heyecanı biten ilişki

alışkanlığa dönüşmesi, zaman aşımına uğraması,
sevgi, saygı ve aşkın kalmadığı alışkanlıklarla yürütülen ilişki.

güzel işte, her şey rayına oturmuş demektir. fazla heyecan kalbe zarar anacım.

vuslata erken varmış ilişkidir.
kadını çekici kılan edası, işvesi, cilvesi, erkeği çekici kılan ise gücü ve sahipleniciliğidir.
ilişkinin henüz üçüncü ayında deliler gibi sevişip ardından namus orada burada değildir nidası atanlar bir sonraki ilişkilerinin üçüncü ayında yine kaybolan heyecanı arayacaklardır.
aşkın üzerine bu kadar güzelleme yapılmasının sebebi onun ulaşılmaz olmasıdır, bu kadar kolay ulaşılan şeyler aşk değil olsa olsa cinsel tatmin arayışıdır.

bazen zamanı gelmeden her şeyin çabucak yaşandığı, bazen de tarafların "nasılsa artık benim(!). hiçbir şey için uğraşmama gerek yok." modunu aktive etmesi ve salması nedeniyle ortaya çıkan durum.

ilişkinizden ve partnerinizden memnunsanız karşılıklı olarak elinizi taşın altına koyacaksınız, başka yolu yok. heyecanı canlı tutmak için yapmanız gereken neyse (ilişkiden ilişkiye değişir) onu sürdüreceksiniz. bu işler böyle.

bu başlığı okuduğum zaman niyese paulo coelho'nun hac isimli kitabındaki sevgi-ilişki anlayışını / sevgi bölümlerini hatırladım.
gerçek sevgiye giden yolun aslında üç aşaması vardır, bunlar: eros, filos ve agape'dir.
eros bir tutkudur, hani o ilk aşık olma durumları: nasıl heyecanlı olduğumuzu hatırlayın; onun yüzünü ve sesini duymak için dağlar aşarız, gözümüz hep onu arar ve aklımızda sadece ona ait düşünceler vardır, onu gördüğümüzde ise kalbimiz heyecandan yerinden fırlar. ilişkinin en heyecan verici kısmı budur, ama maalesef bu sadece bir eros'tur yani sadece bir tutkudur, ve gerçek sevgiye ulaşmak için yeterli değildir. insanların çoğu bu tutkuyu ve heyecanı kaybettiklerinde sevginin bittiğini sanır ve ilişkiyi bitirir.
filos'da ise heyecanın yerini saygı alır, bu aşamada ilişkide olan kişiler birbirine saygı duymaktadır, eros'tan sonra ilişkilerine devam eden insanlar bu aşamaya geçer ve sevginin bu türünü beraber yaşarlar. bu aşamada da ilişkiyi bitirmenin olasılığı çoktur, lakin sevginin 'en' olanına ulaşmak için filos'u aşmamız gerekecektir. tabii ki her kes aşacak diye bir şey yok, bazılarının bu tür ilişkiyi devam ettirebilmek için gücü yetmeyebilir, sonuçta insanız ve hepimizin kendi kararları, seçimleri ve istekleri var.
ve nihayet en güçlü, en üstün ve en gerçek olan sevgi agape'ye ulaştık. bu evrensel bir sevgidir, insanın içini saran ve her yere yayılan bir sevgidir. tüm kötülüklere rağmen insanlara ve dünyaya karşı sevgini kaybetmemektir, mücadele etmektir ve bu mücadelenin ana tözü, arkhe'si, niyeti -sevgidir, saygıdır. size acı veren, hayal kırıklığına uğratan, kötü davranan insanları affetme duygusu da agape'den gelir.

her ilişkinin başına gelen talihsiz durumdur. ikili ilişkilerde bu durumlar yaşanır yaşanmak zorundadır.

