101.
102.
essek eti yemek haramdir, zebra eti yemek helaldir
al bu bilgiyi naparsan yap simdi
al bu bilgiyi naparsan yap simdi
devamını gör...
103.
yaşlı arılar akşamları kovana dönmezler, geceyi çiçekler üzerinde geçirirler ve başka bir gün doğumu görme şansları olursa koloniye polen veya nektar getirerek faaliyetlerine devam ederler.
bunu, sonun yakın olduğunu hissederek yaparlar.
hiçbir arı, diğerlerine yük olmamak için kovanda ölmeyi beklemez.
bunu, sonun yakın olduğunu hissederek yaparlar.
hiçbir arı, diğerlerine yük olmamak için kovanda ölmeyi beklemez.
devamını gör...
104.
-)1.dünya savaşı esnasında birbirleriyle savaş veren ingiliz kralı, alman kralı ve rus çarı , kraliçe victoria'nın torunlarıydılar, birbirlerine de çok benziyorlardı.
-) emir timur'un mezarı 21 haziran 1941 de açıldı, rus gazetesi "iswetsia" ya göre. lahitin iç kapağında "bu lahiti açanın başına büyük bir savaş ve katliam gelsin!!" yazıyordu.
22 haziran 1941 de hitler'in ordusu wehrmacht, rusya'ya yürüdü!!
-) emir timur'un mezarı 21 haziran 1941 de açıldı, rus gazetesi "iswetsia" ya göre. lahitin iç kapağında "bu lahiti açanın başına büyük bir savaş ve katliam gelsin!!" yazıyordu.
22 haziran 1941 de hitler'in ordusu wehrmacht, rusya'ya yürüdü!!
devamını gör...
105.
- almanya'nın en büyük eyaleti bavyera, alman anayasası grundgesetz'i hiçbir zaman onaylamadı.
- amerikan başkanı lincoln, kennedy tiyatrosunda, amerikan başkanı kennedy bir lincoln arabanın içinde suikaste uğrayarak öldürüldü.
- kartpostalı avusturyalılar buldu.
- filtre kahveyi almanlar buldu. bulan kişi bir ev kadınıydı, oğluna kahve yapmak için ilk başta "yeni tuvalet kağıtlarını" kullanıyordu, sonra tuvalet kağıtlarını filtre haznesine makasla keserek koymaya başladı. ailenin adı melitta'ydı , ilk filtre kahveyi tuvalet kağıdından içen herr melitta filtre kağıdını geliştirerek milyarder oldu!!
-kot pantolon - blue jeans'in en ünlü markası "levi's" üreticisi levi strauss, alman yahudisiydi, ve alman künzelsau kasabasında yaşıyordu, işçilere kolay yırtılmayan dayanıklı pantolonlar üretiyordu...amerika'ya gitti ve o işçi pantolonu levi's oldu !!
- amerikan başkanı lincoln, kennedy tiyatrosunda, amerikan başkanı kennedy bir lincoln arabanın içinde suikaste uğrayarak öldürüldü.
- kartpostalı avusturyalılar buldu.
- filtre kahveyi almanlar buldu. bulan kişi bir ev kadınıydı, oğluna kahve yapmak için ilk başta "yeni tuvalet kağıtlarını" kullanıyordu, sonra tuvalet kağıtlarını filtre haznesine makasla keserek koymaya başladı. ailenin adı melitta'ydı , ilk filtre kahveyi tuvalet kağıdından içen herr melitta filtre kağıdını geliştirerek milyarder oldu!!
-kot pantolon - blue jeans'in en ünlü markası "levi's" üreticisi levi strauss, alman yahudisiydi, ve alman künzelsau kasabasında yaşıyordu, işçilere kolay yırtılmayan dayanıklı pantolonlar üretiyordu...amerika'ya gitti ve o işçi pantolonu levi's oldu !!
devamını gör...
106.
paris 2024 olimpiyatları'ndaki her madalyanın merkez kısmına, eyfel kulesi'nin yapımında kullanılan orijinal demirden konmuş. bu; nadir, değerli ve eşsiz bir maddeymiş. olimpik ve paralimpik madalyalara böylesi sembolik ve maddi değeri yüksek bir metal katılması, olimpik oyunları tarihinde bir ilkmiş.
