ibrahim çolak'ın intihar etmesi

yazdığı imalı tweetlerde intihar etme şüphesi doğmuşken birkaç yerden kalorifer borusuna kendini asıp intihar ettiği söylendi. çok yüksek ihtimal doğru haber arkadaşlar.

kanıtlanamamış taciz iddiaları ile twitter mahkemelerinde idama mahkum edildi.
iddiayı sunan leyla salinger diye bir troll hesap. daha önce attığı fetö övücü ve troll tweetleri duruyor.

taciz doğru mu? bilinmez onu yargı karar verir. değerli bir yazar kaydı gitti aramızdan.

hayatının bir döneminde evrim geçirmiş ve yeni bir sayfa açmıştı. iddialar önceki dönemini kapsıyordu diye biliyorum. üstad abi olarak bilinen bir yazardı. gitti.

2 gün önce sosyal medyadaki linç kültürünün önlenemez derecede tehlike arz ettiğini yazmıştım. #119560 bugün bu haberi okuyunca kaygılarımda haklı çıktığımı gördüm. ibrahim çolak ile 180 derece zıt bir fikriyatın, yaşam biçimin, siyasi görüşün tarafı olmamla birlikte bu olayda tamamen troll bir hesap ile yargısız lince kurban gittiğini düşünüyorum. özellikle tüm dünyada faşizmin güncel hali olan sjw akımları çığrından çıkmış durumda. klavyeye dadanan ergen tayfa, ruh hastası feminazi tayfası özellikle twitter üzerinden örgütlenip av belirleyen avcı ve troll ordusu saldırısı başlatıyorlar. bugün yazdıklarım yarın hepinizi veya hepinizin çocuğunu bekleyen büyük bir tehlike. ilkokulda yapılan ve sadece sınıftaki kabadayı çocuk ile sınırlı kalan sınıf zorbalığının, klavyenin ardındaki onbinler ile siber zorbalığa dönüştüğünü düşünün. korkunç bir gelecek bizleri ve çocuklarımızı bekliyor. tanrı intihar eden yazarın günahlarını affetsin.
(bkz: femofaşistler ile magandalar arasında seçim yapmaya zorlanmak)

"ben karımın, çocuklarımın yüzüne artık bakamam" dediği noktada her şeyi özetlemiş aslında, yapması gerekeni yapmıştır. dün sövenler bugün övecektir. hatta tacize uğrayan kadınları yaygara koparıp adamı öldürmekle suçlayacaklardır.

tacizin mahiyeti ile ilgili kafa karışıklığı var.adam intihar etti.utandığı için canına kıydığını anlıyoruz.ama taciz mi etmiş yoksa kendisi ile oynaşan bir kızın şantajına mı kurban gitmiş anlaşılmıyor.sanki şantaj boyutu ağır basıyor.

hakkında söylenenler doğruysa linç kültürünün geldiği nokta korkutucu seviyededir. suçlu bile olsa gerçekten taciz bile etmiş olsa bunun hesabını soracak kişiler klavye başında oturan sürü psikolojisine kapılan kimseler değil, mahkemelerdir. bu konuyla ilgili siber suçlar birimi yetersiz kalıyor. ceza konusunda tespit konusunda belki birşeyler yapabiliyorlar ama önleme konusunda son derece yetersizler.

hele hele...
taciz tecavüz kültürüne ses etmeyen herkes bu adamın intiharı üzerinden kadınları yargılıyor yine.

yahu nasil lan nasil? o kadar mi uzaksınız şu topluma? taciz iddialarının yeri mahkemeler imiş? bilmesek ayni mahkemelerde erkeklerin nasıl kollandigini, bilmesek hani hakimlerin neredeyse yine tacize/tecavüze uğrayan kadınları mahkum ettiğini he diyeceğiz. siz nasil bilmiyorsunuz arkadaş?
velevki yeri mahkemeler olsun, velevki bu kadınlar twitter'da açıklayarak "yanlış" yapmış olsun, bu herifin gidip kendini asmasini o kadına/kadınlara yikmaya utanmıyor musunuz?
taciz yoksa çıkar paşalar gibi benim alnım ak dersin. üç beş kötü niyetli karalıyor dersin. mücadele edersin.

