kabul edilme ile kendin olma isteği arasında kalmak
başlık "can benim düş benim ellere nesi" tarafından 12.12.2020 23:26 tarihinde açılmıştır.
1.
can sıkıntısı. çocukken arkadaşlarımın yanında olmak için dışlanmamak için kuş avına çıkardım onlarla. elde sapan. kuşları vurmamak için bile bile ıskalardım. böyle bir şey.
devamını gör...
2.
ne demiş tarkan sezen aksu bestesinde;
başkası olma, kendin ol
böyle çok daha güzelsin
ya gel bana sahici sahici
ya da anca gidersin...
başkası olma, kendin ol
böyle çok daha güzelsin
ya gel bana sahici sahici
ya da anca gidersin...
devamını gör...
3.
sırf yalnız kalmamak için bir guruba dahil gibi davranırsın. korkaklığın özgürlüğünü alır elinden.
devamını gör...
4.
“yalniz kalmamak icin o geri zekali muhabbetlere razi olmak!” diye haykiran saniser gibi.
kabul gormek icin boş attığımız, oldugumuz gibi oldugumuz kisi sayisini yamultur. dusunmek lazim ki benim servetimi herkese acmam dogru mu? o sebepten olsundur, bos verdir. aynen kankadir.
kabul gormek icin boş attığımız, oldugumuz gibi oldugumuz kisi sayisini yamultur. dusunmek lazim ki benim servetimi herkese acmam dogru mu? o sebepten olsundur, bos verdir. aynen kankadir.
devamını gör...
5.
kendiniz olun arkadaşlar,bırakın kabul edilme arzusunu. zaten ne yaparsanız yapın insanlara yaranamazsınız. hatta bazıları yüz verince astarını istiyor. değmez, yani kendiniz olmaktan vazgeçmeyin.
devamını gör...
6.
sizi olduğunuz gibi kabul etmeyenler utansın
kimsenin kalıbına uymaya çalışmayın sizi başka kalıba sokmaya çalışan biri gün gelir o kalıbı da beğenmez bilesiniz
kimsenin kalıbına uymaya çalışmayın sizi başka kalıba sokmaya çalışan biri gün gelir o kalıbı da beğenmez bilesiniz
devamını gör...
7.
30 öncesi içinde isen.. çok takılma
oldu takıldın hayatını değiştirir kendin olursun.
neden mi 30
sonrasında uğraşmak zor.. en azından bunu anlarsın
oldu takıldın hayatını değiştirir kendin olursun.
neden mi 30
sonrasında uğraşmak zor.. en azından bunu anlarsın
devamını gör...
8.
özellikle büyürken ilgi görmemiş çocukların, taşıdıkları yaralarla özgürlükçü ruhlarını aynı bedene sığdıramaması durumu. bu şekilde yetiştirilmiş çocuklar kendileri olduklarında ilgi ve sevgi görmediklerinden kabul edilmeyeceklerine dair ön yargılar taşırlar. ama insanın olmadığı biri gibi davranması çok yorucudur.
devamını gör...
9.
bu sanırım en başından başlar,çocukluktan. eğer seni olduğun gibi kabul edebilen ebeveynlerin varsa ne güzel. benimkiler hiç memnun olmadılar bende sürekli kabul edilmeye çalıştım,çalıştıkça yoruluyor insan. asıl benliğimi uzun zaman önce kaybetmiş olmalıyım.
devamını gör...
10.
iş aramıyorsan ve mülakatta değilsen gereksiz bir ikilem, kabul edecek kişiler seni sen olduğun için kabul etmiyorsa bunun ne değeri var ki, ayrıca sürekli rol yapmanın yoruculuğuna ve mutsuzluğuna değer mi
devamını gör...
11.
kıyamete değin kendim olacağım kimse kabul etmese de olur. kimse dedikleri bir "ben" etmiyor...
devamını gör...
12.
kimseye eyvallahın olmaması halinde kendin olmak kolaydır, aksi takdirde değişen oranlarda kişiliğinden fedakarlık etmen gerekebilir diyeceğim durum.
ve duruma uyan bir söz: hayatın bazı kapıları öylesine alçaktır ki oradan geçmek için eğilmen gerekir.- victor hugo.
ve duruma uyan bir söz: hayatın bazı kapıları öylesine alçaktır ki oradan geçmek için eğilmen gerekir.- victor hugo.
devamını gör...