devamını gör...
107.
kargış öz türkçede lanet, beddua'nın karşılığıdır ve kökeni karga- şeklindedir kara'dan gelir [karga kuşuyla alakasına dair net bağlantı kurulamamıştır ama alakalı olduğu aşikârdır.] kartal kelimesi de kara-tal,kara-tar biçiminden gelir anlamı için "aklı kara olan" denir ama tar biçiminin moğolca tar- saç tutamı ile alakası olabilir eğer öyleyse bu kara tar= kara saç tutamlı oluyor biraz anlamsız gibi ama çağatayca kara tar kelimesine bakarsak [kara benekli bir yırtıcı kuş türü] o saç tutamını anlayabiliriz. benekli kuş benzetmeleri günümüzde de var derisinin üzerinde benek olamayacağı için bu benekten kasıt genel tüy renginden farklı küçük tüy bölgeleri= saç tutamı olarak değerlendirilebilir bu durumda kartal=kara tar=yer yer kara benekleri/saç tutamları/tüyleri olan yırtıcı kuş türü.
devamını gör...
108.
eski ahitte 'yeşu' diye anlatılan bildiğimizi sandığımız 'isa' peygambermiş. musevilik açısından tanrının oğlu vs gibi hiç bir özelliği kabul görmezmiş
devamını gör...
109.
erkekler neden gogus sever
cunku annemizin gogsunden sut emeriz. ve atalarimiz da bundan dolayi boyle evrimlesmis. yani cocukluktan beri goguse bagli oldugumuzdan, cinsel olarak gogus seviyomusuz, bu sekilde evrimlesmisiz.
tabi bu konu net degil ama 1 hipotez sanirsam ya da net de olabilir gerci tam kestiremedim
cunku annemizin gogsunden sut emeriz. ve atalarimiz da bundan dolayi boyle evrimlesmis. yani cocukluktan beri goguse bagli oldugumuzdan, cinsel olarak gogus seviyomusuz, bu sekilde evrimlesmisiz.
tabi bu konu net degil ama 1 hipotez sanirsam ya da net de olabilir gerci tam kestiremedim
devamını gör...
110.
"amerika" kıtasına amerika ismini veren, 1507 de yaptığı haritada yeni kıtayı ilk çizen kişidir.
bir alman topograftır. martin waldseemüller.
bu yeni kıtanın üstüne "america" yazmıştır, amerigo vespucci'nin anısına...
bu haritadan sonra amerika, amerika olmuştur !!
bir alman topograftır. martin waldseemüller.
bu yeni kıtanın üstüne "america" yazmıştır, amerigo vespucci'nin anısına...
bu haritadan sonra amerika, amerika olmuştur !!
devamını gör...
111.
dünyada en çok fransızca konuşulan ülke, demokratik kongo cumhuriyetidir, fransa diil !!
bu ülkenin nüfusu fransa'nın 2,5 katıdır.
ilginçtir, bu ülke dillerini konuşmalarına rağmen, geçmişteki hikayelerinden dolayı fransızları hiç sevmezler.
bu ülkenin nüfusu fransa'nın 2,5 katıdır.
ilginçtir, bu ülke dillerini konuşmalarına rağmen, geçmişteki hikayelerinden dolayı fransızları hiç sevmezler.
devamını gör...
112.
işlenen cinayetlerin %90 civarında katil maktülü tanıyordur. yani bir yabancının size zarar verme olasılığı, tanıdığınızın zarar verme olasılığından daha düşük.
devamını gör...
113.
müthiş bir bilgiye ulaştım, sözlüğün de bu bilgiyi bilmesi gerektiğini düşünüyorum nedense.
ninja kaplumbağaların kullandığı tüm silahlar, onları sınamak için splinter usta tarafından verilmiştir.
raphael, kaplumbağalar arasında en saldırganları.
splinter usta ona iki adet sai verir. sai'nin kenarları keskin bile değil sadece defans için kullanılıyor.
splinter usta kafası en atık en agresif olana sadece defans için üretilmiş sai'yi verir.