bu arkadaşın öbür mahalleden oluşu dokunmuş hemen. muhafazakar insan tacizci olmazcilar atlamış tabi. ordan geliş var. yine ellerinde saldıracak sağlam bi argüman olmadığı için o kadına uydurdukları kilif fetö'culuk olmuş. ulan azıcık merak edip 3 dakikanızı ayirsaniz, elden ele dolaştırdiginiz o twitte fetö' yu savunmadığıni, aksine sizin de onla beraber yürüdüğünüzü, o tarihe kadar sesi cikmayan "bağımsız yargının" birden bire bağımsızlığını hatırladığını yazmaya calistigini bilirdiniz. bilirdiniz de tabi işinize gelmez bu.

taciz etmekten utanmayan. taciz ettikten sonra hayatında pişmanlık duymayan ancak tacizci olduğu ortaya çıkınca "utancından yaşayamayan" erkek bu işte. benim ifşam ne zaman çıkacak diye ödü kopan diğerleri de bunun intiharını siper edip kadınları susturmaya girişiyor dört koldan.

fakat geçti ağalar. kadınlar eskisi kadar yalnız hissetmiyor artık. annesi, babasi, eşi onu yalniz biraksa hiç tanımadığı başka bir kadın gelip yanında duruyor. ıyi de oluyor.
hepimizin ağzına siçacaklar böyle böyle. hepimiz yedigimiz bokların nasıl zararlar yarattığını sindirene kadar, ataerkil toplumun omiriligimize işlediği o adi erkekliği sökene kadar tokatlayacaklar böyle bizi.

elleri dert görmesin.

her yıl binlerce kadın bu erkeklik tarafından katlediliyor. ibrahim değil ama ola ki başka bir x şahıs bu kadın mücadelesinin kaza kurşununa kurban gitmiş olsun. şu dünya tarihinde tertemiz, hiç bir masumun kanına girmemiş bir tane hak mücadelesi yoktur. kadınların mucadelesi neden ayri olsun.?

hala bu tip konularda kadınları eleştirenlerin, tacizi ve tecavüzü savunduğunu ya da görmezden geldiğini zanneden arkadaşlar var. yazık ki ne yazık. bakın abicim, tacizci dediğiniz insanlar, sadece belirli bir grup ve bunlar zaten adli bir vaka olarak değerlendiriliyorlar. eğer siz kendi mahkemenizi, kendi kurallarınıza göre kurarsanız, orada her şey karman çorman olur ve bu yaktığınız ateş bir gün mutlaka sizi de yakar.

ortada ifşalanan şeylerin kaçta kaçının gerçekten taciz kapsamına girdiğini hangi kriterlere göre değerlendiriyoruz ? önü sonu kesilmiş, bölük pörçük mesajların neye istinaden yazıldığını nereden bileceğiz ? işlerine gelmiyor böyle deyince, çünkü feminazi nihayetinde, linç kültürüyle müthiş bir uyum sağlıyorlar, resmen bir bütün oluyorlar. bir sorunla mücadele etmek güzeldir ama işin içine bu akıl noksanı zavallı güruh girdiği zaman, geliştirdikleri silahın kimi hedeflediğini anlamak zorlaşıyor. özellikle de tehdit edici bir dil kullanıyorlar.

gerçekten taciz eden insanlar zaten hem sosyal medyada hak ettiğini hem de mahkemelerde gerekli cezayı alacaklardır. ancak feminist, mor çerçeveli kadınların davranış şekilleri fazlasıyla hastalıklı. bazıları, mesaj atmakla taciz etmek arasında ilişki kurmak konusunda fazlasıyla cömert davranarak, tacizi önemsizleştirmekteler ve at izi it izine karışmak üzere.

bu hareket vasıtasıyla, bazı kadınlarda erkeklere inanılmaz bir düşmanlık beslendiğini gördük. bu beni rahatsız etmemekle birlikte, senelerdir anlatmaya çalıştığımız; hiçbir boka benzemeyen ama kendisini çok bir şey zanneden zavallı kızların ne olduğunu, ne kadar gereksiz bir özgüvene sahip olduklarını, aklı başında erkeklerin görebilmesi hasebiyle mutlu bile olmaktayım. aklıselim insanlar bu zavallılardan yüzünü çevirdiğinde, tırcı dayıların o boşluğu doldurmasıyla müthiş bir denge gelecek. herkes kimin değerli olduğunu, neden değerli olduğunu, ilişki kurmanın temellerini oluşturan flört dönemini üç beş rezilliğe kurban etmenin bedelinin ne olduğunu öğrenecek.

