kadın yazarlar hakkında zerre bilgisi olmayan zayıf bir adamın açtığı başlıktır. ciddiye alınmaması gerekir.
devamını gör...
tarihteki ilk romanı yazan bir ''kadın''.
(bkz: murasaki shikibu)
devamını gör...
hepsi evli çocuklu çünkü.
devamını gör...
büyüklüğe kim karar veriyor bilmem neyse konu o değil. asırlarca erkek egemen dönen dünyada toplumlar kadına hangi alanda ne kadar yer açtıysa kadın o kadar varlık gösterebilmiş. yazar, bilim insanı, ressam vb... bundan sonraki bütün benzer başlıklarda bu bitmek bilmeyen geyikleri çevirmeden önce bunu aklınıza sokun bence. yanlış yerden bakan bir görüşü düzeltmek için boşuna isim sıralamayın.
devamını gör...
femistler olarak sabrimizi tasirmayin!
devamını gör...
kadınların erkek gölgesinde bırakılmaya çabalanmasından olabilir mi acaba?
yoksa ;
jane austen. ...
j. k. rowling. ...
ursula k. ...
agatha christie. ...
harper lee. ...
emily bronte. ...
mary shelley.
virginia woolf
tezer özlü
tomris uyar
mina urgan
devamını gör...
yine bir kalıp, yine gerici kafalar, yine araştırmadan konuşan insanlar...

belki de fazla önyargılıyım bu tip düşüncelere sahip olan insanlara ancak erkek egemen toplumlarda kadınların bastırılması ve kısıtlanması sebebiyle uzak geçmişten pek kadın yazar örneği veremeyiz, * ki o sisteme rağmen kendince bir şeyler yazmaya çalışan kadınlar da var.

bu konuyu anlamıyorsanız virginia woolf’un “kendine ait bir oda” kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. kitabı okuduğum zaman geçmişte kadınların konumu yüzüme çok sert bir şekilde çarptı, ben günümüz sisteminin hukuksal, haksal ve sosyal açıdan eşit olmadığını eleştirir dururum. o dönemlerde kadınların mutfak robotu ve cinsel bir objeden başka bir şey olarak görülmemesinin yanı sıra * en basit ve insancıl haklardan da mahrum bırakılmışlar. bırakın oturup bir şey okuyabilmeyi, kendi başlarına bile kalamamışlar, kendilerine ait bir odaları bile yokmuş.

günümüzde halen kadınların merdivenleri tırmanarak çıktığı yolları erkekler asansörlerle çıkıyor, buna rağmen çok başarılı kadın yazarlar var. ki 1800/1900’lü yıllarda yazan kadınların çoğu kitaplarını erkek adlarıyla bastırırmış. yani erkek sandığınız yazarların kadın olması da muhtemel.

bu tanıma virginia hanımın bu durumu nasıl örneklediğini kısaca özetleyerek devam edeceğim , kitabı okumayacaklar bu kısmı okumasın zira kitabın belli bir kısmını öğrenmiş olurlar.


edebi alanda yetenekli iki modelleme üzerinden kadınların ataerkil düzende nasıl bastırıldığını anlatmayı hedefleyen virginia woolf, örnek olarak hepimizin bildiği shakespeare‘i seçmiş, bir de kadın olarak doğmuş bir shakespeare modellemesi kullanmış. kitabı okumam üzerinden belli bir zaman geçtiğinden dolayı okuduğum şeyi eksik ya da hatalı anlatabilirim, direkt kitabı okumanızın daha doğru olacağına inanıyorum.

erkek olan shakespeare, onu desteklemeyen babasına karşı çıkıp hayalindeki meslek olan yazarlığı yapabilmek için evini terk eder, tiyatro metni yazar ve elinde metniyle bir tiyatroya gider. edebi açıdan bir deha olması sebebiyle yazdığı tiyatro beğenilir ve oynanmaya başlar, o da yazmaya devam eder. her şey normal ilerler.

ancak shakespeare kadın olsaydı, yine onu desteklemeyen babasına karşı çıkıp yazarlık yapabilmek için evini terk ederdi, yazdığı metni bir tiyatroya götürüp incelemekte görevli insana uzatsa karşısındaki insan bırakın onu muhattap almayı, ağzına geleni söyleyip onu kapı dışarı ederdi. evsiz kalan kadın da sokak köşelerinde sürünür giderdi.


