ideoloji

belirli bir zaman ve mekan boyutunda üretilmiş bir fikrin dondurulmuş hale getirilmiş şekli.

sözcük anlamı ide , yani düşünceler öğretisi anlamını karşılayan bir kavram. bu, akla dayalı, düşünsel bir kavramı ifade eder.

ahanda budur:

onca doktrin, kuram, felsefi altyapı çalışması sonunda sıradan insanoğlu için göze sürme nevinden bir kozmetik ürünü haline gelmesi kimsenin beklediği bir şey değildi sanırım. yahut belki de en baştan beri öyleydi de, kimse görmek istemiyordu.

göze sürme oldu, zira insanın nasıl gördüğünden çok nasıl göründüğüne hizmet etmeye başladı.

ideoloji ile kimliklenmenin en büyük zararı ideolojilerin kendisine oldu.

artık onun bile, güncel pragmatik duruşlar dışında pek ehemmiyeti yok gibi.

dahası, insan emeğine ihtiyacın giderek azalması klasik doktrinler için bir anlamsızlık krizi yaratıyor. tüketici olmak dışında değeri kalmayan kitlelerin kendi içindeki sınıflaşması bile erk sahipleri için çok ehemmiyet arz etmiyor artık.

suni teneffüsle hayata döndürülmeye çalışılsa da, klasik ideolojilerin nihai iflası bir insan ömrüne sığacak gibi gözüküyor.

şimdi bizi ve bizden sonraki nesilleri çok daha büyük bir anlam krizi bekliyor.

kültür, felsefi yaklaşımlar, dünya görüşleri, siyasi görüşler, inançlar vb. birçok kavramı ve ilkeyi bir çatı altında toplayan şemsiye bir terim.

paraya yenik düşeli uzun zaman oldu. yenik düşmeyenleri de bir şekilde harcadılar.

artık bu sol , sağ olayını bir yere bırakmak lazım. tek bir gerçeklik var. o da özgürlük ve bireylerin gücü. yani bireysellik. bunun dışında her ideoloji çökmeye mahkum.