binlerce kadın toplanıp sağa sola "şunlar da korksun, bunlar da ayağını denk alsın" diye efelendiklerinde, bunların zihinlerde kaydedilmediğini zannediyorlar. her şey güzelken her türlü mesajlarımızı, fotoğraflarımızı ifşalayabileceğine ve bizi durduk yere tacizci ilan edebileceğine olan endişelerimizin filizlendiğini o çürük aklıyla hesap edemiyor. bir kadınla ilişkiye başlamak için mülakat verir gibi konuşulmadığını da hesap edemiyor, halbuki memelerinin ve kalçalarının belirgin olarak görüldüğü en az bir fotoğrafı oluyor. onlar olmasa, o kuruntulu zihnini, daracık kelime dağırcığını, bozuk türkçesini ve leş ötesi mantığını çekmeyeceğimizi, katlanamayacağımızı bilmiyor.

bu toplumun kadın erkek ilişkileri açısından çok ciddi sorunları var. kadınlar aklı başında erkekleri korkuttukları için, hiçbir şeyden korkmayan, kaybedecek bir şeyi olmayan ruh hastalarıyla baş başa mutlu bir ömür sürebilirler. şuradan her erkeğe sorun, etraflarında ne kadar sağlam adam varsa hiçbiri herhangi bir kadının kahrını çekmek istemiyor. o kadar çok şey okudu ki insanlar, artık bu işten, bunu bir savaşa çeviren zihniyetten yoruldular. basitçe sevişmek için önlerine konan görevlerden, daha girişimde bulunurken dahi çekinmekten yoruldular.

siz daha anlamamaya devam edin tamam mı ? neden kadınları eleştirdiğimizi aklınız hayaliniz almasın. biraz geç gelecek her şey ama öğreneceksiniz ne demek istediğimizi.

kadınların #me too etiketi ile sosyal medyadan yaptığı ifşa paylaşımlarında tacizle suçlanan çolak, akşam saatlerinde twitter hesabından şu mesajı paylaştı:

"kendimi böyle bir sona hazırlamamıştım. iyi bir insan olmaktı dileğim, başaramadım. saatlerce, günlerce yazabilirim ancak bu hiçbir şeyi geri getirmez. ben, şu saatten sonra eşimin, evlatlarımın, dostlarımın yüzüne bakamam. kimse tamamıyla suçlu değildir lakin başkalarına söylediğim, 'kendimize yakışanı yapalım' düsturunu kendim için tutamamış olmama gerçek bir pişmanlığım var. beni seven, beni gözeten tüm dostlarıma, hassaten kahrımı çeken eşime ve evlatlarıma hayırla kalın diyorum.

kimse tamamıyla suçlu değildir lakin başkalarına söylediğim, "kendimize yakışanı yapalım” düsturunu kendim için tutamamış olmama gerçek bir pişmanlığım var.

beni seven, beni gözeten tüm dostlarıma, hassaten kahrımı çeken eşime ve evlatlarıma hayırla kalın diyorum."

paylaşımın ardından çolak'a ulaşılamadı ve arkadaşları çolak'ın intihar ettiğini belirtti.

bir insanın canına kıyması gerçekten çok üzücü.
ama şöyle bir gerçeği de göz ardı edemiyorum. sen ' kendimize yakışanı yapalım' deyip yaparken masum sanıyorsun kendini, duyulunca mı yanlış olduğunu fark ettin... yine de allah afdetsin diyelim.

kadının beyanı esas denilirse, daha çok iftiraya insan maruz kalabilir. kadınlara sorsan mahkeme erkekleri savunuyor, erkeklere sorsan mahkeme kadınları savunuyor. bilinen bir gerçek varsa kadının beyanının esas alındığını sağır sultan bile duydu. bu şahıs suçlu mudur, suçsuz mudur bilinmez ama tanımları okuyunca yine mağdur olan kadınlar gibi duruyor. ortada hep bir mağduriyet rolü var.

