iş görüşmesinde sorulan saçma sorular

"yakın zamanda evlilik var mı" sorusu. erkek adaylara da soruluyor mu acaba merak ettim şimdi!?

bizim firmayı nereden buldunuz
önünden geçiyordum da malum piyasa bozuldu
işsizlik artıyor
benimde param yok
yeni mezunum
malum
herkeste tecrübeli eleman arıyor
sizin firmanızı tecrübe basamağı olarak kullanmak istiyorum

neden sizi işe alalım?

önceki pozisyondaki maaş.
birader sana ne? belki babamın hayrına çalışıyordum, belki leblebi karşılığı çalışıyordum, sana ne birader yaa, sana ne sana ne, sana fucking ne? yaptıracağın iş belli, işin ederi belli, senin bütçen belli. önceki pozisyonda aldığım maaş bu faktörlerden hiçbirini etkilemeyecek, x birim alıyordum hadi, n’oldu işin ederi mi değişti, niye soruyorsunuz bunu ya? yeri gelir “daha önce sivas’ta bulundunuz mu” “sizce britney spears’ı babası manipüle mi ediyor” gibi alakasız bir soru bile yapacağınız işle bağlantılı olabilir ama daha önceki pozisyonunuzda cebinize giren para asla ve asla yapacağınız işle bağlantılı değil.
3000’e çalışıyorsa 3300’e gelir keriz gibi 4000 vermeyelim köylü kurnazlığı, terbiyesizlikten başka hiçbir şey değil.

bana "bu şehirde kadınlar neden erkeklerden daha çalışkandır?" diye sormuşlardı. böyle konuları da sevdiğimden kafamda şimşek gibi çakan şu cevabı vermiştim: "çünkü erkek şımartılır, onun işini anne ve babası yapar. kadın ise hep kendi işini yapmak zorundadır."
sonrasında kağıtları toplayan işçinin dayanamayıp "velleh dorği söyluyor" demesini hatırladıkça gülerim.

sonuç: 8 yıllık işçiyim.

kızım sen ne anlatıyorsun gibi bir tepki aldığım sorusunu da hatırlamadığım üstüne bir de çok ilgi gördüğüm ama işi kabul etmediğim gerçeği var.

"neden bizi tercih ettiniz?"

aslında bu soru normal bir soru. belki de sorulabilecek en normal sorulardan biri. fakat bir keresinde sorulduğunda çok anlamsızlaşmıştı çünkü iş başvuru sürecim şu şekilde gelişmişti. üniversiteden sonra bir şekilde para kazanmak için iş ararken birçok yere kişisel bilgilerimi bırakmıştım. birçok uygulamaya kaydolmuştum. her gün mesaj, mail geliyordu. "şirketimize başvurduğunuz için ... ilgili birimlerimiz size en kısa zamanda geri dönüş yapacaklardır." tarzında postalar gele gele artık sıkılmıştım. bazen anafikir aynı olsa da farklı bir metin yollayanlarınkini özellikle okuyordum. bir ara iş aramayı bıraktım. hayat standartlarımı minimalize ettim. evdeyim. arada çıkıyorum. epey vakittir iş aramayı bırakmışken bir öğle vakti telefonum çaldı. kadının biri merhaba dedi. merhaba diye karşıladım. iş arıyormuşsunuz dedi. içimden "yooo, az önce uyuyordum. epeydir de aramıyorum." diyesim geldi. uyku düzeni bozuk tabii. ama öyle demedim. ulan dedim bu bir fırsat, "evet arıyorum." dedim. kadın da bankamızın bilmem ne sınavına girmek için hak kazandınız vb. ilk baş dolandırıcı sandım ama baktım büyük banka adı veriyor. sonuçta merkezlerine gidip görüşeceğim. o ara nereden buldular bilgilerimi diye düşündüm. neden ben dedim. lisans, yüksek lisans ekleyince bir şekilde seçilmiş olabilirim. zaten birçok uygulamada cv'im duruyor deyip salladım. gün geldi. sınava girdim. halletmişim. kolay bir sınavdı zaten. aradılar. şu gün şu saatte. görüşme için bekleniyorsunuz dediler. ulan dedim durduk yere bankacı oluyoruz iyi mi? bir araştırdım. harbi iyi. haftada beş gün. hafta sonu tatil. trinkkk para. hemen berbere gittim. saç traşı oldum. takım elbiseleri anama ütülettirdim. tabiri caizse damat gibiyim. fişek gibiyim. otobüse bindim. herkesten karizmatikim. sanki geçtiğimiz yolların sahibiyim. gittim genel merkeze. resepsiyondaki kişilerle konuştum. dedim böyle böyle. iş görüşmem var. bir kadın geldi o arada. o da görüşmeye gelmiş. biraz bekledim. önce kadını aldılar. o ara telefonu aldım. karıştırıyorum. ortam da az geriyor. diğer odalardan samimi olmayan kahkaha sesleri geliyor. çalışanlar birbirlerine sataşıyorlar. orada yalnızca beş dakikadır bulunan ben bile bunu anlıyorum. çalışanların halini düşünemiyorum. hiç sevmem ofis ortamlarını. yav dedim. sen şubede olacaksın. salla.
sıram geldi. çağırdılar. kadın karşımda. konuşuyoruz. beni kesiyor ufaktan. hitabetime bakıyor. akıtıyorum ben olayı.
derken aniden bir soru sordu: "peki neden bizi tercih ettiniz?"
"siz beni ettiniz hanımefendi. daha mevzudan haberiniz yok. nasıl insanlar çalıştırıyorlar bunlar böyle? şu ülkenin geldiği hale bak! hem nedeni mi var bu işin. param yok. ne verseniz geleceğim. delirttiniz lan beni! delirttiniz!" demedim tabii ki. "kurumsal bir firma olmanız ve şartlarınız..." minvalinde bir reverans gerçekleştirdim.