michelangelo içlerinde en haylaz en kafası dağınık olan, çift mınçıka kullanıyor.
mınçıkayı kullanabilmek için iyi derecede odaklanmak gerekir. çünkü odaklanmadan sallarsan düşman yerine kendine vurursun.

donatello en zekiler ve teknoloji ile arası en iyi olanı. splinter usta ona teknolojiden en uzak silah olarak bir çubuk verir.

leanardo en ahlaklıları, grubun lideri ve merhametlisi. ninja kaplumbağalardaki en keskin ve ölümcül silaha sadece o sahip.
her ne kadar sakin ve merhametli olsa da gerektiğinde sevdikleri için gereken kararı alabilmesi için.

işin özü splinter usta, herkese zayıf noktasına göre silah vererek öğrencilerini acımasız evrende daha güçlü olmalarını istemiştir.
ninja kaplumbağaların kullandığı tüm silahlar, onları sınamak için splinter usta tarafından verilmiştir.
raphael, kaplumbağalar arasında en saldırganları.
splinter usta ona iki adet sai verir. sai'nin kenarları keskin bile değil sadece defans için kullanılıyor.
splinter usta kafası en atık en agresif olana sadece defans için üretilmiş sai'yi verir.

michelangelo içlerinde en haylaz en kafası dağınık olan, çift mınçıka kullanıyor.
mınçıkayı kullanabilmek için iyi derecede odaklanmak gerekir. çünkü odaklanmadan sallarsan düşman yerine kendine vurursun.

donatello en zekiler ve teknoloji ile arası en iyi olanı. splinter usta ona teknolojiden en uzak silah olarak bir çubuk verir.

leanardo en ahlaklıları, grubun lideri ve merhametlisi. ninja kaplumbağalardaki en keskin ve ölümcül silaha sadece o sahip.
her ne kadar sakin ve merhametli olsa da gerektiğinde sevdikleri için gereken kararı alabilmesi için.

