ilişkide yapılan yanlışlar

ilişki.

kendi doğru-yanlış, iyi-kötü görüşlerimizi karşı tarafın kabul etmesini ve ona göre yaşamasını beklemek.

"yanlış anladın bak bi dinle beni" ile başlayan durumlarda açıklamasına izin vermek. bu her şeyde geçerlidir bana göre. ne hissettiysen odur, yanlış falan anlamadın kısaca. yargısız insaf yapmayalım diye diye bu hale gelmedik mi? hoş zaten dinlemekteki amaç olayın aslını astarını öğrenmek değil ikna olmak bana göre.

"seni seviyorum" cümlesine tam emin olmadan "ben de seni seviyorum" diye karşılık vermek.

iletişim kurmayı bilmemek.

tek eşliliğe inanmak.
istisnasız bunu yapan her insan üzülmeye mahkumdur.

iki tarafın da birbirini dinlememesi, sorunları çözmek yerine haklılık yarışına girmeleri.

tanıma faslını es geçip direk sevip , sevilmek istiyoruz . karşımızda ki insan belki de tanıdığımız da hiç de sevebileceğimiz bir insan çıkmaya bilir , bu yüzden sevmeden önce iyice bi tanıyalım karşımızda ki insanı ...

fıkra...

eski zamanda, cahil bir köyde...
adam oğlunu evlendirmiş, oğluna sormuş.
+ 'delici istermisin oğlum'
-- yok baba ben kendim hallederim.
oğlan gerdeğe girmiş, saatlerce uğraşmış sokamamış.
ertesi sabah babası sormuş.
+ ne yaptın oğlum.
-- zorlayıp anca yarısını sokabildim baba.
+ oğlum istersen bırak delici delsin.
-- bu gecede deneyim olmazsa yarın baba.
oğlan ikinci gecede boğuşmuş, anca yarısı giriyor ve delinmiyor.
üçüncü gece delici gelmiş ve işini görüp gitmiş.
arkasından oğlan gerdeğe girmiş.
ertesi sabah babası sormuş.
++ nasıl oğlum iyi delmiş mi.
-- yahu baba dötünün yanından delmiş.
babası sinirlenmiş.
++ zaten bu delicinin bizim sülaleye gıcığı var. ananı da dötünün yanından delmişti.
.............
küçük bir not... oğlan kızın göbek deliğini zorluyormuş.

ilişkide yanlış yapmamak lazım :)
tecrübe lazım.

karşındaki kişiyi olduğu gibi değil olmasını istediğin kişi olarak kabul etmen.

sonra xtir yiyince ağlarsınız.

kendinden ödün vermek kaybetme korkusuyla kendin gibi olamamak. yanlış ilişki doğru yaşanmaz.

ilişkiye başlamak en büyük hata . aşk yok sevgi yalan.

dişi insan evladının yaptığı yanlış hemen çiftleşmesi. dişi insan evlatları şey gibi görünmemek icin evleneceğiz zaten diye kandirilmayı bekler sonra inler daha sonra ağlar.

çok alttan almak yapılan en kötü hatalardan biridir. çok bunalıp karşı tarafa bir yanlışını söylediğinizde bu zamana kadar alttan aldığınız için yalancı ya da şizofren damgası yersiniz.

küçük olayları büyütmek.

bence bir ilişkide en büyük sorun iletişim. bu sorunu günlük yaşantımızda ailemizde, işte, arkadaşlarımızla da yaşıyoruz. anlamak, en azından anlamaya çalışmak önemli. fakat konuşmayı da tercih etmiyoruz. "aman ne anlatıcam anlasın. ben söyleyince ne önemi kaldı."

başlamak.

bağlı değil bağımlı olmak.

duygularini kontrol edemeyen insanlari affederek,tekrar tekrar sizi uzecek gücü vermeyin.fabrika ayarına geri dönecektir.zira kimse kimse için degismeyeceginden,saygısızlığa tahammül etmeyin..