#132093

"bakın abicim, tacizci dediğiniz insanlar, sadece belirli bir grup ve bunlar zaten adli bir vaka olarak değerlendiriliyorlar."

değil. problem zaten tam bu daraltmadan başlıyor. kadın hareketinin itiraz noktası da tam buradan başlıyor. istanbul sözleşmesi üzerinde inat edilmesi, hukuk sistemi problemlidir denilmesi de tam buradan başlıyor.

tacizci dediğiniz insanlar küçük bir grup değil. hukuken taciz kavramına sokmadiginiz bir sürü sey taciz olarak değerlendirilir. sokakta yürüyen bir kadına, attığınız laf taciz. fakat mahkemeye taşınamaz. polise şikayet edilse, hadi polisin işi yok kişiyi aldi, ifade verir çıkar.
dm'den daha selam sabah olmadan atılan penis resmi taciz. hadi kadinlar gitsin bana dm'den penis atti diye şikayet etsin. kac hakim kac savci bunu neyle cezalandirir?

ozet: hukuk sistemi, taciz hatta tecavüz kavramını dar tutuyor. bu da mağdurları sistemin dışında yol aramaya itiyor.

"ortada ifşalanan şeylerin kaçta kaçının gerçekten taciz kapsamına girdiğini hangi kriterlere göre değerlendiriyoruz ?"

çok basit. herhangi ikili bir iletişimde tarafların ikisinin de müsaade ettiği her şey ikisinin arasındadır. hayır denilen çizginin öbür tarafında her şey sıkıntı. bu kadar.
bir kadın size benim hayatimdan çık dedikten sonra evine israrla her gün gül gondermek bile tacize girer. bu yani. bu kadar. hayir demişse istemiyorum demişse, spam şiir göndermek bile tacize girer.

"önü sonu kesilmiş, bölük pörçük mesajların neye istinaden yazıldığını nereden bileceğiz ? "

söz uçar yazi kalır. başkası kendi eksik başı sonu belirsiz mesajlarını paylaşıp sizi suçluyor, karalıyorsa, o mesajların başını sonunu atıp iftirayı çürütmek kadar basit bir şey yok. ıntihar etmezsiniz, davacı olursunuz.

" gerçekten taciz eden insanlar zaten hem sosyal medyada hak ettiğini hem de mahkemelerde gerekli cezayı alacaklardır."

gerçekten taciz eden insanlar sosyal medyada tam şuan hedef tahtasına koyduğunuz kitle sayesinde cezalandırılırken; mahkemerdeki durum için her yıl öldürülen, tacize uğradığı icin intihar eden kadınların davalarına bakabilirsiniz.

buyrun daha bugün denk geldiğim o mahkemelerin nasil işlediğine dair cok iyi bir örnek.
twitter.com/eacarer/status/...

"her şey güzelken her türlü mesajlarımızı, fotoğraflarımızı ifşalayabileceğine ve bizi durduk yere tacizci ilan edebileceğine olan endişelerimizin filizlendiğini o çürük aklıyla hesap edemiyor."

hah işte tam bunu hissetmek gerekiyor. ırkçılık bazı yerlerde o kadar sıradanlaşmis ki kişi major seyleri(kölelestirme vs) yapmasa da ayrintida kalan ırkçılığı farketmeden yapmaya devam ediyor.
aynısı kadınlara karşı da yapılıyor. zannediyorsunuz ki kadına tokat atmiyorsaniz her sey tamam. flört dönemi, ilişki, evlilik hayatımızın her döneminde bize normal gelen ama kadınlarda hasar birakan şeyler var diyor kadınlar. dinleyip dertleri neymiş denecek yerde erkeklik statüsünü korumaya girisiyorsunuz. kaldı ki korkun arkadaşlar ne olacak yani, yanlış bir şey söylemekten korkup kendinizi iki kere kontrol edin. iyi erkek de kendinin kötü bir şey yapabileceğinden korksun. bunun kişiyi daha iyi bir insan yapan bir mekanizma olduğunu kabul edin.