birbirini yeterince tanıyan çiftler heyecanını yitirir ve ilişki monoton bir hale gelir. zamanında benim ilişkimin de başına gelmişti.
çözüm olarak size tavsiye vereyim.
şimdi sorunumuz ilişkinin heyecanının bitmesi. o zaman çözüm olarak ilişkimize heyecan getirecek aktiviteler yapmalıyız.
mesela fantezi kıyafetleriyle seks yapılmalıdır. rp yaparak seks yapılmalıdır. değişik pozisyonlarda seks yapılmalıdır. değişik mekanlarda seks yapılmalıdır. ilişkinize birini alıp seks yapılmalıdır üçlü gibi. bunları yaparsanız ilişkinizde biten heyecan yeniden yeşerecektir.

peki neden hep seks örnekleri verdin diye soracak olursanız. bir ilişkinin en büyük heyecanı seks ve seks hayatıdır. swinger çiftlere gidin diye tavsiye verecektim ama trollüğün tadını kaçırmak istemedim.

ibrikten geçmiş rakı gibidir. tam içilecek kıvamdadır da içenin başını döndürür, midesini bulandırır, kusturur. bu noktada ayrılan insanlar bana tuhaf geliyor. ne sanıyorsunuz ki ilişkiyi, evliliği rio karnavalı mı?

bence arada sevgi varsa heyecana her zaman ihtiyaç duyulmamalı. eğer heyecan bittiğinde sevginiz bitiyorsa ya da onunla görüşmek istemiyorsanız zaten gerçekten sevmemişsiniz demektir. insan her dakika eğlenemez, kopamaz yani. bazen dondurma yersin, oturur çay içersin sohbet edersin. bazen hiç konuşacak bir şey bulamazsın ama karşında onun durması bile seni mutlu etmeye yeter. insan sevdiği zaman o insanın yanında ömür boyu olacağını bilmek ister ve bundan emin olduğunda içi huzurla dolar. derdiyle tasasıyla, mutluluğuyla her şeyiyle onu seversin.

aslında ilişkilerin bir suçu yoktur bu durumda. ilişkiyi yaşayan insanların suçudur bu durum. karşılıklı olarak fedakarlıklarından vazgeçmeleri, mutluluklarını eskisi gibi paylaşmak istememeleri, üzüldüklerinde birbirlerinin yanında olmak istememeleri kısacası birbirinden kopmalarıdır suçları.

herhangi bir sorunu olmayan, normal bir uzun ilişki türüdür.

heyecan güzel şeydir tabi ki ama bir “en” değildir. heyecanınız bitti diye başınızı dağlara taşlara vuruyor, ilişkiyi sürdürmek için geçerli sebepleri bulamıyorsanız vah halinize demek istiyorum.

attığı mesajı bildirimden okursunuz ama 4 5 saat sonra cevaplarsınız, heyecanlı heyecanlı bir şey anlattığında kursağında bırakcak şeyler söylersiniz

hastalık mı bu ilişki de heyecan arıyorsunuz? adam gibi sevişin geçin. abartmayın.

tarafların ilişkisine yeterli emeği vermediğini gösterir. gerçekten emek vererek ilişkisine daimi katkıda bulunan insanların ömür boyu o tatlı heyecanını kaybetmeyeceğine inanıyorum yani illa azalır tabiki ama bitmez.

kendisinin de bitmesi gereken ilişkidir. taraflar artık masaya bir şey koyamayacak kadar üretkenliğini bitirmiştir. tahammül kalmamış, anlayış ve ne yazık ki saygı azalmaya başlamıştır.

bu hayadın heycanı meycanı yok dararim barirom dararım darirom....

heyecan bitmez aslında, ikili ilişkiler arasındaki samimiyet biter. gerçi ikisi de aynı şey ya.

ilişkilerde heyecan olmak zorunda değil. ama sevgi ve saygı önemlidir. sevgi ve saygı olduğu sürece isterseniz heyecan da yaratabilirsiniz.

biraz ara verelim denilmesi gereken ilişkidir.

heyecanı bitti diye çocuk yapmayın da ne yaparsanız yapın.