hilafet isteriz

yallah afganistana köpekler.

isteyebilir. istemekle kalır. ben de anime kızları gerçek olsun istiyorum. bak olmuyor. çok da şey yapmamak lazım.

150 senedir modernleşme ve garplılaşma ile ilgili masallar dinleyen fakat gün geçtikçe daha fakir, mutsuz ve bir şeylerin yolunda gitmediği hissiyle dolan kitleler açısından şeriat tutunacak bir dal gibidir. bu dalın mantıklı olması gerekmez. aksine olabildiğince mantıksız olması duygu birliğini kuvvetlendirir. onları çok okumuş "beyaz türk"lerden net bir şekilde ayırt eder.

şeriat savunanlar şeriatın muhteviyatı hakkında hiçbir fikir sahibi değildirler. aslında bugün hiç kimse şeriatın ne olduğu hakkında yeterli fikir sahibi değildir. şeriat esas itibariyle abbasi devleti'nin oluşturmaya çalıştığı islam ile justify edilmiş kanuni çerçevedir. en az her kanun dizisi kadar dünyevidir, sadece ikna gücünü artırmak için dini referanslar taşır. yüzyıllar içerisinde birbiri ile çelişkili tonla şey eklenmiştir. hadis külliyatını ve kur'an'ı biraz bilen birisi bu metinlerin birbiriyle çelişkili pek çok şey içerdiği ve istenen her sonucun ısmarlama bir şekilde buralardan elde edilebileceğini bilir. osmanlı devleti hele şeriatı sulandırmak konusunda bir ustadır. bunu yaparken de hile-i şeriyye ve idare-i maslahat gibi kavramları çok sık kullanır. örnek vermek gerekirse:

islam'da genel kanıya göre kardeş ve evlat katli haramdır. fakat devletin bekası için gereklidir. sonuç olarak devletin bekası galip gelir ve ulema konuya bir formül bulur "büyük günahlardan kaçınmak için küçük günahlar makbuldür. tehlikeli bir şehzadenin katledilmemesi çok sayıda müslümanın ölümüne sebep olabileceğinden vaciptir."

bir diğer örnek ise toprak kanunu meselesidir. islam hukukunda özel mülkiyet esastır. oysa osmanlı devleti kentlerde özel mülkiyet düzenini uygularken(%13) bütün kırsalı devletleştirmiş(%87), üzerindeki nüfusu da toprağa bağlı köleler haline getirmiştir. bunu yaparken osmanlı ulemasının kullandığı islami dayanak zinciri adeta zorlu bir calculus problemini çözercesine ustacadır. yine kılıf bulunur.

peki ama şeriat'ın kaldırılması ne anlama gelmektedir? şeriat ne işlev görmekte idi? şeriat devletin en tepesindekileri keyfine buyruk hareket etmekten biraz, belki, bazı zamanlar uzak tutan; en azından ahaliye "sultanım sen böyle ferman çıkartıyorsun fakat din-i islam'a aykırıdır" diyerekten ufak da olsa bir muhalefet kanalı açan bir hadiseydi. çoğu zaman kazanan devlet ve onun dünyevi ihtiyaları olsa da yine de dayanak bulmak her zaman o kadar kolay olmayabiliyordu.

şeriat'ı lağvediyorum demek ben devlet olarak hiçbir zaman, hiçbir koşulda ve hiçbir yöntemle sınırlandırılamam. koyduğum kanunları da kendimden başka hiçbir şeye dayandırmak ihtiyacı duymuyorum demektir. bu açıdan baktığımızda bireysel zorbalıklara ve keyfi yönetime biraz daha meydan bırakan bir düzen türkiye'de hakim oldu.

buradan "şeriat güzel bir şeydir" dediğim sonucu çıkarılmasın. şeriat tarihin ilkel bir devrinde oldukça aklı başında insanların giriştiği bir içtihatlar zinciri yaratma çabasıdır. günümüzde arap saçına dönmüştür. fakat bir ülkede güçlü bir hukukçu sınıfı, sağlam bir anayasaya riayet etme kültürü ve güçlü ve etkili sivil toplum yoksa "şeriat"ın kaldırılması demek başlı başına insanların devlete yöneltebilecekleri tek muhalefet silahını ellerinden almak demektir.

