ilkokul öğretmenine söylemek istenenler

okumayı öğretmekten ve sıra dayaklarından başka bişey hatırlatmayan o insan olmayan varlık.

''r ''harfini düzgün söylemiyorum diye bu kadar kızmana ne gerek vardı be hocam, bak öğrendik.

beni yazmaya teşvik ettiğiniz için teşekkür ederim hocam.

öyle döverdiniz ki yazmaktan başka çarem kalmazdı.

o maketi ben kırmamıştım.

lier adlı yazar arkadaşımla aynı duyguları paylaştığımdır. *

hiçbir öğrencinin suratına defter fırlatmamalısın seni salak barzo hoca. ayrıca erkek öğrencilerinin kıçına tekme atma hobin ve kız öğrencileri kucağına alıp sevme görüntülerin halen aklımda. kim bilir amacın neydi rezil köpek.

allah rahmet eylesin. çok güzel bir insandın.

herşey için çok teşekkür ederim hocam.

4 ayrı okulda (2 ayrı şehirde) 4 ayrı ilkokul öğretmenim oldu.

ilkokul 1-2 ve 5'teki öğretmenlerime: "sağ olun. üzerimde emeğiniz büyük. size ne kadar teşekkür etsem az."

ilkokul 3'teki öğretmenime: "yani dövmedin etmedin ama inanılmaz kötü bir öğretmendin. doğruya doğru."

ilkokul 4'teki öğretmenime: "dünyanın en iyi insanlarından biriydin ama bir öğretmen olarak tırttın. üzgünüm ama bu böyle. ayrıca satrançta beni yenememiştin, hatırlarsan. gene de seni iyi hatırlıyorum. çok iyi bir insandın."

noldu lan gevsekler bana o kadar laf soyleniz nutuk okudum diye
sohbetlere katilmadim diye
sabah namazina kalkmadim diye
ıstediginiz pek cok seyi yapmadim diye
simdi feto davalarindan hepiniz icerdesiniz demi
keske elime dusseniz de o gunlerin hesabini birde ben sorsam .

öğrenciler öğretmenlerini unutmazken, öğretmenler öğrencilerini, bir şeyler öğrettiği insanları neden unutur?

feyyaz yiğit babaanne yenmesi sonrası kahvaltı sahnesinde popçu arkadaşa "pü senin ben ananı" diye bir sallıyo ya aynen onları demek isterdim.

babanız ne iş yapıyor?

senin eğitimci olabilmen için 40 fırın daha ekmek yemen lazımdı hocam. ama teşekkür ederim sayende asla öğrencilerimi birbirinden ayırmıyorum , birbirlerine zorbalık yapmalarına izin vermiyorum . senin açtığın yaraları güce dönüştürdüm ,öğrencilere nasıl davranmamam gerektiğini uygulamalı öğrenmiş oldum

bazen bize okuma yazma öğreterek iyi mi yoksa kötü bir iş mi yaptığınızı düşünüyorum. çünkü yazmaya ve okumaya bir kez başlayan insan, bir daha eskisi gibi olamıyor. yazmak ve okumak bitmiyor çünkü.

her neyse. umarım iyisinizdir hocam. 7 yaşında çocuklara sıra dayağı çekip kaç yaşına gelirse gelsinler unutamayacakları travmalar bırakmıyorsunuzdur artık umarım.

öğrettikleriniz icin teşekkürler.

babanız ne iş yapıyor?

zor bir meslek ama ne olursa olsun bir çocuk dayak atilarak tehdit edilerek ders anlatılmaz tek hatırladığım bana yansittiginiz korku

seni kimler aldı, kimler öpüyor seni, ellerinde sıra dayaklarının izi var...

benim için anneme üniversiteyi kazanamaz demişsin beyinsiz herif. biri teknikerlik diğeri mühendislik iki bölüm bitirdim üçüncüsünü bıraktım. öğretmenim sen olmasaydın daha iyisini de başarırdım. o zamanlar değerler böyleydi. ebeveynler için üniversite çok önemliydi. benim için öyle değil oğlum torna ustası olabilir, futbolcu olabilir, fotoğraf sanatçısı olabilir, yorgan dikebilir, şarküteri açabilir. hırsızlık hariç ne isterse onu olabilir.

bana bir zararın yoktu. faydan da yoktu. zaten sana okuma yazma bilerek geldim. dayım matematik öğretmeniydi. ben merakımdan, sen öğretmeden önce ondan her şeyi ondan öğreniyordum. yolda görsem selam vermem almam. çünkü sen parayı ve şiddeti seversin. para aldığın kafasız çocukları kayırmanı şimdi anlıyorum. ileride onlarla karşılaştım ve bana evine gidip özel ders aldıkları için sınav sorularını önceden verdiğini, vermekle kalmayıp bir de o sorulara çalıştırdığını anlattılar. ki ona rağmen tam puan asla alamadılar. bana hiçbir katkın olmadı. sırf ödevini yapmadı diye şak şuk tokat attığın, kulağından tutup tahtaya vurduğun, konuştu diye kafa tokusturduğun görüntüler hatırlıyorum. onlar büyüdüler atlattılar belki ama seni hala seviyor olabilmelerine katlanamıyorum. severken saç çeken bir tiptin sen. bana hiç böyle bir şey uygulamadın ama sana saygı duyamıyorum. türkiye'nin en batısında en güzel ilçelerde dahi bunlar yaşandı. sabrı sevgisi ilgisi olmayan öğretmen olmasın. meb tarafından yasaklanmış olmasına rağmen öneri üzerine değil hala zorunlulukla dışarıdan eğitim setleri alınıyor. pahalı. onlar okula getirilmiyor, müfettiş korkusuna. hala maddi külfet olmaya devam ediyor öğretmenler. hala ilkokul öğretmenlerine kişi başı 50 100 tl toplayıp pahalı çantalar pahalı saatler ve kendilerinde olamayacak olan hediyeler alıyorlar. böyle değer gösterdikçe onlar da pahaya göre ilgi vermeye devam edecekler. bu tarz hediyeleri kabul edenlerin de sevgiyi hak ettiğini düşünmüyorum.