayı hak ettiklerini göstermektedir. çünkü, insanlara kalb, akıl, göz, kulak gibi araçların verilmesi gerçekleri idrak etmek içindir.

bu araçları idrak yolunda kullanmamak, hayvanlaşmaktır. çünkü hayvanda idrak yoktur. bu sebepledir ki bunlar idrak unsurlarını kullanmadıkları için hayvanlarla aynı paydayı paylaşmışlardır. hatta allah’ın kendilerine bu idrak araçlarını verdiği halde, kendi iradeleriyle bunları o istikamette kullanmamaları onları hayat felsefesi bakımından hayvanlardan daha aşağı bir derekeye düşürmüştür."

geriye kalan 4299 dinin haberi yok galiba

aslında hiç de yabana atılmayacak olan bir sözün (hadisin) zamanla bilinçli olarak çarpıtılmış hali. en eski kaynaklarda “her çocuk fıtrat üzere doğar. anne-babası sonradan onu… yaparlar” şeklinde geçer ve hadisin devamında özellikle evcil hayvan örneği verilir. burada fıtrat denilirken allah’ın insanı doğal, nötr olarak yarattığı, ailesi veya çevresi tarafından sonradan sağa sola çekildiği vurgulanır. özellikle hayvan örneğinin verilmesi onların da sonradan ehlileştirilmeleri ve doğalarını kaybetmelerinden dolayıdır.

ancak bir zaman sonra fıtratın bu anlamı birilerine yeterli gelmemiş, ona “islam” parantezi açılmış ve bu söz “her çocuk islam fıtratı üzere doğar…” şeklinde aktarılır olmuştur. bir zaman sonra bu da yeterli gelmemiş ve fıtrat kısmı atılıp “her çocuk müslüman olarak doğar…” haline dönüşmüştür.

öyle görünüyor ki bu da yeterli gelmeyecek ve “her çocuk ak partili olarak doğar…” şeklinde dolaşıma sokulacaktır. anne-babasının sonradan onu hangi partili yaptığı da artık size kalmış.

bu diyanet işleri başkanın uydurduğu bir şey değildir. burada yine birileri cahilce yazılar yazmış. diyanet işleri başkanı mensubu olduğu dinin resmi anlamda memleketimizde ki en üst düzey görevlisidir. konuştuklarını kaynağı ya ayet ya hadis ya da alim ictihadıdır. ki inançlı bir müslüman bunlar doğrultusunda yaşar. islama göre evet her bebek doğduğunda müslümandır. yani islama inandır. islam da kabaca allahın emir ve yasaklarıdır. ve islama göre tüm insanlık kalü bela da allahın varlığını ve allahın tek ilah olduğuna tanıklık etmiştir. ayette:
rabbin âdemoğulları’ndan -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: ben sizin rabbiniz değil miyim? “elbette öyle! tanıklık ederiz” dediler. böyle yaptık ki kıyamet gününde, “bizim bundan haberimiz yoktu” demeyesiniz;
yahut, “önce atalarımız allah’a ortak koştu. biz de nihayet onların ardından gelen bir nesiliz. şimdi bâtıla saplanıp kalanların yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin!” demeye kalkışmayasınız.

velhasıl diyanet işleri başkanı (sevin ya da sevmeyin) görevini yapmaktadır. kuranı anlatmaktadır. islama göre bir bebek temiz ve müslüman doğar. mesela hristiyanlıkta ise tam tersidir. pis ve günahkar olarak doğar. ve o yüzden de vaftiz edilir. vs. vs. vs.
biraz okumak araştırmak lazım.

islam inancına göre doğru bir argüman ama ben buna katılmıyorum.

yeni çıkacak bir kitap ismi mi bu? konusunu merak ettim doğrusu.

7. yüzyıldan öncesi için geçerli olmayan önerme. sanırım. bence öyle.