insana kendini aptal hissettiren şeyler

200 litrelik akvaryum aldıktan bir saat sonra bu ne ki lan simdi diye düşünüp iade etmek.

herhangi bir nesneye çarpıp özür dilemek.

bir şey almak için gittiğim odadan dikkatim başka bir şeyle dağıldığı için o şeyi almadan çıkıp geri dönmek zorunda kalmak.

sigara içmek.

galiba benim en büyük aptallığım kimseyi kaybetmemek istemem, onların her dediğini yapıp kırmamak istediğimden kendimi aptal konumuna düşürüp vazgeçilebilir kılıyorum.

üniversite zamanları, karışık takıldığımız arkadaş grubumuz var. inanılmaz can ciğer bir arkadaşlığımız yok ama samimi olduğum insanlardı, zaten ben seçici bir insandım herkesle takılmazdım. neyse, o arkadaş grubundan doğum günü yaklaşan kim varsa ortam ayarlamaya çalıştım, mekanı ayarlayana yardım ettim, pastalar falan sürpriz doğum günü düzenlendi. tam olarak üç arkadaşımın da doğum günü için uğraşmışımdır. peki benim doğum günüm geldiğinde ne oldu dersiniz? okulun hemen yanında her zaman gidip oturduğumuz kafede sadece bir dilim pasta geldi önüme. kimse kutlamadı uğraşılmış hiçbir şey yoktu ortada. ben sürpriz partilerden falan gerçekten nefret ederim, zaten insan belli bir yaştan sonra doğum günü kutlamalarını çok saçma buluyor. ama yalandan da olsa azıcık uğraşsaydınız be kardeşim. işte o an kendimi çok aptal hissetmiştim..

değersiz hissettiğim yerden kaçmayı beceremiyorum. insanlara çok çabuk bağlanıyorum gözüm kör oluyor resmen. yaptıkları şeyleri hemen unutuyorum. sanırım bu yüzden daha çok yaralanıyorum.

akıllı bir 50+ insanla konuşmak. aptalı geç tuzlu fıstık gibi hissediyorum kendimi.

söylenen yalanlara kanmak.evet ben bir aptalım her seferinde de inanırım.

o şeyleri bilmiyorum ama gün içinde en az 3 vakit yaşıyorumdur bunu.

bu şey "bir daha asla bunu yapmayacağım" dedikten iki dakika sonra o şeyin batağına düşerken benim sıfat'ül eşkalin tramer kaydı falan.

peçete muamelesi görmek. şeyler pekâlâ çoğaltılabilir ama en büyük şey kullanılmaktır. kullanılmış ve bunun ayırdına varmış bir insanın öfkesi kadar belirgin bir şey azdır.

tanımının silinmesi.

orgazm taklidi ve aldatmalar

karşı tarafın bir şey anlatırken durduk yere anlatabiliyor muyum ya da anladın mı? diye sorması

televizyon izlemek.

bir gün otobiyografimi sizlerle paylaşmak isterim böceklerim*

aptalca sorular sorulması, acaba bu aptalca soruyu kendisi aptal olduğu için mi yoksa ben aptal gibi mi görünüyorum çıkmazına girdiğim an.

bu sefer anlayacak diye ummak. saatlerce dil dök, bir tarafını parçala, ağzın dilin kurusun, mesaj yazıyorsan parmakların uyuşsun en son gelen mesaj /cevap 'tamam'
ertesi gün, ertesi hafta sil baştan...

48 saat uykusuzluktan sonra uyumadığım her an.