"halbuki memelerinin ve kalçalarının belirgin olarak görüldüğü en az bir fotoğrafı oluyor. onlar olmasa, o kuruntulu zihnini, daracık kelime dağırcığını, bozuk türkçesini ve leş ötesi mantığını çekmeyeceğimizi, katlanamayacağımızı bilmiyor."

kadına dair algıniz bu kadar oldugundan aslında su yazi yazılabilir oluyor.

toptaş'ı bilmem de bu çolak örneğinde olduğu gibi bu konular çok iyi değerlendirmeli. mesela zamanın behrinde bir kızla yazışıyorsun. gençliğin verdiği bir hızla ateşli bir kelime söylüyorsun. ikisi de genç, yani ciddi bir art niyet de görmüyorlar. ama gün geliyor bu delikanlı ünlü bir yazar ya da başka bir şey oluyor. sonra da bu delikanlıyla küs veya normal ayrılmış o kız geliyor bana felan senenin kış ayında sözlü tacizde bulundu diyor. şimdi bu durum nedir peki? sadece bir örnek bu. ki böyle olma ihtimali her zaman var. ne toptaş ne de bu olayı kimse elbette tasvip etmiyor. mesela ikinci bir örnek: toptaş çıktı en azından yediği haltı yaptım diyerek kabullendi. bir de bunu gizliden gizliye yapan binlerce ünlü ve başka suçlu insanlar var, onlar ne olacak peki? bakın birinci olayda verdiğim örnek var, bir de ikincisinin durumu, ne kadar zıt değil mi? birincide delikanlı suçsuzmuş olarak verildi ama ikinci örnekle binlerce delikanlı da suçlu görüldü. yani sadece bu olayların binlerce ipliği, saçağı var. bazen bizler de belki de seviyemizi aştığımız zamanlar olmuştur. kadınlar da uzun vadede değil de anlık tepkilerini göstermelidir, bu olaylar gerçekleştiğinde. bazı içine atmış, söylemeye çekinen kadınlara da yardım etmeliyiz. eğer bir kadın herhangi bir erkek tarafından tacize veya hakarete uğruyorsa veya uğradığını düşünüyorsa bunu alenen karşı tarafa belirttikten sonra erkek veya kişi geri çekilmeyip tekrar devam ederse kesinlikle suçludur. kadın değil herkes için de bu geçerli. yani bir kişi dur diyorsa artık durmalısın, devam ediyorsan zaten sende kesinlikle büyük bir kötülüğün tohumu var demektir. yani artık digital çağdayız ve her veri işleniyor bir bir. bir yazar da olsak bir doktor veya başka bir meslek farketmez, ister istemez hepimiz sosyal medya ile içiçeyiz. dediğim gibi bir hata yapabilirsin ama bu hatayı karşı taraf seni uyarmasına rağmen sen devam ettiriyorsan kusura bakma sen bir insan da değilsin. iftira ne kadar büyük bir kötülükse, kötü insanların yaptıkları olayları da unutup, onları açığa çıkartmamak da büyük bir kötülüktür. yeter ki gerçekler söylensin.

adam suçunu kabul edip ailemin yüzüne bakamam diyerek intihar ediyor bizim vizyonsuz insanımız adamın taciz ettiği kadını suçluyor tam da böyle durumlarda toplumumuzun ne kadar ahlaksız ve hasta olduğunu tekrar tekrar hatırlıyorum.

yaptiklarimla kimsenin yüzüne bakamam deyip intihar etse apocu olacak mi diye düşündüğüm fikir sahiplerini barindiran başlık. melankolik bir mesajla manipüle olacak kadar naiflik de ayrı bir konu.

hala kanitlanmamis taciz iddiaları yüzünden diyen var. arkadaşım adam yaptım, tutamadım kendimi, üzgünüm diyor. sen daha neyin derdindesin. beynine oksijen mi gitmiyor?

adam zaten ne halt ettiğini kabul etmiş bunda sorun yok.

bu metoo hareketi illa ki kötüye kullanılacak 10 kişi için kötüye kullanılsa lakin 100 kişi ortaya çıksa o 10 kişi benim için yan hasardır fazlası değil.

ha başlıktaki yazar için mi? herkes hak ettiğini yaşar.

allah kimseyi şeytana uydurtmasın. eğer ki doğruysa taciz ve şimdi de intihar olayıyla şeytanı sevindirmiş.

iyi yapmış dediğim harekettir boş beleş gereksiz bir adamdı zaten ölebilir.

iyi yapmış dediğim harekettir boş beleş gereksiz bir adamdı zaten ölebilir.

bunun akabinde bu adam nezdinde konuşacak bir şey kalmamıştır, nitekim ölmüş gitmiştir.

bundan sonra toplumsal taciz ve istismar sorununa odaklanılmalı, nasıl azaltılabileceği düşünülmelidir. bu hükümetle zor ya neyse.