işin özü splinter usta, herkese zayıf noktasına göre silah vererek öğrencilerini acımasız evrende daha güçlü olmalarını istemiştir.
devamını gör...
114.
devamını gör...
115.
petrol endüstrisinden sonra çevreyi en çok kirleten ikinci sektör olarak kabul edilen tekstil endüstrisiymiş. yılda yaklaşık 92 milyon ton tekstil artığı üretiliyor.
tekstil ürünlerinin neredeyse %95'i tamamen geri dönüştürülebilir olmasına rağmen yaklaşık %85'i çöp toplama alanlarına gönderiliyor.
tekstil ürünlerinin neredeyse %95'i tamamen geri dönüştürülebilir olmasına rağmen yaklaşık %85'i çöp toplama alanlarına gönderiliyor.
devamını gör...
116.
domuzlar aslında terleyemediği* için pisliğin ve çamurun içinde geziniyor. sıcak havalarda serinlemek için. terleme konusunda en iyi canlı biziz. terlemek bizi soğutur. ancak domuz terleyemez, bu sebeple vücudunu soğutmak için görece soğuk çamurun veya pisliğin içine giriyor.
bu yüzden pisler yani.
bu yüzden pisler yani.
devamını gör...
117.
meyvelerin üzerine kurt yumurtası bırakan minnacık meyve sinekleri 'elma sirkesine' tutkuyla bağlıymışlar
ağaca delikli pet içinde 'bi gıdım' elma sirkesi bağladım erikler neredeyse %90 oranında kurttan kurtuldu
yıl olmuş 2025 cahiller hala meyve sineğine ilaçlama yapıyorlar. hem zehir hem masraf
ağaca delikli pet içinde 'bi gıdım' elma sirkesi bağladım erikler neredeyse %90 oranında kurttan kurtuldu
yıl olmuş 2025 cahiller hala meyve sineğine ilaçlama yapıyorlar. hem zehir hem masraf
devamını gör...
118.
pulp fiction filminde tüm saatler 04:20'yi gösterir.
sebebi ise şu;
kuzey kaliforniya’da 1971 yılında bir araya gelen bir grup san rafael lisesi öğrencisidir.
bu beş öğrenci san fransisco’nun kuzey batısında yer alan point reyes’de bulunan bir esrar tarlasını gösteren elle çizilmiş bir harita bulur.
genelde bir duvar dibinde takıldıkları için kendilerine ingilizce’de duvar anlamına gelen “wall” kelimesinden hareketle waldos ismini veren bu arkadaş grubu okuldan sonra saat 4’ü 20 geçe buluşup esrar tarlasını bulmak için yollara düşer. tabi tarlayı hiç bir zaman bulamazlar.
günümüzde bir film yapımcısı olan dave reddix, ya da waldo dave “o zamanlar çok fazla ot içerdik” diyor. “eğlencenin yarısı sadece tarlayı bulmak için yola düşmekteydi.”
işte bu grup, yakın çevreleri ve arkadaşları 420 sayısını kullanmaya başlıyor. bu çevreye, kısa bir süre sonra ayrılsalar da grateful dead rock grubu üyeleri de dahil. ve bu sayı grateful dead grubunun hayran kitlesi olan deadheads olarak bilinen gençler arasında da yayılıyor.
yıllar sonra high times dergisi editörlerinden steve bloom 420 sayısının bir grateful dead konseri el ilanında anlatıldığını görüyor. marihuana üzerine yazan bu dergi çalışanları da sayıyı kullanmaya başlıyor. haber toplantılarını saat 4:20'de yapmaya başlıyorlar, elbette marihuana eşliğinde.
steve bloom sayının adeta bir yarı özel şifre görevi gördüğünü söylüyor ve kenevir içicileri bu sayıyı her yerde tespit etmeye başlıyor;
-kapı numaraları,
-fiyat etiketleri
-ve tabiki pulp fiction filmindeki saatlerde. hatta sayı o kadar yayılıyor ki colorado’daki 70 numaralı şehirlerarası otobandaki 420 mil tabelası sürekli olarak çalınınca yetkililer tabelayı 419.99 olarak değiştirmekte buluyor çareyi.
pulp fiction filminde kullanılan bu sayı quentin tarantino'nun gençlik dönemlerinde 420'nin gizemine kapıldığı söylentilerini de beraberinde getiriyor.
sebebi ise şu;
kuzey kaliforniya’da 1971 yılında bir araya gelen bir grup san rafael lisesi öğrencisidir.
bu beş öğrenci san fransisco’nun kuzey batısında yer alan point reyes’de bulunan bir esrar tarlasını gösteren elle çizilmiş bir harita bulur.
genelde bir duvar dibinde takıldıkları için kendilerine ingilizce’de duvar anlamına gelen “wall” kelimesinden hareketle waldos ismini veren bu arkadaş grubu okuldan sonra saat 4’ü 20 geçe buluşup esrar tarlasını bulmak için yollara düşer. tabi tarlayı hiç bir zaman bulamazlar.
günümüzde bir film yapımcısı olan dave reddix, ya da waldo dave “o zamanlar çok fazla ot içerdik” diyor. “eğlencenin yarısı sadece tarlayı bulmak için yola düşmekteydi.”
işte bu grup, yakın çevreleri ve arkadaşları 420 sayısını kullanmaya başlıyor. bu çevreye, kısa bir süre sonra ayrılsalar da grateful dead rock grubu üyeleri de dahil. ve bu sayı grateful dead grubunun hayran kitlesi olan deadheads olarak bilinen gençler arasında da yayılıyor.
yıllar sonra high times dergisi editörlerinden steve bloom 420 sayısının bir grateful dead konseri el ilanında anlatıldığını görüyor. marihuana üzerine yazan bu dergi çalışanları da sayıyı kullanmaya başlıyor. haber toplantılarını saat 4:20'de yapmaya başlıyorlar, elbette marihuana eşliğinde.
steve bloom sayının adeta bir yarı özel şifre görevi gördüğünü söylüyor ve kenevir içicileri bu sayıyı her yerde tespit etmeye başlıyor;
-kapı numaraları,
-fiyat etiketleri
-ve tabiki pulp fiction filmindeki saatlerde. hatta sayı o kadar yayılıyor ki colorado’daki 70 numaralı şehirlerarası otobandaki 420 mil tabelası sürekli olarak çalınınca yetkililer tabelayı 419.99 olarak değiştirmekte buluyor çareyi.
pulp fiction filminde kullanılan bu sayı quentin tarantino'nun gençlik dönemlerinde 420'nin gizemine kapıldığı söylentilerini de beraberinde getiriyor.
devamını gör...
119.