13.
kendin olduğun sürece yaşarsın bu hayatı.
devamını gör...
14.
ben hiçbir zaman salt kendimiz olabildiğimizi düşünmüyorum. doğumdan itibaren, yaşadığımız ortama ister istemez uyum sağlıyoruz. bu da belki başka yerde, başka ailede doğsak, başka kişilikte olabileceğimizi düşündürüyor. bu kadar big bang'a gitmeye gerek var mı? zamanı biraz daha yakına çekelim madem, mesela ilk gençlik zamanları. hangimiz tam anlamıyla ben buyum diyebildi. daha kendisinin nasıl olduğunu bile bilmiyordu ki. gel zaman git zaman, geçtiği ortamlardan etkilendi, hoşuna gidenleri rol model aldı ve bir kalıba girdi. bunun bazen farkında oldu, bazen olmadı ama bunu illa yaşadı.
sonuçta hep kabul görme çabası içindeydi. herkeste boyutu değişse de illa yaşadı bunu.
zamanı geldi kişilik tam oturdu. hah işte ondan sonra akıllı olan insan, kendisi olur. girdiği ortamda olmadığı gibi davranmak yerine, ortamın kendisine uymasını bekler. uymazsa da orada bulunmama tercihini kullanabilir.
bunu yapmayan gelişimini tam tamamlayamamış olur.
sizi siz oldugunuz için kabul edecek olgunluğa erişmiş bir çevre, arkadaşlar, aile tadından yenmez. fakat kendin olmayıp, belli kalıplara girmediğin sürece seni kabul etmeyen bir kısım insan varsa da, bu onların gelişimini tamamlamadığını gösterir. hayatında tutmaya gerek yok.
olayı, bir iki arkadaş değil, toplumda kabul görme şeklinde düşünüyorsan da, toplum dediğin nedir, ben, sen, o. yani takma, kendin ol.
sonuçta hep kabul görme çabası içindeydi. herkeste boyutu değişse de illa yaşadı bunu.
zamanı geldi kişilik tam oturdu. hah işte ondan sonra akıllı olan insan, kendisi olur. girdiği ortamda olmadığı gibi davranmak yerine, ortamın kendisine uymasını bekler. uymazsa da orada bulunmama tercihini kullanabilir.
bunu yapmayan gelişimini tam tamamlayamamış olur.
sizi siz oldugunuz için kabul edecek olgunluğa erişmiş bir çevre, arkadaşlar, aile tadından yenmez. fakat kendin olmayıp, belli kalıplara girmediğin sürece seni kabul etmeyen bir kısım insan varsa da, bu onların gelişimini tamamlamadığını gösterir. hayatında tutmaya gerek yok.
olayı, bir iki arkadaş değil, toplumda kabul görme şeklinde düşünüyorsan da, toplum dediğin nedir, ben, sen, o. yani takma, kendin ol.
devamını gör...
15.
bence yapımız gereği çocukluktan itibaren kendimizi bi yerlere kabul ettirmeye çalışıyoruz zaten. ozellikle de cekingen bir çocuktuysak,uyum saglamazsak dıslanacagiz hissine kapılıp aslında aklımıza yatmayan,içimize sinmeyen ortamlarda bulunmuşuzdur. zamanla yaş ilerledikce,kendimizi tanıdıkca ve en önemlisi kendimizi sevdikce bir yere kabul edilmekten cok ben buyum benim bir kişiliğim var demeyi ögreniyoruz. doğru bildiğimizden,karakterimizden, kendimize olan saygimizdan ödün vererek bir yere kabul edilmenin insanlar arasinda sevilmenin ne faydası olabilir. kendini sevemedikten sonra herkes sevse ne farkeder.
devamını gör...
16.
kabul edilme arzusu,
özgüveni tam gelişmemiş
hayatının her alanında onay yada öngörü ile yasayan psikolojik özelliktir.
psikoterapiler ile sağlıklı bir bakış açısı kazandırılarak tedavi edilebilir.
