internetten alışveriş yapmak yerine mağazaya giden insan

bazen dokunmak istersin.

şu ana kadar internetten bir tane bile kitap almadım. okuyacağım kitaplara dokunmak ne anlatıyor diye bakmak daha güzel geliyor bana bir de kokusu tabii.

internettekinin daha ucuz olduğunu keşfedemeyendir.

mağazadan bakıp inceleyip internetten ucuzunu alan uyanıklara selam ola.

başına dikilen bir görevli olmadan sınırsız gezmeyi tatmamış ruhu x kuşağı kimsedir.

hayat enerjisine selamlarımı iletiyorum.

meselam, herhalde 7 yıl filan olmuştur gidip mağazadan bir adet gömlek almayalı. kalk git, kalabalığın içine gir, mağazaya ulaş, git kabinde giy dene filan ooof. bir sürü iş gelemem. bedenim belli markalarım belli, çeşit daha fazla, yapıştırıyorum gelio.

görerek, dokunarak ve inceleyerek almayı seven, online alışverişlerde başına bir şey gelmesini istemeyen insandır.

arkadaşlar bir etkinlik olarak alışverişin sosyal deneyimi diye bir gerçek okutulur pazarlama kitaplarında. yani demek istenen ne ? insanlar alışverişe çıkmayı bir etkinlik, bir faaliyet alanı olarak görüyor ve bundan haz alıyor. yoksa her şeyi artık internet ile satın alırsın mesele o değil.

temas hastası. kendimi gördüm.

uzun zaman boyunca bendim bu. almak istediğim ürünü elime alıp incelemeyi severim ancak çalışırken mağaza gezmeye vaktim yok, haftasonu da dinlenmeyi tercih ediyorum. ayrıca şu an mağazalar ateş pahası. fiyatlar uçmuş durumda pek çok nedenden dolayı. online butikler, ikinci el eşya satılan uygulamalar ve diğer siteler daha uyguna bir şeyler almamı sağlıyor.

böyle insanlar kaldı mı yazık o kafalarına. mağazaya gitme kafası eskide kaldı.

100-150 lira üstü herhangi bir şeyi internetten almayın..hediyeyi asla almayın.! sonra, ekşi sözlüte 'tilifinim kirgidi kirilmiş, kililikliğim kiybildi ühüü ' diye rezalet başlığı açmaktan helak oluyorsunuz.

çünkü mağazanın kredi kartı bilgilerimi çalması daha düşük bir ihtimâl.

pahalı da olsa denemeden bir kıyafet almam, dokunmadan elektronik eşya almam.
bir iki defa internetten almak hatasını yaptım, param çöpe gitti.
fotoğrafta durduğu gibi güzel durmuyor.

türkiye gibi sadece ticari değil genel ahlakı bile son derecede sorunlu, sorunlu hafif kalıyor, bozuk olduğu bir ülkede gözünüzün görmediği bir ürüne bi dünya para verip almak için büyük cesaret sahibi olmanız gerek. amazon'u bile kendimize benzettik yahu, abd'de yapsa kıçlarından kola şişesiyle kan alınacak firma, burada sorun çıktığında aradan çekilip sizi satıcı firmayla başbaşa bırakıyor.
bir de, hanginiz şu "uzak satış sözleşmesini" okuyup anladı? okusanız zaten onaylamazsınız.

alacağım şey ıvır zıvır ya da giyecek bir şeyse internet.
sanat, elektronik ya da spor ürünü ise mağaza.

fiyat farkı az ise kargo beklemek istemiyor olabilir. hah bir de aldığı ürünün kalitesinden emin oluyordur, ellemeyi koklamayı seviyordur.

alışveriş yapacağım mağaza yakınımda ise, mağazaya gidip alışveriş yapmayı tercih ederim. ama uzaksa elbette internet alışverişi tercihimdir.

alizade ile benzer yani olan insan.

ikisi de koyludur.

ne yapayım çocuklar. kadınlar bu iş için yaratılmış ama benim kafa almıyooo. s

anlamıyorum. faraza bir kot pantolon alacağım. x mağazasında bedeni 40,42,44 gibi giderken. y mağazasındaki kot pantolonlar 26,30,32 gibi. bakıyorum casuel bilmem ne. oradan hoop smart bilmem wiew b.k püsür.

çıldırmışlar resmen. kesin kadınlar her bir kodu zartı zurtu biliyordur da ben anlamıyorum ya. çok yabancıyım böyle şeylere. üstelik şirkette bakıyorum günlük zibilyon kargo geliyor bir o kadar geri iade yapıyor kadınlar. suratları düşmüyor bile. nasıl bir alışmışlıksa. s

bugün takım elbise alayım dedim. drop mrop bakayım eve gelince ona göre beden şeey ederiz dedim. çok saçma ya 1 takımım drop 6 size 46 iken diğeri 48, bi tanesi 50.

gerçekten saçma. en güzeli mağazaya gitmek dedim ve yarın sabah uyanınca avm yoluna düşerim artık sısısıs

muhtemelen yasli 1 teyze falandir.