çin seddi’nin inşasında pirinç kullanılmıştır!
ming hanedanlığı döneminde (14.-17. yüzyıllar), çin seddi’nin bazı bölümlerinin inşasında harç olarak pirinç unu ve sönmemiş kireç karışımı kullanılmıştır. pirinç harcı, olağanüstü dayanıklılığı sayesinde duvarın yüzyıllar boyunca ayakta kalmasını sağlamıştır. bugün bile bazı bölümleri orijinal gücünü korumaktadır.
bu teknik, antik çin mühendisliğinin ne kadar ileri seviyede olduğunu gösteren ilginç bir detaydır!
bu ilginç bilginin kaynağı ise; çin'in zhejiang üniversitesi'nde kimya profesörü olan dr. zhang bingjian'ın araştırmalarıdır. dr. bingjian, ming hanedanlığı döneminde (1368-1644) çin seddi'nin inşasında işçilerin yapışkan pirinç unu ve sönmüş kireç karışımı kullanarak harç hazırladıklarını belirtmiştir. bu karışım, organik bir bileşen olan amilopektin ile kalsiyum karbonatın birleşiminden oluşmuş ve duvarların yüzyıllarca dayanıklı kalmasını sağlamıştır.
devamını gör...
120.
umarım o an hiç başınıza gelmez ama olur ya bir gün birisi kafanıza yarı otomatik şarjörlü bir tabanca dayayıp sizi öldürmek isterse siz de sakin kalmaya çalışarak kafanızı olabildiğince namluya dayayın. sürgü birkaç milimetre geri giderse tetik düşse bile iğne kovana ulaşmaz ve fişek ateşlemez.
sonrasında güçlü elinizle size tabanca dayayan elin bileğini kavrayıp zayıf elinizle namluyu 180 derece dönecek şekilde vurarak size silah doğrultan şahsa çevirin ve tek harekette tabancayı kendinize doğru çekin. ilk aşamada ölmediyseniz bunu yapmak daha kolay.
üçüncü aşamada silah sizde ve şimdi sabrınızla sınanacaksınız. artık açık ve bariz bir tehlike sona ermiş olduğundan bundan sonra vereceğiniz her karşılık maalesef meşru müdafa değil haksız tahrik kapsamında değerlendirilecek.
sonrasında güçlü elinizle size tabanca dayayan elin bileğini kavrayıp zayıf elinizle namluyu 180 derece dönecek şekilde vurarak size silah doğrultan şahsa çevirin ve tek harekette tabancayı kendinize doğru çekin. ilk aşamada ölmediyseniz bunu yapmak daha kolay.
üçüncü aşamada silah sizde ve şimdi sabrınızla sınanacaksınız. artık açık ve bariz bir tehlike sona ermiş olduğundan bundan sonra vereceğiniz her karşılık maalesef meşru müdafa değil haksız tahrik kapsamında değerlendirilecek.
devamını gör...