en karmaşık konulardan biri olan ilişkiler konusu birçok detaya sahip, karmaşık bir yapı içerisindedir maalesef.

neden maalesef peki?
bunu bizzat yapıyoruz da ondan. seviyoruz biz dolambaçlı işleri. bayılıyoruz herşeyi karmakarışık yapmaya. meseleleri en zor yoldan çözmenin delisiyiz adeta!

ilk olarak baskın olmayı seviyoruz. kadın-erkek fark etmeksizin buna bayılıyoruz. bunun meraklıları var evet onlara sözüm yok. lakin herkes öyle değil!
aklımıza kazımamız gereken şey şudur. biz bir ilişki sahibi olarak bir köle edinmedik.
birini sevgili yada eş olarak kabul etmek, o kişinin hayatı hakkında hükümler vermenize sebep değildir. elde ettim ve artık benim malımdır kafası dünyanın en iğrenç kafa yapısıdır.
bizler hayatı paylaşmak için, hayatımızın o'nun da varlığıyla daha güzel olabileceğini düşündüğümüz için birileri ile bir ilişki içine gireriz.
fakat ne kadar üzücüdür ki bu düşünce, ilerleyen zamanlarda sadece düşünce olarak kalmaya devam eder. bu düşüncede ki kadın ve erkeklerin çoğunun içinden adeta bir yaratık çıkar ve herşeyi berbat eder.
sonuçta da hayatı paylaşmak için "hayatına dahil olduğunuz kişinin" hayatını alt-üst eder çıkarsınız.

bence çok önemli olan başka bir konu ise sorumsuzluktur.
benim bu durum için bir tanımım vardır. türü ne olursa olsun "ilişkisi olan bir insan" gibi davranmak.
ilişkilerde en çok yapılan yanlışlardan biridir bu. tamam biz sevgiliyiz yada evliyiz ama ben özgür bir kadın veyahut erkeğim. ben hayatıma aynen devam ederim kardeşim yanlışıdır.
edemezsin!
bu tür bir medeni hale büründükten sonra o eski hayatına kaldığın yerden devam edemezsin. eğlenmene, sosyal çevrene, o kardeşten daha yakın "kankalarına" ve yakın arkadaşlarına dikkat edeceksin bir zahmet!
zira ilişkiler'de özgürlük kavramı tahmin edilenin aksine geniş değil gayet dar bir kavramdır. ilişkilerde ki özgürlük kavramı, aradan zaman geçtikten sonra, yeterli güven oluştuktan sonra kısacası o kişiden artık tamamen "emin" olduktan sonra genişlemeye başlayan bir kavramdır.
bu sebepten sapla samanı itinalı bir şekilde birbirinden ayırmak gerekir.

son değil elbet ama çok önemli olarak gördüğüm başka bir ana başlık ise diyalogdur.
konuşamadığınız, iletişim kuramadığınız bir insan ile hiçbir şey olamazsınız arkadaşlar.
meseleleri konuşmak yerine kaba kuvvet kullanarak, baskınlık yada zorbalık kullanarak yada misilleme yöntemi ile halletmeye çalışmak ilişkiyi daha büyük bir çıkmaza sürüklemekten başka hiçbir işe yaramayacaktır.
o sebepten anlayışlı, nazik ve kibar olmak zorundasınız eğer uzun ömürlü bir ilişki istiyorsanız.

(bkz: sagopa kajmer) ve (bkz: ceza)'nın şarkısında dediği gibi düşünmek gerek belkide...

"çölde kazanılan zaferlerin hepsi kanla yazılır. ahmak olmasaydı insan, tüm zaferler dostça kazanılırdı"

sevdiklerinize ve sevginize sahip çıkın!
bunu her ne kadar inkar edip istemeselerde buna ihtiyaçları var.
bunu onlarda çok iyi biliyorlar.
mutluluklar.

çok üstüne düşmek, kısıtlamak olabilir