sonuç: işe alınmadım.
olsun. zaten saç traşı vaktim gelmişti. öyle bir gezinti oldu.

ben işveren olsam şunu sorardım
- onu bunu boşver de yüzüklerin efendisi mi harry potter mı?

eğer ki yüzüklerin efendisini seçerse bir artı alır ama yüzüklerin efendisini seçip harry potter'ı gömerse kapı orada.
ama harry potter'ı seçerse de kapı orada.
ikisini de seçerse kararsız olduğuna kanaat getiririm ve evet gene kapı orada.
eğer ki ikisini de izlemedim derse boynumdan haçımı çıkartıp, üstüne kutsal su atarak kapıya kadar kovalarım.
zamanınızı kaybettiğiniz için tebrik ederim.

5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? hacı yarını göremiyoruz ya

evli misiniz?
anne olmayı düşünüyor musunuz?
kaç çocuk yapmayı planlıyosunuz?

3-4 yıllık evli ve gelecek planlarınızda çocuk varsa, "biz size döneceğiz"

referansınız var mı? referansımız olsa burada mı oluruz zeka küpü?

-bekar mısın?
-evet
-sevgilin var mı?
neymiş efendim sevgilime işi anlatmamam gerekiyormuş. o yüzden soruyormuş.

bir ortama gittiniz etçil mi beslenirsiniz otçul mu beslenirsiniz? cevabiniz ne olurdu ?

türkiyenin otomotiv sektörünün en büyüklerinden ege bölge bayisinde görüşmeye gitmiştim, ik ile görüşme bitti yöneticiye yönlendirdiler, bir kaç sorudan sonra 6 ay içinde işi bırakmazsın demi diye sordular afallamıştım hayır diyebildim sadece, sonradan anladım şirkette sistemi öğrenen herkes rakip firmaya iki katı ücretine geçiyormuş, ben sözümde durdum 8 ay sonra çıktım.

eski işimizden neden ayrıldınız. maaş beklentiniz nedir.

neden biz?

hiiiç, google gel dedi de servis aracı eski model. ondam tercih etmedim.

- yakında evlilik var mı ?
+ hayırr ... (ne alaka yağğ )

kendini 5 sene sonra nerede görüyorsun? ben de anı yaşarım geçmiş gelecek umurum da değil demiştim ve işe alınmıştım.

-sizi neden işe alalım?
+işe ihtiyacım var.

şirketimiz size ne katabilir? bilmem siz söyleyin.