ilişkide yapılan yanlışlar

suana kadar iliskiler hakkinda ogrendigim en onemli sey: yaptigin fedakarliklari ve cabalarini dile getirmek, belli etmek gerekliligi. cunku bazen bir taraf tek basina ayakta tutmaya calistigini dusunur ama digeri kendi capinda verebildigini cabayi veriyordur ama belli etmiyordur, gozune sokmuyordur. bu durumlari engellemek icin konusmak, anlatmak, belli etmek en dogrusu.

en büyük problem kesinlikle ilişkini herkese açmak.

özellikle sosyal medya üzerinde ilişkisini herkes genelde bağıra bağıra yayınlıyor.ilişkinizin her anını ya da beraber olduğunuz kişiyi herkese açtığınızda, her türlü tehlikeye ve yanlış yönlendirme riskine kendinizi açmış oluyorsunuz.insanların ne zaman, nasıl kötülük yapacağını/ kıskanacağını bilemezsiniz sonuçta.

kiminle, nasıl ilişki sürdüğünüzü herkese gösterirseniz, o ilişkinin başına her şey gelebilir.
beklenmedik dm’ler , arkadaşım sandığınız insanların , partnerinize özel anlamda ilgi duymaya başlamaları hatta bir ilişki başlatabilmek için cürretkar hareketler sergilemeleri vb gibi bir sürü zibilyon tane ihtimal mevcut.modern dünyada hepsi farklı kategorilerde gerçeklikler.

bu yüzden ne ilişki herkese sergilenmeli ne de hakkında herkese konuşulmalı.ilişkinizde ne yaşadığınızı, nasıl yaşadığınızı en yakın arkadaşınız olsa dahi filtreleyerek anlatın hatta gerekiyorsa bir süre kimseyle tanıştırmayın.ben kötü enerjiye inanıyorum.

ve bence en önemlisi ; en yakın arkadaşınızın ya da etrafınızdaki insanların fikirlerini alarak hareket etmeyin.siz özgür bir iradesiniz ve karşınızdaki insan sizinle birlikte arkadaşınız ya da akıl aldığınız kişi ile değil.
bazen kasıtlı yanlış yönlendirilebilirsiniz ya da farkında olmadan birinin doğrusu size ilişkinizde oluşacak bir zarar olarak dönebilir.
karar mekanizmanız kendiniz olun.insanların söylediklerine göre hareket etmeyin.


ilişkileri hakkında hiç konuşmayan insanların neden bu tavırları sergilediklerini anlıyorum ve haklılar.
bence bu tam anlamıyla bir savunma çemberi oluşturuyor.ilişkiniz ne kadar bilinmezse, dışarıdan o kadar saldırı alamaz.

2 kişinin dahil olduğu olay, iki kişi arasında kalmalı.

ilişkiye başlamak. haftada iki kere sevişeceğim diye bunca zahmete katlanmaya gerek görmüyorum. sorunlar, vakit öldürmeler, para harcamalar, konuşmuş olmak için konuşmalar, karakterinden ödün vermeler ve yine sorunlar, yine sorunlar...

ilişkiler bana ters. son ilişkimden kalmış olsa gerek sanaldan tanışılıp gerçek hayata taşınan ilişkilere asla yeşil ışık yakmazdım. artık herhangi bir ilişki de istemiyorum. bomboş, sıkıcı ve çoğu zaman ızdıraplı bir iş.

haddinden fazla değer vermek galiba .

arkadaşlık ilişkilerine müdahil olmak, bu en başta keyif verir iki tarafta kendi arkadaşları için konuşur, kişilerin o anki ruh haline göre arkadaşlarına giydirir veya över ama bu durum karşı tarafa da söz hakkı verdiğinde olaya fazla müdahil olma durumu uzun vadede iki kişiye de sorun çıkartır.

ilişkiye başlamak.

karşındaki insana vazgeçilmez olduğunu hissettirmek. hiçkimsenin vazgeçilmez olmadığını, bir gün herkesin herkesi bırakıp gidebileceğini öğrenmek şart.

arkadaslik iliskileri icin guvenmektir. ne kadar yakin arkadasiniz olursa olsun ya da dostunuz asla kendinizi tamamen birakacak kadar guvenmeyin. kendinizi birakmaktan kastim su: bir ucurumun esigindesiniz ve gozunuz kapali kendinizi biraktiniz “o beni tutar” diye guvenmeyin kimseye. guvenin, sevin hatta deger verin ama dedigim gibi ucurum benzetmesindeki kadar guvenmeyin. o guven yalnizca sevdiginiz, asik oldugunuz insana ait olabilir. o da sizi tutmazsa zaten ucurumdan dusmussunuz demektir.

birlikte yol almaya dair halil cibran’ın ermiş kitabında geçen muhteşem bir sözü var.

“birlikte durun ama yapışmayın birbirinize: çünkü ayrı durur tapınağın sütunları. hem birbirinin gölgesinde büyümez meşeyle selvi.“

net bir şekilde ilgiyi belli etmek, kadının uzaklaşmasına sebep olur.

aşırı kıskançlık. insanı bu kadar boğan bir şey yok yapmayın şunu.

partnerini baskı altına almak. aşk hadisesinin sorunu bu zaten. bu yüzden ilişkilerim uzun sürmüyor. benim de bir hayatım ve konfor alanım var. yıllarca o alana girmeye çalışıp baskı altına aldıkları için terk ettim veya edildim. aşk bir süre sonra biter. saygı ve arkadaşlık temelli bir ilişki kurmak gerekir. ama bu toplum kafası ile çok çok zor.

sevişmek için aşık taklidi yapmak.

duygu ve düşünceler üzerine konuşmamak, partnerin ne hissettiği konusunda tahmin yürütmek, tartışma sonrasında duvar örmek, istekleri ifade etmek yerine şikayet etmek yani açık iletişim kurmamaktır. sözel, fiziksel, ekonomik, duygusal, cinsel şiddetten bahsetmeye gerek duymuyorum.
bir çift terapisti olan gottman'ın "evliliği sürdürmenin 7 ilkesi" adlı kitabını ilgilenenler okuyabilir. her ne kadar kitabın adında evlilik geçse de, evlilikler çift ilişkileri üzerine kurulu olduğu için doğal olarak ilişkiler hakkındaki farkındalığınızı geliştirir.

iki tarafında birbirlerinin hayatları hakkında söz sahibi olduklarını düşünmeleri. ilişkide karşındakinin hayatını gasp etmezsiniz arkadaşlar, ikinizin yürüdüğü yollar falan birleşmez. sadece yolları yan yana götürürsünüz, birbirinize saygı sevgi çerçevesinde yaklaşır destek olursunuz.

güvenmeye inat etmek, şüpheci davranmak, saygı sınırını aşmak, bazı durumlara zorlamak.

geçmişi kurcalamak. bir kere o batağa saplanınca bir daha hep şüphe içinde yaşıyor insan.

bir anda evlenmek bence
bir anda boşanma ihtimali yüksek
hele 10 kişiden 11 o adamın oğlu veya kızıyla evlenme derse
kesinlikle dinleyin

hangi taraf olursa olsun fazla ilgi yada tamamen ilgisizlik,net. boşuna herşeyin fazlası zarar dememişler harbiden.

aldatmamak.