öyle cahil, öyle saçma, öylesine nereden tutarsan elinde kalacak şeyler okudum ki bu başlık altında. keşke usul öğrenip öyle konuşaydınız*. keşke objektif bakış açısını edinip öyle yazsaydınız. sonra böyle içi boş bir sürü entry.

hilafetin kadınlarla ilgili kararları bana mantıklı geliyor bir şekilde alıntılar yapılınabilir ama onun dışında cumhuriyeti tercih ederim.

hilafet isteriz demek demokratik haktır.
müslümanların rahatça yaşayıp ibadet edebildikleri coğrafyaya cihat açarız demek ise terörizmdir. zaten buna cihat da denmez. cihat olması için müslüman olarak yaşayamadığınız bir yer bulmanız gerekir.

(bkz: yallah arabistana)

bir anlamı şöyle olan lakırdı: bundan sonra adliye, emniyet, belediye hizmetleri gibi şeylere kadı baksın. onun kararlarını da halife kimse o onaylasın. danıştay ve yargıtay başkanlığı yine aynı kişide olsun. hükümlüler için cezaevi yapmayalım. tedbiren tutuklama yahut gözaltı dışında kimseye hapis cezası verilmesin. tüm bu adliyenin işleyişinde de mümkünse hanefi mezhebi esas alınsın.

çok beklersin.

şeriat isteriz diyemeyip hilafet milafet zırvalayan korkak yobazlar.

öyle bir dünya yok içinizden geçeriz.

isteyebilirsiniz, isteyin tabi, neden istemeyesiniz ki?
yalnız başka biride çıkıp "o zaman bende şunu isterim" dediği zaman zıplamayın.

kırbacı yemedikçe akıllanmaz bunlar
bu gidişle meclise bir önerme sunacağım;
6 aylık bir deneme süreci için tüm t.c halkı oy vererek hilafet veya cumhuriyet arasında seçim yapacak. seçim sonucunda cumhuriyetin kazandığı şehirdeki hilafet destekçileri alınıp hilafetin seçildiği şehre götürülecek.
hilafetin seçildiği şehirler şeyhlerin kontrolüne verilecek.
şeriatteki kırbaş cezaları olacak.
kadınlar için pazar kurulacak hepsi satılacak.
namaza gitmeyene 100 kırbaç
kocasıyla yatmayana 200 kırbaç
kadınlar kapanmak zorunda olacak.
erkek olmadan dışarı çıkamayacak
erkeksiz dışarı çıkan kadınlar te*avüze açık olacak

6 aylık süreçte hilafetten vazgeçenler ilgili makamlara giderek cumhuriyet rejimine geçmek istediğini belirtebilecek. eli silahlı cumhuriyet askerlerinin bulunduğu belli alanlar olacak.

6 ayın sonunda halk tekrar oy verip kalıcı rejimi belirleyecek.
bu ancak böyle çözülür.
cumhuriyet rejimi çoklu seçilirse hilafet dwstekçileri ar*p ülkesine postalanır şeyhler asılır ve mutlu son.
hilafet seçilirse iç savaş çıkar türkler ölür ingiliz şeyhler coşar.

kaldırdık onu biz .

babayı alacaksınız 2 ay sonra.

bizde çok istiyoz da o dincinin o gözüne sokmak için. bekleyin 15 mayısı.

loading...

www.aa.com.tr/tr/turkiye/di...

kimden gelecekse gelsin adalet isterim.

hz. peygamber’in, mekke’de eziyet gören müslümanlara “orada ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir hükümdar iş başındadır; gidin ve allah içinde bulunduğunuz durumdan bir çıkış yolu gösterinceye kadar o doğruluk ülkesinde kalın” diye tavsiye etmiştir.

"gidin orada müslüman bir hükümdar var" dememiştir işin yanisi.