özelikle sahiplik duygusundan dolayı evcil hayvanlarımız buna göre eğitilir.
kendin olmak, olmaya çalışmak iki başlıkta toparlanmalıdır.
ilki kendisini tanımaya çalışan insan,
diğeri kendisini tanımadan tanıtmaya çalışan insan.
bu da apayrı bir terapi alanına girmek ile beraber,
bu olguları yasayan insanların
belli travmalar sonucu aidiyetini ikinci ve üçüncü kişilere teslim ederek yaşamını sürdürmektedir.
her iki alanda tedavi gerektirir.
özgüveni tam gelişmemiş
hayatının her alanında onay yada öngörü ile yasayan psikolojik özelliktir.
psikoterapiler ile sağlıklı bir bakış açısı kazandırılarak tedavi edilebilir.
özelikle sahiplik duygusundan dolayı evcil hayvanlarımız buna göre eğitilir.
kendin olmak, olmaya çalışmak iki başlıkta toparlanmalıdır.
ilki kendisini tanımaya çalışan insan,
diğeri kendisini tanımadan tanıtmaya çalışan insan.
bu da apayrı bir terapi alanına girmek ile beraber,
bu olguları yasayan insanların
belli travmalar sonucu aidiyetini ikinci ve üçüncü kişilere teslim ederek yaşamını sürdürmektedir.
her iki alanda tedavi gerektirir.
devamını gör...
17.
istediğimiz her şeyi yasa, kural, davranış normu tanımadan hayvanca yapan bir sivilceli ergenken... komşu tarafından ayıplandığımız için, arkadaşlarımız çüş dediği için ya da ilk ve pek masum aşkımız bizden yüz çevirdiği için olsa gerek bizi vicdanlı, iyi ve yararlı yetişkinlere dönüştürebilen iç çatışma.
bazen de tam tersi bir şeye hizmet edebilir. kabul edilme arzusuyla madde bağımlısı bir müptezel, amcalara pipisini gösteren bir salak ya da işlediği bir suçun tik tok videosu çeken bir kriminale dönüştürür bizi, aldığımız çılgınca alkışlar. kabul edilme arzumuzu yönlendirenlerin evrensel değerleri bilen kişiler olması gerekir. tam da bu sebeple alkışı boş verip kabul edene bakarım insan mı diye. ben, kendim olacağım ama hangi kişi gibi bir ben olacağım?
bazen de tam tersi bir şeye hizmet edebilir. kabul edilme arzusuyla madde bağımlısı bir müptezel, amcalara pipisini gösteren bir salak ya da işlediği bir suçun tik tok videosu çeken bir kriminale dönüştürür bizi, aldığımız çılgınca alkışlar. kabul edilme arzumuzu yönlendirenlerin evrensel değerleri bilen kişiler olması gerekir. tam da bu sebeple alkışı boş verip kabul edene bakarım insan mı diye. ben, kendim olacağım ama hangi kişi gibi bir ben olacağım?
devamını gör...
18.
halen bu ikisi arasında sıkışma yaşanıyorsa zaten kişi, henüz kendini tam tanımamıştır ve kendisi olmaya tam olarak hazır değildir zira kendisi olduğunda, kabul edilme isteği falan kalmaz. kişi, kendini olduğu gibi kabul ettiğinde zaten çevresindekiler ya onu olduğu gibi kabul edecek ya da hayatından çıkacaktır.. kilit nokta, kişinin kendini olduğu gibi kabul edebilmesidir.. önce gözlerini kapatıp kendine sor bakalım: "sen kendini olduğun gibi kabul edebildin mi ki insanların seni kabul etmesini bekliyorsun?"
devamını gör...
19.
hiç bir zaman sıkışmadım. topluma değil toplum bana uyum sağlasın. yapamıyorlarsa gidebilirler.
devamını gör...
20.
işsiz, yalnız ve güçsüz kalma korkusuyla sana uymayan elbiseler giyersin bu hayatta. sonra bir bakarsın mutsuz mutsuz iç çekiyorsun.
devamını gör...