günümüzde hala okutulmayan, kısıtlanan, çalışmasına izin verilmeyen, hayatları kontrol edilen yüz binlerce kadın var. kitap alabilmesi için beş kuruş para verilmeyen, yol gösterilmeyen kadınlar var. çalışabilen kadın sayısı erkeklerden azken kadın yazarların erkek yazarlardan daha fazla olması ya da eşite yakın sayıda olmaları nasıl mümkün olabilir? ki yukarıda başarılı kadın yazarların adları anılmış, bu nedenle aynı isimleri tekrar tekrar söylemekle uğraşmayacağım.

başarılı başarısız bir sürü kadın yazar da var. kabul etmek isteseniz de istemeseniz de kadınlar artık her alanda kendilerini gösterebilmek için daha çok çabalıyor ve çabaları sonuç da veriyor. önyargılarımızı bir kenara bırakmalıyız bence artık. kadınlar şöyleydi, erkekler böyleydi, şu jenerasyon böyle konuşuyor, o jenerasyon böyle gerici diye konuşmayı bırakıp belki de kendimize bakmamız gerekiyor artık.

başarılı kadın yazarların adlarından ve kim olduklarından uzun uzun bahsetmeyeceğim demiştim ama kimse halide edip adıvar’ın adını yakın geçmişte anmamış, hadi bir örnek de benden olsun.
devamını gör...
büyük demeyelim de; dünya klasikleri arasında kadın yazarların yazdığı bir eser yok diyelim. (bu arada salladım, varsa bildirin)
devamını gör...
beni tanımayan birilerinin söylemi...
devamını gör...
başlığı okuduğumda sözlük yazarlarından bahsedildiğini, büyük derken yaş anlamında söylendiğini sandım. edebiyat tarihinde hiç büyük kadın yazar olmaması gibi şuursuz ve akıl dışı bir başlık olabileceği aklıma dahi gelmemişti.
devamını gör...
kime göre neye göre büyük?
feminist damarlarım arşa çıkıyor hey hey!
devamını gör...
frankenstein'ın yazarı olan mary shelley kitabın ilk baskısını 1800'lerin başlarında isimsiz olarak yayınladı. ancak üç yıl sonra çıkan ikinci basımında ismi yazıldı. kadının sanatla, felsefeyle uğraşması hoş karşılanmıyordu çünkü. üstelik mary'nin eşi dönemin popüler şailerinden percy bysshe shelley'di. şimdi düşünün toplumun elit kesimlerindeki bir kadın bile romanını kendi ismi ile yayımlamaya cesaret edemiyor. yani demem o ki eski zamanlarda kadınlardan büyük yazar, şair, düşünür çıkmamasının sebebi tamamen toplumun kadına biçtiği rol ve uygulanan baskılamadır. kadın zamanımızdaki gibi özgür ve eşit bir birey olsaydı eserleri klasikleşmiş çok daha fazla kadın yazar, şair, düşünür tanırdık zira günümüze damga vuran pek çok kadın yazarın varlığı da bunun ispatıdır.
devamını gör...
böyle başlıkları ciddiye almayın, herkesi mutlu edemeyiz*
(bkz: şeyma subaşı)
devamını gör...
böyle bir cümleyi kurmaya cüret eden edebiyattan zerre anlamıyordur, kendisinin fikirlerini bir daha önemsemeyiniz
devamını gör...
devrik yapayım derken cümle devrilmiş sanki. yan giden hindistan kamyonu gibi göründü gözüme.
devamını gör...
var. mesela arnella 1962 doğumlu yani yeterince büyük.
devamını gör...
ben varım ya evlat! *
devamını gör...
virginia woolf, kendine ait bir oda adlı kitabında şöyle der: " erkekler şarkı veya sone yazabiliyorken kadınların neden edebiyata dair sıradışı bir şeyler yazmadığı hâlâ cevaplanmamış bir bilmecedir. kadınlar hangi koşullarda yaşıyordu?"
devamını gör...
genelde bu avlari ismail yapardi alışmıştık. görüyorum ki kendisi de bizler gibi av olmuş. başlığa gelince (bkz: dünyadan haberim yok) demenin 101 yolundan biri.
devamını gör...
göklerden gelen bir meja vardır.

tanım : mejayı otobüste görse kalkıp yer verecek yazar beyanı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hiç büyük kadın yazar olmaması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim